Ya hanımlar ben anlayamadım bu kafayı siz ciddi misiniz?
Evlenirken çalışıyor muydu bu kadıncağız, adam çalışmadığını biliyor, o şekilde evlendiler.
Elbette evin içinde konu sahibesi arkadaşın da bir ağırlığı olacak maddi mevzularda.
"Sabahtan akşama kadar yat oh" diyorsunuz da, ister yatar, ister oturur size ne? Hizmetçisi mi o kadın o evin?
İsterse yemek bile pişirmez, evi bile temizlemez. Affedersin bi yatakodası işine bakar, gerisini bırakır. O zaman geyşa alsın adamlar kendilerine, "hanım" değil de.
Hiç açıp dinen haklarınızı okumayı denediniz mi?
Ha, kadın evini temizlerse, yemeğini pişirirse sadaka niyetine sevabına işler, hayatını düzenini kolaylaştırır, eşinin gücünün yetmediği yere yetişmiş, eşini kalkındırmış olur, bu işlerin hepsi de ancak seve-seve, sevgiden, muhabbetten yapılır o ayrı. Ama zorunda değil, ya siz yatamıyorsunuz diye battı mı kadının yatması ben anlamadım ya, bariz haklı kadın bu konuda.
Evin bütçesini, kimin ne şekilde harcadığını her kuruşuyla birlikte eşler bilmeli. Bilmeli ki, borç varsa ödeyecek şekilde harcamalarını kıssın bu hanım, yoksa yatırım yapacak şekilde biriktirsin. Bu kıza bakacağım diye aldıysa, bakacak arkadaş. Anası babası aç-açıkta ise yardımını yapsın. O zaman, o adamlar para bile istemese, gidip market, pazar alış-verişlerini görür, annecim buyurun diye götürür, gizlice para da bırakır çıkarsın her hafta ayaklarına kadar gidip. Ama para varken annesinde babasında, niye oğlundan istiyor? Karı-koca ayrı bir aile olmuş artık oğlu, niye bu hala bir şeyler beklemeler?
Ben mi yanlış anladım? Böyle değil mi olaylar?
Kadın çalışmak isterse de çalışır.
Hiçbir kadın, hayat şartları onu zorlamadıkça (eşi işten çıkarılır, eşi hastalanır, çok ağır borç vardır vb.) çalışmak zorunda değil canım, canı isterse çalışır. Ama erkekler zorunda. Madem ki toplumdaki adı ailenin reisi, pardon da eşek gibi çalışacak, parasını kazanacak, eve getirecek, imkanı el verdiğince en güzel şekilde eşini giydirip yedirecek, bütçesini paylaşacak. Kanatlarını açacak adam dediğin, kadın ihtiyacı olduğunu hissederse o gölgede dinlenebilecek ara ara, o kadar.
Senin-benim param ne be evlilikte? Ne iğrenç bir şey o. Kadın da çalışsa, o da paylaşır parasını, aile olmak böyle bir şey.
Adam böyle yapsa, bütçeden eşini haberdar etse içini rahatlatsa, babasına "Baba neye lazım? Ha bire ha bire, ben de borç ödüyorum ama" diyebilse bu kadın da karışmaz herhalde, hah eşim nereye harcadığını bilior der oturur.
Benim anladığım bu. Bunu kafasına taka taka da fevrileşmiş, haklıyken haksız hallere düşmüş...
Bazen buradaki tepkilere inanamıyorum..