Kızım var ve 6,5 aylık. Benim de annem babam yaşlı. Babamda kronik rahatsızlıklar var, annem ona bakmakla meşgul. Kayınvalide de yaşlı. Artı Türkiye’nin diğer ucunda yaşıyor.
Eşimin işi evden 1,5 saat uzaklıkta, her gün trafiğin de durumuna göre 3-4 saati yolda geçiyor, sabah 6’da gidiyor, akşam 8 gibi anca dönüyor.
Sezaryen doğum yaptım.
Kızım uyumayan bir bebek.
Gece çok geç yatar, arada meme için ya da gaz sancısından uyanır, yetişkin bir insan kadar anca uyur, gündüz de hiç uyumaz.
4 aya kadar kolik bir bebekti.
Artı biberon ile değil meme ile beslendiğinden bana yapışık yaşamak istiyor. Yani birine bırakıp bir yere gitme lüksüm de yok.
Ama bütün bunlara rağmen kızım benim için dünyanın en güzel şeyi.
O geldiğinden beri daha da hayatım güzelleşti diye düşünüyorum hem de yukarıda saydıklarıma rağmen.
Nasıl mı yapıyorum?
Eşimin işi geçmiş yıllara göre daha kötüleşmesine rağmen doğumdan beri çalışmıyorum, bir kaç sene daha da çalışmayı düşünmüyorum.
Sorarsanız evimiz de kira.
Eşimden yardım istediğimde inatlaşmıyorum tatlı dille istiyorum, inatlaşırsam o da yapmıyor.
Annem de huysuz ve fevri bir insan bebeğin ek gıdaya geçişi ve ayakta ve ya çarşafta sallanmaması konusunda isteklerim konusunda çok çatıştık. O sebeple bebeğin bakımı tamamen bende.
Haliyle kontrol bende olunca, bebeğin de bakımı günden güne kolaylaştı, bana uyum sağlamaya başladı.
Sonracığıma bebek arabası pek kullanmam, anca avmlerde ya da düz sahil kenarlarında falan, onun yerine ergonomik kangurularım ve slinglerim var, onlar benim canlarım hayat kurtarıcılarım. Evde durmuyor mu takıyorum kızı geziyoruz çarşı,pazar,doğa, sahil nere olursa.
15 günlükten beri böyle takıldığımız için o da alışık zaten içinde de uyuyor, arkadaşlarımla da buluşuyorum, yürüyüş de yapıyorum alışveriş de yapıyorum.
Evde yemek yaparken keza aynı şekilde kızı takıyorum slinge, işime bakıyorum.
Duş alacaksam ana kucağına oturtup banyoya koyuyorum beraber şarkılar söyleyip hem eğleniyoruz hem duşumu alıyorum.
Kızımla beraber ev otırmalarına gidiyoruz, evimize kendisinin hayranlarını(eş-dost) çağırıyoruz, o da sosyalleşiyor ben de sosyalleşiyorum.
Gece eğlenmeye(tabii ki de masalı sandalyeli yerlerde), eşle yemeğe her yere bebekle gidilebilir kısaca.
Biz bi sinemaya gidemedik çocuk doğduğundan beri, o da ağlarsa falan insanlar rahatsız olmasın diye. Varsın o da eksik kalsın vizyona giren filmleri bir kaç ay sonra bi şekilde bulup izliyoruz evde.
Yaz geliyor şimdi baharda beraber pikniklerimizi planladık, yazın tatillerimizi, deniz kenarı keyiflerimizi planladık.
Özetle bebeği bir dert bir yük olarak değil de sosyal hayatınızın bir parçası olarak görebilirseniz, bebeğinizin de sizin de mutluluk düzeyiniz artar.
Eşinize karşı da biraz daha ılımlı olabilirseniz, hem barışırsınız, hem de gerçekten mutlu bir aile olmayı başarırsınız.
Bebeğe gelince lütfen onu bir dert olarak değil, bir hediye olarak görün, bu şekilde yaklaşırsanız gerçekten de dert değil bebeklerin aslında çok eğlenceli varlıklar olduğunu farkedersiniz.
Siz artık bir takımsınız ve her şeyi beraber yapmamanız için hiç bir neden yok.