• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

En beğendiğiniz şiir dizeleri...

Ne doğan güne hükmüm geçer,
Ne halden anlayan bulunur;
Ah aklımdan ölümüm geçer;
Sonra bu kuş, bu bahçe, bu nur.
Ve gönül Tanrısına der ki:
- Pervam yok verdiğin elemden;
Her mihnet kabulüm, yeter ki
Gün eksilmesin penceremden !


CAHİT SITKI TARANCI
 
başka biri var dediler, inanmadım sevgilim
gözlerimle görmeden, senden nasıl vazgeçerim
sanki yıllar oldu gittin, bir gün bitti sevgilim
dört duvar üstüme yürür sensiz, sanki sen mutlu musun bensiz !
 
"Gel" desen gelirdim "Git" dedin ve gittin Aşka... Rüzgara... Ayrılığa... Zamana... Eyvallah...
 



Ve gittin..

Öncesini düşünmek istemedigim sonrası ise meçhul bir aşktı yaşadığımız..

Ve aşk bitti..

Giderken geride bıraktığın, içinden seni de almayı unttuğun bir kalp.Biraz hasarlı, ürkek, bir o kadar da beceriksiz..
Seni unutmayı bile beceremedi bu kalp..

Aşk bitti...

Sensiz uyuyamadığım geceler,karanlıktan korktuğumda çevirdigim numara, sabah kalktıgımda huzur verici sesin yok, gözlerin yok...

Dedim ya gittin...

Sen gittin gideli bu ilk ve son mektubum sana...
Artık seninleyken yazdığım şiir ve mektupları düzeltiyorum ve düzeltecegim...

Seni seviyorumları 'seni ne cok sevdim' yaptım,meğer ne çok seni seviyorum yazmışım, seni öpüyorumları 'seni özlüyorum ' yaptım...
Yaptım da bir 'seni unuttum' yapamadım...
'Seni unutmalıyım'da kaldı hep...
Seni unutmalıyım...

Ve gittin...

Sadece bitti dedin...
Fazlasına gerek yoktu zaten...
Herkes anlamak istediğini anlardı degil mi.?
Ama inan hiçbir şey anlamıyorum...
Sana lanetlermi yağdırmalıyım,yoksa yolun açık olsun mu demeliyim...
Yok bu çok fazla,dilerim Allah'tan bensiz gittiğin hiç bir yol açık olmasın...
Sensiz aldığım nefes nefes değilken, bensiz aldığın nefes nefes olmasın...
Yok bu da çok fazla...

Ben kıyamam ki sana...

Ben sadece geride bıraktıgın bu beceriksiz kalp için yalvarıyorum...

gel unuttur bana seni
 
Aşkta da bazen insan acemi çırak olur
Vuslat çok az olsada genelde firak olur
Arayı soğutmamak ustalık ister elbet
Gözden ırak olan gönülden de ırak olur
 
Aşkta da bazen insan acemi çırak olur
Vuslat çok az olsada genelde firak olur
Arayı soğutmamak ustalık ister elbet
Gözden ırak olan gönülden de ırak olur

keşke olsa :(

Dediler ki: Gözden ırak olan gönülden de ırak olur.
Dedim ki: Gönüle giren gözden ırak olsa ne olur.
 
Gülleri sana bırakıp dikenlere gidiyorum
Gidiyorum
bütün acılarımı vurup sırtıma
umutları bırakıp başucuna
ıtırları, menekşeleri, kırgüllerini bırakıp
şiirlerimi sarıp bohçama
yüreğimin yangınına gidiyorum
hoşca kal usulboylum, güzel gözlüm hoşca kal.


Gidiyorum
gözyaşlarımı papatya diye saçlarına takıp
yüreğimdeki yağmurlarla bir ırmağa akmaya gidiyorum
içimde yeşerttiğim tüm çimenler sana kalsın
sana kalsın baharçiğdemleri, kırgelincikleri, kırkkanatlılar
gülleri sana bırakıp dikenlere gidiyorum.


Gidiyorum
başımda gam, gözlerimde nem
bütün hatıraları bırakıp geride
usulca çekip kapıyı ardımdan
alıp başımı gidiyorum buralardan
şafak sökmeden kimseler görmeden
yağmurun yağmadığı çöllere gidiyorum
sevgi dolu yüreğimi bir ıssızda yakmak için.


Hoşça kal suyundan çimdiğim dere
kana kana içtiğim pınar
say ki yaşamadım bu yerlerde
nazlı çiçeklerini okşamadım baharın
bozguna uğramış bir bostanın hüznüyle
bir yaprağın ürpertisine yazıp ömrümü
çekip gidiyorum buralardan.


Gidiyorum
bir bilinmeze doğru
hem yol, hem yolcu olmaya
acılarımla başbaşa kalmaya gidiyorum
bütün yıldızları takıp kanatlarıma
bir kelebek gibi özgür olmaya gidiyorum.


Yüreğimin sızılarında damıttığım her şiiri bin kez öperek
ve sökerek sevgiden yana ne varsa göğsümde
gecelerin zifiri saçlarında kaybolmaya
bir ceylanın gözlerinde ağlamaya gidiyorum.


Bütün borçlarımı ödedim alacaklarımı erteledim
artık ne diyecek bir sözüm kaldı sevdiklerime
ne okuyacak bir şiirim
gözlerimin içindeki iki damla gözyaşı gibi
bakmadan ardımdaki uçurumlara
alıp götürüyorum yüreğimdekileri de
hoşca kal usulboylum, güzel gözlüm hoşca kal.



Nuri CAN​
 
birakmam
agzimdan cikacak söz olsan konusmam
gözümden cikacak yas olsan aglamam
kalbime hapsettim seni hic bir yere birakmam..

Gelirsen bırakmam,gelirsem bırakma !

 
Ben ki toz kanatlı bir kelebeğim,
Minicik gövdeme yüklü Kafdağı.
Bir zerreciğim ki,arşa gebeyim,
Dev sancılarımın budur kaynağı...


Necip Fazık Kısakürek
 
Çapkın olabilirsin ,
Hovarda olabilirsin ,
İki kişiyi birden sevebilirsin de ,
Hatta aşklarından ölebilirsin de ,
Sabaha kadar içip sarhoş da olabilirsin ,
Ama hiçbir zaman bir kadehi kaldırırken 2 kadını düşünemezsin...
 
i̇yi geceler canım derdin..gecenin iyiliğinden çok, canın olma düşüncesi yeşerir dururdu içimde ..
 
kurbağayı öpsen de boşuna artık: o devir kapandı!
deney tüplerinde inkar edildi anka kuşu ve hiçbir firma,
otobüs kaldırmıyor kaf dağı’na ve her masal sonunda gökten düşen üç elma,
kilosu iki milyondan satılıyor halk pazarında!...
 
Belki....................................
Varlığının özeti,
Belki’lerden
ibaret.
Düşler...
Sevdaya düşüşler...
Geçer mi sence
hayata?
Konar mı dersin yanağına,
Bugünlere saklanmış öpüşler?

Belki.......................................


Olurda bir gün,
Bir lodos vurursa pencerene,
Usulca
boynuma sarılır mısın......?
Farzet ki yakalandın ...fırtınaya
İçinde
bir şeyler esiyor
Limanın olsam, yüreğime demir atar mısın....?

Belki.........................................


Ya da ilerlemiş bir gece de,
Saatlerce konuştuğumuzu düşün?

Ölesiye susmuşuz, harcamışız tüm sözcükleri...
Sadece bakışlar
kalmış elimizde,
Sessizliğin diyorum!
(Dinliyorum)
Bir
çığlık olur mu içimde?

Belki........................................


Sana hiç gel demedim,
Ve inan demeyeceğim de.....
Duyar
ve gelirsin!
Susuşlarım,
Konuşkansa eğer yüreğinde......



(“belki”
diyor musun? !
Benim dediğim gibi sen de?
Cevabını bilmiyorum.
Kim
bilir? Belki de.............)


 
Son düzenleme:
Öleceğim zaman onu çağırın,son nefesimde ona tek şunu söyleyeceğim...öyle gidilmez,böyle gidilir......
 
bazen dünyam oluyorsun kıt'a kıt'a herşeyde sen her yerde sen...
bazen dört duvar oluyorsun o oda da ben kör sağır dilsiz sen...
o vakitlerde senden taşınmak istiyorum...
sonra kapı oluyorsun karşıma dikiliyorsun açıyorum bakıyorum yine başa dönüyoruz...
bıktım bu çelişkiden...
 
Bir gün gelecek, sevgini anlatmaya
kifayetsiz bulunan kelimelerin anlatamadıklarını,
iki damla gözyaşı, bir adet karanfil anlatacak.
Gidişin ya çok sessiz ve sedasız olacak
ve yahut izdihama dönüşmüş bir kalabalığın
alkış seslerinde kaybolacak.
Ya ismin yılın bir günü,
ya da sevenlerinin ismini verdiği
yeni doğan bir bebeğin ömrü kadar anılacak…
 
Sen yoksun
Boşuna yağıyor yağmur
Birlikte ıslanmayacağız ki

Boşuna bu nehir
Çırpınıp pırpırlanması
Kıyısında oturup göremeyeceğiz ki

Uzar uzar gider
Boşuna yorulur yollar
Birlikte yürüyemiyeceğiz ki

Özlemler de ayrılıklar da boşuna
Öyle uzaklardayız
Birlikte ağlayamayacağız ki

Seviyorum seni boşuna
Boşuna yaşıyorum
Yaşamı bölüşemiyeceğiz ki.
 


Herşey Güzel Olacak

Biliyorum
Herşey güzel olacak
Ve sen güleceksin
Gülerken
Içimin hüzünlerine
Gülüşlerin damlayacak
Ve gözlerin en yeşil
Ürkek sevdamın yangın gecesi
Özgürlüğümü tutsak eden
Ve beni boyle söyleten gözlerin
Gözlerin
Ceylanların pınara inişi
Baharın gelişi
Ve çocuk ruhumun sevinişi
Ah ah ceylan gözlüm
Biliyorum
Herşey güzel olacak
Gün gözlerinde ve şafak
Aşk'a yeniden doğacak
Saçların karam saçların
Cennet bahçeleri gibi kokan
Her teline sevdiğimi söylediğim
Öptüğüm huzur bulduğum
Biliyorum
Herşey güzel olacak...

& Aşık Alemi &








Bilal Sili

 
BEKLE BENİ


"KARLAR TOZARKEN BEKLE
ORTALIK AĞARIRKEN BEKLE,
KİMSELER BEKLEMEZKEN BEKLE BENİ..."

-K.Simonov-

I

Bekle beni küçüğüm, umudu karartmadan
sevinci yitirmeden bekle
döneceğim bir gün elbet bekle beni.
Bahar geldiğinde kırlara çıkacaksın
dizboyu otlar üstünde koş koşabildiğince
ve sakın yitirme neşeyi.
Kırların sessizliğinde yüreğinin sesini dinle
ve orada benim için küçücük bir yer ayır
ve bekle beni küçüğüm.
Doğa pervasızdır biraz
bakarsın en olmaz yerde
masmavi bir su fışkırır
ve suyun ışıldayan göğsünde
sevincin nilüferleri.
Bahar şaşırtmasın seni
sırtüstü uzan bir gölgeye
suların, kuşların sesini dinle
ve bekle beni orada döneceğim küçüğüm

II

Mapusane türküleri hüzünlüdür biraz
belki her dinleyişinde yüreğin burkulmakta
için sızlamaktadır ama acılara alışılmaz
birşeyler var değişecek,
birşeyler var değiştirmemiz gereken
önce acılardan başlanacak
Beş on yıl dediğin pek kolay geçmeyebilir
üstelik bu savaş, bu kahredici kıyım
bitmeyebilir daha uzun süre
Ama sen sahip çıkarak yaşama ve sevince
bekle beni küçüğüm, acılar bitecek bir gün
sevgiler çiçek açacak.
Mapusane türküleri hüzünlüyse de biraz
yüreğin burkulmasın için sızlamasın sakın
ve bekle beni küçüğüm

III

Kış kıyamet bir gün bakarsın çıkıp gelmişim
varsın azgınlaşsın tipi
ve uğuldayadursun dışardaki rüzgâr
Sakın şaşırma küçüğüm
üşümüş bir serçe gibi titremesin ellerin
apansız çıkıp geleceğim
kış kıyamet de olsa bir gün
Uğuldayan bu rüzgâr,
bu delice yağan kar ürkütmesin seni
direnmektir artık bekleyişin öbür adı
Sen türküler söyle ve gülümse küçüğüm çünkü;
sesinin ırmağıyla yeşerecek hasretin bozkırları
Bekle beni küçüğüm
umudu karartmadan sevinci yitirmeden bekle
döneceğim bir gün elbet bekle beni küçüğüm.



Ahmet TELLİ


 
MESNEVÎ'NİN İLK 18 BEYTİ




1. Bişnev in ney çün hikâyet mîküned
Ez cüdâyîhâ şikâyet mîküned
Dinle, bu ney neler hikâyet eder,
ayrılıklardan nasıl şikâyet eder.

2. Kez neyistân tâ merâ bübrîdeend
Ez nefîrem merd ü zen nâlîdeend
Beni kamışlıktan kestiklerinden beri feryâdımdan
erkek ve kadın müteessir olmakta ve inlemektedir.

3. Sîne hâhem şerha şerha ez firâk
Tâ bigûyem şerh-i derd-i iştiyâk
İştiyâk derdini şerhedebilmem için, ayrılık acılarıyle
şerha şerhâ olmuş bir kalb isterim.

4. Herkesî kû dûr mand ez asl-ı hiş
Bâz cûyed rûzgâr-ı vasl-ı hîş
Aslından vatanından uzaklaşmış olan kimse, orada geçirmiş olduğu zamanı tekrar arar.

5. Men beher cem’iyyetî nâlân şüdem
Cüft-i bedhâlân ü hoşhâlân şüdem
Ben her cemiyette, her mecliste inledim durdum. Bedhâl (kötü huylu) olanlarla da, hoşhâl (iyi huylu) olanlarla da düşüp kalktım.

6. Herkesî ez zann-i hod şüd yâr-i men
Vez derûn-i men necüst esrâr-i men
Herkes kendi anlayışına göre benim yârim oldu. İçimdeki
esrârı araştırmadı.

7. Sırr-ı men ez nâle-i men dûr nist
Lîk çeşm-i gûşrâ an nûr nîst
Benim sırrım feryâdımdan uzak değildir. Lâkin her gözde onu görecek nûr, her kulakda onu işitecek kudret yoktur.

8. Ten zi cân ü cân zi ten mestûr nîst
Lîk kes râ dîd-i cân destûr nîst
Beden ruhdan, ruh bedenden gizli değildir. Lâkin herkesin rûhu
görmesine ruhsat yoktur.

9. Âteşest în bang-i nây ü nîst bâd
Her ki în âteş nedâred nîst bâd
Şu neyin sesi âteşdir; havâ değildir. Her kimde bu âteş yoksa, o kimse yok olsun.

10. Âteş-i ıskest ke’nder ney fütâd
Cûşiş-i ışkest ke’nder mey fütâd
Neydeki âteş ile meydeki kabarış, hep aşk eseridir.

11. Ney harîf-i herki ez yârî bürîd
Perdehâyeş perdehây-i mâ dirîd
Ney, yârinden ayrılmış olanın arkadaşıdır. Onun makam perdeleri,
bizim nûrânî ve zulmânî perdelerimizi -yânî, vuslata mânî olan perdelerimizi- yırtmıştır.

12. Hem çü ney zehrî vü tiryâkî ki dîd
Hem çü ney dem sâz ü müştâkî ki dîd
Ney gibi hem zehir, hem panzehir; hem demsâz, hem müştâk bir
şeyi kim görmüştür

13. Ney hadîs-i râh-i pür mîküned
Kıssahây-i ışk-ı mecnûn mîküned
Ney, kanlı bir yoldan bahseder, Mecnûnâne aşkları hikâye eder.

14. Mahrem-î în hûş cüz bîhûş nist
Mer zebânrâ müşterî cüz gûş nîst
Dile kulakdan başka müşteri olmadığı gibi, mâneviyâtı idrâk
etmeye de bîhûş olandan başka mahrem yoktur

15. Der gam-î mâ rûzhâ bîgâh şüd
Rûzhâ bâ sûzhâ hemrâh şüd
Gamlı geçen günlerimiz uzadı ve sona ermesi gecikti. O günler, mahrûmiyyetten ve ayrılıktan hâssıl olan ateşlerle arkadaş oldu –yânî, ateşlerle,
yanmalarla geçti - .

16. Rûzhâ ger reft gû rev bâk nîst
Tû bimân ey ânki çün tû pâk nist
Günler geçip gittiyse varsın geçsin. Ey pâk ve mübârek olan
insân-ı kâmil; hemen sen vâr ol!..

17. Herki cüz mâhî zi âbeş sîr şüd
Herki bîrûzîst rûzeş dîr şüd
Balıktan başkası onun suyuna kandı. Nasibsiz olanın da
rızkı gecikti.

18. Der neyâbed hâl-i puhte hîç hâm
Pes sühan kûtâh bâyed vesselâm
Ham ervâh olanlar, pişkin ve yetişkin zevâtın hâlinden anlamazlar.
O halde sözü kısa kesmek gerektir vesselâm.





MESNEVÎ’NİN İLK 18 BEYTİNİN ŞERHİ
 
Back