• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

En beğendiğiniz şiir dizeleri...

öpüyorum seni boynundaki yaradan
iniyorum kaynağına
aydınlanmamış yanların ışığa çıkıyor
dokunuşlarımın parıltısında
düğümlü mendilin, gümüş zincirin
sımsıkı mühürlendiğin bütün kilitler
çözülüyor avuçlarımda
tılsım tamamlanıyor
ortaçağ kentlerinden geçiyoruz dönüşte
indiğim kaynakların mezhep değiştiriyor
zamanın ve uzamın kilitlendiği kara kutuda benim kelimelerim
tılsım tamamlanıyor....

Murathan Mungan
 
Sen bir şehir olmalısın ya da nar,
belki granada, belki eylül, belki kırmızı.
Gövden ruhunun yaz gecesi mi ne,
çok idil, çok deniz, çok rüzgar..

Haydar Ergülen
 
Seni Saklayacağım

Seni saklayacağım inan
Yazdıklarımda, çizdiklerimde,
Şarkılarımda, sözlerimde.

Sen kalacaksın kimse bilmeyecek
Ve kimseler görmeyecek seni,
Yaşayacaksın gözlerimde.

Sen göreceksin, duyacaksın
Parıldayan bir sevi sıcaklığı,
Uyuyacak, uyanacaksın.

Bakacaksın, benzemiyor
Gelen günler geçenlere,
Dalacaksın.

Bir seviyi anlamak
Bir yaşam harcamaktır,
Harcayacaksın.

Seni yaşayacağım, anlatılmaz,
Yaşayacağım gözlerimde;
Gözlerimde saklayacağım.

Bir gün, tam anlatmaya..
Bakacaksın,
Gözlerimi kapayacağım..
Anlayacaksın.

Özdemir Asaf​
 
Son düzenleme:

Seni öylesine düsündüm ki
Öylesine,yasama’dan önce
Senden baska birsey yok sanki
Ama nasil da varsin derim sana
Düsüncelerimce.

Seni öylesine buldum ki
Öylesine,kendimden fazla
Yalniz sensin gölgesiz
Ayrilmamacasina,yanimda…
Aklarin arasinda karan,
Karalarin ortasinda akinla

Öylesine istedim ki seni
Senden önce…
Öylesine,herseyin içinde,
Öylesine disinda
Gün,gece

Seni öylesine yasadim ki,
Inan…
Artik nereye baktigim belli degil,
Ne yaptigim belli degil,
Vardigim sonrasizliktan.​
 
Bak bunlar ellerin senin bunlar ayakların
Bunlar o kadar güzel ki artık o kadar olur
Bunlar da saçların işte akşamdan çözülü
Bak bu sensin çocuğum enine boyuna
Bu da yatak olduğuna göre altımızdaki
Sabahlara kadar koynumda yatmışsın
Bak bende yalan yok vallahi billahi
Sen o kadar güzelsin ki artık o kadar olur

İşe bak sen gözlerin de burda
Gözlerinin ucu da burda yaşamaya alışık
İyi ki burda yoksa ben ne yapardım
Bak çocuğum kolların işte çıplak işte
Bak gizlisi saklısı kalmadı günümüzün
Gözlerin sabahın sekizinde bana açık
Ne günah işlediysek yarı yarıya

Sen asıl bunlara bak bunlar dudakların
Bunların konuşması olur öpülmesi olur
Seni usulca öpmüştüm ilk öptüğümde
Vapurdaydık vapur kıyıya gidiyordu
Üç kulaç öteden İstanbul gidiyordu
Uzanmış seni usulca öpmüştüm
Hemen yanımızdan balıklar gidiyordu.

Cemal SÜREYA​
 
Biliyorum sana giden yollar kapalı
Üstelik sen de hiç bir zaman sevmedin beni

Ne kadar yakından ve arada uçurum;
İnsanlar, evler, aramızda duvarlar gibi

Uyandım uyandım, hep seni düşündüm
Yalnız seni, yalnız senin gözlerini

Sen Bayan Nihayet, sen ölümüm kalımım
Ben artık adam olmam bu derde düşeli

Şimdilerde bir köpek gibi koşuyorum ordan oraya
Yoksa gururlu bir kişiyim aslında, inan ki

Anımsamıyorum yarı dolu bir bardaktan su içtiğimi
Ve içim götürmez kenarından kesilmiş ekmeği

Kaç kez sana uzaktan baktım 5.45 vapurunda;
Hangi şarkıyı duysam, bizimçin söylenmiş sanki

Tek yanlı aşk kişiyi nasıl aptallaştırıyor
Nasıl unutmuşum senin bir başkasını sevdiğini

Çocukça ve seni üzen girişimlerim oldu;
Bağışla bir daha tekrarlanmaz hiçbiri

Rastlaşmamak için elimden geleni yaparım
Bu böyle pek de kolay değil gerçi...

Alışırım seni yalnız düşlerde okşamaya;
Bunun verdiği mutluluk da az değil ki

Çıkar giderim bu kentten daha olmazsa,
Sensizliğin bir adı olur, bir anlamı olur belki

İnan belli etmem, seni hiç rahatsız etmem,
Son isteğimi de söyleyebilirim şimdi:

Bir geceyarısı yazıyorum bu mektubu
Yalvarırım onu okuma çarşamba günleri

CEMAL SÜREYA​
 
DEMEDİM Mİ?

Oraya gitme demedim mi sana,
seni yalnız ben tanırım demedim mi?
Demedim mi bu yokluk yurdunda hayat çeşmesi ben'im?

Bir gün kızsan bana,
alsan başını,
yüz bin yıllık yere gitsen,
dönüp kavuşacağın yer ben'im demedim mi?

Demedim mi şu görünene razı olma,
demedim mi sana yaraşır otağı kuran ben'im asıl,
onu süsleyen, bezeyen ben'im demedim mi?

Ben bir denizim demedim mi sana?
Sen bir balıksın demedim mi?
Demedim mi o kuru yerlere gitme sakın,
senin duru denizin ben'im demedim mi?

Kuşlar gibi tuzağa gitme demedim mi?
Demedim mi senin uçmanı sağlayan ben'im,
senin kolun kanadın ben'im demedim mi?

Demedim mi yolunu vururlar senin,
demedim mi soğuturlar seni.
Oysa senin ateşin ben'im,
sıcaklığın ben'im demedim mi?

Türlü şeyler derler sana demedim mi?
Kötü huylar edinirsin demedim mi?
Ölmezlik kaynağını kaybedersin demedim mi?
Yani beni kaybedersin demedim mi?

Söyle, bunları sana hep demedim mi?

..Mevlana Celaleddin Rumi..
 
ne arzum, ne emelim
yaralanmış bir elim,
ben gurbette değilim,
gurbet benim içimde.

Kemalettin Kamu
 
YOLCU İLE ARABACI - Faruk Nafiz ÇAMLIBEL

- Gurbet ademden kara, hasret ölümden acı,
Ne zaman tükenecek bu yollar arabacı?

- Henüz bana “Yolunun sonu budur!” denmedi.
Ben ömrümü harcadım, bu yollar tükenmedi.

- Atları hızlı sür ki köye pek geç varmasın,
Nişanlımın gözleri yollarda kararmasın.

- Düştüğüm yollar gibi sonsuzdur benim tasam,
Bekleyenim olsa da râzıyım kavuşmasam…

- Bir kere görürse gözüm köyün aydınlığını
Kül bağlar içimde bu kızıl kor yığını.

- Senin de yolun biter, diner gözünde yaşlar,
Benim uğursuz yolum bittiği yerde başlar.
 
DEMEDİM Mİ?

Oraya gitme demedim mi sana,
seni yalnız ben tanırım demedim mi?
Demedim mi bu yokluk yurdunda hayat çeşmesi ben'im?

Bir gün kızsan bana,
alsan başını,
yüz bin yıllık yere gitsen,
dönüp kavuşacağın yer ben'im demedim mi?

Demedim mi şu görünene razı olma,
demedim mi sana yaraşır otağı kuran ben'im asıl,
onu süsleyen, bezeyen ben'im demedim mi?

Ben bir denizim demedim mi sana?
Sen bir balıksın demedim mi?
Demedim mi o kuru yerlere gitme sakın,
senin duru denizin ben'im demedim mi?

Kuşlar gibi tuzağa gitme demedim mi?
Demedim mi senin uçmanı sağlayan ben'im,
senin kolun kanadın ben'im demedim mi?

Demedim mi yolunu vururlar senin,
demedim mi soğuturlar seni.
Oysa senin ateşin ben'im,
sıcaklığın ben'im demedim mi?

Türlü şeyler derler sana demedim mi?
Kötü huylar edinirsin demedim mi?
Ölmezlik kaynağını kaybedersin demedim mi?
Yani beni kaybedersin demedim mi?

Söyle, bunları sana hep demedim mi?

..Mevlana Celaleddin Rumi..
çok güzel...............................
 
Şimdi ay usul, yıldızlar eski
Hatıralar gökyüzü gibi gitmiyor üstümüzden.
Geçen geçti,
Geçen geçti,
Geceyi söndür kalbim.
Geceler de gençlik gibi eskidendi,
Şimdi uykusuzluk vakti.


Murathan Mungan
 
Eskiden yeterdim kendime,
Artardım bile.
Şimdi ne yapsam nafile !
Ve kim demiş can eskimez diye?
Bu can tedirgin tende.
Can da eskimiş,
Ben de.


Bedri Rahmi Eyüboğlu
 
Diyelim yağmura tutuldun bir gün
Bardaktan boşanırcasına yağıyor mübarek,
Öbür yanda güneş kendi keyfinde.
Ne de olsa yaz yağmuru.
Pırıl pırıl düşüyor damlalar,
Eteklerin uça uça bir koşudur kopardın.
Dar attın kendini karşı evin sundurmasına.
İşte o evin kapısında bulacaksın beni.
Diyelim için çekti bir sabah vakti,
Erkenceden denize gireyim dedin,
Kulaç attıkça sen,
Patiska çarşaflar gibi yırtılıyor su ortadan,
Ege denizi bu efendi deniz,
Seslenmiyor,
Derken bi de dibe dalayım diyorsun,
İçine doğdu belki de,
İşte çil çil koşuşan balıklar,
Lapinalar gümüşler var ya,
Eylim eylim salınan yosunlar,
Onların arasında bulacaksın beni.
Diyelim sapına kadar şair bir herif çıkmış ortaya,
Çakmak çakmak gözleri,
Meydan ya Taksim ya Beyazıt meydanı,
Herkes orda sen de ordasın,
Herif bizden söz ediyor bu ülkenin çocuklarından,
Yürüyelim arkadaşlar diyor yürüyelim,
Özgürlüğe mutluluğa doğru,
Her işin başında sevgi diyor,
Gözlerin yağmurdan sonra yaprakların yeşili,
Bi de başını çeviriyorsun ki,
Yanında ben varım.

Can Yücel
 
Yorulduğun zaman söyle,
Susalım, hiç konuşmayalım istersen.
Sussak da, hiç konuşmasak da,
Sözlerin senin açık denizler gibidir zaten elimde,
Her zaman, ama her zaman bir kıyıyı sezdiren.


Edip Cansever
 
Çok sevdim birzamanlar, seviyorum yine de
Ve hep seveceğim beynim ve tenim varoldukça bu dünyada
Pırıl pırıl olanı, her zaman bir güz diriliğinde
Değişmez ve değişken olanı sonsuzca.

Ataol Behramoğlu
 
YOLCU İLE ARABACI - Faruk Nafiz ÇAMLIBEL

- Gurbet ademden kara, hasret ölümden acı,
Ne zaman tükenecek bu yollar arabacı?

- Henüz bana “Yolunun sonu budur!” denmedi.
Ben ömrümü harcadım, bu yollar tükenmedi.

- Atları hızlı sür ki köye pek geç varmasın,
Nişanlımın gözleri yollarda kararmasın.

- Düştüğüm yollar gibi sonsuzdur benim tasam,
Bekleyenim olsa da râzıyım kavuşmasam…

- Bir kere görürse gözüm köyün aydınlığını
Kül bağlar içimde bu kızıl kor yığını.

- Senin de yolun biter, diner gözünde yaşlar,
Benim uğursuz yolum bittiği yerde başlar.

Bende şu şekilde eşlik etsem sana çok tatlı bir cadım acaba ne dersin :17:

[video=youtube;ioqWR6d3ISs]http://www.youtube.com/watch?v=ioqWR6d3ISs[/video]
 
Düşün… Kim üzebilir seni senden başka?
Kim doldurabilir içindeki boşluğu sen istemezsen?
Kim mutlu edebilir seni, sen hazır değilsen?
Kim yıkar, yıpratır seni sen izin vermezsen?
Kim sever seni, sen kendini sevmezsen?
Herşey sende başlar, sende biter…
Yeter ki yürekli ol, tükenme, tüketme,
Tükettirme içindeki yaşama sevgisini…

Nietzsche
 
Düşümde az önce resmini çizdim,
Tablo yine benim kalbim,çerçeve senin suretin,
Kara kalem çalıştım bu kez, bahtıma.
Belki bu kez ters dönerde talihim ,mutluluk çıkar şansımıza ...

Salih Yıldırım
 
Back