eşimle beraber kardeşini ziyarete gidicez bunlar 4. katta oturuyor asansör bozuk ay baktım ben çocuk kucağımda çıkamıcam topuklu ayakkabılar eşime dedim çocuğu kucağına al ben düşürürüm şimdi belli olmaz bu ayakkabılarla kurdada kuzuyu teslim etmişim meğer daha birinci kata yeni varmıştımki tangur tungur bir döndüm benim adam çocukla beraber düşmezlermi çocuğa bişe olmasın diyede çocuğu havada tutuyo kendi yere yapışık merdivenleri yalıyayalıya indi aşağıya ben bunu hiç umursamıyorum doğal olarak direkt çocuğu aldım kucağından oda korkudan ağlıyor onu pışpışlıyorum biyandan eşime döndüm kızıcam oda ayağım anam ayağım yandım anam bağırıyo deli bütün apartman döküldü başımıza çocuğu düşürmüş iki salak muamelesiyle çıt çıt sesleri yaralı bir adam ve ağlayan bir bebek eşliğinde kaçar adım evimize döndük:)
diğer bir rezilliğimiz eşimle nişanlıyken oldu . ben başka bir ilde üni okuyordum. eşim ailemle aynı şehirde çalışıyordu. uzaktayken bu beni çok kıskanıyordu sürekli kavga huzursuzluk birgün arkadaşlarımın evine gitmeme izin vermedi. gidersin gitmessin nese bende tamam gitmicem dedim ama gittim ,ufak yalandan ne olur nerden anlıcak sanki dedim. bu habire arıyor ne yaptın ne ettin normal konuşup kapatıyorum. yani kapattığımı sanıyorum. attım kenara teli bi gülüyoruz yedi hemende hahahaha ,yalandan kim ölmüş sanki nasıl anlayacak ,tam saf benimkide daha ne iğrençlikler söyledim hatta bir ara gaza gelip tam salak dediğimi hatırlıyorum. sonra bi baktım tel açık bizi nekadar dinledi bilmiyorum ama telefonu refleksle kapattım. bar bar arıyo zar şor açtım. bana tek şunu dedi "sana artık güvenemem ne halin varsa gör "şaştım kaldım. bendeki aşk ve bide suçluluğun verdiği kaldırma kuvvetiyle ertesi gün atladım otobüse eşimin yanına gittim. aradım bunu "gel beni terminalden al son kez konuşalım" geldi aldı sağolsun ,valizimlede gelmişim birde bir ağır arabasının bagajına koydu valizimi nese biyerde oturuyoruz bi kavga başladı tekrar " iyi oldu bana yalan söylettiren sensin" dememle "kalk çabuk" dedi bana, kalktım bi güzelde arabaya kuruldum. eve bırakacak sanıyorum . bi baktım benim valiz havada dönüyo. attı valizimi yerlere, bulunduğumuz yer işlek biyer ama ne dolmuş geçiyo ne otobüs taksiye verecek param yok anam demezmi "arabamdanda in " ben şoktayım ama hala gururluyum "beni nerden aldıysan oraya bırakacaksın" dememle bu delirdi iyicene kolumdan çekiyo. ben inmiyorum "in arabamdan" diye nasıl bağırıyo yırtıyo bitarafını yapıştım koltuğa o arada oturduğumuz yerin görevlisi geldi. "lütfen burda tartışmayın" kısaca defolun gidin dedi eşim hemen valizi bağaja tekrar attı. 1 km falan gitti tekrar indi. valiz yine havada uçtu nasıl bağırıyo "çabuk in in dedim" kollarımdan çekiyo sonunda çekti düşürdü beni yere kapıyıda kapattı koşa koşa şöför koltuğuna bindi bende araba kalkmadan arka koltuğa atladım ön koltuğada bir sarıldım nese oradanda arabalar geçiyo yanımızdan geçerken yavaşlıyorlar utandı bu yine valizi bağaja attı. 2 km gitti. bidaha indi. valiz yine havada ama nasıl dövüşüyo valizle bende baktım dolmuş durağına yaklaşmışız "tamam iniyorum kes" dedim. dememe kalmadan baktım bir polis aracı yanaştı salağın biri 155 arayıp kızın biri bohçasını almış bir oğlana kaçmak istiyo oğlanda kabul etmiyor. alın anasına götürün yazıktır kesin bunu arıyolardır. diye ihbarda bulunmuş bide kocaya kaçan kız muamelesi görmezmiyim nese olayı açıkladık. tartışıyoduk falan dedik kimliğimi gösterdim 22 yaşında olduğumu gördüler birde eşimde benim nişanlım diyince polisde bişey demedi eşim birde polise sadece ders vermeye çalışıyordum dedi polisde tamam kızı al ve gidin salak salak davranıp cevreyide rahatsız etmeyin dedi rezilliğimle beraber arabaya bindim. ve ordan uzaklaştık ben somurtmuş dudaklarımı kemirirken eşim birden kahkahalarla güldü bende kendimi tutamadım gülmeye başladım böylece güle güle ertesi gün buluşmak üzere öpüşüp koklaşıp evime gittim ertesi gün buluşamadık tabiki nedenmi eşim valizle verdiği savaş sonucunda yoğun bir bel ağrısından yataktan kalkamamıştı
sen sağol canım benimharikasın ablamı uyandırmamak için kahkayı atamadım ama sessiz sessiz pek bir uzun güldüm :) sağol
evliliğimin ilk yılıydı. oturma odasında müthiş bir parça çalıyordu, bende pek atletik ve müthiş hallerde atlet eşofman içinde kendimden geçmiş dans ediyorum (beni izliyo ya güya yeteneğimi gösterecem) 'Aşkım bak havada dönebiliyorum' dedim 'e hadi madem göster' dedi dememle birlikte havalandıktan sonra televizyon sehpasının kenarına kafamı çarpıp yere çakıldım; tüm bedenimle ters kepçe dönmüş parmağımın üstüne düştüm diye kemik ortadan çatlamıştı. Birde üstüne gecenin ortasında fellik fellik acile gittik...
Hala o günden sol orta parmağım kaldı öyle kangal sucuk gibi..
bir rezillikte babaannemden gelsin
babaannem yaşlandığı için birçok şeyi unutuyor bazen tvde izlediği şeyleri gerçek sanabiliyor mesela filmde bir adam vurulsa günlerce gencecik çocuktu nasılda vurdular diye ağlıyo gerçek değil desek kan aktıya manyak görmedinmi beni kandırıyonuz sizde diyo oooo mümkün değil fikrinden caymıyor.
neyse velhasıl eşim(nişanlıyız) ve ailesi bize geldiler babaannemde baş köşede yerini almış hep birlikte oturuyoruz sene 2006 o dönem bir reklam vardı hangi banka hatırlamıyorum şimdi reklamda kız gelip erkeğin kollarını ayaklarını büküp adamı topaç gibi yapıyordu hatırlayan bilir neyse babaannem bunu izledi hepimize birden döndü ve reklamdaki kadını kastederek
- bu kadın bu adama böyle yapıyorya aynene o şekilde ölecek dedi.
eşim ve ailesi dondu kaldılar ben toparlamaya çalışıyorum bozuntuya vermemeye çalışıyorum.
-yok babaanne o şaka yapıyor gerçek değil dememle babaannem
-ne şakası bugün ikidir yapıyor demezmi
sözün bittiği an işte o andır (o reklamı o gün iki kere izlemişti)
bi tane daha geldi aklıma kızlar
bundan yıllar evvel.. sevgilimle ilk yıllarımızda.. beni aşırı kıskandığı, kısıtladığı dönemler.. her şey yasak anacım. evden okula okuldan dershaneye dershaneden eve..
neyse o yılların bir günü, okuldan çıkmışız arkadaşla dershaneye doğru yol alıyoruz. derse de 1,5 saat var daha. arkadaş da bi yerde oturup dondurma yesek mi dedi. canım gidiyo. amaan dedim ben yanlış bişey yapmıyorum ki gidelim dedim. ama benimkine söylemedim tabii, yanlış bişey yaptığımdan değil, sırf aramızda huzursuzluk çıkmasın diye.
neyse oturduk biz bi yere. dondurmalarımız geldi, tam bi kaşık alıp ağzıma atıcam ki benimkinden mesaj
o: sevgilim napıyosun?
ben: iyi aşkım sen napıyosun?
o: iyiyim bende nerelerdesin?
ben: dershanedeyim aşkım nerelerde olucam aa sende (yalana gellllll)
dondurma yemeğe devam... ta kii
o: bebeğim dershanenin camından bakar mısın?
eyvahlar olsunnnn :96:
ben: bakamam hayatım dersteyim
o: senin dersin 1 saat sonra başlamıcak mıydı?
kıvır sedef kıvır yanacaksın yalanını yakalarsa hem niye aşağı bak dedi ki off bittim ben :18:
ben: aşkım boş hoca buldum o ders çalıştırıyo, vaktim boşa gitmesin dimi ama
o: bi 5 dk izin al sevgilim, sana bi sürprizim var. camdan bak o yeticek bana lütfen seni çok seviyorum
ben: tamam aşkım bakıyorum
nereye bakıyorum anca dondurmaya bakarım ben
o: baktın mı sevgilim gördün mü sürprizimi?
hay allah hay allah neyi gördüm mü, görmeli sürprizmiş diye bağırıyorum artıkama hiç istifimi bozmadan
ben: gördüm sevgilim çok güzel
ney güzel acaba
o: ben seni camda göremedim ama, hadi in aşağı da vereyim
hay allahım hem görmeli hem vermeli sürpriz, sürprizin tam sırasıydı, ama hala çaktırmamaya çalışıyorum
ben: gelemem aşkı hocayı bırakamam ders anlatıyo aa lütfen
o: hadi ya nolur sevgilim 5 dk in sadece sonra yine girersin dershaneye
dershanede değilim ki ineyimhala ısrar ediyorum inemem edemem en sonunda şu msj gelir
o: sen gelmezsen ben gelirim yanına öyle veririm ayıp değil ya geliyorum
ben: onurcuğum şey canım benim bak ben seni çok seviyorum ama şey ben küçük pembiş bi yalan söyledim sana ama söylemek zorunda kaldım senin yüzünden, neyse yani şey mm ben dershanede değilim
o: neyyyyyy
ben: ben dershanede değilim, dondurma yiyoduk da biz :101:
benimkinden cevap yok, telini kapamıştı, 2 gün konuşmamıştı benle yahu, dondurma yemeğe gitmeme değil yalan söylememe çok kırılmış. nasıl güvenicem ben sana böyle vs vs.. meğer bi buket gül almış gelmiş dershaneme bana vericekmiş
ayy benimkiler hem rezillik hem ibretlik sakın ha sevdiceklerinize eşlerinize yalan söylemeyinnnn
birtane daha hatırladım okudukça aklıma geliyorrrrArkadaşlarla düğüne gittik deli gibi eğleniyoruz halay çekiyoruz göbek atıyoruz bir yandanda kuduruyoruz şarkılara eşlik ediyoruz bazenn lilililiiii diyee bağırıyoruz: 1:Neyse yorulup oturduk arkadaşlarla masadayız çok ses var zor duyuyoruz birbirmizii sahnede kırmızı etekli biri vardı cafcaflı bir renkti bağıra bağıra konuşurkenn dedim o ne biçim kırmızı etek diye bağırdımmm hayır o andamı keser piyanist 5 saniye daha bekleyemez mi zank diye duruverdi bir kırmızı etekli o bayan vardı sahnedee sesimi herkes duydu resmennn bir kadına baktılar bir bana :26: kaptırmıştım kendimi çünkü düğündeki sese güveniyordum onun eteğinin rengine dönüverdim birden piyanist bilmem ne plakalı araç sahibiii aracının başınaaa yuhhhhh diyorum yuhh rezil ettin beni pis piyanist :
bunu bi benzerini ben yapmıştım bende eşime demiştim kocacım ben uçan tekme atabiliyorum sen atamassın diye .dedi yaparım ben ama sana olmaz dedi.sen yap bakalım nasıl uçuşuyormuşun dıyeDD tabi bende bi hava D karsı karsıyayız o oturuyo ama koltukta D ben başladım bir ıkı adım kosmaya tam havalandımmmm kütttttttttt yerde DD meğersem o sırada eşim ayağımı tutmuş ben kafa biyerde bacak biyerde DD rezil oldum ya hemen kalktım yerden acımadıki acımadiki diye bağırıyorum bi yandanda hem gülüyorum hem ağlıyorum DD çok dengesizim ya sanki başka göstericek başka bişey yok DD
Mutfagım kutu gıbı kucucuk 2 kısı zor sıgar neyse tuttum krep yapıyorum yatzıbar kahvaltısı yapcaz gece gece krebı doktum kocama seslendımmmm
-sevgılıııııııııııııııımmm
- ne olduuu
- gelde nasıl yeteneklı bır kadın aldın gor
kocam gelırrr...
Ben tavayı kaldırdım krebı hoplatıp ters cevırıcem ya guya attım anaaaaa krep yok yagsız tavaya krep dokersen rezıllıgı cekersın tabı
kocam:- cıdden cok yeteneklı bır kadın almısım