yine oğlu oldu sorunb allahın belası. kaç gündür ben yanındayım ne yediğim ne içtiğim belli çok zayıfladım. gece gündüz nöbet tuttum. dün ankaradan oğlu geldi benim hoşlanmadığım oğlu(diğeri geldi gitti onla sorun yok birbirimizden pek hoşlanamasak da zararımız yok inatlaşmamız da yok)geldi, herşeyi yapan ve yaptıran da o zatn. bizim ki de sanki ben hiç yokmuşum gibi bana bişi demeden şöföre ben aşağı iniyorm hastane ödemesini yap demiş. ben de odada onu bekliyorum .durumun böyle olduğunu öğrenince bir hışımla kendi eşyalarımı bilg. mı falan topladm taksiye atladım geldim. arabasının anahtarlarını verirken de evin anahtarlarını çıkardım.ve şöförüne; sakın eve gelirse onları getirmesin kıyamet kopar polis çaığırırım dedim.ayrıca biz ankaradan balık esire en çok onlardan kurtulmk için kaçtık ya şimdi oğlu diyo yok ankarada iyi bi hastane veya dr bulalım orda tedavi ol falan ben de bi fırsatını bulup ne ankaraya gelirim ne de sana aşlik ederim dedim. kendi kafalarına göre uçak bileti falan bakıyolar. şimdi şöförü aradım ank. ya gitmemş benim dediğim yerde izmirde tedavi olucakmış.. he hee sinirim geçti korkmuş olmalı benden yoksa uçarak giderdi oğluına yalakalık olsun diye. yaa kafam o kadar karışık kiii ankaradan kaçtım hala kurtulamadım yaaa bi geliolar adamla boşanma aşamasına geliyorum. hatırlarsınız ki şu evimi basıp rezillik yaratanlar bunlardı. görünce bütün sahneler gözümün önünde canlandı tekrar.. neyse kendime gelmeliyim ruh hastası kadınlar gibi olmamalıyım dimi kapatıyım bu konuyu gelince de beni odada bırakıp kahvaltı yapmaya gitmeyi biraz burnundan getirmeliyim ama :))))))))))))).. avuykat falan aradım yaa gözüm ne kadar döndüyse artık.. istemiyorum yaa hiçbişeyini böyle olunca oturduğumuz evin tapusunu benim adıma yaptı çok da pahalı bi ev geçen seferki durumda avukatın orda bana diolar ki evi verirmisin yaa ne açlar yaaa ben de benimle zıtlaşmayın iyilikle ayrılalım veriyim napıyım sizin evinizi ama zıtlaışırsanız o evi yarı parasına satıp zevk-i sefa sürerim gözünüzün önünde :)))) yaparımda. yaa walla bu evlilik bana babamın acısını unutturdu yaaa şuan o kadar güçlüyüm kiiii, ayrılırsam da hiiiççç umursamam sadece ben miyim boşanan herkes 2.evliliğini yapıo ben yapamam diodum önceden de şimdi güçlüyüm 2 yide yaparım ü de valla bundan sonra kahır çekmek yoooookkkkk...
immo ne biliyor musun, evet koly yenilip yutulcak şeyler asla ve asla değildi ki biz vr bizim gibiler için.. Allah kimseye yasaştmasın çok büyük ve derin bir acı yaşadım, o buhranla hemen bu adamla evlendim,deli gibi bağlandım ki farkındayım babmın tahtına oturttum onu. ayrılmak ölüm gibi geliodu, sanki babamı 2.kez kaybediyor gibi oluyordum..saplantı haline gelmişti, dünya onun etrafında dönüyordu.sonra annemim rahatsızlığı,annemim yine babamdan dolayı olan acısı hepsi zincirleme bağladı beni bu evlilliğe..anneme hiç bişi anlatamadım, söylerken bile onurum inciliyor ama o olayda kadın sığınma evinde kaldım 1gün ne işim var benim buralarda dedim.kimsenin onaylamadığı bi evlilik yaşadım şimdi bublar hep beni bu adama kilitledi. ama şimdi hiç umurumda değil ben eski benliğime yavaş yavaş dönüyorum.. o beni arasın ben ona tutsak olduğumu göstewrdikçe sadistçe davrandı.ama ben bi gidersem arkama bakmam. eğer kendim bavulumu toplarsam bu ölümüne gidiş olur.bakalım görücez. bakalım zaman ondan mı benden mi yana olucak.
ynz06 o sığınma evinde kaldığın zamanı çok net hatırlıyorum. sana neler yaptıklarını, söylediklerini de. o sığınma evlerine bir zamanlar bir kaç müvekkilimi yerleştirmiştim o yüzden ne menem yerlerdir bilirim. ha bir çocuğu çocuk esirgeme kurumunun yuvasına götürüp bırakmışın ha bir kadını sığınma evine... kalan için ikisi de aynı psikolojidir ve yalnızlık hissi ağırdır.özellikle senin gibi gururlu bir kadın içinse daha da zor olduğunu düşünüyorum. ilk o zaman özellikle açıp nerede oturduğuna bakmıştım, inan istanbulda olsan seni evime çağırıp misafir etmeye hazırdım. ankarayı görünce çok üzülmüştüm bir şey yapamadım diye. hatta sonrasında eşinle barıştığında da şok olmuştum. bravo kadına her şeyi unutup yeni bir sayfa açabilmiş, bak nasıl da toparlamış hem, ayrıca bu adamı demek çok seviyor ki bir kere daha mücadele etmeye değer görmüş demiştim. ama gördüğüm kadarıyla o zamanın kırıntıları içinde de yer etmiş ki, şimdi her fırsatta çıkıyor.
şimdi evet bence de kendine gelmelisin ve biraz daha mantıklı düşünmelisin.ilk olarak anladığım kadarıyla bu sorunlu oğlana çare yok. bir kere bunu kabul et. baba oğul dediğin etle tırnak gibidir, ayrılmaz. sen eşinle yaşadığın sürece bu adamla da akrabasın ve medeni ilişkiler sürdürmek de zorundasın. o ne kadar sürdürmemeye çalışsa da sen sürdürmelisin. belli ki basit yaradılışlı biri. kendi kendine kuruyor, sana yaftalar yapıştırıyor ve bu evliliği tasvip etmiyor. ama etmezse etmesin de... olan olmuş, biten bitmiş, siz evlenmişiniz, bir hayat kurmuşsunuz, o hırsından kudursa ne olur? sen neden onu kaile alıyorsun? eşine gelince bence heeer şeyin farkında. elbette oğlunun haksız olduğunun da farkında. zaten oğlu gibi düşünse senle evlenmezdi, hadi evlendi şu önceki olayda ip inceldiği yerden kopsun deyip, senle ayrılırdı. bak adam senin için öyle ya da böyle içkiyi sigarayı bıraktı. çocuk sahibi olmak için her gün avuç avuç ilaç verdin onları da kullandı. bu adam düşün ki zaten çocuk sahibi, o duyguyu tatmış üstelik de büyütmüş, rahata bile ermiş. ama muhtemelen sırf sen eksik kalma, sen istiyorsun diye, senle de bu mutluluğu yaşamak için kendince elinden geleni yapıyor. hani bak mükemmel derecede yapıyor demiyorum ama bazılarının da elinden o kadar gelir bunu da unutma. yani belli ki o da seni seviyor, en azından hayatını seninle geçirmek istiyor. ha diyeceksin ki o zaman neden oğlunun hareketlerine izin veriyor? neden beni bırakıp onunla gidiyor? çünkü arada kalıyor. sen de evladın olunca anlayacaksın, bir insanın evladı en adi en kötü insan olsa kıyamaz... başkaları ne dese sen öyle görmezsin de zaten. daha önce de dediğim gibi eşin evladına sen ne kadar haklı olsan da tavur koyup küsebilir mi hiç? kolay mı evlatla küsmek?? o yüzden istiyor ki ne şiş yansın ne kebap yansın. oğlunun yokluğunda senden yana tavır alırken, oğlu ortaya çıktığı an ona yaranma moduna geçiyor. kendince de sözde oğluna "bak ben bu kadının eline kul köle değilim, sen hala evladımsın, önemlisin" moduna geçiyor. içinden de belki saf saf "aman nasıl olsa oğlan gidince karımın gönlünü alırım" diyorç şimdi kalkıp bunu beceriksizce, düşüncesizce, aptalca, iki yüzlüce de bulabilirsin ama kim erkeklerin zeki, dürüst, insan ilişkilerinde başarılı varlıklar olduğunu söylemiş ki? çoğu odun derecesinde politik olabilen, ikili ilişkilerde son derece beceriksiz, pısırık insanlar. bu yüzdendir ki mesela dünyanın her yerinde kayın valide gelin sürtüşmesi vardır. çünkü aradaki erkek o iki kadını idare etmekten acizdir. senin eşinin ne farkı var ki tüm erkeklerden. kısaca o da seni ve oğlunu aynı anda idare edemiyor işte. ha etmesini de bekleme. çünkü böyle bir yetisi yok. bu çoğunun genlerinde yok. ya bunu böyle kabul et ya da bu diyardan git.ha ama sanma ki gider başkasıyla evlenirsin bunlar yine karşına çıkmaz. bu sefer oğul olmaz da kayın valide olur, kayın valide olmaz, kardeş olur. misal benim annem senelerce babamın kardeşleriyle uğraştı.
sana gelince kanaatimce sen de biraz aşırı duygusal tepkiler veriyorsun. ha bunların sebebi geçmişte yaşananlar. bu kadar sinir sitemini bozacak şeyler yaşamışken, kendi kriterlerinde artık böyle tepkiler vermen son derece doğal ama objektif kriterlerle bakınca aşırı tepkiler. ve şunu da unutma sen her böyle tepkiler verdiğinde(yakıp yıkmaya karar verdiğinde, avukatlar aradığında) senin düşmanların bak gördünmü biz demiştik" diyorlar. onların eline bu fırsatı niye veriyorsun ki? bu insanlar sinsi, arsız, yüzsüz(onca olaydan sonra senin karşına çıkabilmelerinden belli) bu adamlara hiç senin safça tepkilerin söker mi sanıyorsun tam aksine olsa olsa ellerine koz olur? bunların anlayacağı dil olsa olsa kendi dilleridir. kocan oğluyla kahvaltıya mı gitti, önce ara, şuradayım derse, yap bir makyaj git yanlarına otur, sırıt, iyinin iyisi ol, onlar kudursun arkandan konuşamasınlar kocanı dolduramasınlar. yok kocan cevap vermedi, ya da gelme dedi git evine otur. kocan gelince de hiiç ses etme. hatta inadına saf saf iyi olmuş geldiği, ay valla sen çok hastayken gelmeyecekler diye korktumdu, ya sana bir şey olsaydı falan de. eşin o kadar dolduruşun üstüne karımın günahını alıyorlar desin. ankarada bir doktora mı gidelim diyorlar, evet duydum orası çok iyiymiş ama izmirde şurası daha iyiymiş, önce oraya sonra olmazsa ankaraya gideriz de. izmirdeki doktorda tedavi başlayınca öteki hikaye olur zaten.tut sorun yaşamadığın oğulla daha iyi geçin, ne bileyim çağır, görüş, jestler yap, eşin "haaa benim eşimin çocuklarımla sorunu yok, olsa bunla da kötü olurdu" desin. anlayacağın onlarla yarışma, onlarla anlaşmaya hazırmış gibi görünüp, tuş et. sen bu insanların oyunlarına düşmeyecek kadar akıllı birisin, lütfen aklını kullan. mesafeli ol, sahteden de olsa nazik ol, kocanın gözüne bu insanların ne mal olduğunu hep üstü kapalı çaktırmadan sok. bun insanlar senin fevriliğinle oynayacağına sen onların art niyetlerini ortaya çıkart.
ev meselesine gelince, ev zaten senin üstünde yani geçmiş ola. ve belli ki bütün bu hasedin sebebi de o ev, içlerine fena oturmuş. sense hala daha bana iyi davransalar evi veririm de, davranmazlarsa satarım da falan diyorsun. bu sözleri tamamen boşver. öyle ya da böyle ev senin evin hiiiç kimselere de verme. artık sahiplen hatta. eşine kalkıp evin anahtarını falan da vermek ne demek? alırım başımı giderim ne demek? zaten biri gidecekse ev senin o gitsin. bir ev demek bir düzen demektir, sen kendi düzeninizin iplerini mülküyle birlikte kendi elinde tutuyorsun farkında değilsin. yahu otur bir düşün, bu adam bugün hastaneden çıktı, bakıma ihtiyacı var, tuttu seni bırakıp oğluyla kahvaltıya gitti, oğluna 2 caka sattı, eee sonra? kös kös yine senin yanına dönecek! sen tutsan bu adamı bırakıversen şu halde nereye gider, çocukları mı bakar? tamam baksınlar, işleri güçleri yok mu, ne kadar bakacaklar, üstelik bir insana en iyi en güzel kendi düzeninde eşi bakar, eşin onlarla rahat edebilecek mi? ha bakacak adam da babası ağır hasta olduğunda ankara balıkesir gibi bir yolu saniyesinde gelir, hastanede başında çırpınır, 2 gün sonra değil o başka konu. o yüzden bırak cakasını satarsa satsın. tilkinin dönüp dolaşacağı yer kürkçü dükkanı demişler. sen otur evinde sinirini bozma, nasıl olsa gidecekler de. ha son bir nokta olarak da şu daha önce yaşadığın olayın sende bir tür travma yarattığına inanıyorum. şimdi de stres bozukluğu yaşıyorsun. bence bir psikiyatriste git. oldukça hafif, varlığını yokluğunu anlamadığın, ama insanın sinirlerini derleyip toplayan anti depresanlar var. hiiç zamanla geçer deme, bir tane kullan. inan insanın 1-2 yılda toparlayacağı varsa iki üç ayda toparlıyor. geriye bakıp aaa kendime amma sinir stres yapmışım insanları diyeceksin(dedim biliyorum:)) çünkü şu durumunda ağır duygusal tepkilerle inan hep sen kaybediyorsun daha doğrusu sen eksiliyorsun. bugünü şöyle gözden geçir, kızdın eve gittin, aklında köprüleri yıktın, boşandın, evleri sattın, sonra ne oldu sakinleştin. ama önemli olan o aradaki kısmı yaşamamak. çünkü o stres hiç kimseye değil sana zarar veriyor.
biraz karmaşık yazdıysam kusura bakma. amacım akıl vermek de değil inan. ben sadece gördüklerimi yorumladım. kusurum varsa affet.
Son düzenleme: