Son bi kaç konuyu okuduğumda kendim yazmışım gibi geliyor. Yani diyorum sanki başka üye adıyla kaydolup yazmışım. Ne kadar benzer şeyleri yaşıyormuşuz meğer...
Çok üzüldüm senin adına.. insan hayaller kurduğu evliliği, adamı bulamayınca ağır bir bunalıma giriyor.. çıkamıyorsun hemen içinden.. deni çok iyi anlıyorum..
Benim eşim ailesinden ayrı olan, haftada bir aynı sofraya oturan, aileyi aramayan bir adamken evlenince annemi her gün görmeliyime döndü, sizinki gibi.
3 yıldır çerçeveleri ve saati duvara çaktıramadım, aynı adam iki gün annesinin çatısında amele gibi çalıştı :)))
Ve senin gibi kçtü olan hep ben oldum. “Ya bu kadar gidilmez, bu kadar gelinmez” dediğimde “Kadın her gün yoruluyor buraya bizi görmeye geliyor. Bizim için yemek hazırlıyor. Sen nankörsün. “ dendi.. Anlatamadım “annesinin oğlunu yanından ayırmak istemediğini, gezmeyi seven biri olduğu külfet olmayı sevdiği için her gün bize geldiğini, ben bu evin parçasıyım imajını verdiğini, özel günlerimi bile bu yüzden mahvettiğini”..
Değişmiyorlar, sakın bekleme. Aynı süreçlerden geçtim, uyum sağlar evliliğe, zamanla annesinin yüzünü görür dedim. Benim eşim gitmez, aramaz annesini ama her gün bize gelmesi, arkamdan dedikodu etmesini umursamaz.
Kendini kurtar.. böyle ana-oğullarla vakit geçmiyor.