EŞİM ÇOK MERHAMETSİZ..

DELETE06

Yeni Üye
Kayıtlı Üye
31 Mayıs 2017
26
6
Merhaba arkadaşlar,
Son dönemlerde, bir başkaldırı halindeyim, şu ana kadar eşimin beni ezdiğini, kullandığını farkındaydım fakat eşimle iletişimi beceremediğimiz için hep konusmadan kaçtım ve beni ezmesine izin verdim. Neden konusmadın derseniz, eşim tartışma esnasında eşyalarıma zarar veriyor, bağırıyor, kendine zarar vermekle beni tehdit ediyor..1 kızım var 4 yaşına gircek, onun yanında kavga etmek o kötü hallerini görmemek için alttan aldım. Zaman zaman serzenişlerim olsada ve kendimi kaybedişlerim çok uzatmadım, baktım anlatmak istediğim anlaşılmıyor vazgeçtim konusmaktan..
Nemi yapıyor eşim, ikimiz de memuruz, ve kızımızı annemden alıyoruz,eve aynı anda giriyoruz, ben üzerimi bile değiştirmeden ellerimi yıkayıp yemeği ocağa koyuyorum, yemeği koyduktan sonra üzerimi değiştiriyorum daha sonra kızımın istekleri bitmiyor tabi ki, elimden geldiğince bi taraftan kızımla ilgilenip bi taraftan işlerimi yapmaya çalışıyorum. Saat 10 da ancak oturuyorum. Bu arada eşim ne yapıyor; Oturuyor yada uzanıyor; tv seyrediyor, telefonla zaman geçiriyor daha sonra yemek yiyor..Ben oturuncada 2 günde bir ailesi ile uzakta olduklarından telefonla konuşuyor..ben ailesini uyarana kadar her gündü bu konuşmalar :) ayrıca yemeğim güzel olmasın yemez, tuzu az, iyi pişmemiş vs eleştiri yapar beğenmezse surat asar yemez, ve sık sık beni azarlar...
eşim çok hızlı araba kullandığı için bir çok kez uyarılarıma rağmen beni dinlemedi, bu ay 3 kez trafik kazası atlattık ve geçen gün dayanamadım kayınbabamı aradım,( bu arada 5 yıldır,2. kez arayışım şikayet için ve son olcak) bir de siz uyarın diye, kayınbabam direk bana kızdı, söylüyorum dinlemiyor dedi ve hemen ardından sen kıskanıyomusun fesatlık var sende diyerek beni eleştirdi,neden oğlumu aradığımda sende konuşmuyorsun dedi, (koyun can derdinde, kasap et derdinde).bende evet kıskanıyorum sizi çünkü oğlunuz sizinle konuştuğu gibi bizimle konuşmuyor dedim, ama fesatlık asla ve asla yok dedim, zaten birazda kayınbabamda inatçılık var, örneğin sevdiği siyasi lideri över, sevmediğine (onun sevmediği benim sevdiğim lider oluyor tabi, bunu da biliyor..) küfür eder, düşüncemi bildiği halde ağır hakaretler...çoğu zaman odayı terkederim, yada niye böyle söylüyosunuz diye sorarım, inadına sanki tahrik eder gibi dik dik konuşur..Diğer eltime karşıda öyle, arkasından hep onu çekiştirir, geldiğinde kızım kızım der, bana da kızım diyor :)
Arkadaşlar eşim annesine baktığı gibi kızıma şefkat dolu bakmadı, onlarla konuştuğu gibi bizimle sevecen konuşmadı, parka gidin dediğimde parkta erkekler mi var diyerek teklifimi red etti, oynamasanda olur tamam en azından kızınla sohbet et dediğimde etmiyormuyum diyerek beni azarladı..bir şey soruyor kızım yüzüne bile bakmıyor, ısrarla kızım baba baba baba bak bana diyor azarlar gibi ''he kızımmmmm'' diyor...ondan büyük insanlar gibi davranmasını bekliyor, .Zaman zaman kızım babası uzanırken yanına uzanıyor eşimde sarılıyor öyle görünce gözlerim doluyo mutfağa gidip ağlıyorum. Eşimin abisi öyle değil ama oda eşime çok kızıyor zaten oda olmasa ne yapardım bilmiyorum. Çünki eşimin babası kıskanç olduğumu söylediğinde, o benim oğlum o benim gözümde küçücük çocuk istemesende her gün ararım dediğinde onun gözümdeki değeri tamamen bitti diyebilirim, tamam kabul eşimin ailesi uzakta ama çok arkadaşım var öyle, hiç birisi bu problemleri yaşamıyor..Ve beni tek anlayan insan eşimin abisi, Allah ebeden razı olsun ondan.
Evet arkadaşlar itiraf ediyorum eşimin ailesine düşkünlüğünü kıskanıyorum, öyle sevgi dolu bakması, bizimle tatlı tatlı konuşmaması, ve her fırsatta kendi ailesini benim ailemden üstün tutması beni üzüyor..
Artık ezilmek, azarlanmak ve ilgisiz davranılmasını istemiyorum, Ne yapmalıyım..Lütfen akıl verin bana..
Çok bunaldım ve iki gündür uyuyamıyorum hem kayınababamın söyledikleri çok üzdü, hem çok yoruldum..buraya yazamadığım daha bir çok şeyler yaşadım..elimde doku zedelenmesi oldu mesela eşim koca karpuzu alıp geldi, kesermisin dedim ben nasıl kescem dedi, kızımda tutturdu yicem diye zorla kestim..Hasta oldum o haldeyken bile zorla yapabildiğim yemeğime laf söyledi, ağlattı beni..Eğitim için bir yere görevlendirildim, bir kaç saatliğine ben dönene kadar kızım çişini tutmuş, gelince hemen çişe götürdüm, söylemiş ama ne yapıyorsa duymamış kızımı, her neyse geçen günde anne babam beni sevmiyo dedi kızım, bu bardağı taşıran son damla oldu ve ben artık çıldırmak üzereyim, eşimin babasına da eşime de o kadar öfkeliyim ki...Bu kadar bencillik merhametsizlik beni kahrediyor ve iki gündür sigarayı bırakmış olan ben deli gibi sigara içiyor, kızım ve eşim uyuduğunda ağlıyor ve sürekli düşünüyorum...
Sağlık sebeplerimden dolayı yolculuk yapmamı yasakladı doktor, kulağımda sıkıntı var ve her yolculuk sonrası şiddetli kulak ağrım oluyordu bir kulağım duymuyor ve biri normal duyuyor, açık açık doktor sağır olursun dedi..bunu eşime söyledğimde iyi ailemin yanınada gitmezsin artık diyerek bağırdı çağırdı, ne kadar acıncak haldeyim eşim dediğim adam sadece ailesini düşünüyor diye geçirdim içimden..Sağlığımı kaybetmekten bahsediyorum diyorum, kimsenin umrunda değilim, kaldı ki ben ondan önce eşimin ailesine gitmek istiyorum kayınvalidem çok iyidir, sıkmaz beni hiç, evini temizlerim o yemek yapar.en azından orda hiç eleştirmiyor beni, yemek yapmadığım için sıkıntı yok, iyi davranıyo bana, ordayken, kızıyla da ilgileniyor..ama Ailesinin yanında öyle, sanırım beni paronayak sanıyorlar..kısaca ordayken sağa sola gitmedikçe keyfim yerimde..
şu an bile yazarken çok canım sıkkın, ağlıyorum...Çok yoruldum..Ne yazdım nasıl yazdım bilmiyorum ama artık tahammülüm kalmadı...Çocuğum olana kadar hiç problem çıkmadı her şeye yetiştim ama kızım olduktan sonra yetiştim yine ama çok yıprandım..
Arkadaşlar sakin değilim, nasıl bir şey yazdım bilmiyorum, tekrar okumadan göndereceğim bir kusurum olduysa affedin ben yaşadıklarımdan örnekler vererek anlatmaya çalıştım. Bir ablam vardı ''Ablacığım bu kadar iyi olma üzerler seni''demişti, iyi olduğumu düşünmüyorum ama şimdi iyilik derken fedakar, düşünceli demek istediğini anlıyorum.
Teşekkür ederim şimdiden..
İyi günler dilerim.
 
Son düzenleme:
evet düşündüm ayrılmayı son dönemlerde, ama eşim üç ayda bir memleketine gidiyor, ben yılda bir gidiyorum sağlığımdan dolayı o gittiğinde sabaha kadar uyumuyorum. Korkuyorum..
Ailemle yaşayabileceğimi sanmıyorum.
Çok karışık duygularım, düzelme ihtimali yok mu? Kızım seviyor eşim memlekete gittiğinde soruyor hep, çok üzülüyorum sordukça.. doktora gittik biz, psikiyatrist 'eşin depresyonda ve sen sebep olmuşsun' diye söyledi açık açık, Öfke kontrolsüzlüğü teşhisi koyuldu eşime banada depresyon hem kendi ilaçlarını içmedi, sadece başıma kalkarak bir kaç gün kullandı, hemde benim ilaçlarımı attı, sende bir şey yok dedi, bende problem..beni ilaçlar sersemleştrdi, durgunlaştırdı iş arkadaşlarım neyi var eşinin diye sormuşlar, sanırım yine kendini düşündü..
 
çok yıpratmışsın kendini. ilk zamanlar kızdığında bağırdığında pes etmemeliydin ola ki şiddet gösterirse o Zamandan adam olmayacağını anlayıp ayrılırdın. Ya da o pes edecek anlaşacak alışacaktı. Erken teşhis ve tedavi sanırım evlik için de geçerli. Zaman geçince çocuk oluyor çünkü ve daha çok boşa geçen seneler.
Aile danışmanına gitmeyi teklif ettin mi. Onu da istemezse ayrılmayı teklif et. İşine hangisi gelirse onu yapsın. En azından çocuğuna ilerde anlatmak zorunda kalırsan herşeyi denediğin için huzurlu olursun.
 
aile danışmanına değilde önce psikiyatrist önerdim, en doğrusu abisi götürmemi söyledi, evlenmeden öncede böyleymiş eşim evlenince düzelir sanmışlar..Aile terapistini de düşünmüyor değilim çünki şu ara ciddi ciddi çözüm arayışına girdim, sağlığımı kaybetmem söz konusu, çok stresliyim ve stres yasak bana..fakat ramazan bayramını bekliyorum, kayınbabam benim damarıma basıyor, bitsin diyor, hemen..bu yüzden abisiyle ve görümcemi eşimide karşıma alıp konuşcam, ne olcaksa orda olsun, burdayken öfkeleniyor, kafasını duvara vuruyor, bağırıyor, eşyaları kırıyor..
Keşke düzelse keşke..
 
Neyse ki kendi kafasını vuruyor.
 
Bu adam insanı kanser eder ciddi ciddi hastalık olarak diyorum, kanser olur insan böyle bir insan yanında... nasıl bir tahammül gücüdür sizdeki? Ne yapmayı düşünüyorsanız bir an önce yapın... " Anne, babam beni sevmiyor" sözü içime oturdu resmen... Bu kadara kadar sevgisizligini nasıl hissettirmisşe olan çocuğa olacak gibi görünüyor... Size de çok geçmiş olsun ... Eşinize de Allah akıl fikir versin şu mübarek günde... Bir an önce harekete geçin yoksa çocuğunuz sevgi arayışı içinde olması durumu ve sizin ruh sağlığınız hiç iyi görünmüyor...
 
Benim esimde ailesiyle hergun 2 kere konusuyor biseyde diyemiyorum kirilir diyevsiz nasil 2 gune indirmissiniz konusmalari
 
Benim esimde ailesiyle hergun 2 kere konusuyor biseyde diyemiyorum kirilir diyevsiz nasil 2 gune indirmissiniz konusmalari
abisiyle konuştum, babası 'o benim oğlum ben her gün ararım' diyor,bu arada böyle sevgi olmaz olsun, inandırıcı gelmiyor zaten, tamamen bencillik..kıskançlık var sende dediler ya bana kişi kişiyi kendi gibi bilirmiş, demek ki korktular eşim beni kendilerinden daha çok sevecek diye o yüzden her gün aradılar, zaten eşim bir gün aramasın sitem ettiğini duyardım kayınbabamın, eşimin abisi zaten kızıyordu zaman zaman onlara, işte ilk sinirlerim bozulduğunda, iki güne bir indi, şimdi ikinci başkaldırış diyebilirim, artık her şeyi göze aldım, ya bu adam adam olacak, yada bana yol verecek, bu sözü söylerken içim yanıyor ama bıktım bıktım bıktım, kendimden geçtim kızıma üzülüyorum, acaba diyorum ''kızım her şeye rağmen babasını seviyor''memlekete gittiğinde 'anne babam ne zaman gelcek ya' diyip üzülüyordu. Bu sözü geliyor aklıma..Hiç düzelmicek gibi geliyor bana, karakterinde mi var bilmiyorum..yoksa gerçekten psikolojik mi?
 
Günaydın.
Kızınız elbette şu an babayı sever.
Minicik daha hiç bir şeyin farkında değil ki.
Çok değil bir kaç sene sonra annesine babasına da hep nefretle bakacak.
Genç kızlığında görmek dahi istemeyecek.
Babası bunları yaşattığı için,annesi de tüm bunlara yaşamasına izin verdiği için.
 
Hayır izin vermeyeceğim, bu defa ne kadar kararlı olduğumu görecek, ezdirmicem artık kendimi..O çeksin artık, o kadar zoruma gitti ki, kızımın böyle söylemesi, aynı gün annesi ile telefonla konuşurken gördüm, aman allahım benim kızıma baktığım gibi şefkat dolu bakıyor, 4 yaşında kızıma bir gün öyle baktığını görmedim, işte ben o an çıldırdım.Evet Kayınbabam kıskanıyorum sizi, oğlunuzu kendinize bağımlı hale getirdiğiniz için, eve kıskanıyorum kızımı sevmesine bi aile olmamıza fırsat vermediğiniz için kıskanıyorum, evet kıskanıyorum sizin yüzünüzden defalarca kalbim kırıldığı için, ama hakkımı asla ve asla helal etmiyorum....''Eğer Onların bir planı varsa (allah c.c bilir kalplerini), Şüphesiz ki Allah'ında bir planı vardır.''Umarım beni daha fazla tahrik etmezler, çünki o kadar çok öfkeliyim ki...kendimden korkuyorum
 
Son düzenleme:
Benim eşimde ailesine çok düşkün ailesine ona bir an boş bırakmazlar.Kayın valide günde 3 defa kesin arar.Görümcelerde öyle.Hafta da 2 gün gider evlerine beni arada sırada çagırırlar.Kendimi çok yalnız hissediyorum o ailesiyle vakit geçirirken.Konuşsamda kavgada etsem bu değişmeyecek ailesi bizden daha çok değer veriyor.Bi kızımız var bu arada
 
Kusura bakmayın bu gelinlerin hepsi kıskanç :)) şimdi anlıyorum ki, bir çoğumuz aynı dertten yakınıyoruz.
bizim de gelinimiz var, o kadar mutlu ki, annem üst katlarında oturuyor ama kardeşime sitem etmez hiç, gelmiyosun aramıyosun diye...kardeşim mutlu diye o kadar çok seviniyor ki, beraber vakit geçirsin eşiyle çocuğuyla oynasın diye akşam aramaz, gündüz arar sorar..
Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır, eğer içlerinde fesatlık varsa
 
Aranız kaç km bilmiyorum yakın olmalı ki eşiniz sık gidiyor. Bizim evde bşr kural vardır. Gizli kural açık açık anlaşma yapılmış değildir. Nereye gidilecek ise ailecek. Bazen işimden dolayı tek gittiğim oluyor. Ama birbirimizi özlüyoruz. Üç ay da bir yalnız kaldığınızda korktuğunuzu ve sağlık nedeniyle sık seyahat edemediğini bile bile rutinini aksatmıyor ise her şeyin önünde demekki ailesi. Yıpranmaya devm edeceksiniz demek. Değer mi bir düşünün? Tek başınıza da yetebileceğiniz bir hayat kurabilirsiniz. Zor olur ama ileride yıllar geçmiş bir evlilikte ki yıpranmışlıklar sizi örselenmiş, mutsuz ve sağlığı daha da kaybolmuş bir kadın yapacaktır. Siz o adamın abartılı aile düşkünlüğüne rağmen ailesinden daha kıymetlisiniz. Onun için değil elbette kendiniz için. Pırıl pırıl ve sağlıklı bir evlat sahibi olmuş biri bunun kıymetini bilmiyor ve onun en güzel çağlarını tv ya da televizyon gereksizliği ile fark etmeden yaşıyor. O çağlar geri gelmeyecek. Kesinlikle pişman olmayacak kadar da vurdumduymaz ise akılcı adımlarla kendinize huzurlu bir yaşam kurun derim. Selametle kalın.
 
Benim size naçizane tavsiyem, umursamamaya çalışın. Kendinize özel bi hayatınız olsun, kendinize ve kızınıza vakit ayırın, onu önemsemeyin duymayın, ha gelir konusursa ne ala, yok uzak duruyorsa da dursun, sıkmayın canınızı, onsuz da pek ala hayatınızı devam ettirirsiniz. Evde bi 3. Şahıs şeklinde yaşasın, hiç canınızı üzmeyin, kızınızla beraber hobiler yapın, çıkın gezin. Parka gidin, ondan bi beklentiniz olmasın. Bakın günden güne nasıl daha huzurlu ve mutlu olursunuz, eşiniz yaşam enerjinizi aşağı çekiyor çünkü
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…