geçmiş devirlerde de varmış böyle cilt üzerine işlenen şekiller. Bunu hadislerden biliyoruz. Deri üzerine yapılmış faydasız, hatta sıhhi açıdan da zararlı dövmelerin uygun olmayacağını hadisler haber vermektedir. Peygamberimiz böyle cilt üzerine çizimler yapıp, şekiller meydana getirmeyi caiz görmemiş, hatta yapan ve yaptıranın bedduaya müstahak olacağını da hatırlatmıştır. Bununla beraber de yapılmış dövmelerin abdeste, gusle engel olacağını da söylememiştir.
bende çok seviyorum dövmeyi ama hayatım boyunca yaptırmayacağımı da biliyorum ve yaptırıp sonradann pişman oldugumda bir kaç milyar civarında bi harcama yapıp sildirmeye çalışmayacağımm (silme işlemi herkezde istenilenn sonucu vermiyormuş ayrıca)
senin kararın tabii ki bu ama hatırlatmak istedğim bi yazı var
Vücudumuz bize Allah’ın eşsiz bir emânetidir. Bu emâneti, Sâni-i Zülcelâl’e, aldığımız gibi kusursuz ve noksansız teslim etmek, her şey bir yana, bizim fıtrat ve vicdan borcumuzdur. Üzerinde, fıtrat dışı ve keyfî olarak kalıcı tasarrufta bulunmaya yetkimiz olmadığı gibi, esâsen buna izin de yoktur. Bu kabilden olarak, meselâ vücuda dövme yaptırmak câiz değildir. Peygamber Efendimiz (asm) tarafından yasaklanmıştır.1
Dövme, vücut üzerinde ihtiyaç dışı, kalıcı izler bırakan, vücudu tahrif ve tahrip eden bir tasarruftur. İnsanın asâletine ve saygınlığına da uygun değildir.
Dövme İslâm toplumunun bir geleneği ve örfü değil; yabancı kültürlerin bir örfüdür. Yabancı kültürlerin insan fıtratına uygun olmayan uygulamalarını taklit etmek ise, her zaman, arkasından başka olumsuz tavırlara ve gelişmelere de kapı açma riski taşımaktadır.
Âlimler dövme yapılan yerde kan hapsedildiğinden, dövme yerinin necis olduğunu söylemişlerdir.
Dövme ile ilgili şu hususu bilmekte de yarar vardır: Dövme derinin dışına değil, içine yapılan bir muamele olduğundan, abdeste, gusle ve ibâdete mâni teşkil etmez. Çünkü abdestte ve gusülde farz olan, derinin dışını yıkamaktır.
Dipnotlar:
1- Buhârî, Libas, 85-87; Müslim, Libas, 119