eski sevgilimi unutamadım mı sizce?

ladylena

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
2 Temmuz 2019
1.470
1.487
herkese merhaba. konu uzun haberiniz olsun... eski sevgilimle ayrılalı neredeyse 1 sene olacak ama hala ara ara aklıma geliyor. uzun bir ilişkiydi ilişki içindeyken çok yara aldım, ayrıldık, ayrıldıktan sonra ilişkideyken yaşadığım şeyler hakkında bir bir jetonlar düştü, yine yaralandım ama olsun dedim, en azından aydınlandım, gizli saklı yaptığı şeyleri kafamda oturttum, kimi olaylar ise direkt kulağıma geldi vs... zaten ilişkim devam ederken, gidiyor olduğum psikoterapiyede daha cok önem verdim, gitmeyi hiç bırakmadım, iyileşmeye odaklandım, farkındalıgım git gide arttı, çocukluğuma bile indim, oradaki yaralarımı bile sardım. o zamandan bu zamana bir iki kişi girdi hayatıma ama ciddi göremedim, yürütemedim muhtemelen hazırda değildim. resmen enkaz gibiydim. ayrılan kişi bendim hatta severek ayrıldım fakat yine en çok etkilenende ben oldum. şimdi ise bir ilişkiye hazır hissediyorum ama karşıma çıkan insanları beğenemiyorum, bir bahane bulup reddediyorum. eskiden karşıma çıkan birini hafif beğendiysem anlaştıysam gözü kapalı kaptırırdım kendimi. artık çok zor geliyor birine aşık olmak, kapılıp gitmek bana. bilmiyorum yoksa onu unutamadığımdan mı. mesela o ayrılır ayrılmaz birini buldu hayatına devam ediyor. ben ise hala yalnızım. böyle yapmasını kendimle kıyas etmiyorum artık veya içerlenmiyorum bu arada, sağlıklı olan benim yaptığım çünkü biliyorum. o nasıl yapabildi, hiç mi sevmedi vs... bu sorularıda aştım çoktan, benden uzak olsun napıyosa yapsın.

amma velakinn geçen ay karşılaştık yürürken yanımdan geçti, son anda fark ettim bakıştık ve suratımı çevirdim. fakat kalbim yerinden çıkacakmış gibi oldu. uzunda bi süre geçmesine rağmen niye böyle oldu bilemedim. heyecanlandım yani resmen. geçen haftada bi ses kaydı denk geldi sesli notlarda gezinirken taa ilişkinin en başlarında, sarhoşken bi sohbetimizi kayda almışım. dinledim merak edip ne konuşmuşuz diye. ilk bi tatlı geldi hatta duygulanacak gibi oldum ama bütünüyle değerlendirince bana karşı kullandığı dil aslında o kadar samimiyetsiz sevgisiz düz ve kabaki. güya şakalaşıyoruz. o zamanlarda hoşuma giden şeyler değildi bunlar ama manipülasyonlara gaslightlara karşı çok savunmasız biri olduğumdan, sevilmeye aç olduğumdan, sevilip onaylanmak için, ayak uydurmuşum kendimce karşılık verip dik durmaya falan çalışmışım. acıdım o halime yani. neyse zaten sildim gitti. onla ilgili her şeyi yok ettim böyle gözümden kaçan olursada fazla üstüne düşmeyip hemen yok ediyorum.

asıl detaya geleyim kahretsinki ten uyumumuz çok iyiydi. zaten bu kadar uzun sürme sebeplernden biride buydu. asıl sebep ise iliski icinde mutsuzda olsam, ayrılık sonrası yas sürecini asla göze alamamdı. neyseki geçte olsa cesaret edip bitirdim. ona karşı ne hissediyorum bilmiyorum. bi yerlerde görünce duyunca kalbim çarpıyor, heyecan oluyor. sanarsınız aşığım hala. görmeyip duymadığım zamanlar ise aklıma gelince yaptıgı şeyler yuzunden midem bulanıyor. ne kadar doğru bi karar vermişim diyorum.

yalnız oldugum bu süreçte yalnızlığımdan aşırı keyif alıyorum, yatmam kalkmam yemem içmem gezip tozmam kimleyim nerdeyim hepsi bana bağlı. canım ne istiyorsa o. kendimle baş başaykende güzel vakit geçiriyorum eskiden kendimle kalmaya yalnız olmaya tahammul edemezken, kendimle çok iyi arkadaş oldum bu süreçte. neyden hoşlanırım, neyi beğenirim, mesela en sevdiğim çiçekler hangileri benim, kendimle alakalı yeni şeyler keşfettim, unutturulanları ise hatırladım. fakat duygusal anlamda ise ister istemez bi sevgi, ilgi, şefkat, onay. insan biriside olsun istiyor. ama bi kahve içmeye çıkmak birisiyle o kadar zor geliyorki anlatamam. yeniden tanımak güvenmek kendimi anlatmak vs... biraz popüler biriyim yaşadığım çevrede, ben birini tanımasam bile, o kişi beni tanıyor olabiliyor. karşıma zaten belli fikirlerle yargılarla geliyor. ben onu tanımakla mı uğraşıcam, kendimi tanıtmakla mı yoksa tanıdığını sandığı kişinin aslında ben olmadığımı anlatmaya çalışmakla mı. samimi gelmiyor bana bu tür durumlar. ayrıca eskiye karşı ne durumdayım çözemiyorum. dönse etse yalvarsa bile asla kabul etmem. aylar once ayrılık tazeyken aradı, farkındalıgımda simdiki gibi yuksek olmamasına ragmen acmamıstım. simdi o kadar süre geçti artık hiç ama hiç istemiyorum o şahısı hayatımda. yeni birisi olsun, iyi birisi olsun, karşılıklı sevgi saygı olsun istiyorum. fakat eskiye karşı ne durumdayım onu çözemiyorum. ona karşı en ufak bi kırıntı bile kalsın istemiyorum içimde. neden onu gördügümde duydugumda içimde bir şeyler kıpraşıyor hala daha sizce?
 
Onunla tekrar iliskiye basladiginizu dusunun bi hayal edin. Sizi mutlu mu ediyor o hayal yoksa mideniz mi bulaniyor?

Heyecanlanma sandiginiz sey stres de olabilir. Sizi anladim gayrt guzel dokmussunuz icinizi. Travmatik bi baglanma bu. Terapiye devam ediyorsaniz bu bagdan kurtulmayi deneyin doktorunuzla. Hatirlatan her seyi herkesi silin kafanizdan. Arti eksi listesi cok ise yarar bu durumlarda yapin gozunuzun onunde dursun. Yuzde 20 gibi bi sey kalmis icinizde bence maksimum onu da aticaksinixdir yakinda. Insanlari ds duymayin allah askina agzi olan konusuyor
 
eskiden karşıma çıkan birini hafif beğendiysem anlaştıysam gözü kapalı kaptırırdım kendimi. artık çok zor geliyor birine aşık olmak, kapılıp gitmek
Aslında eskiden yaptığınız mantıksızmış sanki, yara almamız bu konuda sizi olgunlaştırmış, daha tedbirli davranıyorsunuz. Hayatımda biri olsun istiyorum diyorsunuz. Bu doğal herhalde. Ben böyle değildim o yüzden sizi pek anlayamam bu konuda. Birini çok sevmiyorsam hayatıma alıp da başka insanın sorunlarıyla uğraşmayı canım hiç istemezdi. Siz de bir az daha kendinize zaman tanıyın, hayatınızda biri olsun diye insanları tanımaya çalışırsanız yine acele edebilirsiniz sanki. Gerçekten beğendiğiniz biri çıkana kadar bekleyin derim.

Çok yara aldığınız ilişkiyi unutmak için 1 sene yeterli olmayabilir. Zamanla geçecek.
 
Onunla tekrar iliskiye basladiginizu dusunun bi hayal edin. Sizi mutlu mu ediyor o hayal yoksa mideniz mi bulaniyor?

Heyecanlanma sandiginiz sey stres de olabilir. Sizi anladim gayrt guzel dokmussunuz icinizi. Travmatik bi baglanma bu. Terapiye devam ediyorsaniz bu bagdan kurtulmayi deneyin doktorunuzla. Hatirlatan her seyi herkesi silin kafanizdan. Arti eksi listesi cok ise yarar bu durumlarda yapin gozunuzun onunde dursun. Yuzde 20 gibi bi sey kalmis icinizde bence maksimum onu da aticaksinixdir yakinda. Insanlari ds duymayin allah askina agzi olan konusuyor

düşündüğüm oldu, asla oturtamadım kafamda hiç anlaşabileceğim biri gibi gelmiyor artık. çünkü ne o eskisi gibi biri, ne ben eskisi gibiyim. ben ayrıldıktan sonra dahada çirkin birine dönüştü. ( veya iyice özüne döndü ) ben yeri geldi rüyamda gördüm ilişkim olsa onunla ne olurdu şeklinde. çokta hayırlı rüyalar değildi. yani bu hayatımdan çıkardığım şahıs öyle bir insanki, ben zamanında bana oynadığı karaktere aşık olmuşum, geçmişte aşık olduğum sevdiğim karakter asla kendisi değil bu gerçekliklerle yüzleştiğim içinde bir ilişki kuramayacağımın farkındayım ve onunla bir ilişkide olmadığım için çok memnunum. belkide dediğiniz gibi strestir ve travmalarımı tetiklediği için o kalp çarpıntısını yaşıyorumdur. çünkü cidden tatlı bir heyecan kaynaklı oluşan bir durumdu ye adlandıramıyorum. bu arada yuzdelik oran vermenizide cok tatlı buldum. bende aynı şekilde uzun uzadısıya dusunecek halim olmadıgımda bu gibi konularda hissiyatımı yuzdelik oranla soyluyorum kendime. :KK70: bencede çoğu gitti azı kaldı, %20 - %25 gibi.
 
Aslında eskiden yaptığınız mantıksızmış sanki, yara almamız bu konuda sizi olgunlaştırmış, daha tedbirli davranıyorsunuz. Hayatımda biri olsun istiyorum diyorsunuz. Bu doğal herhalde. Ben böyle değildim o yüzden sizi pek anlayamam bu konuda. Birini çok sevmiyorsam hayatıma alıp da başka insanın sorunlarıyla uğraşmayı canım hiç istemezdi. Siz de bir az daha kendinize zaman tanıyın, hayatınızda biri olsun diye insanları tanımaya çalışırsanız yine acele edebilirsiniz sanki. Gerçekten beğendiğiniz biri çıkana kadar bekleyin derim.

Çok yara aldığınız ilişkiyi unutmak için 1 sene yeterli olmayabilir. Zamanla geçecek.

inanılmaz olgunlaştırdı. gerçekten onunla geçirdiğim 6 senede ben hiç büyüyememişim. varlığının faydasını göremediğim insanın yokluğu yardımcı oldu resmen. ayrılık süresi içinde 6 yıl birden büyüdüm. artık bende anlayamıyorum hayatına kolayca insan alan, sorunlarıyla uğraşan insanları. ben eskiden bu kafadaydım çünkü çocukluğum ebeveynlerimi düzeltmekle yatıştırmakla geçti, yeterli sevgi, ilgi, onay alamadım büyüklerimden. herhalde birine iyi gelirsem, o kişiyi düzeltirsem, daha çok sevilirim sandım. bu öyle bir durumki bu tür tehlikeli kişiler, insanın gözünden anlıyor eksik olan şeyleri görüyor. banada başta sundu her şeyi, sonra geri aldı elimden. bu sefer tekrar sunması için daha çok çabaladım. yeri geldi bocaladım, kötü olan psikolojim dahada kötü hale geldi. kedinin fareyle oynadığı gibi oynadı bildiğiniz. bir gün kendi ayağına sıktı, nasıl derseniz, olduğumdan daha hasta olduğumu iddia edip (şizofren vs..) çevremide buna ikna etmişti. bende madem öyle diyip psikoterapiye başladım, gel zaman git zaman, sağlıklı sağlıksız şeylerin ayrımını yapabilmeye başladıkça, ilişkiyede bunu taşıyınca, olayları muhakeme yeteneğim arttıkça, kendisi benden uzaklaşmaya başladı. onada dedim gel birlikte gidelim diye, ilişkimiz yinede iyi olsun istedim, asla kabul etmedi. en son terapiye girmesende olur yoldaş ol bana oraya kadar gel bari dedim, gelmemek icin kavga bile etmişti benle. kısacası şimdi daha iyi anlıyorum, neyin neden yaşandığını...
 
inanılmaz olgunlaştırdı. gerçekten onunla geçirdiğim 6 senede ben hiç büyüyememişim. varlığının faydasını göremediğim insanın yokluğu yardımcı oldu resmen. ayrılık süresi içinde 6 yıl birden büyüdüm. artık bende anlayamıyorum hayatına kolayca insan alan, sorunlarıyla uğraşan insanları. ben eskiden bu kafadaydım çünkü çocukluğum ebeveynlerimi düzeltmekle yatıştırmakla geçti, yeterli sevgi, ilgi, onay alamadım büyüklerimden. herhalde birine iyi gelirsem, o kişiyi düzeltirsem, daha çok sevilirim sandım. bu öyle bir durumki bu tür tehlikeli kişiler, insanın gözünden anlıyor eksik olan şeyleri görüyor. banada başta sundu her şeyi, sonra geri aldı elimden. bu sefer tekrar sunması için daha çok çabaladım. yeri geldi bocaladım, kötü olan psikolojim dahada kötü hale geldi. kedinin fareyle oynadığı gibi oynadı bildiğiniz. bir gün kendi ayağına sıktı, nasıl derseniz, olduğumdan daha hasta olduğumu iddia edip (şizofren vs..) çevremide buna ikna etmişti. bende madem öyle diyip psikoterapiye başladım, gel zaman git zaman, sağlıklı sağlıksız şeylerin ayrımını yapabilmeye başladıkça, ilişkiyede bunu taşıyınca, olayları muhakeme yeteneğim arttıkça, kendisi benden uzaklaşmaya başladı. onada dedim gel birlikte gidelim diye, ilişkimiz yinede iyi olsun istedim, asla kabul etmedi. en son terapiye girmesende olur yoldaş ol bana oraya kadar gel bari dedim, gelmemek icin kavga bile etmişti benle. kısacası şimdi daha iyi anlıyorum, neyin neden yaşandığını...
Hayatı bir kere yaşıyoruz. Birilerini düzeltmekle feda etmek için de çok kısa,zaten düzelmezler. Hepimizin zorlukları var, bir şekilde baş etmeye çalışıyoruz, etrafımızdakileri zehirlemiyoruz. Umarım hayatınıza doğru düzgün biri girer, böyle şeyler genel olarak beklenmediği zaman oluyor.
 
herkese merhaba. konu uzun haberiniz olsun... eski sevgilimle ayrılalı neredeyse 1 sene olacak ama hala ara ara aklıma geliyor. uzun bir ilişkiydi ilişki içindeyken çok yara aldım, ayrıldık, ayrıldıktan sonra ilişkideyken yaşadığım şeyler hakkında bir bir jetonlar düştü, yine yaralandım ama olsun dedim, en azından aydınlandım, gizli saklı yaptığı şeyleri kafamda oturttum, kimi olaylar ise direkt kulağıma geldi vs... zaten ilişkim devam ederken, gidiyor olduğum psikoterapiyede daha cok önem verdim, gitmeyi hiç bırakmadım, iyileşmeye odaklandım, farkındalıgım git gide arttı, çocukluğuma bile indim, oradaki yaralarımı bile sardım. o zamandan bu zamana bir iki kişi girdi hayatıma ama ciddi göremedim, yürütemedim muhtemelen hazırda değildim. resmen enkaz gibiydim. ayrılan kişi bendim hatta severek ayrıldım fakat yine en çok etkilenende ben oldum. şimdi ise bir ilişkiye hazır hissediyorum ama karşıma çıkan insanları beğenemiyorum, bir bahane bulup reddediyorum. eskiden karşıma çıkan birini hafif beğendiysem anlaştıysam gözü kapalı kaptırırdım kendimi. artık çok zor geliyor birine aşık olmak, kapılıp gitmek bana. bilmiyorum yoksa onu unutamadığımdan mı. mesela o ayrılır ayrılmaz birini buldu hayatına devam ediyor. ben ise hala yalnızım. böyle yapmasını kendimle kıyas etmiyorum artık veya içerlenmiyorum bu arada, sağlıklı olan benim yaptığım çünkü biliyorum. o nasıl yapabildi, hiç mi sevmedi vs... bu sorularıda aştım çoktan, benden uzak olsun napıyosa yapsın.

amma velakinn geçen ay karşılaştık yürürken yanımdan geçti, son anda fark ettim bakıştık ve suratımı çevirdim. fakat kalbim yerinden çıkacakmış gibi oldu. uzunda bi süre geçmesine rağmen niye böyle oldu bilemedim. heyecanlandım yani resmen. geçen haftada bi ses kaydı denk geldi sesli notlarda gezinirken taa ilişkinin en başlarında, sarhoşken bi sohbetimizi kayda almışım. dinledim merak edip ne konuşmuşuz diye. ilk bi tatlı geldi hatta duygulanacak gibi oldum ama bütünüyle değerlendirince bana karşı kullandığı dil aslında o kadar samimiyetsiz sevgisiz düz ve kabaki. güya şakalaşıyoruz. o zamanlarda hoşuma giden şeyler değildi bunlar ama manipülasyonlara gaslightlara karşı çok savunmasız biri olduğumdan, sevilmeye aç olduğumdan, sevilip onaylanmak için, ayak uydurmuşum kendimce karşılık verip dik durmaya falan çalışmışım. acıdım o halime yani. neyse zaten sildim gitti. onla ilgili her şeyi yok ettim böyle gözümden kaçan olursada fazla üstüne düşmeyip hemen yok ediyorum.

asıl detaya geleyim kahretsinki ten uyumumuz çok iyiydi. zaten bu kadar uzun sürme sebeplernden biride buydu. asıl sebep ise iliski icinde mutsuzda olsam, ayrılık sonrası yas sürecini asla göze alamamdı. neyseki geçte olsa cesaret edip bitirdim. ona karşı ne hissediyorum bilmiyorum. bi yerlerde görünce duyunca kalbim çarpıyor, heyecan oluyor. sanarsınız aşığım hala. görmeyip duymadığım zamanlar ise aklıma gelince yaptıgı şeyler yuzunden midem bulanıyor. ne kadar doğru bi karar vermişim diyorum.

yalnız oldugum bu süreçte yalnızlığımdan aşırı keyif alıyorum, yatmam kalkmam yemem içmem gezip tozmam kimleyim nerdeyim hepsi bana bağlı. canım ne istiyorsa o. kendimle baş başaykende güzel vakit geçiriyorum eskiden kendimle kalmaya yalnız olmaya tahammul edemezken, kendimle çok iyi arkadaş oldum bu süreçte. neyden hoşlanırım, neyi beğenirim, mesela en sevdiğim çiçekler hangileri benim, kendimle alakalı yeni şeyler keşfettim, unutturulanları ise hatırladım. fakat duygusal anlamda ise ister istemez bi sevgi, ilgi, şefkat, onay. insan biriside olsun istiyor. ama bi kahve içmeye çıkmak birisiyle o kadar zor geliyorki anlatamam. yeniden tanımak güvenmek kendimi anlatmak vs... biraz popüler biriyim yaşadığım çevrede, ben birini tanımasam bile, o kişi beni tanıyor olabiliyor. karşıma zaten belli fikirlerle yargılarla geliyor. ben onu tanımakla mı uğraşıcam, kendimi tanıtmakla mı yoksa tanıdığını sandığı kişinin aslında ben olmadığımı anlatmaya çalışmakla mı. samimi gelmiyor bana bu tür durumlar. ayrıca eskiye karşı ne durumdayım çözemiyorum. dönse etse yalvarsa bile asla kabul etmem. aylar once ayrılık tazeyken aradı, farkındalıgımda simdiki gibi yuksek olmamasına ragmen acmamıstım. simdi o kadar süre geçti artık hiç ama hiç istemiyorum o şahısı hayatımda. yeni birisi olsun, iyi birisi olsun, karşılıklı sevgi saygı olsun istiyorum. fakat eskiye karşı ne durumdayım onu çözemiyorum. ona karşı en ufak bi kırıntı bile kalsın istemiyorum içimde. neden onu gördügümde duydugumda içimde bir şeyler kıpraşıyor hala daha sizce?
Erkekler çabuk unutur.Biz unutamıyoruz.İliskin çok çok uzun sürdüyse unutamiyorsundur.
 
Alışkanlığın verdiği his aslında külleşmeye doğru bu hisler çok normal çünkü beyin birseyi tamamlamaya odaklı yarım kalınca şöyle bir yokluyor bazen tamamlamak istiyor saçma şekilde. Sonra geçiyor. Yoksa diğerinin unutulmaz olmasından kaynaklı değil yani saçma sapan insanları malesef yüksekleştiren biz oluyoruz.
 
Hayatı bir kere yaşıyoruz. Birilerini düzeltmekle feda etmek için de çok kısa,zaten düzelmezler. Hepimizin zorlukları var, bir şekilde baş etmeye çalışıyoruz, etrafımızdakileri zehirlemiyoruz. Umarım hayatınıza doğru düzgün biri girer, böyle şeyler genel olarak beklenmediği zaman oluyor.

evet kesinlikle, o kadar şey yaşattı bana bitirmedim. ama artık o kadar dolmuştumki basit rutin bi kavgada içime tuhaf bir his geldi bir düşünce belirdi "ben ne yaşıyorum bu nedir ya" dediğim bir an oldu. tek çırpıda bitirdim. hayatımdan çıkarıp tüm iletişim kanallarını kapattım. asla üstüne düşen sorumluluğu alabilen, ilişki konusunda kendini geliştirmeye açık biri değildi belki işinede gelmiyordu. ben nasıl sorumluluk alıp zamanında psikoterapiye başlamışsam, bir şeyleri değiştirip geliştirmeye iyileştirmeye odaklanabilmişsem bu şekilde kendime denk biri olmadıkça hayatımada insan almayı gereksiz buluyorum çünkü dediğiniz gibi hayat çok kısa ve geri kalan gençliğimden çalmasına izin veremem artık hiç kimsenin
 
Alışkanlığın verdiği his aslında külleşmeye doğru bu hisler çok normal çünkü beyin birseyi tamamlamaya odaklı yarım kalınca şöyle bir yokluyor bazen tamamlamak istiyor saçma şekilde. Sonra geçiyor. Yoksa diğerinin unutulmaz olmasından kaynaklı değil yani saçma sapan insanları malesef yüksekleştiren biz oluyoruz.

evet haklısınız ve ben bildiğiniz o kişiye bağımlıydım. kötü bir alışkanlık gibiydi. bir anda söküp atmaya kalktım ve başardım ama süreçte nasıl zorlandığımı bir ben biliyorum. şimdi daha sakinim daha rahatım, artık yokluğu bir şey ifade etmiyor hissel olarak fakat bilinçaltı yarım kalan konuyu tamamlamak istiyor nihayete erdirmek istiyor ve hayatımdan çıkarttığımdan beri aksiyona geçmeyeceğim şeklindede kesin karar aldığım ve arkasında durduğum için bunu hatırlayıncada geçiyor o yarım kalanı tamamlama isteği. unutulmazlık konusundada katılıyorum, aşkından ölüp bitiyorum ayrılırsak mahvolurum hastanelere kapatırlar beni dediğim biriydi çevremde hatta öyle düşünürdü. hiçte öyle olmadı, keşke daha önce ayrılsaymışım diyorum çünkü hayattan aldığım zevk arttı, daha neşeli, daha mutluyum. başıma gelen kötü olaylarda bile daha güçlü, daha pozitifim. o şahısı gözümde çok büyütmüşüm, ben onu yükselttikçe o beni küçülttü. artık hayatıma birini alırsam sevgimi hak edecek ve mutluluğuma ortak olabilecekse destekleyecekse alırım
 
Bence onu degil onun hissettirdiklerini ozluyosunuz. Sevdiğin aşık olduğun bir ilişkideymişsin bu ilişkiden cıkıncada afallamışsın. Sevgili olduğunuz donemden kalma ses kaydını dinlemende bunla alakalı bence, o ana dönmek, orada yaşadığın mutluluğu tekrar yaşamak, bir anlığına o anda olmak istemek vs vs sana tekrardan cok güzel anlar yaşatacak biri geldiği an bunların hepsini unutacaksın zaten eski sevgilinin çok kötü biri olduğundan ve istemediğinden bahsetmişsin ama ciddi manada aklına bile gelmemesi için seni tekrar cok mutlu edecek seveceğin biri çıkmalı karşına. Nasıl çıkar onu bilemem bir çok kişi seninle aynı şeyi yaşıyor bu konuda. Yani ne kadar birileriyle konuşsada olmayan bir çok kişi var. Bunun sırrıda bence beklentide olmamak. Ne kadar beklentin yoksa ve ümidi kesmişsen o zaman cıkacaktır biri
 
Bence onu degil onun hissettirdiklerini ozluyosunuz. Sevdiğin aşık olduğun bir ilişkideymişsin bu ilişkiden cıkıncada afallamışsın. Sevgili olduğunuz donemden kalma ses kaydını dinlemende bunla alakalı bence, o ana dönmek, orada yaşadığın mutluluğu tekrar yaşamak, bir anlığına o anda olmak istemek vs vs sana tekrardan cok güzel anlar yaşatacak biri geldiği an bunların hepsini unutacaksın zaten eski sevgilinin çok kötü biri olduğundan ve istemediğinden bahsetmişsin ama ciddi manada aklına bile gelmemesi için seni tekrar cok mutlu edecek seveceğin biri çıkmalı karşına. Nasıl çıkar onu bilemem bir çok kişi seninle aynı şeyi yaşıyor bu konuda. Yani ne kadar birileriyle konuşsada olmayan bir çok kişi var. Bunun sırrıda bence beklentide olmamak. Ne kadar beklentin yoksa ve ümidi kesmişsen o zaman cıkacaktır biri

evet ben bana oynadığı karaktere yani kafamda kurduğum onun o iyi versiyonunu ve iyi olan anıları özlüyorum, yaşayabilme ihtimali olan iyi şeyler ise içimde ukte kalmıştı. artık biliyorumki aşık olduğum kişi kendisi değil, oynadığı bir karakter sadece. yani gerçek bile değil. bitirirken en çok bununla yüzleşmek acı vermişti bana. bu arada ben eskiden çok çocukça düşünen biriydim böyle durumlarda. her aşkım bir öncekinin intikamı gibi bir şeydi. o yüzden çivi çiviyi söker mantığında hareket etmek istemedim bu sefer tek başıma tamamen atlatmak istedim. çok yol kat etsem bile bi yerde tıkanmış gibiyim. çevremden aldığım tavsiye; birileri ile görüş şans ver en azından mutlu olacağın varsa olursun, üzüleceğin varsada önceki gibi olmaz ( öyle bir ilişkiyi bitirecek kadar güçlüydün, severek ayrıldın manasında ) özetle hayatına birini al, hiç değilse öncekinin pisliğinden bir arınırsın şeklindeydi.
 
evet ben bana oynadığı karaktere yani kafamda kurduğum onun o iyi versiyonunu ve iyi olan anıları özlüyorum, yaşayabilme ihtimali olan iyi şeyler ise içimde ukte kalmıştı. artık biliyorumki aşık olduğum kişi kendisi değil, oynadığı bir karakter sadece. yani gerçek bile değil. bitirirken en çok bununla yüzleşmek acı vermişti bana. bu arada ben eskiden çok çocukça düşünen biriydim böyle durumlarda. her aşkım bir öncekinin intikamı gibi bir şeydi. o yüzden çivi çiviyi söker mantığında hareket etmek istemedim bu sefer tek başıma tamamen atlatmak istedim. çok yol kat etsem bile bi yerde tıkanmış gibiyim. çevremden aldığım tavsiye; birileri ile görüş şans ver en azından mutlu olacağın varsa olursun, üzüleceğin varsada önceki gibi olmaz ( öyle bir ilişkiyi bitirecek kadar güçlüydün, severek ayrıldın manasında ) özetle hayatına birini al, hiç değilse öncekinin pisliğinden bir arınırsın şeklindeydi.
Şöyle düşünün hayatınız da biri olmadığı sürece eskiye dönük olacaksınız hep. Hiç sevmeseniz bile hayatınızdaki boşluğu düşünüp eski sevgiliniz gelecek aklınıza. Bu yüzden civi civiyi söker. Yeni birini tanıdıgınızda gercekten hoslanır ve severseniz aklına dahi gelmeyecektir. Ben bu fikirdeyim. Ama suna dikkat etmekte fayda var onun bosluğunu doldururken herkese sans verme cünkü cidden sana iyi gelecek ve seveceğin biriyle ancak dediğim mümkün. Diğer türlü sadece birini yara bandı olarak kullanmış olursun ve pişman olursun
 
herkese merhaba. konu uzun haberiniz olsun... eski sevgilimle ayrılalı neredeyse 1 sene olacak ama hala ara ara aklıma geliyor. uzun bir ilişkiydi ilişki içindeyken çok yara aldım, ayrıldık, ayrıldıktan sonra ilişkideyken yaşadığım şeyler hakkında bir bir jetonlar düştü, yine yaralandım ama olsun dedim, en azından aydınlandım, gizli saklı yaptığı şeyleri kafamda oturttum, kimi olaylar ise direkt kulağıma geldi vs... zaten ilişkim devam ederken, gidiyor olduğum psikoterapiyede daha cok önem verdim, gitmeyi hiç bırakmadım, iyileşmeye odaklandım, farkındalıgım git gide arttı, çocukluğuma bile indim, oradaki yaralarımı bile sardım. o zamandan bu zamana bir iki kişi girdi hayatıma ama ciddi göremedim, yürütemedim muhtemelen hazırda değildim. resmen enkaz gibiydim. ayrılan kişi bendim hatta severek ayrıldım fakat yine en çok etkilenende ben oldum. şimdi ise bir ilişkiye hazır hissediyorum ama karşıma çıkan insanları beğenemiyorum, bir bahane bulup reddediyorum. eskiden karşıma çıkan birini hafif beğendiysem anlaştıysam gözü kapalı kaptırırdım kendimi. artık çok zor geliyor birine aşık olmak, kapılıp gitmek bana. bilmiyorum yoksa onu unutamadığımdan mı. mesela o ayrılır ayrılmaz birini buldu hayatına devam ediyor. ben ise hala yalnızım. böyle yapmasını kendimle kıyas etmiyorum artık veya içerlenmiyorum bu arada, sağlıklı olan benim yaptığım çünkü biliyorum. o nasıl yapabildi, hiç mi sevmedi vs... bu sorularıda aştım çoktan, benden uzak olsun napıyosa yapsın.

amma velakinn geçen ay karşılaştık yürürken yanımdan geçti, son anda fark ettim bakıştık ve suratımı çevirdim. fakat kalbim yerinden çıkacakmış gibi oldu. uzunda bi süre geçmesine rağmen niye böyle oldu bilemedim. heyecanlandım yani resmen. geçen haftada bi ses kaydı denk geldi sesli notlarda gezinirken taa ilişkinin en başlarında, sarhoşken bi sohbetimizi kayda almışım. dinledim merak edip ne konuşmuşuz diye. ilk bi tatlı geldi hatta duygulanacak gibi oldum ama bütünüyle değerlendirince bana karşı kullandığı dil aslında o kadar samimiyetsiz sevgisiz düz ve kabaki. güya şakalaşıyoruz. o zamanlarda hoşuma giden şeyler değildi bunlar ama manipülasyonlara gaslightlara karşı çok savunmasız biri olduğumdan, sevilmeye aç olduğumdan, sevilip onaylanmak için, ayak uydurmuşum kendimce karşılık verip dik durmaya falan çalışmışım. acıdım o halime yani. neyse zaten sildim gitti. onla ilgili her şeyi yok ettim böyle gözümden kaçan olursada fazla üstüne düşmeyip hemen yok ediyorum.

asıl detaya geleyim kahretsinki ten uyumumuz çok iyiydi. zaten bu kadar uzun sürme sebeplernden biride buydu. asıl sebep ise iliski icinde mutsuzda olsam, ayrılık sonrası yas sürecini asla göze alamamdı. neyseki geçte olsa cesaret edip bitirdim. ona karşı ne hissediyorum bilmiyorum. bi yerlerde görünce duyunca kalbim çarpıyor, heyecan oluyor. sanarsınız aşığım hala. görmeyip duymadığım zamanlar ise aklıma gelince yaptıgı şeyler yuzunden midem bulanıyor. ne kadar doğru bi karar vermişim diyorum.

yalnız oldugum bu süreçte yalnızlığımdan aşırı keyif alıyorum, yatmam kalkmam yemem içmem gezip tozmam kimleyim nerdeyim hepsi bana bağlı. canım ne istiyorsa o. kendimle baş başaykende güzel vakit geçiriyorum eskiden kendimle kalmaya yalnız olmaya tahammul edemezken, kendimle çok iyi arkadaş oldum bu süreçte. neyden hoşlanırım, neyi beğenirim, mesela en sevdiğim çiçekler hangileri benim, kendimle alakalı yeni şeyler keşfettim, unutturulanları ise hatırladım. fakat duygusal anlamda ise ister istemez bi sevgi, ilgi, şefkat, onay. insan biriside olsun istiyor. ama bi kahve içmeye çıkmak birisiyle o kadar zor geliyorki anlatamam. yeniden tanımak güvenmek kendimi anlatmak vs... biraz popüler biriyim yaşadığım çevrede, ben birini tanımasam bile, o kişi beni tanıyor olabiliyor. karşıma zaten belli fikirlerle yargılarla geliyor. ben onu tanımakla mı uğraşıcam, kendimi tanıtmakla mı yoksa tanıdığını sandığı kişinin aslında ben olmadığımı anlatmaya çalışmakla mı. samimi gelmiyor bana bu tür durumlar. ayrıca eskiye karşı ne durumdayım çözemiyorum. dönse etse yalvarsa bile asla kabul etmem. aylar once ayrılık tazeyken aradı, farkındalıgımda simdiki gibi yuksek olmamasına ragmen acmamıstım. simdi o kadar süre geçti artık hiç ama hiç istemiyorum o şahısı hayatımda. yeni birisi olsun, iyi birisi olsun, karşılıklı sevgi saygı olsun istiyorum. fakat eskiye karşı ne durumdayım onu çözemiyorum. ona karşı en ufak bi kırıntı bile kalsın istemiyorum içimde. neden onu gördügümde duydugumda içimde bir şeyler kıpraşıyor hala daha sizce?
Bu konu beni üzdü. Benimde toksik ilişkim bir ay önce bitti ne kadar toksikte olsa aglasamda bzen çok mutlu olsamda aramızda ki ten uyumu çok baskaydi. O yüzden bı tık üzüldüm yine.
 
evet haklısınız ve ben bildiğiniz o kişiye bağımlıydım. kötü bir alışkanlık gibiydi. bir anda söküp atmaya kalktım ve başardım ama süreçte nasıl zorlandığımı bir ben biliyorum. şimdi daha sakinim daha rahatım, artık yokluğu bir şey ifade etmiyor hissel olarak fakat bilinçaltı yarım kalan konuyu tamamlamak istiyor nihayete erdirmek istiyor ve hayatımdan çıkarttığımdan beri aksiyona geçmeyeceğim şeklindede kesin karar aldığım ve arkasında durduğum için bunu hatırlayıncada geçiyor o yarım kalanı tamamlama isteği. unutulmazlık konusundada katılıyorum, aşkından ölüp bitiyorum ayrılırsak mahvolurum hastanelere kapatırlar beni dediğim biriydi çevremde hatta öyle düşünürdü. hiçte öyle olmadı, keşke daha önce ayrılsaymışım diyorum çünkü hayattan aldığım zevk arttı, daha neşeli, daha mutluyum. başıma gelen kötü olaylarda bile daha güçlü, daha pozitifim. o şahısı gözümde çok büyütmüşüm, ben onu yükselttikçe o beni küçülttü. artık hayatıma birini alırsam sevgimi hak edecek ve mutluluğuma ortak olabilecekse destekleyecekse alırım

Aynısını yaşadığım için seni çok iyi anlıyorum. Adeta ruh ikizim ikiz alevim gibi hissettiğim insan bana gore ama iletişimi kestim. İlla uyum aranmıyor oldukça toxic de geliyor bunlar birbirlerine bazen neyse. Hatta manipülasyon çeşidi olan "Benim gibi olmaz " kimse diyordu. Ama yaşıyorum yani hastahanelere de düşmedim hatta dertlerimin sonunda geliyordu kendisi. Önceliğim ilişki de ve hayatta huzur. Kendine odaklanınca kimseyi umursamıyor insan. Bu durumda kötü psikoloji çekmedim diyemem insanın kendisine izin vermesi gerekiyor daha kolay kabullendiriyor insan kendine çünkü. Yani aslında o kadar farkındayız ki herşeyin. Tebrik ediyorum seni cesareti toplayıp ayrılmak herkesin harcı değil sadece kendine değer veren insanlar başarabilir. ❤️
 
evet kesinlikle, o kadar şey yaşattı bana bitirmedim. ama artık o kadar dolmuştumki basit rutin bi kavgada içime tuhaf bir his geldi bir düşünce belirdi "ben ne yaşıyorum bu nedir ya" dediğim bir an oldu. tek çırpıda bitirdim. hayatımdan çıkarıp tüm iletişim kanallarını kapattım.
şu anda bende 10 senelik ilişkimi bu kelimeyle bitirdim. yaşadığınız şeyler çok fazla birbirine benziyor. Umarım bende sizin gibi kendimi bulur yoluma devam ederim.

Eski güzel günleri özlüyor arıyor olabilirsiniz sadece ama unutmayın ki her geçen güzel anınızın ertesinde bir kötü anısı da vardır.
 
Tekrar asık oldugunda geride bırakırsın.
Adam pıskolojını bozmus.
Zaten sana boyle davranan adam bellı bir sure sonra sımdıkı sevgılısıne de aynı şekilde davranıcak.
Bır ınsanın karekteri degişmez.
Hevesinı aldıktan sonra aynı seyleri yapar yapıyordur da .
Ha o kadın kaldırır ılışkıye devam eder kaldıramaz ayrılır onun bılecegı iş .
Ben bır kadına kotu davranıp dıger kadına sevgı kelebeği olucak bır adam gormedım su hayatta.
Bir sure olur ama elde ettikten sonra herkes fabrıka ayarlarına döner.
 
Tekrar asık oldugunda geride bırakırsın.
Adam pıskolojını bozmus.
Zaten sana boyle davranan adam bellı bir sure sonra sımdıkı sevgılısıne de aynı şekilde davranıcak.
Bır ınsanın karekteri degişmez.
Hevesinı aldıktan sonra aynı seyleri yapar yapıyordur da .
Ha o kadın kaldırır ılışkıye devam eder kaldıramaz ayrılır onun bılecegı iş .
Ben bır kadına kotu davranıp dıger kadına sevgı kelebeği olucak bır adam gormedım su hayatta.
Bir sure olur ama elde ettikten sonra herkes fabrıka ayarlarına döner.
Konuş kız abla bu yorumun beni rahatlattı hajajaja
 
X