- 3 Eylül 2018
- 8.591
- 45.363
- Konu Sahibi isimsiz genc
- #161
Sevgiliyken bu çocuğun köyde büyüdüğünü, şiveli olduğunu falan anlamadın mı?
Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.
Not: This feature may not be available in some browsers.
Yorumlarınızın hepsini okuma gereği duymuyorum. Bu arada hataylıyım. Annemlerin zamanında o bölgede arapça ilk dil türkçe ise okulla edinilen ikinci dildir. Yani önce arapça sonra türkçe. (Benim sorduğum konuyla ne alakası var anlamadım) ayrıca duygusal bunalımlar yaşadığım için şuandada bu mesajları öylesine yazdığım için “akademik bir yazı” olarak görmediğim için nasıl kolay geliyorsa öyle yazıyorum. Burada bir derdim var diye geldim. Türkçe öğretmenliği oynamaya gelmedim. Kusura bakmayın ben çözüm bulmaya geldim ama bence siz de incelenmesi gereken bir vakasınız anladığım kadarıyla. :) başkalarının fikirlerine saygı duymasını bilen, insanların düşüncelerine önem veren ve yapacağı öğütleri ve fikirleri güzel sözlerle ve üslupla anlatan insanları takdir ediyorum gerçekten, keşke dünyadaki iyi niyet ve sevgiden sizde biraz nasibinizi alsaymışsınız sevgiler. Size daha da uzun cevap vererek kaybolan vaktime üzülmek istiyorum o yüzden bu kadarı kâfi olacaktır, sevgiler. :)Ben dil bildiğine ,üniversite bildiğine filan inanmıyorum.
O kadar çok imla hatası yapıyor ,düşük cümleler kuruyor , noktalama konusunda başarısızlık gösteriyor, bir cümlesi daima bir başla cümlesindeki tezini çürütüyor ki...
Dil bilmek ,üniversite okumak, yurtiçi yurtdışı seyahat etmek konu sahibinin yapacağı şeyler degil.
Daha demin bir cümlesinde "annem doğuştan arapça bildiği için" dedi.
Insan doğuştan dil bilmez. Ha kadın arap olarak doğar, bir arap ülkesinde yaşar o zaman doğup büyüdüğü yer itibarıyla arapça bilir. Buna amenna.
Ama sonrasında diyor ki annemle babam ayni köyden akraba... NEnem görüşmelerine izin vermiyordu diyor.su durumda sen arap oluyorsun. Ve bu ülkede doğup büyüyorsun. Bu kısmı biraz açıklamak gerekmez mi
Konu sahibi cehaletten kendini avrupai zannediyor.
Fakat yaşadığı hayat ortadoğunun en ücra köylerinde yaşanan hayat aslında. Yerdeki minderde oturmasını emreden insanların içine kendi rızası ile girmiş. Ve daha da anormal olanı doğuştan dil bilen eğitimli annesi ve yine dil bilen babası buna müsaade etmiş. Ve fakat sevgilisi olmasına müsaade etmemişler...
Sevgili konu sahibi..burdan bakınca;müge anlının programina çıkıp 2 kuruşluk akli ile karşısında oturan eğitimli ve donanamli insanların inanacağını zannederek dünyanın en aptal bahanelerini ileri süren zifiri karanlık cahil insanlara çok benziyorsun.
Öncelikle ilginiz için teşekkür ederim. Evet biliyordum tabi ki şiveli konuşuyordu ama ozamanlar benim için bu sorun değildi ki hayat tozpembe evleneceğim seviyorum aşığım diyordum. 24 yaşındaki bir bireyle 17 yaşındaki bir çocuğun hayattan beklentileri meğer farklıymış. Ozamanlar sevgilisiyle lunaparka gitmek isteyen çocuk, şuan ise gelecek kaygısı taşıyan bir bireyim. Aslında elbette şive olabilir ona o kadar takılmadım evet oraya yazdım ama esas meselem o değil sinirlendiğinde gözü dönecek kadar aşağılamalarda bulunmasa veya bağırmasa belki sorun çözülür.Sevgiliyken bu çocuğun köyde büyüdüğünü, şiveli olduğunu falan anlamadın mı?
O kızınız içinde üzülmeye başladım şimdi annesinin içinde tuttuğu o kin dolu aşağılayıcı mesajlarını derdine çözüm aramak için gelen bir genç kıza bu şekilde yansıttığını görse ne kadar üzülür kim bilir.Vuhuuu evliliğe bak. 2 yasinda ki kizimin evcilik oyunlari bile daha mantikli ogeler iceriyor
Yazdıklarım belki ağır gelecek kusura bakma ama derslerine odaklanman gereken, evlilik için çok küçük olduğun bi yaşta hayatına birini almışsın hadi almışsın yakınında da değl. Üniversite bitmeden de evlenmişsin. Bu 8 senede karakterine dair hiç mi bir fkre sahip olmadın gözünü seveyim ya da bu kadar bağlayan neydi. Evlenirken de biliyordun evin eşyan olmayacağını eşinin doğru düzgün işi olmadığını. Başta kabul ettiğin şeyler şuan sana batıyor çünkü hala hayal alemindesin.Öncelikle ilginiz için teşekkür ederim. Evet biliyordum tabi ki şiveli konuşuyordu ama ozamanlar benim için bu sorun değildi ki hayat tozpembe evleneceğim seviyorum aşığım diyordum. 24 yaşındaki bir bireyle 17 yaşındaki bir çocuğun hayattan beklentileri meğer farklıymış. Ozamanlar sevgilisiyle lunaparka gitmek isteyen çocuk, şuan ise gelecek kaygısı taşıyan bir bireyim. Aslında elbette şive olabilir ona o kadar takılmadım evet oraya yazdım ama esas meselem o değil sinirlendiğinde gözü dönecek kadar aşağılamalarda bulunmasa veya bağırmasa belki sorun çözülür.
Kadın gayet doğru yazmış.O kızınız içinde üzülmeye başladım şimdi annesinin içinde tuttuğu o kin dolu aşağılayıcı mesajlarını derdine çözüm aramak için gelen bir genç kıza bu şekilde yansıttığını görse ne kadar üzülür kim bilir.
Merhabalar, herkese günaydın! Nerden başlayacağımı bilmiyorum. Üniversite son sınıf öğrencisiyim ve bu yaz evleneli 5 ay oluyor ama eşimle 8 senedir birlikteyiz. Gerçi ne kdar birlikteyiz diyeblirim bilmiyorum çünkü internet ortamında tanışmıştık ve hep ayrıydık. Eskiden yani ben lisedeyken senede bir yanıma gelirdi üniversiteyi kazandıktann sonra iki dönemde bir yanıma gelmeye başladı. Sonra evlendik ama kendisinin henüz elle tutulur bir işi yok üniversite mezunu ama kantinde çalışıyor. Bende son sınıfım düğün yaptık ama ortada ne ev var ne eşya. Ben atandıktan sonra alacaktık ev. Eşyalarını zaten üniversiteye devam ettiğim için yurtta kalıyorum şuan ve kpssye hazırlanıyorum. Yani evlendik hala ayrı şehirledeyiz. Durum şöyle eşimle geçinemiyorum. Kendisi beni çok sevdiğini söylüyoor gerçektende seviyor ama sinirlenince çok kızıyor çok bağırıyor hatta normal konuşması bile bağırarak evimiz olmadığı içinb15 tatilde annesinin evine gittik ve anadoşu erkeği kendi sözünün geçirmeye çalışıyor ama bende baskın bir karakter olduğum için bu durum bana ters bana bağırmasında cevap veriyorum. Normal şeyler konuşamıyoruz. Yani uzun uzun bir konu hakkında muhabbetimiz olmuyor çünkü farklı zeka ve kültür anlayışına sahiibimiz. Ben biraz daha modern bir ailede büyüdüm ama kendisi köyde yetişmiş ne kdar üniversiteye gitsede hala şiveli konuşuyor mesela. Ve hitabet yeteneği güçlü olmadığı için iş bulamıyor bence. Bense aksine çok iyi bir üniversite eğitimi alıyorum ve 3 yabancı dil biliyorum ve edebiyat okuyorum ama kendisi bir kitp okumuşlupu yok ve tartışmalarımızdan çok yoruldum. Gerçekten usandım artık. Çok küçük şeylerden inanılmaz derecede abartılı bir şekilde kavga ediyoruz. Ve hep dalgaya beni hep bi dalga geçme yani.iyi olunca dalga geçen eğlenceli olduğunu düşünen biri kötü olunca da aşırı sinirli biri. Onunla konuşmaya çalışıyorum mesela; ilerde çocuğumuz olursa adını ne koysak diye düşünüyoduk bi keresinde. Kendi kendime gelecekle ilgili hayal kuralım dedim sonra ben “erkek olursa yusuf kerem olsun” dedim kendisi “saçmalama kerem diye isim mi olur ölsemde o ismi koymam ne kdar kötü bir isim yaaa bunu nasıl düşündün saçmalama benim oğlumun adı kerem olamaz” diyince aşırı sinirlendim çünkü duygusal bir an yaşamaya çalışırken ve benim çocukluk hayalimle bu kadar itici bir şekilde reddetmesi benim sinirime dokundu çok tartıştık akşam kesinlikle kendisi sabah özür diledi. Ama hep böyle kavga ediyoruz çok şiddetli geçiyor birbirimizi uzun zamandır tanıdığımız ve çok tartıştığımız için artık sıkıldım bir şeyleri paylaşamıyorum kendisiyle çünkü her konud farklı düşünüyoruz. Kendisine tartışmalarda cevap verince “vıdı vıdı”etmiş oluyomuşum cevap vermemem gerekiyormuş. Ve yeni evli olduğum için evle alkalı hiç birşey olmadığı için psikolojik olarakta kötüyüm üzerimde sınav stresside var ve başka stresslere tahammülüm kalmadı. Mesela bana dediki “bu iki bayramda benim ailemin yanına gidecez senin ailenin yanına gidemeyecez artık ileriki bayramlarda gideriz” dedi. Gerçekten evlendiğime pişman mıyım değili miyim bilmiyorum. Ama boşansam acaba ne olur diyr düşünüyorum. Kendisine sevgim tükenmeye çoktan başldı ama yeni evliyiz. Buraya kadar okuyup zaman ayırıdğınız için teşekkür ederim.
Hmm yani hayatınızdaki tek eksik güzel konuşma yeteneği ve hitabet ise onu edebiyat okuduğuna göre sen öğretirsin artık, kolay gelsin ne diyelim.yok öyle bir insan değil elinden geldiğince birşeyler yapmaya çalışıyor kendisi hatta bu kadar sinirli olmasının sebebi işsizlik olabilir belkide. Evet damımız yok ama damımız olsa bile kullanamacaktık yani farklı şehirlerde olacktık ben yine burda olacaktım kendiside tek başına yaşayacağı bir eve yatırım neden yapsın zaten atandıktan sonra en iyisini alcağız ki şuan almış olsaydık eğer atanınca gideceğimiz yerlere taşımak zorunda kalacaktık ve yıpranacsktı veya eve uymayacaktı. Evimiz yok eşyamız yok dedik ama ailesi bize takılan haricinde altın verdi ister ev alın ister dükkan alın dedi. Bilmiyorum ne yacağımı benim isteğim parasının olması değil güzel konuşma yeteneğinin ve hitabetinin güçlü olması.
O kadar doğru söylüyorsunuz ki aklımda oluşturduğuö bir gelecek ve eş var galiba. Ve ayrı kaldığımızda eşimi mükemmelleştiiriyorum. Eşim olsa böyle derdi.. böyle yapardı.. diyorum ama yan yana gelince düşündüğüm şeyin tam aksibi görünce bocalıyorum.. kesinlikle evlenirkende biliyodum evimin olmayacağını ama eşimin bütün bunlara rağmen onu sevip onunla evlendiğimi “ bütün bunlara rağmen sana sunduğum bu hayata rağmen benimle evlendiğin için teşekkür ederim” dese yine üzülmem ki. Mal mülk geçici ama eşim sanki zaten bunları kabul etmek zorundaymışım gibi davranıyor benimle. Sanki herkes böyle bir evlilik sürüyor ve bu doğalmış gibi geliyor üstelik tartışmalarda kendisine cevap verdiğimde “ bana cevap vermee! Sus!” Diyor. Evlenmeden önce böyle değildi işte. Bilmiyorum kolay affettiğim için gönlümü hemen kazanabileceğini düşündüğü için duygularımı önemsemiyorda olabilir.Yazdıklarım belki ağır gelecek kusura bakma ama derslerine odaklanman gereken, evlilik için çok küçük olduğun bi yaşta hayatına birini almışsın hadi almışsın yakınında da değl. Üniversite bitmeden de evlenmişsin. Bu 8 senede karakterine dair hiç mi bir fkre sahip olmadın gözünü seveyim ya da bu kadar bağlayan neydi. Evlenirken de biliyordun evin eşyan olmayacağını eşinin doğru düzgün işi olmadığını. Başta kabul ettiğin şeyler şuan sana batıyor çünkü hala hayal alemindesin.
Tatlim, kizimi bosver. Kendi derdine yan. Onun gelecegi ve hatta olur da isterse sahip olacagi cocugunun bile hayati garanti altinda. Senin ki ise yokus asagi freni patlamis kamyon misali gidiyor..O kızınız içinde üzülmeye başladım şimdi annesinin içinde tuttuğu o kin dolu aşağılayıcı mesajlarını derdine çözüm aramak için gelen bir genç kıza bu şekilde yansıttığını görse ne kadar üzülür kim bilir.
Aslında modern falan değilim gerçekten sıradan bir bireyim. Kolay affederim, hatta kin tutmasını bile bilmem. Kendisinin sinirlerini kontrol edebilmesi lazım. Kendi otokontrolünü sağladıktan sonra aşamaz mıyız sizce? Çünkü 8 sene diyoruz. Birlikte büyüdük, yedik içtik eğlendik gezdik güldük.. ama sinirlendi ayrıldık.. beni çook seviyor ama yansıtamıyor ne yapmam lazım bu durum içinoyyu bu böyle gider hep ,kendini geliştirememiş bir adamla senin gibi modern bir kadın asla yapamaz ,yani önemli bir konuda asla yap yapma demem ama bence yol yakınkrn boşanmanızda fayda var.Kendini geliştirememiş ,iş bulamıyor,üzerinizde hakimiyet kurmak istiyor ve neden 2 bayram kendi ailesi ? Eşinize söyleyin kendine göre bir kızla evlensin.Şimdi siz okulu bitirip iyi bir işe girerseniz ve 3 diliniz var sosyalsiniz,kendini eksik değersiz hissedecek ve size daha çok yüklenecek.Erkeklerde şöyle düşünce var kadın kendinden az maaş alacak ,kendinden altta olacak.Sizin iş zor
Çok zor baştan iyice düşünmeliydiniz herşeye kızıyor nasıl geçecek bir ömür?Merhabalar, herkese günaydın! Nerden başlayacağımı bilmiyorum. Üniversite son sınıf öğrencisiyim ve bu yaz evleneli 5 ay oluyor ama eşimle 8 senedir birlikteyiz. Gerçi ne kdar birlikteyiz diyeblirim bilmiyorum çünkü internet ortamında tanışmıştık ve hep ayrıydık. Eskiden yani ben lisedeyken senede bir yanıma gelirdi üniversiteyi kazandıktann sonra iki dönemde bir yanıma gelmeye başladı. Sonra evlendik ama kendisinin henüz elle tutulur bir işi yok üniversite mezunu ama kantinde çalışıyor. Bende son sınıfım düğün yaptık ama ortada ne ev var ne eşya. Ben atandıktan sonra alacaktık ev. Eşyalarını zaten üniversiteye devam ettiğim için yurtta kalıyorum şuan ve kpssye hazırlanıyorum. Yani evlendik hala ayrı şehirledeyiz. Durum şöyle eşimle geçinemiyorum. Kendisi beni çok sevdiğini söylüyoor gerçektende seviyor ama sinirlenince çok kızıyor çok bağırıyor hatta normal konuşması bile bağırarak evimiz olmadığı içinb15 tatilde annesinin evine gittik ve anadoşu erkeği kendi sözünün geçirmeye çalışıyor ama bende baskın bir karakter olduğum için bu durum bana ters bana bağırmasında cevap veriyorum. Normal şeyler konuşamıyoruz. Yani uzun uzun bir konu hakkında muhabbetimiz olmuyor çünkü farklı zeka ve kültür anlayışına sahiibimiz. Ben biraz daha modern bir ailede büyüdüm ama kendisi köyde yetişmiş ne kdar üniversiteye gitsede hala şiveli konuşuyor mesela. Ve hitabet yeteneği güçlü olmadığı için iş bulamıyor bence. Bense aksine çok iyi bir üniversite eğitimi alıyorum ve 3 yabancı dil biliyorum ve edebiyat okuyorum ama kendisi bir kitp okumuşlupu yok ve tartışmalarımızdan çok yoruldum. Gerçekten usandım artık. Çok küçük şeylerden inanılmaz derecede abartılı bir şekilde kavga ediyoruz. Ve hep dalgaya beni hep bi dalga geçme yani.iyi olunca dalga geçen eğlenceli olduğunu düşünen biri kötü olunca da aşırı sinirli biri. Onunla konuşmaya çalışıyorum mesela; ilerde çocuğumuz olursa adını ne koysak diye düşünüyoduk bi keresinde. Kendi kendime gelecekle ilgili hayal kuralım dedim sonra ben “erkek olursa yusuf kerem olsun” dedim kendisi “saçmalama kerem diye isim mi olur ölsemde o ismi koymam ne kdar kötü bir isim yaaa bunu nasıl düşündün saçmalama benim oğlumun adı kerem olamaz” diyince aşırı sinirlendim çünkü duygusal bir an yaşamaya çalışırken ve benim çocukluk hayalimle bu kadar itici bir şekilde reddetmesi benim sinirime dokundu çok tartıştık akşam kesinlikle kendisi sabah özür diledi. Ama hep böyle kavga ediyoruz çok şiddetli geçiyor birbirimizi uzun zamandır tanıdığımız ve çok tartıştığımız için artık sıkıldım bir şeyleri paylaşamıyorum kendisiyle çünkü her konud farklı düşünüyoruz. Kendisine tartışmalarda cevap verince “vıdı vıdı”etmiş oluyomuşum cevap vermemem gerekiyormuş. Ve yeni evli olduğum için evle alkalı hiç birşey olmadığı için psikolojik olarakta kötüyüm üzerimde sınav stresside var ve başka stresslere tahammülüm kalmadı. Mesela bana dediki “bu iki bayramda benim ailemin yanına gidecez senin ailenin yanına gidemeyecez artık ileriki bayramlarda gideriz” dedi. Gerçekten evlendiğime pişman mıyım değili miyim bilmiyorum. Ama boşansam acaba ne olur diyr düşünüyorum. Kendisine sevgim tükenmeye çoktan başldı ama yeni evliyiz. Buraya kadar okuyup zaman ayırıdğınız için teşekkür ederim.
otokonttrol yok diyorsunuz,zorla sevnediğin kekden ısırık almak zorunda kalmışsınız neden korktuğunuzdan bu adam bu sinirle sizi dö ve bi lirrrr ve her seferinde seni sevdipimden çzür dilerim der yine.40yıllık çoçuklu insanlar boşanıyor .Bu şekilde bir adama anlattıklarınızdan yola çılarak kimse size boşanma adam süper demez.Boşanmamak ve eşinizi iyi göstermek için çabanızı anlıyorum ama yolun başında kaçmak daha kolay.Aslında modern falan değilim gerçekten sıradan bir bireyim. Kolay affederim, hatta kin tutmasını bile bilmem. Kendisinin sinirlerini kontrol edebilmesi lazım. Kendi otokontrolünü sağladıktan sonra aşamaz mıyız sizce? Çünkü 8 sene diyoruz. Birlikte büyüdük, yedik içtik eğlendik gezdik güldük.. ama sinirlendi ayrıldık.. beni çook seviyor ama yansıtamıyor ne yapmam lazım bu durum için
Bir kere görüştüğümü nerden çıkardınız anlamadım. 8 senede elbette bir kere görüşmedik elbette sözlenmeden önce gezdik toztuk sadece annem yakalayınca sorun oluyordu. Evlenmeden önce trabzona gezmelere gittik giresuna gittik. Bir kere görüşmeler yok. Saygıya gelecTatlim, kizimi bosver. Kendi derdine yan. Onun gelecegi ve hatta olur da isterse sahip olacagi cocugunun bile hayati garanti altinda. Senin ki ise yokus asagi freni patlamis kamyon misali gidiyor..
Evlisin ama evin yok. Okulun bitmemis evlenmissin. Kocan desen sana saygi duymuyor. Senede 1 görüştüğün adamla evlenirken kimse sana dur dememis. Bosver beni ve kizimi. Kendini kurtarmaya bak...
Bir kere görüştüğümü nerden çıkardınız anlamadım. 8 senede elbette bir kere görüşmedik elbette sözlenmeden önce gezdik toztuk sadece annem yakalayınca sorun oluyordu. Evlenmeden önce trabzona gezmelere gittik giresuna gittik. Bir kere görüşmeler yok. Saygıya gelecek olursak; iyiyken benden güzeli benden akıllısı benden iyi niyetlisi yok ona göre. Ama kötüyken sürekli konuşup ona cevap veriyorum diye kızıyor. E cevap vermesem haksızlığımdan susacağım sanacak. Nasıl olacak ne yapmam lazım diyorum. Evet evimiz yok ama iki ev alacak paramız var yani. Sadece atandıktan sonra herşeyi sıfırdan almak istedik o kadar. Sadece kendisinin psikolojisi için ne yapabilirim diye soruyorumTatlim, kizimi bosver. Kendi derdine yan. Onun gelecegi ve hatta olur da isterse sahip olacagi cocugunun bile hayati garanti altinda. Senin ki ise yokus asagi freni patlamis kamyon misali gidiyor..
Evlisin ama evin yok. Okulun bitmemis evlenmissin. Kocan desen sana saygi duymuyor. Senede 1 görüştüğün adamla evlenirken kimse sana dur dememis. Bosver beni ve kizimi. Kendini kurtarmaya bak...
Yok doğruya doğru neyse onu söylüyorum kesinlikle otokontrolü yok kesinlikle herşey olabilir evet. Bilmiyorum boşanmak tek çözümotokonttrol yok diyorsunuz,zorla sevnediğin kekden ısırık almak zorunda kalmışsınız neden korktuğunuzdan bu adam bu sinirle sizi dö ve bi lirrrr ve her seferinde seni sevdipimden çzür dilerim der yine.40yıllık çoçuklu insanlar boşanıyor .Bu şekilde bir adama anlattıklarınızdan yola çılarak kimse size boşanma adam süper demez.Boşanmamak ve eşinizi iyi göstermek için çabanızı anlıyorum ama yolun başında kaçmak daha kolay.
Ayy! Benim avrupai olmadığım mı kaldı, sandalyelere oturduğum için gerici olduğum mu dersin, türkçemin kötülüğü mü dersin, bazıları çözüm hariç herşeyi yazdı valla eşimde “hayatımıın anlamıı” diye mesaj atmış. Gerçekten haksızlık mı ediyorum diye düşünüyorum şuanda. Oda bu yorumlar sayesinde yoksa boşanmayı düşünüyodum benEşinin sorunlu ve ezik olduğunu anlatan uzunca paragraf yazmışsın biz yorum yapınca da savunmaya geçiyorsun. Yanlışlıkla adamı sana sevdireceğiz neyse
Ay benim a
Ayy! Benim avrupai olmadığım mı kaldı, sandalyelere oturduğum için gerici olduğum mu dersin, türkçemin kötülüğü mü dersin, bazıları çözüm hariç herşeyi yazdı valla eşimde “hayatımıın anlamıı” diye mesaj atmış. Gerçekten haksızlık mı ediyorum diye düşünüyorum şuanda. Oda bu yorumlar sayesinde yoksa boşanmayı düşünüyodum ben
Teşekkür ederim, inceliğiniz ve iyi niyetiniz için.Demek ki şu an bir süreçten geçiyorsunuz hemen ayrılığı düşünmektense tamir etmeyi denemen iyi olur. Demek ki sana bunları hissettirmek için buraya konu açman vesile oldu biz de sana bunları yazdık :) oluruna bırak. Kestirip atmak yerine onarmaya çalışmak size kazanç sağlar. Birbirinizi seviyorsanız halledersiniz biraz daha sabır okulunu bir bitir o adam gibi bir iş bulsun gerisi gelir
Ezik demek biraz küçümseyici oluyor ezik demeyelim de bazı yönlerden eksik desek dah iyi olurEşinin sorunlu ve ezik olduğunu anlatan uzunca paragraf yazmışsın biz yorum yapınca da savunmaya geçiyorsun. Yanlışlıkla adamı sana sevdireceğiz neyse