- 2 Temmuz 2019
- 1.470
- 1.487
herkese merhaba. konu uzun haberiniz olsun... eski sevgilimle ayrılalı neredeyse 1 sene olacak ama hala ara ara aklıma geliyor. uzun bir ilişkiydi ilişki içindeyken çok yara aldım, ayrıldık, ayrıldıktan sonra ilişkideyken yaşadığım şeyler hakkında bir bir jetonlar düştü, yine yaralandım ama olsun dedim, en azından aydınlandım, gizli saklı yaptığı şeyleri kafamda oturttum, kimi olaylar ise direkt kulağıma geldi vs... zaten ilişkim devam ederken, gidiyor olduğum psikoterapiyede daha cok önem verdim, gitmeyi hiç bırakmadım, iyileşmeye odaklandım, farkındalıgım git gide arttı, çocukluğuma bile indim, oradaki yaralarımı bile sardım. o zamandan bu zamana bir iki kişi girdi hayatıma ama ciddi göremedim, yürütemedim muhtemelen hazırda değildim. resmen enkaz gibiydim. ayrılan kişi bendim hatta severek ayrıldım fakat yine en çok etkilenende ben oldum. şimdi ise bir ilişkiye hazır hissediyorum ama karşıma çıkan insanları beğenemiyorum, bir bahane bulup reddediyorum. eskiden karşıma çıkan birini hafif beğendiysem anlaştıysam gözü kapalı kaptırırdım kendimi. artık çok zor geliyor birine aşık olmak, kapılıp gitmek bana. bilmiyorum yoksa onu unutamadığımdan mı. mesela o ayrılır ayrılmaz birini buldu hayatına devam ediyor. ben ise hala yalnızım. böyle yapmasını kendimle kıyas etmiyorum artık veya içerlenmiyorum bu arada, sağlıklı olan benim yaptığım çünkü biliyorum. o nasıl yapabildi, hiç mi sevmedi vs... bu sorularıda aştım çoktan, benden uzak olsun napıyosa yapsın.
amma velakinn geçen ay karşılaştık yürürken yanımdan geçti, son anda fark ettim bakıştık ve suratımı çevirdim. fakat kalbim yerinden çıkacakmış gibi oldu. uzunda bi süre geçmesine rağmen niye böyle oldu bilemedim. heyecanlandım yani resmen. geçen haftada bi ses kaydı denk geldi sesli notlarda gezinirken taa ilişkinin en başlarında, sarhoşken bi sohbetimizi kayda almışım. dinledim merak edip ne konuşmuşuz diye. ilk bi tatlı geldi hatta duygulanacak gibi oldum ama bütünüyle değerlendirince bana karşı kullandığı dil aslında o kadar samimiyetsiz sevgisiz düz ve kabaki. güya şakalaşıyoruz. o zamanlarda hoşuma giden şeyler değildi bunlar ama manipülasyonlara gaslightlara karşı çok savunmasız biri olduğumdan, sevilmeye aç olduğumdan, sevilip onaylanmak için, ayak uydurmuşum kendimce karşılık verip dik durmaya falan çalışmışım. acıdım o halime yani. neyse zaten sildim gitti. onla ilgili her şeyi yok ettim böyle gözümden kaçan olursada fazla üstüne düşmeyip hemen yok ediyorum.
asıl detaya geleyim kahretsinki ten uyumumuz çok iyiydi. zaten bu kadar uzun sürme sebeplernden biride buydu. asıl sebep ise iliski icinde mutsuzda olsam, ayrılık sonrası yas sürecini asla göze alamamdı. neyseki geçte olsa cesaret edip bitirdim. ona karşı ne hissediyorum bilmiyorum. bi yerlerde görünce duyunca kalbim çarpıyor, heyecan oluyor. sanarsınız aşığım hala. görmeyip duymadığım zamanlar ise aklıma gelince yaptıgı şeyler yuzunden midem bulanıyor. ne kadar doğru bi karar vermişim diyorum.
yalnız oldugum bu süreçte yalnızlığımdan aşırı keyif alıyorum, yatmam kalkmam yemem içmem gezip tozmam kimleyim nerdeyim hepsi bana bağlı. canım ne istiyorsa o. kendimle baş başaykende güzel vakit geçiriyorum eskiden kendimle kalmaya yalnız olmaya tahammul edemezken, kendimle çok iyi arkadaş oldum bu süreçte. neyden hoşlanırım, neyi beğenirim, mesela en sevdiğim çiçekler hangileri benim, kendimle alakalı yeni şeyler keşfettim, unutturulanları ise hatırladım. fakat duygusal anlamda ise ister istemez bi sevgi, ilgi, şefkat, onay. insan biriside olsun istiyor. ama bi kahve içmeye çıkmak birisiyle o kadar zor geliyorki anlatamam. yeniden tanımak güvenmek kendimi anlatmak vs... biraz popüler biriyim yaşadığım çevrede, ben birini tanımasam bile, o kişi beni tanıyor olabiliyor. karşıma zaten belli fikirlerle yargılarla geliyor. ben onu tanımakla mı uğraşıcam, kendimi tanıtmakla mı yoksa tanıdığını sandığı kişinin aslında ben olmadığımı anlatmaya çalışmakla mı. samimi gelmiyor bana bu tür durumlar. ayrıca eskiye karşı ne durumdayım çözemiyorum. dönse etse yalvarsa bile asla kabul etmem. aylar once ayrılık tazeyken aradı, farkındalıgımda simdiki gibi yuksek olmamasına ragmen acmamıstım. simdi o kadar süre geçti artık hiç ama hiç istemiyorum o şahısı hayatımda. yeni birisi olsun, iyi birisi olsun, karşılıklı sevgi saygı olsun istiyorum. fakat eskiye karşı ne durumdayım onu çözemiyorum. ona karşı en ufak bi kırıntı bile kalsın istemiyorum içimde. neden onu gördügümde duydugumda içimde bir şeyler kıpraşıyor hala daha sizce?
amma velakinn geçen ay karşılaştık yürürken yanımdan geçti, son anda fark ettim bakıştık ve suratımı çevirdim. fakat kalbim yerinden çıkacakmış gibi oldu. uzunda bi süre geçmesine rağmen niye böyle oldu bilemedim. heyecanlandım yani resmen. geçen haftada bi ses kaydı denk geldi sesli notlarda gezinirken taa ilişkinin en başlarında, sarhoşken bi sohbetimizi kayda almışım. dinledim merak edip ne konuşmuşuz diye. ilk bi tatlı geldi hatta duygulanacak gibi oldum ama bütünüyle değerlendirince bana karşı kullandığı dil aslında o kadar samimiyetsiz sevgisiz düz ve kabaki. güya şakalaşıyoruz. o zamanlarda hoşuma giden şeyler değildi bunlar ama manipülasyonlara gaslightlara karşı çok savunmasız biri olduğumdan, sevilmeye aç olduğumdan, sevilip onaylanmak için, ayak uydurmuşum kendimce karşılık verip dik durmaya falan çalışmışım. acıdım o halime yani. neyse zaten sildim gitti. onla ilgili her şeyi yok ettim böyle gözümden kaçan olursada fazla üstüne düşmeyip hemen yok ediyorum.
asıl detaya geleyim kahretsinki ten uyumumuz çok iyiydi. zaten bu kadar uzun sürme sebeplernden biride buydu. asıl sebep ise iliski icinde mutsuzda olsam, ayrılık sonrası yas sürecini asla göze alamamdı. neyseki geçte olsa cesaret edip bitirdim. ona karşı ne hissediyorum bilmiyorum. bi yerlerde görünce duyunca kalbim çarpıyor, heyecan oluyor. sanarsınız aşığım hala. görmeyip duymadığım zamanlar ise aklıma gelince yaptıgı şeyler yuzunden midem bulanıyor. ne kadar doğru bi karar vermişim diyorum.
yalnız oldugum bu süreçte yalnızlığımdan aşırı keyif alıyorum, yatmam kalkmam yemem içmem gezip tozmam kimleyim nerdeyim hepsi bana bağlı. canım ne istiyorsa o. kendimle baş başaykende güzel vakit geçiriyorum eskiden kendimle kalmaya yalnız olmaya tahammul edemezken, kendimle çok iyi arkadaş oldum bu süreçte. neyden hoşlanırım, neyi beğenirim, mesela en sevdiğim çiçekler hangileri benim, kendimle alakalı yeni şeyler keşfettim, unutturulanları ise hatırladım. fakat duygusal anlamda ise ister istemez bi sevgi, ilgi, şefkat, onay. insan biriside olsun istiyor. ama bi kahve içmeye çıkmak birisiyle o kadar zor geliyorki anlatamam. yeniden tanımak güvenmek kendimi anlatmak vs... biraz popüler biriyim yaşadığım çevrede, ben birini tanımasam bile, o kişi beni tanıyor olabiliyor. karşıma zaten belli fikirlerle yargılarla geliyor. ben onu tanımakla mı uğraşıcam, kendimi tanıtmakla mı yoksa tanıdığını sandığı kişinin aslında ben olmadığımı anlatmaya çalışmakla mı. samimi gelmiyor bana bu tür durumlar. ayrıca eskiye karşı ne durumdayım çözemiyorum. dönse etse yalvarsa bile asla kabul etmem. aylar once ayrılık tazeyken aradı, farkındalıgımda simdiki gibi yuksek olmamasına ragmen acmamıstım. simdi o kadar süre geçti artık hiç ama hiç istemiyorum o şahısı hayatımda. yeni birisi olsun, iyi birisi olsun, karşılıklı sevgi saygı olsun istiyorum. fakat eskiye karşı ne durumdayım onu çözemiyorum. ona karşı en ufak bi kırıntı bile kalsın istemiyorum içimde. neden onu gördügümde duydugumda içimde bir şeyler kıpraşıyor hala daha sizce?