merhaba, sorma kargaşayı. eşimle yunan adalarına tatile gitmiştik. o kadar beğendik ki bir kaç gün daha da kalacaktık amma ve lakin dün öğleden sonra alt komşumuzdan bir telefon geldi ki sizin evi su basmış bize iniyor, sizin su vanasını kapattık hemen gelin diye inan ömrümden bir kaç yıl gitti. istanbula nasıl döndüğümü bilemedim. onlara böyle su aktıysa bizim ev göl olmuştur diye düşündüm, eşyalarım, parkelerim her şeyim gitti diye kurdum da kurdum. kafamda bulaşık ya da çamaşır makinasının borusu patlamıştır oluk oluk su akıyor diye hesap ettim hep. meğer bizim termosifon delinmiş, içindeki su damla damla akmaya başlamış. su biz yokken artık kaç gün aktıysa, damla damla da olsa birikmiş birikmiş bizim holde göl olmuş, oradan da alt kata inmiş. komşular da eve gelince bir de bakmışlar ki tavandan, duvarlardan su iniyor. neyse ben gece 11'de eve bir geldim ki su sadece holdeki seramiklerin üstünde. odalarda salonda hiç bir şey yok. nasıl bir oh çektim anlatamam. ama tabi holde duran çamaşır makinesi, derin dondurucu, masa falan gibi her şeyi çektim altlarındaki suyu sildim. epey bir temizlik faaliyetinde bulundum. zaten sigortamız vardı, alt katın zararını ziyanını da sigorta ödeyecek yani bu kadarcıkla atlattık ama o ilk yaşadığım sıkıntıyı gel de bana sor.
tatil muhteşemdi. her yerde akvaryum gibi tertemiz sularda yüzdüm. betonun olmadığı, sadece iki katlı tarihi evlerin olduğu kasabalarda eşimle el ele gezdim. ne sahillerde ne sokaklarda tek bir çöp yoktu inan Türkiye'deki pislikten utandım. yeme içme de Türkiye'deki emsallerine göre oldukça uygundu. bizim sahil kasabalarında olduğu gibi kimse sizi kolunuzdan tutup dükkanlara sürüklemeye çalışmıyor, kimse 3 liralık şeyi turistsiniz diye 30 liraya kazıklamaya çalışmıyor. aşılamadan önce eşimle böyle biraz uzaklaşıp moral bulmak istedik o kadar iyi geldi ki ikimize de, nasıl kafa dinledik anlatamam...