kızlar bir hikaye paylaşmak istiyorum nette tesadüfen çıkyı karşıma çok duygulandım kocaman bir yumruk dayandı boğazıma...ve şükrettim yaşadıklarıma dahada kötüsü olabilirdi diye
((
Ben tam 30 yaşındayım,evleneli 8 sene oldu,evliliğimin ilk yıllarında "ben 5 sene çocuk yapmayacağım"diye büyük büyük konuştum ve 4.yılımızda çocuk yapmaya karar verdiğimde bu büyük konuşmalar yüzüme tokat gibi indi,sen misin böyle atıp tutan,yok sana çocuk mocuk tokatıydı bu...
Hayatımda yepyeni bir sayfa açılmıştı, o çocuk istemeyen ben, tam bir psikolojik manyak şeklinde çocuk için kendimi yırtmaya başlamıştım bile; bir sene hiçbir müdahaleye gerek yok dendi ve ben 1 seneyi geçirdikten sonra hiçbir araştırma yapma gereği bile duymadan yattım laparoskopi ameliyat masasına,tamam ameliyatta olduk eee,nerde?hani?...YOK...
2-3 aşılama yapıldı,yok yok,tabi eskişehirde gidilmedik doktor kalmadı gibi birşey.
Ve ben karar verdim yine,karar verdim mi tamamdır illa harekete geçmeliyim,kararım;
tüp bebek..
En iyisi olmalı, araştırma yaptım bu sefer:))istanbul Memorial hastanesi,ekip başı Semra kahraman,türkiyede ilk mikroenjeksiyonu yapmış,çok çabuk karar verdim ve ailem istanbulda olduğu için kalacak yer sorunumda yok,işi gücü bir yana bıraktım ve topladım pılımı pırtımı gittim.Her gün arşınladım ablamla ve bazen babamla beraber o hastanenin yokuşlu yollarını...Ne acayip bir dönemdi hayatımda; nasıl stresli nasıl eğlenceli,nasıl kötü,nasıl karışık......
Her gün yediğim onca ilaç ve iğneye rağmen sadece 2 tane yumurta yapabildik,benimle aynı yaşta olup hatta daha yaşlı ve aynı dozda ilaç kullananların 15-20 tane yumurtası oldu,neyse dedik hayırlısı kaliteli yumurta olsun yeter dedik avuttuk kendimizi.
Geldi çattı transfer günü,-aslında anlatabileceğim çok ayrıntı varken kısa kesmek istiyorum-Bu transfer oldukça sinir bozucu ve ağrılı bir işlem bu arada..
Eğer şehir dışında oturuyorsanız birkaç gün içinde evinize dönebilirsiniz dediler ama yok sağlam olsun ne olur ne olmaz düşüncesiyle yattım ablamın evinde sonuçları öğrenene kadar,15 gün ,sadece yattım.... Ve sonuç; büyük bir hayal kırıklığı...Hani filmlerde insanlar sabit kalırda mekan döner dururya aynen öyle,zaman durdu,annem durdu,ablam durdu,herşey durdu...Ben, gözlerimden akan gözyaşlarımı ne kadar tutmaya çalışsam da engel olamadım tüm gün akmalarına...
Ama en zoru ilkiymiş sonraki denemelerime itafen yazıyorum hiç biri bu kadar koymamıştı sonraki denemelerimin.Sonraki derken 3 tane daha deneme...
2.denemeyide hemen ara vermeden memorial hastanesinde denedim,bu seferki protokol(değişik ilaç denemelerine protokol deniyor) değiştirildi,daha çok iğne daha çok ilaç...sonuç mu sadece 1 tek yumurta, mikroenjeksiyona bile gerek duyulmadı,aşılama yapıldı,tabi ki yine üzüntü ve muz kabuğu.
Semra Kahraman aldı beni karşısına,"Elif Hanım siz tüp bebeğe uygun bir insan değilsiniz bence daha fazla denemeyin,evinize dönün ve akışına bırakın.KÜT...Bu ne yaa parasıyla bile yapamıyorum,herkes parası olmadığı için yaptıramaz ben yumurtam iyice azaldığı için yaptıramıyorum,benim memorialdeki doktorum Selman Bey de 2-3 yıl içinde çocuk sahibi olmanız lazım yoksa erken menepoz riski var ve olmazsa rezervler bitmek üzere dedi ve beni gönderdiler eskişehire,eskiyesi şehire...
Ama ben taktım bir kere,eşimin tüm "olursa olur,olmazsa olmaz,ben seni hep seveceğim"sözleri bile umrumda değildi,olmalıydı..Ne kadar çok hamile arkadaşım varmış,ne kadar çok duyuyordum,karşımda çocuğunu sevenleri gördükçe zavallı hissediyordum kendimi, çok zavallı...
Hadi bakalım bu sefer Ankaraya,burdaki doktorum Anatolia Hastanesiyle çalışıyordu,ilaçlar burda yumurta toplama ve transfer orda yapılacaktı,ankaradaki doktorum"olur mu hiç asıl sizin zaman kaybetmeden tekrar denemeniz gerek tüp bebeği"demesiyle yeniden koşmaya başladım ümitlerimin peşinde,hazırdım,hadi bu sefer hadi...yeni bir protokol,yine hüsran...4.üde aynı yerde yine hüsran..
Ankaradaki doktorumda benden o kadar ümitsizdi ki, bana donörü bile önerdi,allahım ne kabustu, hiç düşünmedim bunu allah varya, ablam hazırdı herşeyiyle allah razı olsun ama hayır istemedim,içim istemedi.
Ve bu 4.hayal kırıklığından sonra hiç gücüm kalmamıştı artık,dayanamayacaktım tekrar aynı şeyleri yaşamaya.Hani evliliğimin ilk yıllarındaki gibi bu çocuk meselesi önemli olmayacaktı benim için. Çok kati bir karar verdim ve gerçekten kafamda bitirmiştim; o dakikadan itibaren karar verdim,kapandı bu mesele,ne adını anacağım ne hayatımı kabusa çevirecektim,BıTTı,BıTMıŞTıR.Hayatımın kalan kısmını bir bebeğim olmadan da çok rahat geçirebilirdim,sanki herkesin olcak diye bi şart mı var,benim şansım böyleymiş.
Herkese ilan ettim ,ben vazgeçtim,istemiyorum,olmasada iyiyim,yeniyim,silkelenip kendime gelmeliyim.Benden daha çok rahatlayan ailem de bu konuda da tam destek verdiler(her zaman).
Ve...
Bu kararımın ardından sadece biray geçti ve MUCıZE...
Bu bir mucize.....
Tam 2 kere idrar testi,3 kere kan testi,2 ayrı doktora kontrol...
Bu hayatımın mucizesi...
Kan sonucumu öğrenmek için 15 dk.da bir aradığım laboratuardaki kadının telefonda"hamilesiniz bayan" demesini ve benim işyerimdeki böğüre böğüre ağlamamı hayatım boyunca unutamam...
Aylarca inanamadım,aylarca ya yoksa diye geçti hamileliğim...
ışte bundan dolayı mucizemsin bebeğim ve adın RÜYA..
Sen hayatımda yaşadığım en güzel,en benim olan,en harikulade duygusun...
Doğduğunda, olduğuna inanamayıp nefesini koklarken,allahım sana şükürler olsun dediğim.
Ben seninle hayata tekrar geldim,gerçek özgüveni yaşadım,zavallı değildim artık...
Bebeğim...
Ben artık senin sayende anneyim ve bu dünyanın en güzel duygusu...
Bunu yaşamadan ölmediğim için çok şanslıyım...
RÜYA kızım....Değerin paha biçilemez,ömrüm senin olsun....
ALINTIDIR.....