- 24 Mart 2024
- 900
- 1.632
- 28
Merhaba arkadaşlar bebekten dolayı tek tek uzun uzun cevap veremiyorum ve geç cevap yazdım kusura bakmayın.
Herkese yorumları için teşekkür ediyorum.
Bunu buraya sormamın sebebi zaten eşimin beni sürekli çıldırtacak laflar söyleyip sonra bunda bir şey yok sinirliyken sen de söylüyorsun ben de söylüyorum kavga anında iki tarafta öfkeyle ağır konuşabiliyor, ama ben bunları aşıyorum sen aşamıyorsun, çok hassassın, alıngansın tarzında sanki benim kırılmam, üzülmem, tepki göstermem çok saçmaymış gibi konuşmasıydı.
Genelde şunu deseydin bunu deseydin gibi yorumlar olmuş benim o anda sinirle aklıma böyle yaratıcı cümleler gelmedi fakat ben karşılık olarak tabii ki de sert tepki gösterdim.
"Dikseydin heykelini ben mi engel oldum sana, neden o değil de ben varım burda? O olmadığına göre öldü sanırım başka bir sebep göremiyorum, eğer ölmediyse o senin heykelini değil başka bir erkeğin heykelini dikmeyi tercih etmiş demek ki" Dedim.
Nasıl tanıştınız, her kavganızda mı böyleydi diyenler olmuş..
Aynı işyerinde çalışıyorduk 2 senelik sevgililik 1 yıllık nişanlılık döneminin ardından evlendik bu 3 yıllık süreçte öfkeli bir insan olduğunu görebilmiştim ama benim şahsıma karakterime bana karşı öfkeli değildi hiç bir zaman. Ne zaman evlendik, cicim ayları geçti, hamile kaldım bu süreçte sıkıntılar başlamaya başladı. 5 aylık hamileyken baba evine gittim, geldi özür diledi bir kere öyle şans verdim. Sonrasında çok kavgamız oldu. Fakat artık en ufak şeye tahammülüm kalmadı. Bu son söylediği sözden sonra boşanmak istediğimi söyledim sakince. O kabul etmedi. 2.5 aylık bebek varken boşanmayı düşündüğüm için ben kötü anne oldum. Anlaşmalı kabul etmeyeceğini, çocuğu vermeyeceğini söyledi. Ben de çekişmeli açacağımı söyledim, ailemle konuştum her türlü arkamdalar, son kavgalardan onlarında haberi vardı zaten.
Bugün son defa oturduk sakince konuştuk, bir faydası olmasa da söylenen söz geri alınmasa da kendisi özür diledi. Gönlümü almaya çalıştı. Son bir şans istedi. Ben de kabul ettim. Fakat tamamen affettiğim söylenemez.
Bu sözünden sonra onun bana dokunmasını istemiyorum, kafamda bin bir türlü sorular dönüyor, unutamadı mı, onu mu özlüyor, onu mu düşünüyor gibi..
Malesef bu sözüyle o kadının heykelini evliliğinin tam ortasına dikmiş oldu haberi yok..
İkimiz de terapiye başlayacağız. Ben onun yüzünden yıprandım, bir yandan hamilelik, lohusalık, bebek bakımı vs derken fakat o neden ortada hiç bir sebep yokken bana bu şekilde davranmaya başladı anlayamıyorum.
Sadece farkettiğim tek şey evlilikle birlikte, heyecanın, özlemin, anlayışın, sevgini göstermenin azalması.
Daha az dışarı çıkmak, 7/24 aynı evde olunduğu için iki insanın birbirinin her haline tanık olması(hastalık vs)
*Şimdilik boşanmayı rafa kaldırsam da, en ufak bir hatada davayı açacağım, avukat için para biriktiriyorum.
Herkese yorumları için teşekkür ediyorum.
Bunu buraya sormamın sebebi zaten eşimin beni sürekli çıldırtacak laflar söyleyip sonra bunda bir şey yok sinirliyken sen de söylüyorsun ben de söylüyorum kavga anında iki tarafta öfkeyle ağır konuşabiliyor, ama ben bunları aşıyorum sen aşamıyorsun, çok hassassın, alıngansın tarzında sanki benim kırılmam, üzülmem, tepki göstermem çok saçmaymış gibi konuşmasıydı.
Genelde şunu deseydin bunu deseydin gibi yorumlar olmuş benim o anda sinirle aklıma böyle yaratıcı cümleler gelmedi fakat ben karşılık olarak tabii ki de sert tepki gösterdim.
"Dikseydin heykelini ben mi engel oldum sana, neden o değil de ben varım burda? O olmadığına göre öldü sanırım başka bir sebep göremiyorum, eğer ölmediyse o senin heykelini değil başka bir erkeğin heykelini dikmeyi tercih etmiş demek ki" Dedim.
Nasıl tanıştınız, her kavganızda mı böyleydi diyenler olmuş..
Aynı işyerinde çalışıyorduk 2 senelik sevgililik 1 yıllık nişanlılık döneminin ardından evlendik bu 3 yıllık süreçte öfkeli bir insan olduğunu görebilmiştim ama benim şahsıma karakterime bana karşı öfkeli değildi hiç bir zaman. Ne zaman evlendik, cicim ayları geçti, hamile kaldım bu süreçte sıkıntılar başlamaya başladı. 5 aylık hamileyken baba evine gittim, geldi özür diledi bir kere öyle şans verdim. Sonrasında çok kavgamız oldu. Fakat artık en ufak şeye tahammülüm kalmadı. Bu son söylediği sözden sonra boşanmak istediğimi söyledim sakince. O kabul etmedi. 2.5 aylık bebek varken boşanmayı düşündüğüm için ben kötü anne oldum. Anlaşmalı kabul etmeyeceğini, çocuğu vermeyeceğini söyledi. Ben de çekişmeli açacağımı söyledim, ailemle konuştum her türlü arkamdalar, son kavgalardan onlarında haberi vardı zaten.
Bugün son defa oturduk sakince konuştuk, bir faydası olmasa da söylenen söz geri alınmasa da kendisi özür diledi. Gönlümü almaya çalıştı. Son bir şans istedi. Ben de kabul ettim. Fakat tamamen affettiğim söylenemez.
Bu sözünden sonra onun bana dokunmasını istemiyorum, kafamda bin bir türlü sorular dönüyor, unutamadı mı, onu mu özlüyor, onu mu düşünüyor gibi..
Malesef bu sözüyle o kadının heykelini evliliğinin tam ortasına dikmiş oldu haberi yok..
İkimiz de terapiye başlayacağız. Ben onun yüzünden yıprandım, bir yandan hamilelik, lohusalık, bebek bakımı vs derken fakat o neden ortada hiç bir sebep yokken bana bu şekilde davranmaya başladı anlayamıyorum.
Sadece farkettiğim tek şey evlilikle birlikte, heyecanın, özlemin, anlayışın, sevgini göstermenin azalması.
Daha az dışarı çıkmak, 7/24 aynı evde olunduğu için iki insanın birbirinin her haline tanık olması(hastalık vs)
*Şimdilik boşanmayı rafa kaldırsam da, en ufak bir hatada davayı açacağım, avukat için para biriktiriyorum.