önümüzdeki haftadan itibaren diyetime yeni bir öğe daha ilave edicem. yulaf kepeği...çok faydası olacağını düşünüyorum. aslında bunu 1 ay sonra eklemeyi düşünüyodum ama. tatil planı yüzünden daha kısa sürede kilo vermem lazım onun için bütün silahlarımı devreye sokucam
Dilara Koçak'ın yazısı...
Yulaf kepeğindeki mucize
Günlük beslenme içinde yulaf aklınıza gelmeyebilir, çünkü iyi bir tahıl olmasına rağmen kahvaltıda tüketimi ülkemizde çok yaygın değildir. Ancak faydalarını okuyunca beslenmenize eklemek isteyeceğinizi düşünüyorum. Yulaf, diğer tahıllara göre daha yüksek oranda çözünür posa içerir. Ayrıca demir, manganez, çinko ve E vitamini, tiamin, niasin, riboflavin, folat ve diğer B grubu vitaminlerinin iyi kaynaklarındandır. Betaglukan ise yulaf kepeğinin yapısında bulunan çözünebilir lifin adıdır.
Yulaf aynı zamanda iyi bir selenyum kaynağıdır. Selenyum vücut için önemli bir antioksidandır, astım ve kalp hastalıklarına karşı koruyucudur, DNA tamiri ve özellikle kolon kanseri olmak üzere kanser riskini azaltır. Yulaf ve diğer tam tahıl ürünleri magnezyum mineralinden zengindir. Magnezyum vücudun glukoz ve insülin salınımında görev alan 300’den fazla enzimin salınımı için gerekli önemli bir mineraldir.
Nasıl kullanılmalı?
3 gramlık paketler halinde eczaneden alabileceğiniz bu ürünü yoğurt, süt veya çorbanıza ekleyebilirsiniz, ancak kolesterol ve şeker tedaviniz devam ederken ilaç yerine geçeceğini düşünmeyin ve mutlaka hekiminize de bilgi verin.
En önemli etkisi kolesterolü düzenlemesi
Betaglukan, kan kolesterolünün dengelenmesinde olumlu etkilere sahiptir. Böylece kalp krizi riskini azaltmaya da yardımcıdır. Yapılan çalışmalar; yüksek tansiyon, yüksek kolesterol ve yüksek kan şekerinin bir arada olmasının, kalp hastalıkları riskini 6,2 kat arttırdığını göstermektedir.
Günde 3 gram betaglukan, düzenli olarak tüketildiğinde; kolesterolde yüzde 10’a varan düşüş sağlayabilir. Kötü huylu kolesterol olarak nitelendirilen LDL kolesterolün azaltılması önemlidir.
Betaglukan beslenmenize eklendiğinde midenizde çözünür ve jel oluşumu meydana gelir. Bu jel yapı, midede ve ince bağırsakta safra asidini bağlayıp dışkı yolu ile dışarı atılmasını sağlar. Bunun sonucunda karaciğer, yeniden safra asidi üretmek için kandaki kolesterolü kullanır ve böylece LDL kolesterolde ve toplam kolesterol seviyesinde düşme sağlanır
Uzun süreli tokluk sağlar
25 gram yulafta yüzde 3 betaglukan, yulaf kepeğinde ise yüzde 7 betaglukan bulunur. Eczanelerde satışa sunulan ticari formu ise 3 gramlık ufak poşetler halinde hazırlanmış, böylece günlük kullanıma çok uygun. Yulaf kepeğinin sıkıştırılması yöntemi ile elde edilen yüzde 100 doğal içerikli bu yeni ürün, beslenme desteği olarak içerdiği yüksek lif sayesinde mide ve bağırsak fonksiyonlarını düzenliyor ve uzun süreli tokluk hissi yaratarak kilo kontrolünü de destekliyor.
Kan şekerini düzenlemeye yardımcı olur
Betaglukan aynı zamanda diyabet üzerine de faydalı etkiye sahiptir. Çünkü mide ve bağırsakta hızlı emilen karbonhidratı jel yapısında kendi içine hapseder ve böylece şeker emilimi yavaşlar ve fazladan insülin de gerekmez. Tip 2 diyabetli bireylerde yulaftan zengin bir beslenmenin kan şekerini daha iyi dengelediği araştırmalarda da gösterilmiştir. Güne kan şekeri dengeleyici özelliği olan yulaf gibi bir besinle başlamak gün boyunca kan şekeri kontrolünün sağlanmasına yardım eder. Günlük takviye ile alınan 3 gram betaglukan ile tokluk kan şekerinde yüzde 36’ya, insülin salgısında ise yüzde 44’e varan düşüş sağlamaktadır. Ayrıca Tip 2 diyabet (şeker) hastalarında da öğün sonrası kan şekerinin hızla yükselmesini engeller.
Mide ve bağırsağı çalıştırır
Betaglukan olumlu etkisini midede ve bağırsakta bal kıvamında bir jele dönüşerek gerçekleştirir. Diğer suda çözünmeyen liflerin aksine doğru miktarda alınan yüksek kaliteli betaglukan midede ve bağırsakta safra asidini bağlayan ve şeker emilimini geciktiren viskoz bir jel oluşturur. Bu olumlu etkinin yanı sıra barsak ve sindirim sistemine da yardımcıdır.
Kahvaltıda tahıl gevreği yerine yulaf tüketen öğlen daha az yiyor
Kahvaltıda şekerli kahvaltılık tahıl gevrekleri yerine yulaf seçenler, öğle yemeğinde daha az besin tüketiyor. Yulafın sindirimi uzun sürdüğü için, uzun süre doygunluk hissi verir. Yapılan bir çalışmada, kahvaltıda, şekerli kahvaltılık gevreklerle yulaf ezmesi tüketimi karşılaştırılmış. Sonuç olarak kahvaltıda yulaf tüketen kişiler öğlen daha az besin tüketmişlerdir. Ayrıca yulaf, çok az miktarda da olsa gluten içermektedir. Ancak çölyak hastalığı olan bireyler, yulafın diğer gluten içeren besinlere göre aynı etkileri göstermediğini iletmişlerdir. Yine de dikkatli olmak için az miktarlarda tüketilmesi önem taşır.