Öncelikle bu şeyi seviyorum demeyi bırakın. Korunmaya başlayın, ayrılmayı düşünüyorsanız kenarda birikim yapın, iş bulup çalışmanız daha iyi olur tabii. Karşısında sinip ağlayıp sizlanmayin, yalvarmayın köye mi cehenneme mi nereye silkinip gidiyorsa gitsin sormayın kurcalamayin. Evde yok sayıp günlük zorunluluk hali için konuşmak kâfi. Her şeyden önce güçlü durun, neşelenin. Bir odaya kapanıp ağlamanız onun ancak egosunu okşar. En temizi yok saymak, görmezden gelmek. Anneniz üzülecek diye bu mahlukatı çekmek zorunda değilsiniz. Ne yapalım anneler illaki bir şeye üzülür yapacak bir şey yok. Ama öncelikli olan kendinizi toplamanız. Kocanizla var olmadınız, o olmadan da bir bireysiniz. Sizi değerli hissettirmiyor, şiddetin her türlüsünü gösteriyorsa hayatınızda yeri olmasın. Yani çok saçma elin sidikli oğlu sizi itip kaksin dünyanızı dar etsin diye mi doğurdu anneniz sizi? Dünyaya bir kere geliyoruz. Hiçbir şey bu acıları çekmeye değmez. Hele bir de çocuğunuz yoksa hiç değmez.