- 8 Mart 2017
- 568
- 803
- 53
- 41
- Konu Sahibi birgaripask35
-
- #1.081
Yani çıldırmaya hakkı yok ki. Her haftasonunu orda geçirmek zorunda değilsin, her hafta gitmek zorunda değilsin. Bizden örnek vermek gerekirse ben gerçekten istediğim zaman gidiyorum vakit geçirip istediğim vakitte kalkıyorum. Eşim hiç bir şekilde karışmıyor. Kendisi istediği zaman uğruyor falan filan. Sizin üzerinizde bayağı baskı var bu konuda ki bu durum hiç normal değil. Bunla da mücadele edin bence.
Ama çok farklı şeyler değil mi bunlar. Anneci de olsa eltinize tavrı.. aşırı saçma olur
gerçekten öyleyse..
Öyle arkasından bakma filan artık hiçbir açıklaması yok bence bunun.
Senin yerinde olsam böyle devam ederse boşanacağımı ve boşanacak olursak bütün bunları mahkemede anlatacağımı, boşanma sebebi olarak da bunları göstereceğimi söylerdim ve eklerdim, mademki ben başkasına aşığım ve bunun için boşanmak istiyorum sen de bunları söylersin ve mahkemede kimse o benim aşık olduğum kişiyi getirip, kanıtlarsın derdim. Mahkemede annesinin, abisinin, eltisinin bunları duymasına cesareti varsa devam eder. Çok sinir oldum sizin eşinize cidden.
Senin yerinde olsam böyle devam ederse boşanacağımı ve boşanacak olursak bütün bunları mahkemede anlatacağımı, boşanma sebebi olarak da bunları göstereceğimi söylerdim ve eklerdim, mademki ben başkasına aşığım ve bunun için boşanmak istiyorum sen de bunları söylersin ve mahkemede kimse o benim aşık olduğum kişiyi getirip, kanıtlarsın derdim. Mahkemede annesinin, abisinin, eltisinin bunları duymasına cesareti varsa devam eder. Çok sinir oldum sizin eşinize cidden.
Eltiniz güzel mi
Ortada adam yok bişey yok sen başkasına aşıksın diye iftira atabiliyor ama konu sahibinin elinde onlarca delil varken bile inkar edip senin kuruntun, kıskançlığın uydurman diyebilecek kadar kendince kurnazlık yapan biri konu sahibinin eşi..
Ben hiçbir şeyi bilmeden yaptığına inanmıyorum öyle annesinin yönlendirmesi filan değil bence..
Bence de saf biri değil hem de hiç.Ortada adam yok bişey yok sen başkasına aşıksın diye iftira atabiliyor ama konu sahibinin elinde onlarca delil varken bile inkar edip senin kuruntun, kıskançlığın uydurman diyebilecek kadar kendince kurnazlık yapan biri konu sahibinin eşi..
Ben hiçbir şeyi bilmeden yaptığına inanmıyorum öyle annesinin yönlendirmesi filan değil bence..
Peki sizce tam olarak ne? Bu anlattıklarımdan nasıl yorumlarsınız eşimin eltime olan tavırlarını??
Yok jest yapmıyor artık da, davranışları ve tavrı aynı... Mesela hiç komik olmayan bir espri yapar eşim hemen güler, ya da bir muhabbet açtığında eşim pür dikkat dinler ve katılır. Aynı ortamda olduğumuz zaman beni duymaz bile. Seslendiğim zaman en az 2-3 defa seslenmem gerekir... Benim muhabbetlerimin çoğuna katılmadığı için artık konuşmuyorum ben de...
Geçen şöyle bir şey oldu. Bir sebepten hastaneye gitmiştik hep birlikte. Eşimle ben bekleme koltuklarında oturuyoruz merdivenlerin karşısında. Eşimin elinde telefon vardı, onunla oynuyordu. Sonra eltim merdivenler indi, bizim oturduğumuz yerden geçip gitti... Eşim merdivenlerden görünür görünmez kafasını kaldırıp, eltimi süzdü. Bizim yanımızdan geçtikten sonra da arkasından bakmaya devam etti hayran hayran. Hani güzel bir bayan geçerken erkekler reflex olarak ani bir şekilde kafasını kaldırır ve süzer ya o güzel kadını, aynı o şekilde düşünün...
Ben orada sakin kaldım tabii. Eve geldik, aldım karşıma bunu. Sakin sakin konuşmaya başladım. Dedim ben buna daha fazla katlanamayacağım artık. Bir kadın olarak gururum yerle bir oluyor senin davranışlarından dolayı. Anlattım olayı, yalanladı tabii... Ben farkında bile değilim, ne zaman oldu, ne zaman yaptım vs, vs... Yok dedim olmuyor, ben yapamıyorum. Boşanalım... Sonra gitti Kur'an-ı Kerimi getirip üzerine elini bastı. Ona karşı öyle bir hissiyatım yok, deyip Kur'an-ı Kerim üzerine yemin etti... Sonra topu bana attı... Sen büyütüyorsun her şeyi. En ufak şeyden boşanmak istiyorsun. Sen beni sevmiyorsun, sen başkasına aşıksın herhalde diye ve odayı terk edip yatak odasına gitti... Ben de bu sözünün üzerine salak gibi (aptal aşığım çünkü hala...) arkasından gidip, sarıldım. Yok öyle bir şey aşkım, ben seni hala çok seviyorum dedim... Ve konu kapandı tabii...
Offff.... Ne düşüneceğimi, ne yapacağımı bilmiyorum... Terapist bir yoluna koyar inşallah her şeyi...
Ama insan ne diye arkasından bakmaya devam eder ki... Hadi diyelim ki refleks olarak kaldırdın başını baktın, onun kardeşinin eşi olduğunu gördüğünde başını direk önüne eğmesi gerekmez miydi? Arkasından süzmeye devam etmek nedir?Bir de bu hali dikkat ettiği haliymiş...
Geçen yine bir olay oldu, kv bize bir şey verecekti, ben de bakarız anne dedim. Eltim hemen atladı biz alırız anne, bakalım biz diye... (Kv'nin önce bana sormasının nedeni de o vereceği şeyin benim ihtiyacım olan bir şey olmasından kaynaklıydı. Yoksa hayatta önce bana sormazdı. ) Sonra eşime gittim, ne aç gözlü kadın kv bana soruyor bak kızım diye bu hemen atlıyor dedim... Hiç sesini çıkarmadı ama sinirlendi. 10 yıldır tanıyorum adamı, sinirlendiğinde nasıl yüzünün değiştiğini çok iyi biliyorum... Hiç toz kondurmuyor, ben laf söyleyince hemen sinirleniyor artık karşılık vermese de...
Bence de saf biri değil hem de hiç.
Buraya vaktinde bir erkek üye yorum yapmıştı, aslında olayın özeti oydu. Biz kadın gözüyle yorum yapmaya çalışıyoruz; ama bir erkeği en iyi başka bir erkek anlar. Çok üzülüyorum konu sahibine, anlattıkça kocasına daha gıcık oluyorum.
Bana göre öyle çok iyi çok becerikli ya da annesi çok seviyor diye o da bu yüzden seviyor gibi bir durum
olmayacak kadar ileri bir duygu içerisinde eşiniz.
Annesi mi diyor bunları yap diye ya da o mu yönlendiriyor beynine sokuyor eltinizi mesela..
Aklı var fikri var koskoca adam e mental bir problemi de yok.
Hani adı aşk mı hoşlanma mı tam olarak tanımlayamam ama ''çok takdir ediyorum örnek bir kadın''
olayı değil bu..
İnsanlar kardeşlerine bile öyle doğum günü sürprizi filan yapmıyor erkekler özellikle böyle şeylerle
çok ilgilenmezler.. ha çok düşünceli bir adamsa kız kardeşine yapar en fazla ama yengesine yapmaz.
ne olursa olsun annesi istiyor diye yaptığını sanmıyorum bende annesi için yapsa kendi kardeşine sarılır sarmalar siz ölünce de biz bir olacağız diye tamam iyi düşün aşk olmadığını düşünde bunu da düşünme kv ile konuştun mu oğlun böyle yapıyor diye onlar oğullarını karşılarına almasalar bile sence yanlış gelen hareketlerini bilirler bence işi azcık deliliğe vur çok kalp kırmadan ama taşı gediğine oturtarak konuşPeki Kur'an-ı Kerime el basması. Açıkçası beni en çok o hareketi ikna etti aşk değil de annesine olan düşkünlüğünden böyle yaptığına... Çünkü şöyle. Kv mesela yaptığımız kavgadan sonraki bir konuşmasında bana şöyle demişti, bunların çok daha fazlasını eşime de söylüyordur kesinnn...
İşte Sevda'lar geldiğinde hoş geldin demiyorsunuz, giderken uğurlamıyorsunuz. (Ki belki 1 ya da 2 dir uğurlamadığımız. Onda da kapıya kadar geçirmedik oda da öpüştük o kadar diye... Düşün!!!) İşte bir ortamda Sevda'yı dışlıyorsun, onu aranıza almıyorsunuz. Kızcağız uzaktan bakıyor size öyle... (Kendi sülalesinde yapılan etkinliklerde ki olan olayları anlatıyor) Dedim anne kimse bana gel buraya diye çağırmıyor, ben katılıyorum aralarına. Abla, teyze yapılacak bir şey var mı? Yapayım diye dedim. O da çocuk değil ya gelsin yanımıza dedim... Sevda soğuk biridir, sıcak kanlı girişken değildir benim gibi. Ben ise girdiğim her ortama hemen ayak uydururum... İşte siz büyüksünüz onlara arka çıkın, bir olun, birlik olun vs diye söylenip durdu... KV korkuyor onlar bu hayattan göçünce kardeşler ayrılacak diye. Eşim de büyük çocuk olduğu için bu yükü ona yüklüyor... Annesini de memnun etmek için düşünceli oluyor Sevdaya karşı, bak ben onları önemsiyorum demek için yani... Yani ben öyle yorumluyorum ama insan aynı şekilde eşini de düşünür ve değer verir hatta çok daha fazlasını...
Ama dış görünüş olarak bir hoşlantı var bence ve bunu kendi bile farkında değil...
Peki Kur'an-ı Kerime el basması. Açıkçası beni en çok o hareketi ikna etti aşk değil de annesine olan düşkünlüğünden böyle yaptığına... Çünkü şöyle. Kv mesela yaptığımız kavgadan sonraki bir konuşmasında bana şöyle demişti, bunların çok daha fazlasını eşime de söylüyordur kesinnn...
İşte Sevda'lar geldiğinde hoş geldin demiyorsunuz, giderken uğurlamıyorsunuz. (Ki belki 1 ya da 2 dir uğurlamadığımız. Onda da kapıya kadar geçirmedik oda da öpüştük o kadar diye... Düşün!!!) İşte bir ortamda Sevda'yı dışlıyorsun, onu aranıza almıyorsunuz. Kızcağız uzaktan bakıyor size öyle... (Kendi sülalesinde yapılan etkinliklerde ki olan olayları anlatıyor) Dedim anne kimse bana gel buraya diye çağırmıyor, ben katılıyorum aralarına. Abla, teyze yapılacak bir şey var mı? Yapayım diye dedim. O da çocuk değil ya gelsin yanımıza dedim... Sevda soğuk biridir, sıcak kanlı girişken değildir benim gibi. Ben ise girdiğim her ortama hemen ayak uydururum... İşte siz büyüksünüz onlara arka çıkın, bir olun, birlik olun vs diye söylenip durdu... KV korkuyor onlar bu hayattan göçünce kardeşler ayrılacak diye. Eşim de büyük çocuk olduğu için bu yükü ona yüklüyor... Annesini de memnun etmek için düşünceli oluyor Sevdaya karşı, bak ben onları önemsiyorum demek için yani... Yani ben öyle yorumluyorum ama insan aynı şekilde eşini de düşünür ve değer verir hatta çok daha fazlasını...
Ama dış görünüş olarak bir hoşlantı var bence ve bunu kendi bile farkında değil...
Tüm yazılanları olmasa da bir kısmını okudum, gerçekten can sıkıcı bir durum. Bir kere kimse kolay kolay kabul etmek istemez ama dünyada olan şeyler bunlar yani olmaz diye bir şey yok. İnsan hata yapan bir canlı malesef hatta bazıları hatanın ötesinde. Ben şu açıdan bakıyorum benim kaynım bana biraz fazla ilgi gösterse ben hemen bunu anlardım ve hafiften rahatsızlık duyardım. Tabi burda önemli nokta şu ki; sadece bana mı öyle davranıyor? Kendi eşine veya ailedeki başka kadınlara, arkadaşlarına davrandığı gibi davranmasa ben bunu anlardım ve kendi eşi adına gerçekten çok üzülürdüm. Ve her ne kadar doğru olmasa da ben yapım gereği her şeyi hemen söyleyen biriyim. Senin yerinde olsaydım daha ilk hissedişimde sorar ve üzerine giderdim. Yanlış anlama sen yap diye değil, brnim başıma gelse yapacağım şeyi söylüyorum. Ayrıca burda kim ne derse desin gerçeği en iyi sen bilir sen anlarsın. Eşini de en iyi sen tanırsın. Ama bazı insanlar bazı insanlara biraz daha fazla düşkün olabilirler. Kim olduğunun önemi yok. Onu ayrı bir seviyordur mesela ama art niyet olmadan, insan olarak sadece.
Kur'an'a el basması hakkında yorum yapamayacağım yani bunla ne kadar samimi ve doğrucu
olup olmadığına karar veremeyiz.
Annesine düşkünlüğünden yapsaydı mesela; sürekli kardeşini yemeğe çağırırdı, işte ikide bir
borç verirdi, birlikte pikniğe gidelim şunu yapalım bunu yapalım derdi..her gün kardeşine gitmek
istemesi vb şeylerle sizi bunaltırdı. Yani kardeşi odaklı olurdu eğer annesine düşkün olması nedeniyle
yapsaydı bunları.. Burda eşiniz eltiniz odaklı yapıyor.
Zaten siz de demişsiniz hoşlanıyor diye..
Bir de kayınvalideniz size demiş her ne kadar saçma da olsa işte Sevda'ya şöyle yap böyle yap
diye eşinize ne ki.. Kaynım duysa kızar bazı şeyleri bilmiyor diyorsunuz bakın bu çok
ciddi bişey yani.. Siz bile biliyorsunuz eşiniz bilmiyor mu kardeşim kızar yanlış anlar
diye düşünmüyor mu? Yani insan sırf bu yüzden dikkat eder ama eşiniz hala kadınız
süzmeye devam ediyor.
tamamını okuyamadım bile.. şiştim! adam resmen aşık evet! nedir bu ilgi alaka. Yazıklar olsun yaa! sevdadan kocana ne! tam tersi uzak durması gerekirken yok doğum günü yok bilmem ne! hayır kesinlikle yanlış şeyler dönüyor. İyi niyetli olamicam. Aksini düşündürtmüyor bu hareketler çünkü
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?