sizin yorumlarınızı hep görüyorum , begeniyorum da.
Böyle düşünmenize şaşırdım. Diğer arkadaşlar gibi düşünrsünüz sanmıştım.
Sizin eski sevgiliniz çok olgun karşılamış , bayıldım
İşte benim kafamı kurcalayan da bu daha sakin bir şekilde benimle böyle konuşamazsın diyip kapatabilirdi.
O ise 10 dk ağzına gelen her şeyi saydı. Bunun fazla oldugunu fark edip geri dönüp özür diledi.
Ben de kararsız kaldım. burada yorumlar hep haksız oldugum yönünde.
Ne yapacağım hiç bilmiyorum.
Dediğim gibi, adam otuz yaşına gelmiş, hala kendini sakinleştirmeye öğrenememiş. Kırılınca ağzına geleni saymış... Bunlar ergenlikte,ya da yirmili yaşların başında normal şeyler, hepimiz saçma şeyleri büyütüp dağ yapıp abartılı tepkilerle kendimizi korumaya çalişmişizdir.
Ama yaş aldıkça artık büyümek, insan gibi tepkiler vermeyi ogrenmek gerekiyor. Bir insan yirmilerin sonunda hala kendini sakinleştirmeye ve düşünüp konuşmayı öğrenmediyse daha da öğrenemez bence - ki etrafına/dangalaklik seviyesi yüksek akrabaların falan varsa onlara bakıp farkedebilirsin.
Ben böyle bir insanla devam etmek istemezdim.
"Sen kimsin ki" cümlesi benim için çok kırıcı bir cumle. Bunu ardarda yüz bin kere söylemiş.
Sen gerçekten bu kadar degersizsen hala ne demeye seni hayatında istiyor? Bir de özür dilemeyi düşünmüssun.
"Daha önce çok iyiydi,6 ay sabretti" cümlesi de o kadar klasik ki.
Bu türk erkekleri işte boyleler. Kız alışana kadar, aşık olana kadar tabiri caizse köpek oluyorlar kapısında. Hatta bir sevgilim ne zaman kavga çıkartsam "o kadar güzelsin ki gereksiz konularda kavga çıkartmaya hakkın var" derdi. Adeta bir Romeo'lar. Saçma tripleri çekerler, jestleriyle kendine bağlarlar, şimartirlar...
Sonra seninki gibi bir kavga olur, kızın kaybetme korkusu başlar. Erkek de görür ki böyle davranınca asıl saygı görüyor, bir sure sonra işler tersine döner. İlişkinin ilk zamanlarında kadının yaptığı gereksiz olay çıkarma işini erkek yapmaya başlar. Ve böyle devam eder. Kadın da beş sene sonra bile konu açıp 'hic böyle degildi, bana çok değer verir hatta ilişkinin başında şöyle böyle olmustu' diye kendini avutur,hala ilk zamanların hatrina olayları farklı yorumlar...
İnan KK'daki konuların çoğu böyle. Şimdi aklıma gelen bir üşüyenprenses var mesela. Onun nişanlısı da tüm kavgalara,tüm Triplere,öz kardeşten bile kıskanmalara , hakaretlere hep boyun egerdi,özür dilerdi. Kadın da kavga çıkartmaya devam ederdi. Ne zaman ki yuzukler takıldı,kadın iyice bağlandı, adam böyle bir kavga çıkarttı,sonra huy değiştirdi, roller tersine döndü, ilişkinin ipleri el değiştirdi,özür dileyen bizim kız olmaya başladı (düğünden birkaç hafta önce de ayrıldılar).
Bu işler böyle işliyor maalesef.
Dediğim gibi,ben yerinde olsam ayrilirdim. Ama hala seviyorsan özür falan da dileme, biraz geride dur. O seni kazanmaya çalışsın.her şey normale dönünce geçmişi desip karşılıklı hatalarınızı kabul edip öpüşüp barişirsiniz