Eşimden ailesinden kayınvalidemden herşeyden çok sogudum.

İşte sinir sahibi yapıolar sonra bütün bu yaşananlar senin sinirli olmana anlayışsız olmana bağlanıo. Sanki bunlar hiç yoktan yaşanmış gibi
Eşiniz kavga etmekten bıktığı için tartışmıyor çünkü o hala annesiyle istediği kadar görüşüyor. Niye kendisinde hata bulsun ki?

Siz ne yapın biliyor musunuz?
Eşiniz eve gelince annesini aradığında telefonunuzun ses kaydını açıp odadan surat asarak çıkın. Belki kocanızın sizin hakkınızdaki gerçek düşüncelerini duyarsınız.
 
C
ah gelmiyo kuzum gelmiyo.. Eşin anlıycak gibi değilse daha da yıpranırsın. Sinir sahibi yapıyolar insanı.

Ben anneme giderdim, eşim annesini çağırırdı bize yer içer öyle bırakırlardı etrafı sinirden deli olurdum. Bir ara kabile gibi yaşıyorduk.

Ay Allahım nerde varsa yardım etsin kurtarsın inşallah.
Bu konuda "iyi" diye nitelendirilen kocanın özellikleri;
- sinirli baskıcı beni ailesinin kurallarına uydurmaya çalışan bi adam
-Kıyafetlerim arkadaşlarım oturmam kalkmam ve hatta gülmem bile sorun
-annesinin güdümünde
-annesinin her dedigini yapmaya çalışan asla hayır diyemeyen annesinden bağını koparamamış tek başına birey olamamış biri
- hiç bir sorumluluk duygusu gelişmemiş
-her yarattığım fırsatta eşim annesiyle birlikte olmamızı istio düğün günü oldugu gibi, evimizdeki ilk gününde oldugu gibi
-annesine gitmekten evdeki hiç bir sorumluluğunu yerine getiremiyor çünkü vakti yok
- mutlaka annesine o gün ne yaptığının ve ne yediginin raporunu verir.
-Birlikte dışarı çıktığımızda arar annesine haber verir.
-başbaşa vakit geçirmek istedgm için suçlandım. sinir krizleri geçirdi evde ne cam kaldı kırılmadık ne çerçeve.

Sevgili konu sahibi size soruyorum; koskoca 4 yıl idare ettiğiniz "İYİ İNSAN -KOCA" kim?
Bu adamın olmadığı kesin.
Arkadasakatılıyorum. Yumurta dondurmayı düşünün hemen. Sgk bunu karsılıyor. Hiç vakit kaybetmeyin. Ve işinizin başına dönün. Kendi ayaklarınızın üzerinde dik durun. Kaybetme korkusu yasamadan anlamıyorlar bizleri. Bende benzer seyler yasadım. Evi terk ettim. Bosanıcam dedim. Sonra degişti benim eşimde
 
Yüzüne de söyleseydiniz keşke. Söyleye söyleye eğitmek lazım. En azından dışarıdan onlara şaşırıldığını görsünler, görgüsüz olarak algılandıklarını farketsinler.
Dugundeydik. Ses coktu. Konusmalar tam anlasilmiyordu. Oyuzden bisey demedim. Hayr dedim kac kere. Zaten yanimda 5-7 dakka filan oturdu.
Aslinda beni cok seviyor, beni de 4-5 yildir gormediyi icin davet etti ama davet ederken oglunun evlendiyi aklina gelmedi her halde.
 
Bu konuda "iyi" diye nitelendirilen kocanın özellikleri;
- sinirli baskıcı beni ailesinin kurallarına uydurmaya çalışan bi adam
-Kıyafetlerim arkadaşlarım oturmam kalkmam ve hatta gülmem bile sorun
-annesinin güdümünde
-annesinin her dedigini yapmaya çalışan asla hayır diyemeyen annesinden bağını koparamamış tek başına birey olamamış biri
- hiç bir sorumluluk duygusu gelişmemiş
-her yarattığım fırsatta eşim annesiyle birlikte olmamızı istio düğün günü oldugu gibi, evimizdeki ilk gününde oldugu gibi
-annesine gitmekten evdeki hiç bir sorumluluğunu yerine getiremiyor çünkü vakti yok
- mutlaka annesine o gün ne yaptığının ve ne yediginin raporunu verir.
-Birlikte dışarı çıktığımızda arar annesine haber verir.
-başbaşa vakit geçirmek istedgm için suçlandım. sinir krizleri geçirdi evde ne cam kaldı kırılmadık ne çerçeve.

Sevgili konu sahibi size soruyorum; koskoca 4 yıl idare ettiğiniz "İYİ İNSAN -KOCA" kim?
Bu adamın olmadığı kesin.


İnsan yaşadığı psikolojide maalesef bunları göremiyor birde bu yaşananlar üzerine sen sürekli suçlanıyorsan karşındaki hatasını kabullenmiyorsa bi süre sonra hatayı kendinde bile aramaya başlıosun. Sen anayla oğul arasına girmeye çalışan kötü kalpli vicdansız bi kişilikmişsin gibi gözüküo. Kendimi bi ara böyle bile görmeye başladım eşim uyguladığı baskıyla psikolojik şiddetle bana bunu bile aşıladı. Ben bu normal olmayan ana oğul ilişkisini kabullenme yoluna gitmek üzereydim bi ara. Allah kimseyi doğru yoldan şaşırtmasın
 
Okuyunca üzüldüm. Gerçekten sabrın sınırını zorlayan şeyler yaşamışsınız. Aslında bundan sonra hayatınızda ne görmek istediğinize bağlı vereceğiniz karar. Ne olursa olsun bir ev ve bir çocuk istiyorum diyorsanız evliliğinize devam edeceksiniz. Bu seçenekte eşiniz değişti mi, ne kadar değişti, çocuğunuz olsa sorunlar tekrar hortlar mı, sizin eşinize sevginiz hala var mı vb. sorulara sağlıklı cevaplar aramanız lazım. İkinci seçenek ise çocuk olmadan bu evlilikten gideceksiniz. Eğer yaptıklarını unutamayacak ve asla affedemeyecekseniz, her zaman içinizde bir kin kalacaksa, en ufak sorunda patlayacaksa size de doğuracağınız yavruya da yazık olur. Bile bile lades demiş olursunuz.
 
İşin kötü tarafı ne bilio musun evimde yemek olmadığı tek bir gün bile olmamıştır

Genel olarak haklisin ancak bu tavrindan vazgeç lütfen. Sen bir kadinsin, bir bireysin. Degerin hizmeçilik yaparak ölçülmez. O evin asçisin degilsin. Bu hafta ben hiç dogru düzgün yemek yapmadim mesela, ve esim tek laf etmedi. Hakki yok çünkü. Burasi ikimizin evi, oda yapacak, oda çabalayacak. Bende bir insanim, yorgun olabilirim, modum düsük olabilir, ...

Yani yemek, çamasir yapman ile gördügün gibi degerin artmiyor. Hatta etrafa baktigimda tam tersi oluyor. En çok "ben çok hamaratliyim" diye bagiran kadinlar, erkekler tarafindan eziliyor. Esin psikolojik rahatsiz ve bu saatten sonra degismez. Annesi zamaninda kendi esi tarafindan deger görmedigi için, oglunu es olarak kabul etti. Ona hizmet etti, manipüle ederek, bagini koparamaz hale getirdi.

Esinin bunun fark etmesi için en az bi 20 yil daha ihtiyaci var. Bazelere ömrü boyunca hiç fark etmiyorlar. Senin yapacagin elbette bosanmak. Bu saatten sonra düzelse bile, tamamen düzelmez. Ki kirilan vazo misali, iliskiniz artik o kadar hasar aldi ki, tahamir etmesi imkansiz.
 
Bu kaynanalar boyle.
Gecen koydeki akrabanin dugunune gitmistim. Kadinin oglu evleniyor. Oglu ile gelini 1 yil ayni evde kalacak. Kadin bana diyor gel bizde kal bir kac gun. Ben hayir dedikce israr ediyor. Tabii ki, gitmedim.
Baya da sinirlendim ama. Senin gelinin geliyor, evliliyinin ilk gunleri, neden eve yatili misafir davet ediyorsun. O kiz benle 2,5 yaşindaki kizimi cekmek zorunda mi.
Sizin de en hayirlisi boşanmaniz.
Birakin anasinin yaninda mutlu mesut yaşasin.
Keşke herkes sizin kadar düşünceliolsa
 
İnsan yaşadığı psikolojide maalesef bunları göremiyor birde bu yaşananlar üzerine sen sürekli suçlanıyorsan karşındaki hatasını kabullenmiyorsa bi süre sonra hatayı kendinde bile aramaya başlıosun. Sen anayla oğul arasına girmeye çalışan kötü kalpli vicdansız bi kişilikmişsin gibi gözüküo. Kendimi bi ara böyle bile görmeye başladım eşim uyguladığı baskıyla psikolojik şiddetle bana bunu bile aşıladı. Ben bu normal olmayan ana oğul ilişkisini kabullenme yoluna gitmek üzereydim bi ara. Allah kimseyi doğru yoldan şaşırtmasın
Amin

Peki ne yapmayı düşünüyorsunuz?
 
Ben bu dediğimi asla yapamadım çürüdüm gittim sağlığımı kaybettim siz ne olur yapmayın, boşanın gereksiz fedakarlık insanı sağlığından canından ediyor. Ne olur gidin ailenizin yanına hayatınıza yeniden başlayın
 
Genel olarak haklisin ancak bu tavrindan vazgeç lütfen. Sen bir kadinsin, bir bireysin. Degerin hizmeçilik yaparak ölçülmez. O evin asçisin degilsin. Bu hafta ben hiç dogru düzgün yemek yapmadim mesela, ve esim tek laf etmedi. Hakki yok çünkü. Burasi ikimizin evi, oda yapacak, oda çabalayacak. Bende bir insanim, yorgun olabilirim, modum düsük olabilir, ...

Yani yemek, çamasir yapman ile gördügün gibi degerin artmiyor. Hatta etrafa baktigimda tam tersi oluyor. En çok "ben çok hamaratliyim" diye bagiran kadinlar, erkekler tarafindan eziliyor. Esin psikolojik rahatsiz ve bu saatten sonra degismez. Annesi zamaninda kendi esi tarafindan deger görmedigi için, oglunu es olarak kabul etti. Ona hizmet etti, manipüle ederek, bagini koparamaz hale getirdi.

Esinin bunun fark etmesi için en az bi 20 yil daha ihtiyaci var. Bazelere ömrü boyunca hiç fark etmiyorlar. Senin yapacagin elbette bosanmak. Bu saatten sonra düzelse bile, tamamen düzelmez. Ki kirilan vazo misali, iliskiniz artik o kadar hasar aldi ki, tahamir etmesi imkansiz.

O kadar haklısınki tespitlerinde. Kv kocası tarafından çok yıpratılmış çok acılar çekmiş oda çocouklarıa sıkı sıkıya bağlanmış zaten evden dışarı hiç çıkmaz tek hobisi yemek yapmak. Kocasını sevmio onunla yalnız kalmak istemio etrafında hep çocukları olsun istio. Eşinde bulamadıklarını göremediklerini oğluna yüklemiş. "Benim oğlum babası gibi olmıcak anasına kız kardeşine sahip çıkıcak beni hiç üzmicek" diyerek büyütülmüş. Daha doğrdugu andan itibaren beyine bunları enpoze edilirse bu ocuk kendi mutluluğunu nası düşünsün
 
Canım yuvayi kurmak zor yıkmak kolaydır, 4 sene boyunca sürekli Esin'le kavga ederek durumu iza etmeye çalışmışsın anan sakince karsina alarak konuşmayı dene , düzelmez ise boşanacağını filan söyle, ama öncelikle yapman gereken kaynanan ile bu durumu konuşman. Evliliğinizin onun yüzünden kötüye gittiğini bilsin, söylemekten utanma o utansın bırak.

Ortada yuva mi var ki? Sence kv'de bilmiyormu yaptiklarini? Allasen kim damat ve gelinini dügün gecesi yemege çagirir? Ertesi gün kahvaltiya çagirir? Ve birsürü olay daha. Adam karisinin yemegini degil, iki sokak ötede kv'denin yemegini yiyor. Kv'de diyemiyormu "oglum bende degil, evinde yemek ye" diye? Diyebilir ama demiyor çünkü hosuna gidiyor.

Yuva yuva diye binlerce, milyonlarca kadin mutsuz mutsuz evlilikler sürdürdü. Kadin sabahtan aksama kadar ailesinin yaninda olsa, evde yemek yapmasa, esi ile zaman geçirmez ise, kimse erkege "ama yuva, ama sabir et" demiyor. "Bosa, ellini sallasan.." diyorlar. Hep tüm yük kadinlara atiliyor, diger kadinlar tarafindan. Ve bence bu bitmeli. Asil kadinlarda dayanisma olmali, güç vermeli. Evet gerekirse, bosanmak için güç vermeli.
 
İşte sinir sahibi yapıolar sonra bütün bu yaşananlar senin sinirli olmana anlayışsız olmana bağlanıo. Sanki bunlar hiç yoktan yaşanmış gibi
aynen aynen, insana ruh hastası muamelesi yapıyorlar. Sanki onlar pür i pak, biz durduk yere sağa sola saldırıp duruyoruz. İnsanı ahmak yerine koyuyorlar.

Eşim şu an arada bana, eskiden çok fenaydın sen her şeye kafa tutardın, sonradan sakinledin der. Baştan adam olaydın da hep pamuk gibi olaydım, tahammülüm azalmazdı sana diyorum bende. Yani bu erkeklerde bir büyüyememe sorunu var. Vücut öküz gibi olmuş zeka salyangoz kadar..

Çok şükür Allah bana 2 oğlan verdi de insan gibi yetiştirmeyi nasip ediyor.

Kızım olaydı kendi yaşadıklarımdan dolayı evlendiremezdim, eşim de der kızımız olsaydı rahat yaşasın bi erkeğe ihtiyaç duymadan mutlu yaşasın diye maddi manevi her şeyi sererdim önüne diyor.. İnsanın ne b.klar yediğinin farkında olması iyi bi şey tabi :)
 
Merhaba kızlar hayatımda ilk defa bir problemimle ilgili böyle bir platforma yazıyorum. Çaresizlik insana neler yaptırıyor. Amacım hem cinslerimden yardım ve destek almak. Benimle benzer şeyleri yaşayanlar varsa belki karanlığıma ışık tutarlar. Eşimle birbirimizi çok severek evlendik masallardaki prensimi bulmuştum adeta bulutların üzerinde gibiydik.aramızda bi çok kültürel ailesel farklılıklar olsada o an için hiç sorun olmadı ve hiç sorun olmıcak gibi geldi. Benim ailem oldukça çağdaş ve modern, onun ailesi daha muhafazakardı. Ama bu evlenene kadar aramızda hiç sorun olmadı. Bu arada ikimizinde yaşı çok küçük değil ben 29 eşim 30 yaşında idi. 2 yıl flört döneminin ardından evlendik. Ne zaman evlilik yoluna girdik işin işine aileler girdi bulutların üzerinden gerçek dünyaya döndük. O anlayışlı duygusal sevgi dolu adam gitti sinirli baskıcı beni ailesinin kurallarına uydurmaya çalışan bi adam geldi. Düğün stresidir dedim geçer dedim. Ama geçmedi tam 4 yıl oldu. Dertlerin sorunların yaşadıklarımızın ardı arkası kesilmedi. Kıyafetlerim arkadaşlarım oturmam kalkmam ve hatta gülmem bile sorun oldu. Ailesinin yanında kot pantolon bile üzerine kıçımı kapatan bişey giymeden giyemez oldum ki ben açık bir bayanım 30 yaşıma kadar ailem tarafından kılığıma kıyafetime hiç karışılmadı serbestçe giyindim eşimde benimle evlenmek isterken bunların gayet farkındaydı. (Bunlar tabi eşimin değil ailesinin istekleri imiş)Bunların bi şekilde üstesinden geldim öyle yada böyle. Evlendik ve gördümki eşim annesinin güdümünde bütün istekleri ihtiyaçları annesi tarafından karşılanmış çayına şekerine kadar annesi karıştırır giyecegi çorabına kadar annesi verir neredeyse yemeğini kaşıkla annesi yediricek o kadar düşkün oğluna ve hayattaki tek gayesi oğlunu doyurmak yemek yedirmek. Eşimde annesinin her dedigini yapmaya çalışan asla hayır diyemeyen annesinden bağını koparamamış tek başına birey olamamış biri imiş. Annesi gel der gider git der gider. Annesi onun yerine herşeyi düşündügü için onun her işine koştuğu için maalesef hiç bir sorumluluk duygusu gelişmemiş. ne yazıkki evlenene kadar hiç fark edemedim. Evlenmeden önce ikimizde çalıştığımız için evin sorumluluğunu ortak paylaşıcaz diye konuştuk. İş bölümü yapıcaz vs vs... evlendikkkk. Düğün bitti biz o gece balayına gidicez benim valizim hazır değil ve ilk gecemiz. Kv düğün sonrası yemek yemeye evine götürmek istedi. Gitmek istemedim eşime söyledim bugün bizim günümüz ne işimz var kaynana evinde hem valizim hazır değil çok işim var dediysemde kaynanama yemeğe gittik. Ve o gün eve döndügümüzde ben uçak saatine kadar valiz hazırladım tek başıma eşim koltukta uyuyakaldı ilk geceme kaynana yemeği damgasını vurdu ve uyandıgında ilk gecemizi bu şekilde geçirdik diye sabahın 5inde kavga etti benimle. Daha ilk günümüz bismillah kavgayla başladı.balayına gittikk hergünnn annesi aradı napıosunuz diye annesi arıo kapatıo babası arıo kapatıo ablası arıo ben artık bu durumdan bi kıllanmaya başladım. Balayındayız yaaa bi rahat bırakın di mi. Balayından döndük evimizdeki ilk günümüz ilk sabahımız heyecanlı heyecanlı tencerelerimi çıkardım sana ne yemek yapiim aşkım dedim ilk yemeğimiz olucak. Daha lafımı yeni bitirdim kv aradı kahvaltıya çağırdı ve eşim döndü bana gider miyiz diye sordu şaka gibi. Ve biz o gün bu sebebten dolayı kavga ettik. İnsan evindeki ilk gününde neden aranır hadi aradın neden yemeğe davet edersin. Bu zaten hayatımızın özeti gibi eşimle evimizde olacagımız her an saolsun hep aradı.Neysee ailesine yakın oturuyoruz ben çalışıyorum eşimde çalışıyor. Eşim vardiyalı çalışıo ve eve haftanın 4 günü 23 te gelio ben ise sabah 5.30da kalkıp işe gidiyorum. Ortak tek bi günümüz yok o geldiginde ben uyku modunda oluyorum ben geldigimde o olmuo sadece cmtsi akşamları 7de gelio o zaman görüşebiliyoruz. Vakit problemimiz var birbirimizi göremiyoruz yeni evliyiz birbirmize ihtiyacımız var vs vs. Sanıyorum ama görüşemiyoruz diye fırsatlar yaratmaya çalışıyorum ama her yarattığım fırsatta eşim annesiyle birlikte olmamızı istio düğün günü oldugu gibi, evimizdeki ilk gününde oldugu gibi. İzin günlerinde ben çalışıyorum.annesinin telefonuyla evden çıkıo benim eve gelmeme yakın gelio sabahları annesine kahvaltıya gidio. Sonrada tek görüşme günümiz olan cmtsi günü ailesine vakit ayırmadığım için evde benimle tartışıo. Bu arada benim ailem yok gibi zaten bi kerede senin ailene gidelim annen nasıl demek yok. Ayrıca annesine gitmekten evdeki hiç bir sorumluluğunu yerine getiremiyor çünkü vakti yok.Bütün evin sorumluluğunu sırtıma yükledi.evlenmeden önce konuşulan hiç bişi olmadı. Ev işlerinde bana yardımcı olmadı zaten eşimin bu hayattaki tek sorumluluğu annesinin yemeklerini yemek. Saolsun oda hiç bir gün davet etmeyi eksik etmedi görüşemedigimzi defalarca kez belirtmemize ragmen. Ben izin günlerimde temizlik yaparım üti yaparım çamaşır yaparım anneme gdcek vaktim olmaz o ise sabah uyandıgı gibi annesinde.Bu arada yemeğe gittiğimzdede kalkmak bilmio sabah 5.30da kalktığımı bilmesine rağmen gece yarılarına kadar oturur. Yeni evliyim kocama yemek pişirmek istiyorum vakit geçirmek istiyorum ama bunu dile getirdigimde kavga çıkıo. Bu arada işten gelince hergün en az 2 çeşit yemek yaparım hatta eşimin kahvaltısına kadar hazırlar dolaba koyarım ama eşim onu dolaptan çıkarıp yemeye bile üşenir onun yerine bi mahalle ötede oturan annesine gider koşa koşa kahvaltısını orda yapar.
annesine gitmezsede mutlaka annesine o gün ne yaptığının ve ne yediginin raporunu verir. Birlikte dışarı çıktığımızda arar annesine haber verir. Benden önce vardia saatlerini annesi bilir, yemek yapar ve bizi davet eder. Gitmezsen ağlar. Yada kocanla kavga edersin. Artık telefonum çaldığımda ve üzerinde kaynanamın adını gördügümde telefonumunu kırıp parçalamak istiodum.O kadar sorun yaşadımki o kadar kavga ettik ki kaç kez evi terkettim. Eşime durumu anlatmaya çalıştığımda hep suçlu oldum birlikte başbaşa vakit geçirmek istedgm için suçlandım. sinir krizleri geçirdi evde ne cam kaldı kırılmadık ne çerçeve. Konu komşuya rezil olduk. eşim kocadan daha çok anasının evladı 5yaşında bebek. Sanki anasının sütünden kesilmemiş.ama evde kükreyen aslan ben nasıl farkedemedim diye kendimi yedim bitirdim. Ama inanın evlenene kadar hiç böyle bir belirtisi yoktu asla. Zaten şaşırdıgım noktada bu oldu....Kv bu tavırları yüzünden eşim evini bilemedi sorumluluklarını bilemedi evliliğe alışamadı çocukluktan adamlığa geçemedi bi karısı oldugu anlayamadı beni evimi hep 2. plana attı. Aile olamadık kısacası. Anasının evinde tv bozulur hemen yapmaya gider bizim evmizde kombi bozulur 2 ay öyle bozuk durur.......Ve maalesef aramıza her anlamda soğukluk girdi. Ben kv davetlerine icabet edemedigim için ve evde sürekli kavga yaşandığı için işimi bıraktımm. 1. hatam evlenmek ise 2.si bu oldu ya son pişmanlık fayda etmez. Eşime hep sordum bu kadar annenin evine meraklıydın neden evlendin. ben sanki hayatlarında fazlalıkmış gibi hissettim her zaman ve bu problemler psikolojimi çok bozdu, bizi çok yıprattı. Zaten çok bizde olamadık. Şimdi 4 yıl oldu ben resti çektim kendim gitmiyorum kocamda eskisi gibi değil ama evliliğimiz hiç sağlam temeller üzerine kurulmadı en güzel yıllarımız en özel günlerimiz hep kavga içinde geçti. Ve bu soğukluk yüzünden çocuk yapmak istemedim cesaret edemedim. Şuanda da öğrendimki erken menepoz dönemine girmek üzereymişim çocuk sahibi olmam çok zormuş.bu haberi aldığımdan beri yıkıldım ama eşimin umrunda bile değil. Senin yüzünden annen yüzünden erteledim çocuk yapmayı. Şimdi eşimin yüzünü bile görmek istemiyorum. Boşanmak istiyorum. Bana yaşattıklarını affedemiyorum unutamıyorum. Benimle benzer durumları yaşayanlar var mı. Bu durumu nasıl atlatabilirim?
Neden kendinize bunlari yasattiniz? Neden?
 
Merhaba kızlar hayatımda ilk defa bir problemimle ilgili böyle bir platforma yazıyorum. Çaresizlik insana neler yaptırıyor. Amacım hem cinslerimden yardım ve destek almak. Benimle benzer şeyleri yaşayanlar varsa belki karanlığıma ışık tutarlar. Eşimle birbirimizi çok severek evlendik masallardaki prensimi bulmuştum adeta bulutların üzerinde gibiydik.aramızda bi çok kültürel ailesel farklılıklar olsada o an için hiç sorun olmadı ve hiç sorun olmıcak gibi geldi. Benim ailem oldukça çağdaş ve modern, onun ailesi daha muhafazakardı. Ama bu evlenene kadar aramızda hiç sorun olmadı. Bu arada ikimizinde yaşı çok küçük değil ben 29 eşim 30 yaşında idi. 2 yıl flört döneminin ardından evlendik. Ne zaman evlilik yoluna girdik işin işine aileler girdi bulutların üzerinden gerçek dünyaya döndük. O anlayışlı duygusal sevgi dolu adam gitti sinirli baskıcı beni ailesinin kurallarına uydurmaya çalışan bi adam geldi. Düğün stresidir dedim geçer dedim. Ama geçmedi tam 4 yıl oldu. Dertlerin sorunların yaşadıklarımızın ardı arkası kesilmedi. Kıyafetlerim arkadaşlarım oturmam kalkmam ve hatta gülmem bile sorun oldu. Ailesinin yanında kot pantolon bile üzerine kıçımı kapatan bişey giymeden giyemez oldum ki ben açık bir bayanım 30 yaşıma kadar ailem tarafından kılığıma kıyafetime hiç karışılmadı serbestçe giyindim eşimde benimle evlenmek isterken bunların gayet farkındaydı. (Bunlar tabi eşimin değil ailesinin istekleri imiş)Bunların bi şekilde üstesinden geldim öyle yada böyle. Evlendik ve gördümki eşim annesinin güdümünde bütün istekleri ihtiyaçları annesi tarafından karşılanmış çayına şekerine kadar annesi karıştırır giyecegi çorabına kadar annesi verir neredeyse yemeğini kaşıkla annesi yediricek o kadar düşkün oğluna ve hayattaki tek gayesi oğlunu doyurmak yemek yedirmek. Eşimde annesinin her dedigini yapmaya çalışan asla hayır diyemeyen annesinden bağını koparamamış tek başına birey olamamış biri imiş. Annesi gel der gider git der gider. Annesi onun yerine herşeyi düşündügü için onun her işine koştuğu için maalesef hiç bir sorumluluk duygusu gelişmemiş. ne yazıkki evlenene kadar hiç fark edemedim. Evlenmeden önce ikimizde çalıştığımız için evin sorumluluğunu ortak paylaşıcaz diye konuştuk. İş bölümü yapıcaz vs vs... evlendikkkk. Düğün bitti biz o gece balayına gidicez benim valizim hazır değil ve ilk gecemiz. Kv düğün sonrası yemek yemeye evine götürmek istedi. Gitmek istemedim eşime söyledim bugün bizim günümüz ne işimz var kaynana evinde hem valizim hazır değil çok işim var dediysemde kaynanama yemeğe gittik. Ve o gün eve döndügümüzde ben uçak saatine kadar valiz hazırladım tek başıma eşim koltukta uyuyakaldı ilk geceme kaynana yemeği damgasını vurdu ve uyandıgında ilk gecemizi bu şekilde geçirdik diye sabahın 5inde kavga etti benimle. Daha ilk günümüz bismillah kavgayla başladı.balayına gittikk hergünnn annesi aradı napıosunuz diye annesi arıo kapatıo babası arıo kapatıo ablası arıo ben artık bu durumdan bi kıllanmaya başladım. Balayındayız yaaa bi rahat bırakın di mi. Balayından döndük evimizdeki ilk günümüz ilk sabahımız heyecanlı heyecanlı tencerelerimi çıkardım sana ne yemek yapiim aşkım dedim ilk yemeğimiz olucak. Daha lafımı yeni bitirdim kv aradı kahvaltıya çağırdı ve eşim döndü bana gider miyiz diye sordu şaka gibi. Ve biz o gün bu sebebten dolayı kavga ettik. İnsan evindeki ilk gününde neden aranır hadi aradın neden yemeğe davet edersin. Bu zaten hayatımızın özeti gibi eşimle evimizde olacagımız her an saolsun hep aradı.Neysee ailesine yakın oturuyoruz ben çalışıyorum eşimde çalışıyor. Eşim vardiyalı çalışıo ve eve haftanın 4 günü 23 te gelio ben ise sabah 5.30da kalkıp işe gidiyorum. Ortak tek bi günümüz yok o geldiginde ben uyku modunda oluyorum ben geldigimde o olmuo sadece cmtsi akşamları 7de gelio o zaman görüşebiliyoruz. Vakit problemimiz var birbirimizi göremiyoruz yeni evliyiz birbirmize ihtiyacımız var vs vs. Sanıyorum ama görüşemiyoruz diye fırsatlar yaratmaya çalışıyorum ama her yarattığım fırsatta eşim annesiyle birlikte olmamızı istio düğün günü oldugu gibi, evimizdeki ilk gününde oldugu gibi. İzin günlerinde ben çalışıyorum.annesinin telefonuyla evden çıkıo benim eve gelmeme yakın gelio sabahları annesine kahvaltıya gidio. Sonrada tek görüşme günümiz olan cmtsi günü ailesine vakit ayırmadığım için evde benimle tartışıo. Bu arada benim ailem yok gibi zaten bi kerede senin ailene gidelim annen nasıl demek yok. Ayrıca annesine gitmekten evdeki hiç bir sorumluluğunu yerine getiremiyor çünkü vakti yok.Bütün evin sorumluluğunu sırtıma yükledi.evlenmeden önce konuşulan hiç bişi olmadı. Ev işlerinde bana yardımcı olmadı zaten eşimin bu hayattaki tek sorumluluğu annesinin yemeklerini yemek. Saolsun oda hiç bir gün davet etmeyi eksik etmedi görüşemedigimzi defalarca kez belirtmemize ragmen. Ben izin günlerimde temizlik yaparım üti yaparım çamaşır yaparım anneme gdcek vaktim olmaz o ise sabah uyandıgı gibi annesinde.Bu arada yemeğe gittiğimzdede kalkmak bilmio sabah 5.30da kalktığımı bilmesine rağmen gece yarılarına kadar oturur. Yeni evliyim kocama yemek pişirmek istiyorum vakit geçirmek istiyorum ama bunu dile getirdigimde kavga çıkıo. Bu arada işten gelince hergün en az 2 çeşit yemek yaparım hatta eşimin kahvaltısına kadar hazırlar dolaba koyarım ama eşim onu dolaptan çıkarıp yemeye bile üşenir onun yerine bi mahalle ötede oturan annesine gider koşa koşa kahvaltısını orda yapar.
annesine gitmezsede mutlaka annesine o gün ne yaptığının ve ne yediginin raporunu verir. Birlikte dışarı çıktığımızda arar annesine haber verir. Benden önce vardia saatlerini annesi bilir, yemek yapar ve bizi davet eder. Gitmezsen ağlar. Yada kocanla kavga edersin. Artık telefonum çaldığımda ve üzerinde kaynanamın adını gördügümde telefonumunu kırıp parçalamak istiodum.O kadar sorun yaşadımki o kadar kavga ettik ki kaç kez evi terkettim. Eşime durumu anlatmaya çalıştığımda hep suçlu oldum birlikte başbaşa vakit geçirmek istedgm için suçlandım. sinir krizleri geçirdi evde ne cam kaldı kırılmadık ne çerçeve. Konu komşuya rezil olduk. eşim kocadan daha çok anasının evladı 5yaşında bebek. Sanki anasının sütünden kesilmemiş.ama evde kükreyen aslan ben nasıl farkedemedim diye kendimi yedim bitirdim. Ama inanın evlenene kadar hiç böyle bir belirtisi yoktu asla. Zaten şaşırdıgım noktada bu oldu....Kv bu tavırları yüzünden eşim evini bilemedi sorumluluklarını bilemedi evliliğe alışamadı çocukluktan adamlığa geçemedi bi karısı oldugu anlayamadı beni evimi hep 2. plana attı. Aile olamadık kısacası. Anasının evinde tv bozulur hemen yapmaya gider bizim evmizde kombi bozulur 2 ay öyle bozuk durur.......Ve maalesef aramıza her anlamda soğukluk girdi. Ben kv davetlerine icabet edemedigim için ve evde sürekli kavga yaşandığı için işimi bıraktımm. 1. hatam evlenmek ise 2.si bu oldu ya son pişmanlık fayda etmez. Eşime hep sordum bu kadar annenin evine meraklıydın neden evlendin. ben sanki hayatlarında fazlalıkmış gibi hissettim her zaman ve bu problemler psikolojimi çok bozdu, bizi çok yıprattı. Zaten çok bizde olamadık. Şimdi 4 yıl oldu ben resti çektim kendim gitmiyorum kocamda eskisi gibi değil ama evliliğimiz hiç sağlam temeller üzerine kurulmadı en güzel yıllarımız en özel günlerimiz hep kavga içinde geçti. Ve bu soğukluk yüzünden çocuk yapmak istemedim cesaret edemedim. Şuanda da öğrendimki erken menepoz dönemine girmek üzereymişim çocuk sahibi olmam çok zormuş.bu haberi aldığımdan beri yıkıldım ama eşimin umrunda bile değil. Senin yüzünden annen yüzünden erteledim çocuk yapmayı. Şimdi eşimin yüzünü bile görmek istemiyorum. Boşanmak istiyorum. Bana yaşattıklarını affedemiyorum unutamıyorum. Benimle benzer durumları yaşayanlar var mı. Bu durumu nasıl atlatabilirim?
surdan kaynana sesleniyorum mutlu musun kina yak. oglunun totosuna b... surde bezle bari
 
Merhaba kızlar hayatımda ilk defa bir problemimle ilgili böyle bir platforma yazıyorum. Çaresizlik insana neler yaptırıyor. Amacım hem cinslerimden yardım ve destek almak. Benimle benzer şeyleri yaşayanlar varsa belki karanlığıma ışık tutarlar. Eşimle birbirimizi çok severek evlendik masallardaki prensimi bulmuştum adeta bulutların üzerinde gibiydik.aramızda bi çok kültürel ailesel farklılıklar olsada o an için hiç sorun olmadı ve hiç sorun olmıcak gibi geldi. Benim ailem oldukça çağdaş ve modern, onun ailesi daha muhafazakardı. Ama bu evlenene kadar aramızda hiç sorun olmadı. Bu arada ikimizinde yaşı çok küçük değil ben 29 eşim 30 yaşında idi. 2 yıl flört döneminin ardından evlendik. Ne zaman evlilik yoluna girdik işin işine aileler girdi bulutların üzerinden gerçek dünyaya döndük. O anlayışlı duygusal sevgi dolu adam gitti sinirli baskıcı beni ailesinin kurallarına uydurmaya çalışan bi adam geldi. Düğün stresidir dedim geçer dedim. Ama geçmedi tam 4 yıl oldu. Dertlerin sorunların yaşadıklarımızın ardı arkası kesilmedi. Kıyafetlerim arkadaşlarım oturmam kalkmam ve hatta gülmem bile sorun oldu. Ailesinin yanında kot pantolon bile üzerine kıçımı kapatan bişey giymeden giyemez oldum ki ben açık bir bayanım 30 yaşıma kadar ailem tarafından kılığıma kıyafetime hiç karışılmadı serbestçe giyindim eşimde benimle evlenmek isterken bunların gayet farkındaydı. (Bunlar tabi eşimin değil ailesinin istekleri imiş)Bunların bi şekilde üstesinden geldim öyle yada böyle. Evlendik ve gördümki eşim annesinin güdümünde bütün istekleri ihtiyaçları annesi tarafından karşılanmış çayına şekerine kadar annesi karıştırır giyecegi çorabına kadar annesi verir neredeyse yemeğini kaşıkla annesi yediricek o kadar düşkün oğluna ve hayattaki tek gayesi oğlunu doyurmak yemek yedirmek. Eşimde annesinin her dedigini yapmaya çalışan asla hayır diyemeyen annesinden bağını koparamamış tek başına birey olamamış biri imiş. Annesi gel der gider git der gider. Annesi onun yerine herşeyi düşündügü için onun her işine koştuğu için maalesef hiç bir sorumluluk duygusu gelişmemiş. ne yazıkki evlenene kadar hiç fark edemedim. Evlenmeden önce ikimizde çalıştığımız için evin sorumluluğunu ortak paylaşıcaz diye konuştuk. İş bölümü yapıcaz vs vs... evlendikkkk. Düğün bitti biz o gece balayına gidicez benim valizim hazır değil ve ilk gecemiz. Kv düğün sonrası yemek yemeye evine götürmek istedi. Gitmek istemedim eşime söyledim bugün bizim günümüz ne işimz var kaynana evinde hem valizim hazır değil çok işim var dediysemde kaynanama yemeğe gittik. Ve o gün eve döndügümüzde ben uçak saatine kadar valiz hazırladım tek başıma eşim koltukta uyuyakaldı ilk geceme kaynana yemeği damgasını vurdu ve uyandıgında ilk gecemizi bu şekilde geçirdik diye sabahın 5inde kavga etti benimle. Daha ilk günümüz bismillah kavgayla başladı.balayına gittikk hergünnn annesi aradı napıosunuz diye annesi arıo kapatıo babası arıo kapatıo ablası arıo ben artık bu durumdan bi kıllanmaya başladım. Balayındayız yaaa bi rahat bırakın di mi. Balayından döndük evimizdeki ilk günümüz ilk sabahımız heyecanlı heyecanlı tencerelerimi çıkardım sana ne yemek yapiim aşkım dedim ilk yemeğimiz olucak. Daha lafımı yeni bitirdim kv aradı kahvaltıya çağırdı ve eşim döndü bana gider miyiz diye sordu şaka gibi. Ve biz o gün bu sebebten dolayı kavga ettik. İnsan evindeki ilk gününde neden aranır hadi aradın neden yemeğe davet edersin. Bu zaten hayatımızın özeti gibi eşimle evimizde olacagımız her an saolsun hep aradı.Neysee ailesine yakın oturuyoruz ben çalışıyorum eşimde çalışıyor. Eşim vardiyalı çalışıo ve eve haftanın 4 günü 23 te gelio ben ise sabah 5.30da kalkıp işe gidiyorum. Ortak tek bi günümüz yok o geldiginde ben uyku modunda oluyorum ben geldigimde o olmuo sadece cmtsi akşamları 7de gelio o zaman görüşebiliyoruz. Vakit problemimiz var birbirimizi göremiyoruz yeni evliyiz birbirmize ihtiyacımız var vs vs. Sanıyorum ama görüşemiyoruz diye fırsatlar yaratmaya çalışıyorum ama her yarattığım fırsatta eşim annesiyle birlikte olmamızı istio düğün günü oldugu gibi, evimizdeki ilk gününde oldugu gibi. İzin günlerinde ben çalışıyorum.annesinin telefonuyla evden çıkıo benim eve gelmeme yakın gelio sabahları annesine kahvaltıya gidio. Sonrada tek görüşme günümiz olan cmtsi günü ailesine vakit ayırmadığım için evde benimle tartışıo. Bu arada benim ailem yok gibi zaten bi kerede senin ailene gidelim annen nasıl demek yok. Ayrıca annesine gitmekten evdeki hiç bir sorumluluğunu yerine getiremiyor çünkü vakti yok.Bütün evin sorumluluğunu sırtıma yükledi.evlenmeden önce konuşulan hiç bişi olmadı. Ev işlerinde bana yardımcı olmadı zaten eşimin bu hayattaki tek sorumluluğu annesinin yemeklerini yemek. Saolsun oda hiç bir gün davet etmeyi eksik etmedi görüşemedigimzi defalarca kez belirtmemize ragmen. Ben izin günlerimde temizlik yaparım üti yaparım çamaşır yaparım anneme gdcek vaktim olmaz o ise sabah uyandıgı gibi annesinde.Bu arada yemeğe gittiğimzdede kalkmak bilmio sabah 5.30da kalktığımı bilmesine rağmen gece yarılarına kadar oturur. Yeni evliyim kocama yemek pişirmek istiyorum vakit geçirmek istiyorum ama bunu dile getirdigimde kavga çıkıo. Bu arada işten gelince hergün en az 2 çeşit yemek yaparım hatta eşimin kahvaltısına kadar hazırlar dolaba koyarım ama eşim onu dolaptan çıkarıp yemeye bile üşenir onun yerine bi mahalle ötede oturan annesine gider koşa koşa kahvaltısını orda yapar.
annesine gitmezsede mutlaka annesine o gün ne yaptığının ve ne yediginin raporunu verir. Birlikte dışarı çıktığımızda arar annesine haber verir. Benden önce vardia saatlerini annesi bilir, yemek yapar ve bizi davet eder. Gitmezsen ağlar. Yada kocanla kavga edersin. Artık telefonum çaldığımda ve üzerinde kaynanamın adını gördügümde telefonumunu kırıp parçalamak istiodum.O kadar sorun yaşadımki o kadar kavga ettik ki kaç kez evi terkettim. Eşime durumu anlatmaya çalıştığımda hep suçlu oldum birlikte başbaşa vakit geçirmek istedgm için suçlandım. sinir krizleri geçirdi evde ne cam kaldı kırılmadık ne çerçeve. Konu komşuya rezil olduk. eşim kocadan daha çok anasının evladı 5yaşında bebek. Sanki anasının sütünden kesilmemiş.ama evde kükreyen aslan ben nasıl farkedemedim diye kendimi yedim bitirdim. Ama inanın evlenene kadar hiç böyle bir belirtisi yoktu asla. Zaten şaşırdıgım noktada bu oldu....Kv bu tavırları yüzünden eşim evini bilemedi sorumluluklarını bilemedi evliliğe alışamadı çocukluktan adamlığa geçemedi bi karısı oldugu anlayamadı beni evimi hep 2. plana attı. Aile olamadık kısacası. Anasının evinde tv bozulur hemen yapmaya gider bizim evmizde kombi bozulur 2 ay öyle bozuk durur.......Ve maalesef aramıza her anlamda soğukluk girdi. Ben kv davetlerine icabet edemedigim için ve evde sürekli kavga yaşandığı için işimi bıraktımm. 1. hatam evlenmek ise 2.si bu oldu ya son pişmanlık fayda etmez. Eşime hep sordum bu kadar annenin evine meraklıydın neden evlendin. ben sanki hayatlarında fazlalıkmış gibi hissettim her zaman ve bu problemler psikolojimi çok bozdu, bizi çok yıprattı. Zaten çok bizde olamadık. Şimdi 4 yıl oldu ben resti çektim kendim gitmiyorum kocamda eskisi gibi değil ama evliliğimiz hiç sağlam temeller üzerine kurulmadı en güzel yıllarımız en özel günlerimiz hep kavga içinde geçti. Ve bu soğukluk yüzünden çocuk yapmak istemedim cesaret edemedim. Şuanda da öğrendimki erken menepoz dönemine girmek üzereymişim çocuk sahibi olmam çok zormuş.bu haberi aldığımdan beri yıkıldım ama eşimin umrunda bile değil. Senin yüzünden annen yüzünden erteledim çocuk yapmayı. Şimdi eşimin yüzünü bile görmek istemiyorum. Boşanmak istiyorum. Bana yaşattıklarını affedemiyorum unutamıyorum. Benimle benzer durumları yaşayanlar var mı. Bu durumu nasıl atlatabilirim?
benzer bir durumu yaşayan doktor tanıdık var bizim...karı koca doktor, amda annesini 1 gün görmeden yatmaz, her gitiiği yere çanta gibi annesinide götürür..
 
Sizde çok hatalisiniz. Kv yemeğine katılmadığınız için işi bırakmak ne demek ?
Hayatımda bu denli saçma bir iş bırakma gerekçesi duymadım.

Ben olsam derhal kendime bir iş arardım.
Bi süre ayrı yaşardım kendimi ölçer tartardim.
Yalniz yaşamak size iyi gelecek mi bi deneyin görün eşinizden uzakta nasıl hissediyorsunuz bakalım ?


Neden biliyormusun acaba biz çalışmaktan birbirimize vakit ayıramıyoruz ortak izinli oldugumuz tek günümüz bile yok o yüzden mi evine alışamadı o yüzden mi sürekli annesinde o yüzdsn mi koca olamadı dedim. Evimin ve kocamın başında olmaya karar verdim. Ondan sonra Kayınvalidem her aradığında napıosun dediginde yemek pişiyorum dedim yada dışarı çıkıcaz dedim. Özel bi planım var dedim. Dedim de dedimm ama hiç yılmadı biliomusun her erken çıkışında aradı ama bende yılmadım her defasında bi bahane uydurdum o çağırdıgı zaman değil ben istedigimde müsait oldugumuzda gittik. Eğer işten çıkmasaydım şuan bunu başaramazdım
 
Eşim şuan eskisi gibi gitmiyor beni zorla götürmeye çalışmıyor sanırım oda kavga etmekten yoruldu ama hala hatasını kabullenmiyor. Zaten şuan benim.o günleri unutamamdaki en büyük etken bu

O zaman degismedi demek oluyor. Hatasini kabullenmeyen insan, tekrar tekrar hata yapar. Cocuk yapsan hersey tekrar baslar. Lohusaligin çok çok kötü geçer. Kv'de herseye karismaya çalisir ve esin ona izin verir "bak annem sana iyilik yapiyor fakat sana yaranamiyor" gibi laflar eder sana.

Ki lohusalik, kadinin en hasas oldugu dönemdir. Simdi ilk evlilik dönemini unutamidigini saniyorsun, asil lohusaligi asla ve asla unutamazsin. Ve bonus olarak çoçuk olduktan sonra, bosansan dahi hep bu es ile, kv'de ile muhatap olmak zorunda kalirsin. Onlar birde kültürel olarak daha farklilarmis. Istekleride daha farkli olur.

4 yil psikolojik siddet gördün ve halen "nasil atlatirim"in pesindesin. Bosanmanin pesinde olman lazimken.
 
Her yolu denedim şuan eskisi gibi değil zaten ama geçen zamanı ve kaybettiklerimi yaşadıklarımı değiştiremiyorum şimdi çocuk sahibi olamazsam bunun hesabını bana kim verebilir yada bu durumu kim değiştirebilir
yumurtalarını dondurt...
 
O kadar haklısınki tespitlerinde. Kv kocası tarafından çok yıpratılmış çok acılar çekmiş oda çocouklarıa sıkı sıkıya bağlanmış zaten evden dışarı hiç çıkmaz tek hobisi yemek yapmak. Kocasını sevmio onunla yalnız kalmak istemio etrafında hep çocukları olsun istio. Eşinde bulamadıklarını göremediklerini oğluna yüklemiş. "Benim oğlum babası gibi olmıcak anasına kız kardeşine sahip çıkıcak beni hiç üzmicek" diyerek büyütülmüş. Daha doğrdugu andan itibaren beyine bunları enpoze edilirse bu ocuk kendi mutluluğunu nası düşünsün

Iste esinin yasadigi acaip bir travma, bir manipülasyon. Tarikat mensubu gibi. Ömrün onun gözlerini açmasini çabalama ile geçer ve çok mutsuz olursun. Bazen bir ilerleme görürsün ve umutlu olursun, sonra bir olay olur ve asil hiçbirseyin degismediginin farkina varirsin ve umutlarin yer ile bir olur.

Bunu tekrar tekrar yasamaman için iste bosanman lazim. Sinirlerin harp olmadan, hasta olmadan. Yoksa böyle bir evlilik ile sadece sinir hastasi olursun.
 
X