Ben eşimin hiç üstüne gitmedim aksine hep onun yanında oldum ancak annesi bana kötü davrandığında eşim maalesef yanımda olmamıştı. Şöyle ki ilk başta annesi ailemi ve beni küçğk gördü. Hatta daha evlenmeden beni çağırıp oğluna uygun olmadığımı onun yüksek meslek sahibi olabileceğini söyledi halbuki aynı okuldaydık. Haliyle kınama falan gelmedi yok saydı düğün günümdede beni ağlattı o dönem stresten dolayı hastanelik oldum baktım eşim çok üzülüyor 1 hafta sonra evlerine beraber gittik annesidir araları kötü olmasın dedim hoşgeldin bile demedi ama eşim için orada yarım saat oturdum onlar aralarını düzelttiler. Ailem de böyle böyle ailesine doldu dediğim gibi babamda öfke problemi var anında patlar ama hemen diner. Eşime hiç bi zaman savunmadımki onun yanında oldum ben öncesinde de sonrasındada sadece ben çok kötü bir durumdayken 3 yıl öncesini açmasına gerek yoktu böyle bir problemi vardı söylese ben sanki yine yanında olmucak mıydım bu arada doğumdan sonra ölümcül hastalık geçirdim o haldeyken benim suçum yokken bana bağırıp çağırdı ve 3 yıl öncesi için o an olan bir olay bile değil.
Sizi istemeyen bir aileye bir aileye niçin gelin gittiniz ?
Bakın kayınvalidem psikolojimin içine mıçtı. Antidepresanlarla geçti 2 yılım. Benim ailem de istemedi eşimi. Ama benim babam eşime bıçak çekmedi. 34 yıllık ömrümde eski kayınvalidem kadar beni aşağılayan hor gören fesat kötü toksik bir insan görmedim.
Kayınvalidemi dövmeli miydim ? Hakaret mi etmeliydim ? Surat mı asaydım bayramda ?
Sizin ve sizin gibilerin (bir zamanlar benim de dahil olduğum grup) kavrayamadığı şey şu : Bizim ülkemizde iki kişi değil, iki aile evleniyor Tango değil halay çekiyoruz !
Bizim büyüklerimiz evlatlarının ayrı bir birey olduğunu kabullenemiyor. Dolayısıyla kendi kültürümüzden ve çevremizden evlenmek zorundayız.
Sizin babanız kıymetli ise kocanızın da anası babası kıymetli. Kimse ağaç kavuğundan çıkmadı. Cami avlusunda bulunmadı. Hangi anne oğlunu bıçak çekilen can güvenliğinin olmadığı yere gönderir ? Kayınvalideniz sabırlı kadınmış. Benim de erkek kardeşim var. Sabah konunuzu anneme okudum. Paralarım o gelini kovarım evden, dedi.
Kafanızı kullanmazsanız kan çıkacak. Babanız hapse, kocanız mezara girecek. İstediğiniz bu mu ?
Kocanız haklı / haksız farketmez. İki insanın anlaşamıyor, frekansları tutmuyor, birbirlerini boğazlama noktasına gelmişler. Siz hala daha görüştürmeye çalışıyorsunuz.
Kocanızı sahiplenmiyorsunuz. Kocanızı aileniz olarak görmüyorsunuz.
Sizin evliliğiniz uzun sürmeyecek. Suçlu sizsiniz. Mesafe bırakmıyorsunuz. İnsanları bi salın yaa ne bu toksik Türk aile yapısından çektiğimiz ne o öyle mıc mıc ilişkiler..
Kimse kimseyle görüşmek zorunda değil