- 29 Nisan 2011
- 2.761
- 12.756
- 408
@audrey_24 sizin yaziniza istinaden alintiladim da usttekini kaymis
-
Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.
Popüler Konu Düşünce Gücü/Pozitif Düşünce/Olumlamalar
- Konu Sahibi pofu
- Başlangıç Tarihi
- 27 Mart 2014
- 250
- 377
- 33
kim ne ister bilmiyorum ama sanırım istediğiniz şeylerde hırs tatmın ego olmamalı ...
kendımı basladıgım andan ıtıbaren cok ıyı hıssedıyorum bu arada dun gece basladıgımda kafamıda tamamen bosaltabıldım ki bu gercekten benım ıcın zor bır sey...
yapın valla zır delı gıbı falcı falcı gezmekten ıyımıs bu en azından para da cepte kalıyor
kendımı basladıgım andan ıtıbaren cok ıyı hıssedıyorum bu arada dun gece basladıgımda kafamıda tamamen bosaltabıldım ki bu gercekten benım ıcın zor bır sey...
yapın valla zır delı gıbı falcı falcı gezmekten ıyımıs bu en azından para da cepte kalıyor
cok guzel acıklamısınız ben kısaca anlatmaya calısırken yanlış aktarmısım kusura bakmayın,soyledıklerınız .çok doğru ben daha yenıyım bılgılerınızı sızde paylaşırsanız cok guzel olur
- 29 Nisan 2011
- 2.761
- 12.756
- 408
Estagfurullah tatlim yanlislik yok,bu bilincaltinin calisma sistemi cok farkli :) mesela biZ bu sefer hata yapmayacagim deriz ya,bilincalti bunu nasil anliyor : Hata yapacagim,yine hata yapacagim hatta alasini yapacagim : ))) saka gibi ama gercek bu.Bilgilerimi tabiki paylasirimcok guzel acıklamısınız ben kısaca anlatmaya calısırken yanlış aktarmısım kusura bakmayın,soyledıklerınız .çok doğru ben daha yenıyım bılgılerınızı sızde paylaşırsanız cok guzel olur
pofu
nun izniyle tabi
- 18 Şubat 2010
- 16.187
- 19.986
- 823
gün içinde farklı esma çekmenizde bi sorun yok
ama sabah ve akşam yapılanlar da lütfen aynı olmasına dikkat edin
tşkler cnm :)Güzel bir tipik olmuş
esmaların güzel yanı da bu olsa gerek manevi huzur :)
ayy hadii devamı de gelsin lütfenn :)
kim ne ister bilmiyorum ama sanırım istediğiniz şeylerde hırs tatmın ego olmamalı ...
kendımı basladıgım andan ıtıbaren cok ıyı hıssedıyorum bu arada dun gece basladıgımda kafamıda tamamen bosaltabıldım ki bu gercekten benım ıcın zor bır sey...
yapın valla zır delı gıbı falcı falcı gezmekten ıyımıs bu en azından para da cepte kalıyor
sen başarıcaksın inanıyorum sadece biraz sabır tatlım :)
Estagfurullah tatlim yanlislik yok,bu bilincaltinin calisma sistemi cok farkli :) mesela biZ bu sefer hata yapmayacagim deriz ya,bilincalti bunu nasil anliyor : Hata yapacagim,yine hata yapacagim hatta alasini yapacagim : ))) saka gibi ama gercek bu.Bilgilerimi tabiki paylasirim
evet çoookk haklısın
terse algılama diye bişey
onun için hasta olmak istemiyorum değil
sağlıklıyım deyin diyorum :)
izin ne demek herkes bilgisini paylaşacak ki hatalarımızı eksiklerimizi kapatalım :)
- 18 Şubat 2010
- 16.187
- 19.986
- 823
kızlar ksra bakmayın daha yeni fırsatım oldu:)
bugün 2. günüm olucak
gün içinde olumlama cümlelerini de yapıyordum aklıma geldikçe
içim kıpır kıpır oluyor seviyorum bu duyguyu :)
ayrıca şunu da eklemek istiyorum
bi kaç olumlu olay yaşadım dün geceden beri :)
inanıyorum esmaların etkisi bunda çok fazla
bugün 2. günüm olucak
gün içinde olumlama cümlelerini de yapıyordum aklıma geldikçe
içim kıpır kıpır oluyor seviyorum bu duyguyu :)
ayrıca şunu da eklemek istiyorum
bi kaç olumlu olay yaşadım dün geceden beri :)
inanıyorum esmaların etkisi bunda çok fazla
- 18 Şubat 2010
- 16.187
- 19.986
- 823
catist78
bu sana gelsin 
----
Merhaba arkadaşlar.Ben yine çekimi unutmuş bi haldeydim ablam dürttü beni kendime geldim.sevgilimden ayrıldım ve acayip mutsuzdum üç aydır ağlayıp sızlandım.Şimdi tekrar başladım çekim yasasına.Neredeyse iki haftadır yapıyorum tabi arada kendimi kaybediyorum ama sil baştan olumlamalar yapıyorum.Daha önce açtığım bi konuda bi şarkı tavsiye etmiştim size Nalan'ın 'acemi balık' şarkısı.bende şarkının sözlerine epey kendimi kaptırdım bas bas bağırıyorum ''beni kalbimden vuranlar varya,sürüne sürüne kapımı çalacak.karşıma geçip kıs kıs gülenler varya.Kapanıp önümde diz çöküp ağlayacak 'Ben eski sevgilim için daha net bişi yapamadım çekim yasası adına ama formülü buldum.echonun bi yazısında yani nerede eksiklik yaptığımı buldum.Onada teşekkür ediyorum tekrar.Ben nasıl hissederek söylemişsem bu şarkıyı benim canımı yakan çok eski yıllardan birini çağırmışım hayatıma.yıllar öncesinde çok aşık olduğum uğruna kendimi rezil hallere düşündüğüm adam çıkıverdi birdenBöyle rahat yazdığıma bakmayın çok acı çekmiştim.Ve bütün arkadaşlarım benim için çok üzülürlerdi.nasıl geldi diceksiniz.Malum şahısa isim vereyim .X olsunBay X facebookta beni tesadüfen beni bulmuş(hayatta tesadüf diye birşey yoktur tabiki,o öyle olduğunu sanıyor.)Arkadaş olarak ekledi.Ve msjlar atmaya başladı.Telefon numaramı İstedi bende verdim.Tabi hiç bir şey hissetmiyorum ona karşı.Bir haftadır sürekli arıyo msjlar atıyoBeni zamanında kale almayan,suratıma bakmayan adam şimdi peşimden koşuyorama şaşırmıyorum ben demedim mi 'beni kalbimden vuranlar varya,SÜRÜNE SÜRÜNE KAPIMI ÇALACAKLAR' diye Tamda söylediğim gibi oldu ama beklediğim o değildi.İsim vermeden genel olarak kullanmışım yasayı.Sonunu merak ediyomusunuz.ediyorsanız şöyleki Malum Bay X evlenmek istiyor benimle Harika bir yasa adam deli divane aşık oldu banatabiki benm kabul etmedim şarkını devamındaki gibi oldu'edermiyim,edermiyim delimiyim,affedermiyim.İsmine bir çizgi attım.Artık seni bağlamaz benim hayatım.'Yaaa arkadaşlar ne müthiş işliyor bu yasa ama kimi çağırdığınıza dikkat edin
---alıntıdır
- 18 Şubat 2010
- 16.187
- 19.986
- 823
Gerçek yaşam hissetmektir.
Düşünmek yapmacıktır, çünkü düşünmek her zaman yaklaşıktır; asla gerçek olan değildir.
Seni sarhoş edecek olan şey, şarabı düşünmek değil, şarabın kendisidir.
Şarabı düşünmeye devam edebilirsin ama sadece şarabı düşünerek asla sarhoş olmazsın.
Şarabı içmek zorundasın ve içmek duygu yoluyla olur.
Düşünmek uydurma bir faaliyettir, geçici bir faaliyettir.
Düşünmek bir şeyin olduğuna ilişkin sana yanıltıcı bir duygu verir, oysa hiçbir şey olmaz.
Bu yüzden düşünmeden, hissetmeye geç.
Bunun için yapılacak en iyi şey kalpten nefes almaya başlamak olacak.
Gün içinde hatırına geldikçe, derin bir nefes al.
Bu nefesin tam göğsün ortasına çarptığını hisset.
Bütün varoluşun adeta içine, kalp merkezinin olduğu yere aktığını hisset.
Bu merkez insandan insana değişir; genellikle sağa yatıktır.
Fiziksel kalple hiçbir ilgisi yoktur. Tamamen farklı bir şeydir; görünmeyen bedene aittir.
Derin nefes al ve her seferinde, derin nefeslerle en az beş kez yap.
Nefes al ve kalbi hisset.
Tam ortada hisset, o varoluşun kalp yoluyla aktığını hisset.
Canlılık, yaşam, tanrısal, doğa, herşey içine akıyor.
Sonra derin bir nefes ver,
yine kalpten ve sana verilenlerin hepsini varoluşa, tanrısala geri akıttığını hisset.
Bunu gün içinde birçok kere yap ama her yapışında bir seferde beş defa nefes al.
Bu senin kafadan kalbe geçmene yardımcı olacak.
Giderek daha duyarlı olacaksın,
daha önce farkında olmadığın birçok şeyi giderek daha fazla fark edeceksin.
Daha çok koklayacak, daha çok tadacak, daha çok dokunacaksın.
Daha çok görecek, daha çok duyacaksın; herşey yoğunlaşacak.
Bu yüzden kafadan kalbe geç, bütün duyuların birden bire berraklaşacak.
İçinde yaşamın içinde, fırlamaya ve akmaya hazır bir halde
gerçekten attığını hissetmeye başlayacaksın.
OSHO
pofu, 11 Haziran 2015
Düşünmek yapmacıktır, çünkü düşünmek her zaman yaklaşıktır; asla gerçek olan değildir.
Seni sarhoş edecek olan şey, şarabı düşünmek değil, şarabın kendisidir.
Şarabı düşünmeye devam edebilirsin ama sadece şarabı düşünerek asla sarhoş olmazsın.
Şarabı içmek zorundasın ve içmek duygu yoluyla olur.
Düşünmek uydurma bir faaliyettir, geçici bir faaliyettir.
Düşünmek bir şeyin olduğuna ilişkin sana yanıltıcı bir duygu verir, oysa hiçbir şey olmaz.
Bu yüzden düşünmeden, hissetmeye geç.
Bunun için yapılacak en iyi şey kalpten nefes almaya başlamak olacak.
Gün içinde hatırına geldikçe, derin bir nefes al.
Bu nefesin tam göğsün ortasına çarptığını hisset.
Bütün varoluşun adeta içine, kalp merkezinin olduğu yere aktığını hisset.
Bu merkez insandan insana değişir; genellikle sağa yatıktır.
Fiziksel kalple hiçbir ilgisi yoktur. Tamamen farklı bir şeydir; görünmeyen bedene aittir.
Derin nefes al ve her seferinde, derin nefeslerle en az beş kez yap.
Nefes al ve kalbi hisset.
Tam ortada hisset, o varoluşun kalp yoluyla aktığını hisset.
Canlılık, yaşam, tanrısal, doğa, herşey içine akıyor.
Sonra derin bir nefes ver,
yine kalpten ve sana verilenlerin hepsini varoluşa, tanrısala geri akıttığını hisset.
Bunu gün içinde birçok kere yap ama her yapışında bir seferde beş defa nefes al.
Bu senin kafadan kalbe geçmene yardımcı olacak.
Giderek daha duyarlı olacaksın,
daha önce farkında olmadığın birçok şeyi giderek daha fazla fark edeceksin.
Daha çok koklayacak, daha çok tadacak, daha çok dokunacaksın.
Daha çok görecek, daha çok duyacaksın; herşey yoğunlaşacak.
Bu yüzden kafadan kalbe geç, bütün duyuların birden bire berraklaşacak.
İçinde yaşamın içinde, fırlamaya ve akmaya hazır bir halde
gerçekten attığını hissetmeye başlayacaksın.
OSHO
pofu, 11 Haziran 2015
- 18 Şubat 2010
- 16.187
- 19.986
- 823
Neden mutsuzum? Neden öfkeliyim? -Gözlerini kapat ve derin bir meditasyona dal.
Yere yat, gözlerini kapat, bedenini gevşet ve neden öfkeli olduğunu hisset.
Eşini unut gitsin; bu sadece bir bahanedir- A, B, C, D ne olursa olsun, unut gitsin.
Sadece kendi içinde daha derinlere in; öfkeye nüfuz et.
Öfkeyi bir nehir gibi kullan; öfkenin içinde akacaksın ve öfken seni içeriye doğru götürecek.
İçinde çok zor fark edilir yaralar bulacaksın.
Yere yat, gözlerini kapat, bedenini gevşet ve neden öfkeli olduğunu hisset.
Eşini unut gitsin; bu sadece bir bahanedir- A, B, C, D ne olursa olsun, unut gitsin.
Sadece kendi içinde daha derinlere in; öfkeye nüfuz et.
Öfkeyi bir nehir gibi kullan; öfkenin içinde akacaksın ve öfken seni içeriye doğru götürecek.
İçinde çok zor fark edilir yaralar bulacaksın.
- 18 Şubat 2010
- 16.187
- 19.986
- 823
Geri git -Ne zaman bir fırsatını bulursan, sana ne zaman bir şeyler olursa: Mutluluk, mutsuzluk, üzüntü, öfke, kıskançlık,
gözlerini kapat ve geri git. Kısa bir süre içinde geriye yolculuk etme konusunda etkin olacaksın.
Kısa bir süre sonra zamanda geriye yolculuk yapabileceksin ve birçok yara açılacaktır.
Bu yaralar içinde açıldığında, bir şey yapmaya kalkma. Bunu yapmana gerek yoktur.
Sadece seyret, bak izle. Yara oradadır.
Sadece seyret, seyredici enerjini yaraya ver, ona bak.
Yargılamadan ona bak, çünkü yargılarsan “bu kötü, bu böyle olmamalı” dersen,
yara tekrar kapanacaktır. O zaman tekrar gizlenmek zorunda kalacaktır
gözlerini kapat ve geri git. Kısa bir süre içinde geriye yolculuk etme konusunda etkin olacaksın.
Kısa bir süre sonra zamanda geriye yolculuk yapabileceksin ve birçok yara açılacaktır.
Bu yaralar içinde açıldığında, bir şey yapmaya kalkma. Bunu yapmana gerek yoktur.
Sadece seyret, bak izle. Yara oradadır.
Sadece seyret, seyredici enerjini yaraya ver, ona bak.
Yargılamadan ona bak, çünkü yargılarsan “bu kötü, bu böyle olmamalı” dersen,
yara tekrar kapanacaktır. O zaman tekrar gizlenmek zorunda kalacaktır
- 18 Şubat 2010
- 16.187
- 19.986
- 823
Geçmişe geri git. Geçmişe geri git dediğimde, geçmişi hatırla demek istemiyorum.
Hatırlamak işe yaramayacaktır; hatırlamak güçsüz bir işlemdir.
Unutulmaması gereken ayrım şudur: Hatırlamak hiçbir işe yaramaz -hatta zararlı bile olabilir.
O yüzden tekrar yaşa. Bunlar birbirinden tamamen farklı şeylerdir.
Farkı çok bari değildir ve anlaşılması gerekir.
Bir şeyi hatırla: Çocukluğunu hatırla.
Çocukluğunu hatırlarken burada ve şimdide kalırsın.
O çocuğa dönüşmezsin.
Hatırlayabilirsin, gözlerini kapatıp, hatırlayabilirsin ve yedi yaşındaki bir çocukken bahçede
koştuğunu hatırlayabilirsin, görebilirsin.
Sen buradasın ve geçmiş bir film şeridi gibi gözlerinin
önünden geçer: Koşuyorsun, o çocuk koşuyor ve kelebeği yakalamaya çalışıyor.
Sen görensin ve çocuk nesnedir.
Hayır, bu doğru değil; bu hatırlamadır.
Güçsüzdür, yardım edemez.
Hatırlamak işe yaramayacaktır; hatırlamak güçsüz bir işlemdir.
Unutulmaması gereken ayrım şudur: Hatırlamak hiçbir işe yaramaz -hatta zararlı bile olabilir.
O yüzden tekrar yaşa. Bunlar birbirinden tamamen farklı şeylerdir.
Farkı çok bari değildir ve anlaşılması gerekir.
Bir şeyi hatırla: Çocukluğunu hatırla.
Çocukluğunu hatırlarken burada ve şimdide kalırsın.
O çocuğa dönüşmezsin.
Hatırlayabilirsin, gözlerini kapatıp, hatırlayabilirsin ve yedi yaşındaki bir çocukken bahçede
koştuğunu hatırlayabilirsin, görebilirsin.
Sen buradasın ve geçmiş bir film şeridi gibi gözlerinin
önünden geçer: Koşuyorsun, o çocuk koşuyor ve kelebeği yakalamaya çalışıyor.
Sen görensin ve çocuk nesnedir.
Hayır, bu doğru değil; bu hatırlamadır.
Güçsüzdür, yardım edemez.
- 18 Şubat 2010
- 16.187
- 19.986
- 823
Gözlerini kapat, yere yat ve geriye git.
Bunu kolayca deneyebilirsin. Bu hüneri geliştirebilirsin.
Her gece yatağına yatıp, sabaha doğru geri gidebilirsin. Yatağa yatmak en son şeydir
-Onu ilk haline getir ve şimdi geriye doğru git. Yatmadan önce ne yaptın?-
Bir bardak süt içtin; tekrar al, tekrar yaşa. Eşinle kavga ettin; tekrar yaşa.
Yargılama, çünkü şu anda yargılaman gerekmez. Olmuştur.
İyi veya kötü deme, değerlendirme yapma. Sadece tekrar yaşa, o olmuştur.
Geriye gidiyorsun: Sabahın erken saatinde seni uyandıran
saatin alarm sesi; onu tekrar dinle.
Sadece git ve saati geri çevirerek , günün her anını tekrar yaşamaya çalış.
Kendini çok ama çok canlanmış hissedeceksin ve çok güzel bir uykuya dalacaksın,
çünkü günle işin bitmiştir. Artık o gün sana asılmıyor.
Onu bilinçli bir şekilde tekrar yaşadın.
Bunu kolayca deneyebilirsin. Bu hüneri geliştirebilirsin.
Her gece yatağına yatıp, sabaha doğru geri gidebilirsin. Yatağa yatmak en son şeydir
-Onu ilk haline getir ve şimdi geriye doğru git. Yatmadan önce ne yaptın?-
Bir bardak süt içtin; tekrar al, tekrar yaşa. Eşinle kavga ettin; tekrar yaşa.
Yargılama, çünkü şu anda yargılaman gerekmez. Olmuştur.
İyi veya kötü deme, değerlendirme yapma. Sadece tekrar yaşa, o olmuştur.
Geriye gidiyorsun: Sabahın erken saatinde seni uyandıran
saatin alarm sesi; onu tekrar dinle.
Sadece git ve saati geri çevirerek , günün her anını tekrar yaşamaya çalış.
Kendini çok ama çok canlanmış hissedeceksin ve çok güzel bir uykuya dalacaksın,
çünkü günle işin bitmiştir. Artık o gün sana asılmıyor.
Onu bilinçli bir şekilde tekrar yaşadın.
- 18 Şubat 2010
- 16.187
- 19.986
- 823
Anlayışlı ve Sevgi Dolu Allah’ın
Değişmez Yasalarından Biri,
Ama İnsanların En Çok ve En Çabuk
Unuttuğudur, Çekim Yasası!
Evrendeki her şey ve herkes enerji yayıyor. Yaydığımız enerjiyi ise düşüncelerimiz, duygularımız, beklentilerimiz ve inançlarımız belirliyor.
Çekim yasası diyor ki, benzer enerjiler benzer enerjileri çeker.
Biz bunu en iyi ”tencere yuvarlanmış, kapağını bulmuş” deyimiyle Türkçemizde ifade ederiz, değil mi?
Türk Dil Kurumu sözlüğü bu deyimi şöyle tanımlıyor: “hoşa gitmeyen herhangi bir nitelik yönünden birbiriyle benzeşen iki kişi bir araya gelmiş” anlamında kullanılan bir söz.
Kuran da o eşsiz anlatımıyla bize çekim yasasının özünü öğretiyor:
*************************************************************
“Allah, pisliği, aklını kullanmayanlar üzerine bırakır.”
Yunus Suresi 100
*************************************************************
Gerçekten de bu ayet çekim yasasını en iyi anlatan ayetlerden biri.
Çünkü hayatımız, aklımızda ne varsa, onun bir yansıması.
Aklımızı kullanmayınca, ve düşüncelerimizi oluruna bırakınca, negatif düşünceler otomatik olarak baskın çıkıyor.
Çekim yasası gereği, yaydığımız enerji ”hüzün ve ağlama” dolu ise, hayatımıza bizi daha da üzecek, ağlatacak insanları ve olayları çekiyoruz.
Yaydığımız enerji, ”yokluk, parasızlık” ise, hayatımızda da bu kendini, parasızlık, yoksulluk, işsizlik ve yokluk olarak gösteriyor.
Peki, senin hayatın nasıl gidiyor?
Verdiğin haberler güzel mi?
Her şey yolunda ve tam istediğin gibi mi?
Yoksa beterin beteri var sözünün doğruluğunu yaşayarak mı öğreniyorsun?
*************************************************************
Merak etme, bir kere yaydığın enerjinin bilincine varırsan ve onu bilinçli olarak güzel şeylerin enerjisine çevirmeyi öğrenirsen, hayatta seni durduracak hiç bir şey kalmaz.
*************************************************************
işte bu hep duyduğumuz, Allah’ın ”Yürü ya kulum!!” sözünün gerçekleşmesidir.
Dikkat! Dikkat!
Çekim Yasasının tehlikelerini göz ardı etme.
1- Allah’ın düzeninde çekim yasası, Allah’a inansan da inanmasan da var. İşte bu sebeple dünyada Allah’a ve ölümden sonraki hayata inanmayan bir sürü insanı nimetler içinde görüyoruz. Onlar bilerek veya bilmeyerek çekim yasasına uyumlu yaşıyorlar.
Kendini bu yasaya kaptırıp, her şeyin üzerinde görme.
Son gülenlerden olmayı kendine hedef edin. Bilgiden nasiplilerden ol.
İşte Kuran’dan bir uyarı:
*************************************************************
“De ki: “Allah’ın, kulları için çıkardığı süsü, güzel ve tatlı rızıkları kim haram etmiş?” De ki: “Dünya hayatında inananlar için de var. Kıyamet gününde ise yalnız inananlar içindirler.” Bilgiden nasipli bir topluluk için biz, ayetleri böyle ayrıntılı kılıyoruz.
Araf Suresi 32 (Araf: Cennetle cehennem arası bölge)
*************************************************************
2- Çekim yasasını sadece kendin ve kendi çıkarların için değil, tüm ailenin, arkadaşlarının, ülkenin, tüm insanlığın, tüm canlıların, tüm evrenin, ruhların iyiliği ve güzelliği ve Allah adına kullan.
Sadece kendini düşünürsen, kısa vadede kazansan bile uzun vadede kaybedenlerden olmak kaçınılmaz.
Çekim yasası ilimi üzerine sapanlardan olma.
İşte Kuran’dan bir uyarı:
*************************************************************
Kendisinin ilahı olarak kendi duygu ve arzusunu almış kişiyi gördün mü? Allah onu bir ilim üzerine saptırmış, kulağı ve kalbi üzerine mühür basmış, gözünün üstüne de bir perde çekmiştir. Allah’tan sonra ona kim kılavuzluk edecektir. Hâlâ düşünüp ibret almıyor musunuz?
Casiye Suresi 23 (Casiye: Çöken, oturan)
*************************************************************
ALINTIDIR
Değişmez Yasalarından Biri,
Ama İnsanların En Çok ve En Çabuk
Unuttuğudur, Çekim Yasası!
Evrendeki her şey ve herkes enerji yayıyor. Yaydığımız enerjiyi ise düşüncelerimiz, duygularımız, beklentilerimiz ve inançlarımız belirliyor.
Çekim yasası diyor ki, benzer enerjiler benzer enerjileri çeker.
Biz bunu en iyi ”tencere yuvarlanmış, kapağını bulmuş” deyimiyle Türkçemizde ifade ederiz, değil mi?
Türk Dil Kurumu sözlüğü bu deyimi şöyle tanımlıyor: “hoşa gitmeyen herhangi bir nitelik yönünden birbiriyle benzeşen iki kişi bir araya gelmiş” anlamında kullanılan bir söz.
Kuran da o eşsiz anlatımıyla bize çekim yasasının özünü öğretiyor:
*************************************************************
“Allah, pisliği, aklını kullanmayanlar üzerine bırakır.”
Yunus Suresi 100
*************************************************************
Gerçekten de bu ayet çekim yasasını en iyi anlatan ayetlerden biri.
Çünkü hayatımız, aklımızda ne varsa, onun bir yansıması.
Aklımızı kullanmayınca, ve düşüncelerimizi oluruna bırakınca, negatif düşünceler otomatik olarak baskın çıkıyor.
Çekim yasası gereği, yaydığımız enerji ”hüzün ve ağlama” dolu ise, hayatımıza bizi daha da üzecek, ağlatacak insanları ve olayları çekiyoruz.
Yaydığımız enerji, ”yokluk, parasızlık” ise, hayatımızda da bu kendini, parasızlık, yoksulluk, işsizlik ve yokluk olarak gösteriyor.
Peki, senin hayatın nasıl gidiyor?
Verdiğin haberler güzel mi?
Her şey yolunda ve tam istediğin gibi mi?
Yoksa beterin beteri var sözünün doğruluğunu yaşayarak mı öğreniyorsun?
*************************************************************
Merak etme, bir kere yaydığın enerjinin bilincine varırsan ve onu bilinçli olarak güzel şeylerin enerjisine çevirmeyi öğrenirsen, hayatta seni durduracak hiç bir şey kalmaz.
*************************************************************
işte bu hep duyduğumuz, Allah’ın ”Yürü ya kulum!!” sözünün gerçekleşmesidir.
Dikkat! Dikkat!
Çekim Yasasının tehlikelerini göz ardı etme.
1- Allah’ın düzeninde çekim yasası, Allah’a inansan da inanmasan da var. İşte bu sebeple dünyada Allah’a ve ölümden sonraki hayata inanmayan bir sürü insanı nimetler içinde görüyoruz. Onlar bilerek veya bilmeyerek çekim yasasına uyumlu yaşıyorlar.
Kendini bu yasaya kaptırıp, her şeyin üzerinde görme.
Son gülenlerden olmayı kendine hedef edin. Bilgiden nasiplilerden ol.
İşte Kuran’dan bir uyarı:
*************************************************************
“De ki: “Allah’ın, kulları için çıkardığı süsü, güzel ve tatlı rızıkları kim haram etmiş?” De ki: “Dünya hayatında inananlar için de var. Kıyamet gününde ise yalnız inananlar içindirler.” Bilgiden nasipli bir topluluk için biz, ayetleri böyle ayrıntılı kılıyoruz.
Araf Suresi 32 (Araf: Cennetle cehennem arası bölge)
*************************************************************
2- Çekim yasasını sadece kendin ve kendi çıkarların için değil, tüm ailenin, arkadaşlarının, ülkenin, tüm insanlığın, tüm canlıların, tüm evrenin, ruhların iyiliği ve güzelliği ve Allah adına kullan.
Sadece kendini düşünürsen, kısa vadede kazansan bile uzun vadede kaybedenlerden olmak kaçınılmaz.
Çekim yasası ilimi üzerine sapanlardan olma.
İşte Kuran’dan bir uyarı:
*************************************************************
Kendisinin ilahı olarak kendi duygu ve arzusunu almış kişiyi gördün mü? Allah onu bir ilim üzerine saptırmış, kulağı ve kalbi üzerine mühür basmış, gözünün üstüne de bir perde çekmiştir. Allah’tan sonra ona kim kılavuzluk edecektir. Hâlâ düşünüp ibret almıyor musunuz?
Casiye Suresi 23 (Casiye: Çöken, oturan)
*************************************************************
ALINTIDIR
- 18 Şubat 2010
- 16.187
- 19.986
- 823
Duygularımız ve Çekim yasası
Duygu-Düşünce-Hayat Üçgeni
Düşüncelerimiz, duygularımız ve hayatımız.
Bunları bir üçgen şeklinde düşünelim.
Bu üçgenin bir köşesini aşağı indirirsek diğer iki köşe de istesek de istemesek de onu takip ederek aşağı iniyor. Tabii ki bunun tersi de geçerli: üçgenin bir köşesini yukarı çıkarmayı başarırsak, üçgenin diğer iki köşesi de, biz istesek de istemesek de yukarı çıkıyor.
Duygularımız çekim yasası açısından çok önemli.
Yaydığımız enerjinin adını koymamızı sağlıyor duygularımız. Ve bazen düşüncelerimizi kendimiz bile yakalayıp adını koyamazken, duygularımız bize kolaylıkla rehberlik yapıyorlar. Çünkü hislerimiz çok güçlü ve gözden kaçırmak çok zor. Mesela, korku, endişe, hüzün…
Bazen aklımızdan geçenin adını koyamıyoruz, hangi düşüncenin bunlara sebep olduğunu bilemiyoruz ama duyguyu inkar edilemez bir şekilde hissediyoruz.
Bu sebeple duygulara bakmak çok önemli.
Çekim yasasına göre, benzer şeyler benzer şeyleri çekiyor.
Diyelim ki ‘bol para’ istiyorsun. Bol parayı hayatına çekebilmen için önce ‘bol para’ sahibi olmanın nasıl bir duygu, nasıl bir his olduğunu bulup, bu duyguyu hissetmen lazım ki, ‘bol para’ hayatına gelebilsin. Sen ‘bol para’ enerjisi yaymadıkça ‘bol para’ sana ya gelmeyecektir, gelse bile ‘haydan gelen huya gider’ deyimindeki gibi bir hayat tarzı olarak kalıcı olmayacaktır.
Duygularımız da iki çeşit: pozitif duygular ve negatif duygular.
Sevgi, huzur, anlayışlılık, değerbilme, minnettarlık, coşku, heves, ilgi pozitif duygulardan.
Öfke, düşmanlık, nefret, korku, üzüntü, duygusuzluk da negatif duygulardan.
Monotonluk, can sıkıntısı da tam bu pozitif ve negatif duyguların ortasında kalıyor.
Çekim yasasını hayatta güzel şeylere ulaşmak ve güzel şeyleri elde etmek için kullanmak istiyorsan, duygularını pozitif tutmak daima hedefin olmalı.
Hemen şimdi karar ver ve niyet et:
Ümitsizliğe kapılmadan, kendine de anlayışlı ve sevgi dolu davranarak ve arada sürçmeler olsa da sabırla olumlu duygular hissetmeye devam et.
Çekim yasası gereği, hayatın kolaylaşacak, güzelleşecek ve negatif kişiler, olaylar, insanlar, ortamlar ya mucizevi şekilde değişecek veya hayatından çıkıp gidecekler.
-----
ALINTIDIR
Duygu-Düşünce-Hayat Üçgeni
Düşüncelerimiz, duygularımız ve hayatımız.
Bunları bir üçgen şeklinde düşünelim.
Bu üçgenin bir köşesini aşağı indirirsek diğer iki köşe de istesek de istemesek de onu takip ederek aşağı iniyor. Tabii ki bunun tersi de geçerli: üçgenin bir köşesini yukarı çıkarmayı başarırsak, üçgenin diğer iki köşesi de, biz istesek de istemesek de yukarı çıkıyor.
Duygularımız çekim yasası açısından çok önemli.
Yaydığımız enerjinin adını koymamızı sağlıyor duygularımız. Ve bazen düşüncelerimizi kendimiz bile yakalayıp adını koyamazken, duygularımız bize kolaylıkla rehberlik yapıyorlar. Çünkü hislerimiz çok güçlü ve gözden kaçırmak çok zor. Mesela, korku, endişe, hüzün…
Bazen aklımızdan geçenin adını koyamıyoruz, hangi düşüncenin bunlara sebep olduğunu bilemiyoruz ama duyguyu inkar edilemez bir şekilde hissediyoruz.
Bu sebeple duygulara bakmak çok önemli.
Çekim yasasına göre, benzer şeyler benzer şeyleri çekiyor.
Diyelim ki ‘bol para’ istiyorsun. Bol parayı hayatına çekebilmen için önce ‘bol para’ sahibi olmanın nasıl bir duygu, nasıl bir his olduğunu bulup, bu duyguyu hissetmen lazım ki, ‘bol para’ hayatına gelebilsin. Sen ‘bol para’ enerjisi yaymadıkça ‘bol para’ sana ya gelmeyecektir, gelse bile ‘haydan gelen huya gider’ deyimindeki gibi bir hayat tarzı olarak kalıcı olmayacaktır.
Duygularımız da iki çeşit: pozitif duygular ve negatif duygular.
Sevgi, huzur, anlayışlılık, değerbilme, minnettarlık, coşku, heves, ilgi pozitif duygulardan.
Öfke, düşmanlık, nefret, korku, üzüntü, duygusuzluk da negatif duygulardan.
Monotonluk, can sıkıntısı da tam bu pozitif ve negatif duyguların ortasında kalıyor.
Çekim yasasını hayatta güzel şeylere ulaşmak ve güzel şeyleri elde etmek için kullanmak istiyorsan, duygularını pozitif tutmak daima hedefin olmalı.
Hemen şimdi karar ver ve niyet et:
- İnsanlara, olaylara, ortamlara ve koşullara genel olarak olumlu hisler duymaya,
- Her insanda, her olayda, her ortamda, her koşulda ilgi çekici veya değer bilinecek veya sevilecek veya anlayışlı davranılacak bir nokta veya özellik bulmaya,
- Negatif duygulara karşı tetikte olmaya ve fark eder etmez üzerlerinde çalışıp, pozitife çevirmeye,
- Ve bunları yaparken kendine anlayışlı olmaya.
Ümitsizliğe kapılmadan, kendine de anlayışlı ve sevgi dolu davranarak ve arada sürçmeler olsa da sabırla olumlu duygular hissetmeye devam et.
Çekim yasası gereği, hayatın kolaylaşacak, güzelleşecek ve negatif kişiler, olaylar, insanlar, ortamlar ya mucizevi şekilde değişecek veya hayatından çıkıp gidecekler.
-----
ALINTIDIR
- 1 Kasım 2015
- 430
- 431
- 23
- 31
Benzer Konular
