- 20 Ekim 2009
- 7.427
- 11.070
- 498
Merhaba herkese,
bir süredir siteye girmiyordum ama demek ki yine sizlere ihtiyaç duyduğum noktaya gelmişim.
hayatımdaki bu bitmek bilmeyen kısır döngü yedi bitirdi beni gerçekten. Hep aynı şeyler hep aynı sonuçlar. Bi' el atın lütfen.
kısaca şöyle anlatayım;
aynı işyerinde çalıştığım biri var. yaklaşık 4 ay önce geldi kuruma. yaklaşık 1 hafta kadar ortak bir projede beraber çalıştık. sonra ben 1 haftalığına şehirdışı görevi aldım.
dönüşte eskisi gibi davranmamaya başladı bana. çok yakın ve çok ilgili oldu bir anda. gittiğim heryere gelmek istiyor, sigara molasına çıkınca peşime düşüyor vs.
klasik müzik sevdiğimi bildiğinden gidip konsere bilet almış "gider miyiz?" dedi "olur" dedim.
çok güzel vakit geçirdik ikimiz de.
iş çıkışı eve bırakmalar, yanımdan hiç ayrılmamalar falan filan.
ilerleyen birkaç gün içinde konuşmalar devam ettikçe daha da ısındık sanırım ve "ben sana aşık oldum" dedi. her ne kadar çevremdeki diğer insanlar daha önce bu konuda böyle bir şey var kesin dese de çok kulak asmadım açıkçası ama dedikleri gibi çıkmasına rağmen şaşırdım. İlk aklıma gelen şeyi söyledim O'na "yanlış ata oynuyorsun" dedim. kültür farklılıklarından hep korkmuşumdur o yüzden başlamadan keseyim acı çekmeyeyim diye düşündüm. "benim için artık çok geç doğruyu yanlışı düşünecek durumda değilim" dedi.
sadece düşünmek istedim ve düşünürkende O'nun yanımda olmasını. Ne yazık ki iş benim düşünceme kalmadı.
küçük ve muhafazakar bir çevrede yaşıyorum. O'nunla beraberken mutlu olmama rağmen -ki bana kendimi prenses gibi hissettiriyordu- yakın arkadaşlarımın olumsuz yorumları ve annemin gereksiz kasmaları bitmedi.
işyerinde fırsat buldukça benim yanıma geliyordu olağandışı bir halimiz yoktu normal çay sohbet ikilisi işte. buna rağmen aynı kattaki mesai arkadaşlarım beni fazlasıyla huzursuz edecek tavırlar takındılar. odaya küt diye girmeler, kaşlar çatık "ne iş dönüyor burada" vs gibi laflar ve nicesi.
annem çok yaşasın resmen bir girdaba soktu beni. sor bakalım öyle mi sor bakalım böyle mi, öyleyse olmaz böyleyse olmaz dedi durdu. normalde çok sıkı tutulan bir kız değilim ama bu kişini,n varlığını bildiği için iş çıkışı arıyor "neredesin", 15 dk sonra arıyor "neredesin" yarım saat sonra arıyor "neredesin" bunaldım.
gerildikçe gerildim, sinirlendikçe sinirlendim ve hırslandıkça hırslandım ve tüm bu duygusal travmayı ona da yansıttım. sabır gösterdi bir ay kadar (aşağı yukarı yani).
iş çıkışı akşam yemeği yerken kendisiyle alakalı bir bilgi paylaştı benimle normalde üzerinde konuşulup kolaylıkla anlaşabileceğimiz bir konu bu, klasik kültürel farklılıklar.
ben bir kaç soru sordum, kafamı kurcalayan ya da benim bilmek isteyeceğim, oldukça sinirlendi o sinirlenince bende fevri davrandım ve bu iş olmaz bitmiştir dedim. ikimiz de yemeği yarı bıraktık ve çıktık. aniden ağlamaya başladı hüngür hüngür hem de. bir erkeğin ağlaması, hele buna benim sorularımın sebep olması çok fazla geldi.
o akşam gerçekten kalbimde bir yerin acıdığını hissettim ama laf ağızdan çıktı bir kere. madem başladık tam olsun dedim ve O'nunla irtibata geçmemi sağlayan herşeyi ortadan kaldırdım. sosyal ağlardaki bağlantılar tlf numarası vs.
aramıza muazzam bir soğukluk girdi ne yazık ki.
kısa keseyim,
O'nun en yakın arkadaşı benim en yakın arakadaşıma geliyor ve benim sözlerimin bu kişinin çok ama çok ağırına gittiğini, bu şahsın beni çok sevdiğini, hatta yakınındaki insanları bıktıracak derece dilinden düşürmediğini vs anlatıyor. kendisi de arkadaşıma "biz çok farklıyız gerçekten, onu istiyorum ama korkuyorum hep aynı sıkıntıları mı yaşarız ilerde diye düşünmeden edemiyorum" demiş. ve tabii arkadaşım da tüm bunları bana iletti ama o saatten sonra ne yapılabilir ki?
sonra bu kişinin en yakın arkadaşı benimle konuştu. "seni gerçekten seviyor ama çok kırgın. defalarca sen belki gönlünü alırsın diye senden adım beklemiş en ufak bir adım atmamışsın. belki bi' adım atsan ikiniz de bu sıkıntıdan kurtulursunuz" dedi. hemen aradım "bana kırgınmışsın farkında değildim, özür dilerim" dedim. "artık önemi yok ben seninle yapamam" dedi ve telefonu kapattı.
daha 5 dk önce en yakın arladaşı seviyor derken o bana istemiyorum diyor. 3 haftadır bu gelgitle yaşıyorum "nasıl olur" diye. bir ara dayanamayıp mesaj attım "doğru yanlış anlamını kaybetti, ezber bozdum, bil istiyorum" dedim. cevap vermedi.
aynı kurumdayız ne yazık ki. ilk günler bana nefret dolu bakıyordu. sonra merhabalaşmaya başladık. şimdi muhatap olmaya da başladı. uzaktan süzmeler, bıyıkaltı gülmeler vs (belki de ben yanlış değerlendiriyorum) ama ne zaman konuşsa laf sokuyor. hemen her lafıma her fikrime her hareketime.
çok yoruldum hanımlar ben ne olduğunu, ne yaptığımızı, nereye varacağını anlayamıyorum.
ne oluyor şimdi :18:
bir süredir siteye girmiyordum ama demek ki yine sizlere ihtiyaç duyduğum noktaya gelmişim.
hayatımdaki bu bitmek bilmeyen kısır döngü yedi bitirdi beni gerçekten. Hep aynı şeyler hep aynı sonuçlar. Bi' el atın lütfen.
kısaca şöyle anlatayım;
aynı işyerinde çalıştığım biri var. yaklaşık 4 ay önce geldi kuruma. yaklaşık 1 hafta kadar ortak bir projede beraber çalıştık. sonra ben 1 haftalığına şehirdışı görevi aldım.
dönüşte eskisi gibi davranmamaya başladı bana. çok yakın ve çok ilgili oldu bir anda. gittiğim heryere gelmek istiyor, sigara molasına çıkınca peşime düşüyor vs.
klasik müzik sevdiğimi bildiğinden gidip konsere bilet almış "gider miyiz?" dedi "olur" dedim.
çok güzel vakit geçirdik ikimiz de.
iş çıkışı eve bırakmalar, yanımdan hiç ayrılmamalar falan filan.
ilerleyen birkaç gün içinde konuşmalar devam ettikçe daha da ısındık sanırım ve "ben sana aşık oldum" dedi. her ne kadar çevremdeki diğer insanlar daha önce bu konuda böyle bir şey var kesin dese de çok kulak asmadım açıkçası ama dedikleri gibi çıkmasına rağmen şaşırdım. İlk aklıma gelen şeyi söyledim O'na "yanlış ata oynuyorsun" dedim. kültür farklılıklarından hep korkmuşumdur o yüzden başlamadan keseyim acı çekmeyeyim diye düşündüm. "benim için artık çok geç doğruyu yanlışı düşünecek durumda değilim" dedi.
sadece düşünmek istedim ve düşünürkende O'nun yanımda olmasını. Ne yazık ki iş benim düşünceme kalmadı.
küçük ve muhafazakar bir çevrede yaşıyorum. O'nunla beraberken mutlu olmama rağmen -ki bana kendimi prenses gibi hissettiriyordu- yakın arkadaşlarımın olumsuz yorumları ve annemin gereksiz kasmaları bitmedi.
işyerinde fırsat buldukça benim yanıma geliyordu olağandışı bir halimiz yoktu normal çay sohbet ikilisi işte. buna rağmen aynı kattaki mesai arkadaşlarım beni fazlasıyla huzursuz edecek tavırlar takındılar. odaya küt diye girmeler, kaşlar çatık "ne iş dönüyor burada" vs gibi laflar ve nicesi.
annem çok yaşasın resmen bir girdaba soktu beni. sor bakalım öyle mi sor bakalım böyle mi, öyleyse olmaz böyleyse olmaz dedi durdu. normalde çok sıkı tutulan bir kız değilim ama bu kişini,n varlığını bildiği için iş çıkışı arıyor "neredesin", 15 dk sonra arıyor "neredesin" yarım saat sonra arıyor "neredesin" bunaldım.
gerildikçe gerildim, sinirlendikçe sinirlendim ve hırslandıkça hırslandım ve tüm bu duygusal travmayı ona da yansıttım. sabır gösterdi bir ay kadar (aşağı yukarı yani).
iş çıkışı akşam yemeği yerken kendisiyle alakalı bir bilgi paylaştı benimle normalde üzerinde konuşulup kolaylıkla anlaşabileceğimiz bir konu bu, klasik kültürel farklılıklar.
ben bir kaç soru sordum, kafamı kurcalayan ya da benim bilmek isteyeceğim, oldukça sinirlendi o sinirlenince bende fevri davrandım ve bu iş olmaz bitmiştir dedim. ikimiz de yemeği yarı bıraktık ve çıktık. aniden ağlamaya başladı hüngür hüngür hem de. bir erkeğin ağlaması, hele buna benim sorularımın sebep olması çok fazla geldi.
o akşam gerçekten kalbimde bir yerin acıdığını hissettim ama laf ağızdan çıktı bir kere. madem başladık tam olsun dedim ve O'nunla irtibata geçmemi sağlayan herşeyi ortadan kaldırdım. sosyal ağlardaki bağlantılar tlf numarası vs.
aramıza muazzam bir soğukluk girdi ne yazık ki.
kısa keseyim,
O'nun en yakın arkadaşı benim en yakın arakadaşıma geliyor ve benim sözlerimin bu kişinin çok ama çok ağırına gittiğini, bu şahsın beni çok sevdiğini, hatta yakınındaki insanları bıktıracak derece dilinden düşürmediğini vs anlatıyor. kendisi de arkadaşıma "biz çok farklıyız gerçekten, onu istiyorum ama korkuyorum hep aynı sıkıntıları mı yaşarız ilerde diye düşünmeden edemiyorum" demiş. ve tabii arkadaşım da tüm bunları bana iletti ama o saatten sonra ne yapılabilir ki?
sonra bu kişinin en yakın arkadaşı benimle konuştu. "seni gerçekten seviyor ama çok kırgın. defalarca sen belki gönlünü alırsın diye senden adım beklemiş en ufak bir adım atmamışsın. belki bi' adım atsan ikiniz de bu sıkıntıdan kurtulursunuz" dedi. hemen aradım "bana kırgınmışsın farkında değildim, özür dilerim" dedim. "artık önemi yok ben seninle yapamam" dedi ve telefonu kapattı.
daha 5 dk önce en yakın arladaşı seviyor derken o bana istemiyorum diyor. 3 haftadır bu gelgitle yaşıyorum "nasıl olur" diye. bir ara dayanamayıp mesaj attım "doğru yanlış anlamını kaybetti, ezber bozdum, bil istiyorum" dedim. cevap vermedi.
aynı kurumdayız ne yazık ki. ilk günler bana nefret dolu bakıyordu. sonra merhabalaşmaya başladık. şimdi muhatap olmaya da başladı. uzaktan süzmeler, bıyıkaltı gülmeler vs (belki de ben yanlış değerlendiriyorum) ama ne zaman konuşsa laf sokuyor. hemen her lafıma her fikrime her hareketime.
çok yoruldum hanımlar ben ne olduğunu, ne yaptığımızı, nereye varacağını anlayamıyorum.
ne oluyor şimdi :18: