Merhabalar.
Sanırım derdimi en iyi burada anlatabilirim ve bana akıl verirsiniz ne yapacağım ile ilgili. Uzun olursa nolur kusuruma bakmayın, okuyarak beni anlamanız benim için çok önemli
Ben 5-6 aydır evliyim, başka ülke vatandaşıyım. Eşimle sanal olarak tanıştık, kendisi çok medeni, aydın birisi gibi gözüküyordu (öyledir de aslında) ve kendisine aşık olarak evlendim. O da bir kaç yıldır ailesinden ayrı yaşamak için başka ilçeye taşınmış. Ailesi ile ilk olarak sanal tanıştırdı, normal sıcakkanlı ve "köylü" tarzları vardı, sevdim aslında, iyiydiler. Sonra bizim ülkeye geldiler isteme, düğün ves. için. İlk olarak, annesi tarafından şoku orada yaşadım. Zaten genel olarak ailesi çok varoş, medeniyetsiz, nerede nasıl konuşacağını bilmeyen, düşük seviyeli insanlar. Annesi ise aşırı derecede tahammül sınırlarını zorlayacak şekilde görgüsüz ve düşüncesiz birisi. Cahilin cahili ve sanki 3 yaşındaki çocuk gibi insanı tahammülden çıkaran davranışları var. Üstelik aşırı derecede egoist birisi. Evlatlarını düşünmez, sadece kendini düşünür, sofrada diyelim 5 hurma varsa 5ni de yer (fırsat bu fırsat diyerek) başkalarını hiç düşünmez. Midesine, parasına düşkün, her şeyde çıkar güden... mesela, çocuğuna birşey yapacaksa illa ki karşılığında birşey olursa yapar. Aksi halde yapmaz, kötü-kötü konuşur hatta, "ne yapacağım ya!" gibi. Duş kullanmayı bilmez, ben geldikten sonra benim evimde yeni öğrendi, önceden kovayla banyo yapardı. Yaklaşık 20 yıldır da İstanbul'da yaşıyor kendisi.
Neyse, biz buna tahammül ettik yine de, iyi insandır ves. dedik. Sonra evlendim geldim, başka ülkeye taşındım ve adapte olmaya çalıştım, çalışıyorum. Eşim ailesinin bu varoş halini bildiğinden zaten uzak duruyor, biz de ayrı yaşıyoruz zaten. Ama gelenek görenek ve s. haftada 1 kere veya 2 haftada bir eşimin ailesiyle yüzleşmek durumu oluyor veya birlikte bir şeyler konuşmamız, yapmamız icab ediyor. Burada önemli bir nokta: eşimin ikinci bir kimliğini ailesiyle birlikteyken farkettim ve şokunu yaşadım. O da ailesinin yanında varoş birisine dönüşüyor.
Öncelikle; çok çok küfürlü konuşuyorlar. Ağıza alınmayacak küfürlerle. Mesela sofrada oturmuşuz, konuşuyoruz (bağırmadan da konuşamıyorlar bu arada), birden bire "g**nü eşşek s***in" derler mesela. Normal birşeymiş gibi. Ben 30 yıldır ailemde 1 kere bile küfür duymamış insanım.
Bir-birlerine çıkar güdenlik yapmak bir yana, kötü laflar söylüyorlar, eşim ailesine sürekli kızıyor bağırıyor - o da ona bağırıyor - annesi mesela "o köpeğe muhtaç olmam" diyor, eşim de "inşallah geberirsin de mezarına bile gelmem" gibi laflar söylüyorlar ve s.
Anlattıkça sinirlerim bozuluyor diye uzun uzun anlatmayayın, siz kendiniz anladınız artık...
Eşime sorduğumda neden böyle yapıyorsunuz diye, "biz bu lafları derken aslında gerçek anlamını ifade etmiyoruz, sadece köyde böyle alışmışız, annemler de değişemiyor falan..." yani, kasıtlı niyetli şekilde söylemiyorlarMIŞ.
Buna artı olarak, sevgisizlik görüyorum kendi aralarında. Guya seviyorlarmış da, sadece sevgini gösterme yolları buymuş, konuşma şekilleri buymuş.
Kendimden ve kendi ailemden bahsedeyim. Sevgi dolu ve saygılıyız bir-birimize. Çıkar güdmeden severiz, yardım ederiz. Annem zaten çok fedakar ve sevgi dolu birisi. Ailemin tüm bireyleri öyle. Mümkün olduğu kadar ufkumuzu açmaya, okumaya ve öğrenmeye meyilliyiz. Küfür falan zaten asla dilimize gelmez. Ve ailemiz her zaman en güvenli ve sevgi, huzur dolu bir yer oldu hepimiz için.
ŞİMDİ; ilk zamanlarda ben eşimin ailesini olduğu gibi kabullenmeye çalıştım, onun 2.ci kişiliğini de. Ama sanırım bu huzursuzluk ve öfke içimde biriktiği için, artık çok sinirli ve tahammülsüz birisine dönüşmüş durumdayım. Ve bende eşim gibi küfürlü ve bağırışlarla konuşmaya, kavga etmeye başladım maalesef. Kendimi çok yalnız hissettiğim için hırçınlığım ve küskünlüğüm daha da arttı. Depresyona girdim. Kültür çatışması, aile uyuşmazlığı benim için artık dayanılmaz bir hale geliyor. Kavga etmek istemiyorum, hep diyorum kendini topla, sen böyle birisi değilsin, lütfen daha anlayışlı ol ves. ama bir bakıyorum ki, bağırıyorum. Geçen hatta kavga esnasında sandalyeyi yere nasıl çırptıysam sandalye kırıldı arkadaşlar....
Hevessizim, mutsuzum, umutsuzum... Eşime sevgimin bazen kaybolduğunu bile hissediyorum ara-sıra. Acaba bu evlilikte hata mı yaptım diye düşünmeden edemiyorum.
Şuan kredi borçlarım yüzünden terapiye gidemiyorum maalesef. Ama bir şekilde bu durumu şimdilik çözmem lazım. Lütfen söyleyin arkadaşlar, Türk aileleri hep mi böyle oluyor, normal bir şey mi? Ya da ben nasıl bir bakış açısına sahip olayım? Ne yapayım?