Öncelikle uzaktan davulun sesi hos gelir gibi bir cümle kurman hic hos olmamis canim, buraya konu hakkinda yazmisin bir seyleri paylasmisin, iyi yada kötü gelecek her yorumada acik oldugunu göstermezmi bu birazda? Kaldiki asla art niyetle bir sey yazmadim sana, öyle olsaydi ikinci mesajimi atmista olmazdim bir kere yazmisken dimi. Yanlis algilamisin beni ne yazikki.
Evet KPSS hakkinda bir bilgim yok yurt disinda yasadigim icin, mutlakaki zordur dedigin gibi, fakat bu kadar zor bir sinava cocugun varken calisabilmen zaten zor degilmi? Cocugun varken nasil dershaneye gidebiliyorsun onuda anlamis degilim, yada gidebilecegini sanmis olmani.. Sonucta annen rahatsiz ondan yardim isteyemiyorsun, üstelikle birde esinin babasi sizde kaliyor.. SIKINTINI anliyorum fakat bu konuda istedigin gibi bir ilerleme olmasi icin belkide esin diyemiyorsa senin demen gerek kaynatana sinava hazirlanmak icin seninde zamana ihtiyacin oldugunu ve sinavdan sonra yine sizinle kalabilecegini.. Sonucta esinden istedigin seyde onun icin zor bir sey. Yani Esinin kardesleri zaten düsüncesiz, bukadar düsüncesiz insanlardan anlayis bekleyebilmek nasil mümkün olabilirki.. Babalarini arayip sormayan evlatlar var sonucta ortada.. Maddi durumunuz nasil bilmiyorum ama eger iyiyse bir yardimci tutmayi deneseniz, en azindan temizligi yemegi felan yapar, sende sinava hazirlanmak icin biraz zaman bulursun..
Bu arada annen icinde cok üzüldüm, gecmis olsun. Allah tez zamanda sifasini verir insallah..
Hosca ve dostca kalman dilegiyle..
Canım kırdımsa kusura bakma, içinde bulunduğum durum beni fazlasıyla gerdiğinden sanırım bazı sözlerini yanlış yorumladım. Yalnız yazdığım şeyleri tekrar yazmak durumunda kalıyorum, şöyleki; eşim işten gelip 2 saatliğine çocuğa bakıyor bende dersaneye gidiyorum(gidiyordum). Zaten haftada 2 gün. Çocuk var diye geleceğimi bekletmek istemedim, çünkü yaşım geldi 35'e, bu sınav 2 senede bir oluyor, şayet 2012'de girmessem 2014'e kalacak. Daha önceki yazdıklarımda anlatmıştım zaten. Evlendikten sonra önceliği çocuğa vermiştim, bebeğim olsun sonra çalışmayı düşünürüm diye. Ve maalesef bebişim çok bekletti bizi, yıllarca tedavi gördüm, ki 2-3 günde bir Dr'a gitmek durumundaydım bu yüzden de iş konusu askıdaydı. Neyseki beklediğimize değdi de sağlıkla kucağımıza aldık kızımızı. Ve hak verirsinki okumuş bir insan yıllarca da beklediyse ve belli bi yaşa da geldiyse haliyle artık iş hayatına atılmalıyım diye düşünmesi gayet doğal. Yani bu sınav benim için gerçekten çok çok önemli, geleceğe daha doğrusu iş hayatına dair tek umudum diyebilirim. Çocuğum varken sınava hazırlanmam zor evet, ama ben bu zorla baş edebilirdim, yine bunları da yazmıştım çocuk dışında kalan zamanım full ders çalışmakla geçecekti, diğer işlerle eşim ilgilenecek bana zaman yaratacaktı. Zaten haziran'a kadar bu böyle, yani o zamana kadar dişimizi sıkacaktık. Kaynatamın hastalanacağını nerden bilebilirdim ki? Ben planımı programımı kendimize göre yapmıştım ve kanatamın gelmesiyle hepsi alt üst oldu. Bide şöyle bir durum var, elbette hayat istediğimiz doğrultuda gitmez, eşim tek çocuk olsaydı mecburen yapacak bişey yok derdim, hani çözümü yok bilirdim. Ama şu durumda aslında çözümü varken benim bu kadar sıkıntıya girmem de zoruma gidiyor ve direk diğer kardeşlere kızıyorum kendimce haklı olarak.
Ama çok çok haklısın, öyle insanlardan ne beklenirki, ama yeminim var eğer birgün şu kapıya gelirlerse içeri bi adım atamayacaklar, şeytan görsün yüzlerini. Zaten abilerinin yüzünü hiç görmedim(6 yıldır evliyim), ne düğünüme geldiler, ne gelin görme ne bebek görme diye bişey görmedim. Yine de bayram olur bişey olur konuşurdum telefonda, ama bundan sonra görsünler bakalım, eşime de deim sakın öyle bi hataya düşmesinler günün birinde, açmam kapıyı konuşmam dedim.
Allah büyük diyorum, inş. bi çıkış yolu buluruz, ilk yazdığım günkü kadar sinirli değilim, en azından eşime yüklenmiyorum artık, onun açısından baktığımda o da kendince haklı. En azından bir hafta daha kendimi ve eşimi rahat bırakmaya karar verdim, yoksa çok yanlış kararlar verme noktasına gelmiştim. Boşanmayı bile düşündüm,ki eşimi bu kadar severken. Aslında bu sürede kendimi ikna etmeye çalışıyorum dersaneyi bırakma konusunda, madem çözüm yok bana düşen de sınavdan vazgeçmek. Ama bu gerçekten çok zor bi karar benim için. Sonradan eşimin başına kakarsam senin yüzünden diye, onu suçlamak istemiyorum. Benim için sınavdan vazgeçmek geleceğimden vazgeçmek gibi bişey, hem de o beş para etmez insanlar yüzünden bu kararı alırsam, ailenin tümünden soğurum diye tereddütüm var.
Neyse yine çok uzattım, iyi dileklerin için teşekkür ederim, insan yaşlandıkça hastalıklarda peşi sıra geliyo işte. Annem anjiyo olmaktan vazgeçmiş, niye biliyo musun, sırf korktuğu için. Etrafta anjiyo olanlar doldurmuş kadının kafasını kötü sonuçlarla, olmayacakmış işte. Amann ne yapayımki, babam başında o kadar ısrar ediyoz hala yok olmam diyor. Yaşlılar da böyle işte, çok dik kafalılar çoookk