- 30 Temmuz 2013
- 3.083
- 3.701
- 248
- Konu Sahibi peaceful16
- #21
Ailelerin yetiştirmesi de etkiliyor erkekleri ama biraz da karakter ve mantık meselesi. Benim eşimi ailesinin evinde bir göreseniz... Sadece annesi ve ablaları değil, küçük yeğenleri bile kılını kıpırdatmasına izin vermiyor. Kestane yiyoruz herkes kendisi soyuyor güya ona yeğenleri soyup veriyorlar. Sürekli çayı, kahvesi hep önünde. Yemeklerde sen onu sevmezsin diyip sadece ona özel şeyler yapılıyor, hatta eltim bile geçen o balığın kılçığını ayıklamayı sevmez diye ayıkladı elleriyle götürüverdi. (Bu arada kendisi de bilgisayarı başında oturduğundan sofraya bile gelmemişti, balkonda bilgisayarıyla keyif yapıyordu) O hep böyle büyümüş.
Ama evde o bana kızar bir şey yiyince ambalajını at, kıyafetlerin ortada durmasın vs. diye. Mutfak çok dağınık geldiyse gözüne girer toplar, arada banyoyu lavaboyu falan temizler çıkarken, ortalığı asla dağıtmaz, çoraplarını yere bile atmaz gider sepete atar. Bana hiç ekstra iş çıkarmaz yani, neredeyse tek başıma yaşasam ne kadar iş yapacaktıysam o kadar yapıyorum. Ki temizlik için zaten kadın geliyor. Ha ama oturup yemek yapmaz veya bulaşıkları kendi işi gibi sahiplenerek makineye yerleştirmez, sadece ben uzun süredir yapmadım ve rahatsız olduysa yerleştirir. Öyle ev işleri tam olarak %50 ayrılmış değil yani. Ama onun dediğine göre de benim daha fazla yapmamın sebebi bunun benim kendi seçimim olmasıymış. Ki haklı da. Çünkü en çok iş kediden kaynaklanıyor, o olmasa kum, tüy yüzünden kadının temizlediği dışında ortalık süpürmeme gerek kalmazdı. Ve kediyi ben istemiştim, onu ikna ederken bütün işleri bana ait demiştim. Bir diğer tek benim yaptığım iş yemek yapmak, onu da ben seçtiğim için yaptığım doğru. Çünkü ben hiç yemek yapmamayı isteseydim dert etmezdi o. Ki zaten haftada 4 gün falan yapıyorum sanırım akşam yemeği. Onun dışında ya sipariş veriyoruz ya da zaten avmde falan oluyoruz oralarda yiyoruz. Bir de iki gün haftasonu kahvaltı. Ortalığı toparlama işi de ne yazık ki dediğim gibi o zaten hiç dağıtmadığı için benim dağınıklığım olduğundan benim toplamam normal. Hatta yatağı düzeltme işini bile benim yapmam normal çünkü en son kalkan düzeltsin dedik, mantıklı olarak ve henüz ondan önce kalkmayı bir iki gün becerebildim 5 yılda Yani sonuç olarak işleri kadın-erkek diye ayırmıyoruz biz. Ben de kendimi kötü hissetmiyorum.
Bence siz de biraz dağınık ve vurdumduymaz olmayı deneyebilirsiniz. Eşinizin karakterini değiştiremezsiniz tam olarak, içten geliyor sonuçta ama bazı şeyleri yapmak zorunda kalır. Sofradan kalkarken eline verin bir iki tabak, mesajı alsın. Ortalıktaki çamaşırlarını toplamayın, çamaşır yıkayacağınız zaman kirlin varsa getir bak renklileri yıkıyorum diye uyarın, ne getirirse kar. Getirmezse yıkamayın kalsın. Ama bu konularda sürekli dır dır yapmanın faydası yok. Eve temizlikçi zaten çalışan kadın için mutlaka lazım ve alın. O zaman zaten rahatlarsınız. Yemeğe yapmak sizi yoruyorsa arada dışarıdan söyleyin, ya da hadi dışarı çıkalım hem gezer hem yemek yeriz diyin diğer zamanlarda da basit şeyler yapın. Böyle böyle rahatlayabilirsiniz biraz diye düşünüyorum.
Ama evde o bana kızar bir şey yiyince ambalajını at, kıyafetlerin ortada durmasın vs. diye. Mutfak çok dağınık geldiyse gözüne girer toplar, arada banyoyu lavaboyu falan temizler çıkarken, ortalığı asla dağıtmaz, çoraplarını yere bile atmaz gider sepete atar. Bana hiç ekstra iş çıkarmaz yani, neredeyse tek başıma yaşasam ne kadar iş yapacaktıysam o kadar yapıyorum. Ki temizlik için zaten kadın geliyor. Ha ama oturup yemek yapmaz veya bulaşıkları kendi işi gibi sahiplenerek makineye yerleştirmez, sadece ben uzun süredir yapmadım ve rahatsız olduysa yerleştirir. Öyle ev işleri tam olarak %50 ayrılmış değil yani. Ama onun dediğine göre de benim daha fazla yapmamın sebebi bunun benim kendi seçimim olmasıymış. Ki haklı da. Çünkü en çok iş kediden kaynaklanıyor, o olmasa kum, tüy yüzünden kadının temizlediği dışında ortalık süpürmeme gerek kalmazdı. Ve kediyi ben istemiştim, onu ikna ederken bütün işleri bana ait demiştim. Bir diğer tek benim yaptığım iş yemek yapmak, onu da ben seçtiğim için yaptığım doğru. Çünkü ben hiç yemek yapmamayı isteseydim dert etmezdi o. Ki zaten haftada 4 gün falan yapıyorum sanırım akşam yemeği. Onun dışında ya sipariş veriyoruz ya da zaten avmde falan oluyoruz oralarda yiyoruz. Bir de iki gün haftasonu kahvaltı. Ortalığı toparlama işi de ne yazık ki dediğim gibi o zaten hiç dağıtmadığı için benim dağınıklığım olduğundan benim toplamam normal. Hatta yatağı düzeltme işini bile benim yapmam normal çünkü en son kalkan düzeltsin dedik, mantıklı olarak ve henüz ondan önce kalkmayı bir iki gün becerebildim 5 yılda Yani sonuç olarak işleri kadın-erkek diye ayırmıyoruz biz. Ben de kendimi kötü hissetmiyorum.
Bence siz de biraz dağınık ve vurdumduymaz olmayı deneyebilirsiniz. Eşinizin karakterini değiştiremezsiniz tam olarak, içten geliyor sonuçta ama bazı şeyleri yapmak zorunda kalır. Sofradan kalkarken eline verin bir iki tabak, mesajı alsın. Ortalıktaki çamaşırlarını toplamayın, çamaşır yıkayacağınız zaman kirlin varsa getir bak renklileri yıkıyorum diye uyarın, ne getirirse kar. Getirmezse yıkamayın kalsın. Ama bu konularda sürekli dır dır yapmanın faydası yok. Eve temizlikçi zaten çalışan kadın için mutlaka lazım ve alın. O zaman zaten rahatlarsınız. Yemeğe yapmak sizi yoruyorsa arada dışarıdan söyleyin, ya da hadi dışarı çıkalım hem gezer hem yemek yeriz diyin diğer zamanlarda da basit şeyler yapın. Böyle böyle rahatlayabilirsiniz biraz diye düşünüyorum.