Yaşar Kemal'i, Nazım Hikmet'i ne kadar seviyorsam Orhan Pamuk ve Elif Şafak'ıda o kadar sevmiyorum. Zaman gazetesin deki köşe yazarlığı bazı kesimlere olan duruşunu takdir etmediğim bir yazar ama kalemi konusunda hakkını vermek lazım ama benin yine de okumayacağım bir yazar...
-
Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.
Elif Şafak - AŞK
- Konu Sahibi flower84
- Başlangıç Tarihi
Elif Şafak benim vazgeçilmezimdir.Bütün kitaplarını okudum.ılk tanışmamız Baba ve piç ile oldu.Sonra Siyah süt'ü okudum.Esprili,ilginç bir yaklaşımdı anneliğe.Tamamı pospartum depresyondur.Sonra önceki kitaplarını merak ettim.Her kitabında kuvvetlenmiş kalemi.Aşk'a gelince,o benim başucu kitaplarımdan biridir artık.Okurken bitirmekten korktuğum bir kitaptı.Kitabı okuduğum dönem hayatımın sıkıntılı bir dönemine denk gelmişti.14.kural o dönem lugatım oldu.Yine yine defalarca teşekkürler,Elif ŞAFAK...
yaşar kemali, nazım hikmeti, fakir baykurt'u, vedat türkali'yi ne kadar seviyorsam; çok çok farklı bir kulvarda olan elif şafak'ı da o kadar seviyorum, hem kalemi hem dili çok sağlam bence; bir başka yazar olsaydı köşe yazarlığı yaptığı yerle alakalı duruşundan ben de rahatsızlık duyardım ama neyseki yazarın kitaplarını köşe yazarlığından önce tanıdım :1closedeyes:
alkisalkisalkis
Elif şafak köşe yazarı olmadan hatta yazar olmadan önce tanırım...
Karşılaştırmalı edebiyatta hoca olarak....
Soğuk mesafeli ama çok zeki, gözlerinden zeka parıltıları saçılıyor...
Sonra kitaplarıyla tanıştım, dili çok kuvvetli, kurgusu mükemmel....
Sonra köşe yazılarıyla tanıştım beni hiç rahatsız etmedi.... Benim için nerede yazdığı değil ne yazdığı önemli olan...
Karşılaştırmalı edebiyatta hoca olarak....
Soğuk mesafeli ama çok zeki, gözlerinden zeka parıltıları saçılıyor...
Sonra kitaplarıyla tanıştım, dili çok kuvvetli, kurgusu mükemmel....
Sonra köşe yazılarıyla tanıştım beni hiç rahatsız etmedi.... Benim için nerede yazdığı değil ne yazdığı önemli olan...
mevlanayı ve fikirlerini, sufi geleneklerini ve adabını bence çok yüzeysel ve basite indirgeyerek yazmış.
sufizmle ilgilendiğini -daha önce de bu konuda yazılmış romanları olduğunu, bilmeme rağmen;
ya gerçekten bu kadar biliyor ya da popülist bir yaklaşımla hit bir kitap yazmak adına bu kadar basite indirgemiş diye düşünüyorum.
ayrıca karakterlerin yaşadıkları yüzyılla hiç bağdaşmayan bir çok yönü betimlenmiş okuyucuya.
fakat
konu güzel
sırf bunun için okunmaya değer.
sufizmle ilgilendiğini -daha önce de bu konuda yazılmış romanları olduğunu, bilmeme rağmen;
ya gerçekten bu kadar biliyor ya da popülist bir yaklaşımla hit bir kitap yazmak adına bu kadar basite indirgemiş diye düşünüyorum.
ayrıca karakterlerin yaşadıkları yüzyılla hiç bağdaşmayan bir çok yönü betimlenmiş okuyucuya.
fakat
konu güzel
sırf bunun için okunmaya değer.
unutmadan;
erkek okuyucuların
"biz pembe kitap okuyamıyoruz" eleştirilerini dikkate alıp özel baskı olarak kitap kapağının rengini gri olarak yeniden bastıran elif şafak hanımefendiyi de kınıyorum.neden derseniz;
=>içinde anlatılanlara çok tezat bir tavır oldu. ayrılık değil birlik değilmiydi anlatmaya çalıştığı. yazarın mantığıyla düşünürsek kadınlar pembe olanı erkekler gri olanı mı okusun? bunu mu demek istiyor??
bir de
edebiyatın rengi olmaz diye düşünüyorum, beğenen alır okur, beğenmeyen almaz okumaz. nedir bu kaygı onu anlayamadım?
erkek okuyucuların
"biz pembe kitap okuyamıyoruz" eleştirilerini dikkate alıp özel baskı olarak kitap kapağının rengini gri olarak yeniden bastıran elif şafak hanımefendiyi de kınıyorum.neden derseniz;
=>içinde anlatılanlara çok tezat bir tavır oldu. ayrılık değil birlik değilmiydi anlatmaya çalıştığı. yazarın mantığıyla düşünürsek kadınlar pembe olanı erkekler gri olanı mı okusun? bunu mu demek istiyor??
bir de
edebiyatın rengi olmaz diye düşünüyorum, beğenen alır okur, beğenmeyen almaz okumaz. nedir bu kaygı onu anlayamadım?
yazarı bu tavrı yüzünden kınamanın doğu olmadığını düşünüyorum; çünkü bu tavır elif şafak'ın şekilci ya da kaprisli bir yazar olmadığının bir göstergesi gibi; rengi değiştirerek de şekilci okurlara bile saygı duyduğunu göstermiş bence; içerik aynı içerik sonuçta, şekli ha kırmızı ha mor...
fikrine saygı duyuyorumcanım.
ama yine de bence popülizm kokan hareketler bunlar...
elif şafak gibi iyi bir yazarda da hiç şık durmuyor. değiştirebilir normaldir, dünyada farklı bir kapakla aynı romanı yayınlayan tek yazar o değil sonuçta ama
onu bu değişime iten neden yanlış, kendi istediği çin değil, okuyucu istediği için yapıyor bunu.
e o zaman??
hani nerede özgünlük, yaratıcı düşünce, sanatın dokunulmazlığı?????
tatlım ben de senin fikrine saygı duyuyorum tabi; ama bir kadın yazar da (özür dileyerek ismini unuttuğumu itiraf ediyorum) aynı kitabın iki baskısını çıkarmıştı; biri küçücük puntolu ve diğerinin yarı fiyatına denk gelecek şekilde; bunu da yine okuyucuların isteği üzerine, insanlar korsana yönelmekten kurtulsun diye yapmıştı. kitabın rengi belki bu kadar önemli değil ama belki de yazar için önemli olan kitabı okunsun da rengi ne olursa olsundur...ben de böyle düşünüyorum a.s.
kesinlikle katılıyorum sana cnm...şekle önem verenler alsın okusun bakalım griyi...pembenın de içi grinin de içi aynı yani şekil değil özz önemli aslında bunu bu hareketle bile vurgulamış.hem erkekler de pembeyi niye okumuyoruş bu da ayrı bi tartışma konusu..off öğrenecek ne çok şey var..
Canım haklısın belki ama AŞK bir mevlevi yada sufizm öğretisi kitabı değil...
AŞK bir roman, Hayatının monotonluğundan sıkılmış bir kadının editör yardımcısı olarak işe başlayışını ve işi gereği okuması için verilen itapla hayatının başkalaşımını anlatan bir kitap....
Bu başkalaşımı anlatırken de sufizm öğretilerinden yararlanarak kurgulanmış bir roman...
Sonuçta Elif Şafak Sufizmin kitabını yazdım dye çıkmadı ortaya..
Adı Aşk olan bir roman yazdı, roman yazılırken de her tür okuyucunun anlayabileceği bir düzeyde yazmak bir yazar için olmazsa olmazlardandır...
Benzer Konular
