• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

En beğendiğiniz şiir dizeleri...

Ne hasta bekler sabahı
Ne taze ölüyü mezar
Ne de şeytan bir günahı
Seni beklediğim kadar

Geçti istemem gelmeni
Yokluğunda buldum seni
Bırak vehmimde gölgeni
Gelme artık neye yarar ?
 
Yüreğim seni çok sevdi demiştin.
Fazlasıyla kanıtladın.
Bu kadarını yapamadım ben.
Yüreğimdeki sevgiyi yüreğime gömdüm.
Senin adın bende hep yaşayacak..

Ama şairinde dediği gibi..
Beni affet..

KAYBETMEK iÇiN ERKEN , SEVMEK iÇiN ÇOK GEÇ .

Canan Tan
 
BEN SENDEN ÖNCE ÖLMEK İSTERİM
Ben
senden önce ölmek isterim.
Gidenin arkasından gelen
gideni bulacak mı zannediyorsun?
Ben zannetmiyorum bunu.
İyisi mi, beni yaktırırsın,
odanda ocağın üstüne korsun
içinde bir kavanozun.
Kavanoz camdan olsun,
şeffaf, beyaz camdan olsun
ki içinde beni gorebilesin
Fedakarlığımı anlıyorsun
vazgeçtim toprak olmaktan,
vazgeçtim çiçek olmaktan
senin yanında kalabilmek için.
Ve toz oluyorum
yaşıyorum yanında senin.

Sonra, sen de ölünce
kavanozuma gelirsin.
Ve orada beraber yaşarız
külümün içinde külün
ta ki bir savruk gelin
yahut vefasız bir torun
bizi ordan atana kadar...
Ama biz
o zamana kadar
o kadar
karışacağız
ki birbirimize,
atıldığımız çöplükte bile zerrelerimiz
yan yana düşecek.
Toprağa beraber dalacağız.
Ve bir gün yabani bir çiçek
bu toprak parçasndan nemlenip filizlenirse
sapında muhakkak
iki çiçek açacak :
biri sen
biri de ben.
...
Nazım Hikmet
 
Farzet hiç ayrılmadık,
Gözümde tütüyor, gözümü tütsülüyorsun hala,
Hep birlikteyiz sanki,
Seninle ben ve dünya.
 
:69::69::69:

Seni sevmenin kitabını yazabilirdim oysa
Gönlümdeki sözcükleri dökebilsem kağıda
İki ırmak gibi içime akan gözlerini
Ilık bir meltem gibi yüzüme vuran
Dalgalı saçlarını her okşayışımı
İçimi eriten ılık nefesini anlatabilsem
Dökebilsem kağıtlara
İsyan etmese kalem
Yokluk göstermese mürekkep
İçimdeki yansımasını kıskanmasa
Anlatabilse sözcükler
Oysa ben
Kalbimle sözcükler arasında
Anlatamadan derdimi
Ölüp ölüp diriliyorum
Seni sevmek özlemek
Özlemek ölmek mi, bilmiyorum
Ölümle hayat
Varlıkla yokluk arası bir şey
Kalbimde hep yeşeren
Ama bir türlü başaklarını yükseltemeyen
Çorak topraklar gibi
Bir kırabilse kabuğunu
Bir dökebilse içindekini
Nasıl dirildiğine sende şaşarsın
Şaşarsın valla.
Hayret ,seni sevmenin kitabını yazacaktım
Bir baktım
Seni özlemenin kitabını yazıyorum
Dokunamamanın
Acısını duyuyorum yüreğimde
bedenimde
Kanım donuyor sensiz

Hiç bu kadar aciz olmadı
Hiç bu kadar çaresiz.
 
Sevdinse...
Aşkında yitip yok oldun,
Karıştıracaksın günü, ayları.
Sevgi yollarında ne kaide, kanun
Kendin aşmalısın bu dolayları.

Eriyip kendini yok sanacaksın
Bu derdin olmayıp özge çaresi
Sen hız hız kazaya uğrayacaksın
Yoktur bu yollarda yol işareti.
 
Şimdi özkökünden süzülen benim,
Özge budaklara dizilen benim,
Şimdi ne sen sensin ne de ben benim,
Biz ki biz değiliz bize elveda.
 
Sesin işler gibi bir şuh kanat gamlanma
Seni dinlerken olur kalbim uçan kuşlara eş,
Gün batarken sanırım gölgeni bir başka güneş;
Sarışınlık getirir gözlerin akşamlarıma.

Doğuyor ömrüme bir yirmi sekiz yaş güneşi
Bir kuş okşar gibi sen saçlarımı okşarken.
Koklarım ellerim gülleri koklar gibi ben;
Avucundan alırım kış günü bir yaz ateşi.

Gönlüme avdet eder her unutulmuş nisan
Ne zaman gençliğini yolda hıraman görsem.
Eskiden pembe dudaklarda dağılmış busem
Toplanır leblerime, bir gece dargın olursan.
 
Geçsin günler haftalar,
Aylar mevsimler yıllar
Zaman sanki bir rüzgar,
Ve bir su gibi aksın

Sen gözlerimde bir renk,
Kulaklarımda bir ses,
Ve içimde bir nefes
Olarak kalacaksın...

Enis Behiç Koryürek
 
Anlattıkça kış vuruyor satırlarıma

Anlattıkça üşüyor, anlattıkça ısınıyor yüreğim.
Bugün sardunyalarım da açmadı
Belki de küskün renklere
Ellerimde günah gibi yaşayamadıklarım
Sensiz soluyorum anlayacağın
Mavi mavi ölüyorum
Duyuyor musun, orada mısın,
Var mısın, yok musun?
Bir tek şeyi unutma!

Seni sevdim ben.

Yanarak, yıkılarak
Aklıma her geldiğinde ağlayarak....:59:


 
Bedenime yaslanan tenin,
Her gün dahada yasaklanıyor, vücuduma.
Uzuvlarım sızlıyor.
Gittikçe daha zor geliyor, ayrılık.
Şahsi bir bahis yapıyorum, adına
Artık yoksun.
 
Seni çözdüm ben,
Sana kadar dolup,
Boğazımda takılan duyguları,
Çözemeyecek tek gözyaşısın sen.
 


Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği

İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne
Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa
Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır
Kopmaz kökler salmaktır oraya

Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını
Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin
Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara
Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin

İnsan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine
Hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına

İnsan balıklama dalmalı içine hayatın
Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına

Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar
Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın
Değişmemelisin hiç bir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu
Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın

Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle
Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı
Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına
Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı

Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara,göğe,bütün evrene karışırcasına
Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana


Ataol BEHRAMOĞLU
 
Seni sevdikçe çoğalıyorum,
Sığmıyorum yar'yüzüne.
Coğrafyamsın, ülkemsin,
Sen benim inatçı doğum lekem,
Kalbimdeki ben'sin.
 
Nasılsa kavuşamadım sana
Nasılsa dudaklarının kıyısına varamadım
Nedense bütün çıkmaz sokaklar adresim oldu
Ve nedense bütün kırmızı ışıkları üzerime yaktın
Ne yaptımsa
Bir türlü sana yaranamadım
Artık adressiz
Işıksız
Ve öylesine ıssızım
Dünlerin kadar eskiyim
Verdiğin acılar kadar paslıyım
İşte çıkıp gidiyorum hayatından
Nasılsa fark etmez senin için
Belki çok şanslı
Belki de en yaşlıyım...
Artık
Pusulam hasreti
Saatim yalnızlığı
Ve takvimler sensizliği gösteriyor bana
Neylersin
Yolcu yolunda gerek
Belki bundan sonra
Belki senden sonra
Adam olur bu asi yürek
Ve dersini alır da bu sevdadan
Bir daha boyundan büyük denizlere
Asılmaz kürek.
 
Birgün bensizlik çalar kapını.
Benli dünleri düşünür, avunursun
Sanma ki yalanlar içinde,
Ben gibi bir doğru bulursun.
 
Back