Merhaba arkadaşlar öncelikle hoşbuldum bu uzun bir iç dökmedir. Uzun bir zamandır depresif bi ruh halindeyim neşem azaldı, enerjim azaldı, öz bakımım azaldı, sporu bıraktım, stres ve zamansızlık kaynaklı yeme ataklarından kilo aldıgım, kafamda kendimi hiçbir yere koyamadığım, hiçbir şey yapmak istemediğim bir dönemdeyim.
Doktorum ve orta sınıf bir ailenin 2 çocugundan ilkiyim. Okul hayatı boyunca parlak bi cocuktum ama yaşadığım şehir çok küçük oldugundan eğitim kanallarına ulaşımım kısıtlıydı. Ailem de varını yogunu bizim eğitimimize harcardı. Birikim yapmaya paraları pek kalmazdı. Tüm dertleri bize en iyi imkanları vererek en iyi yerlere getirmekti ve oldu da. Onlar hem ekonomik hem psikolojik anlamda zzorlandı ama ben perfonmansımı ortaya koydum ve emekleri boşa çıkarnadım. Hep doktor olmak isterdim oldum da. Ama bu yolda neler çektiğimizi bir ben bir ailem bir Allah bilir derler ya öyle hani. Hiç bir zaman dışarda fazla vakit geçirmedim saatim kıstlıydı. hiç bir zaman(ünv dahil) sabahlara kadar eğlenemedim, uzun tatiller yapamadım, ünvden ailemin yanına dönecek uzun tatillerim hiç olmadı diğer böllümden arkadaslarımın varken, hiçbir zaman uzun uzun kendimi dinlendiremedim. Çok yoruldum ama yorulmaya bile zamanım yoktu. Başka sorunlardan ağlarken bile 'ama ders çalışmam lazım' oldugundan sözlüye hazırlanırken ağlayarak bi yandan ders çalıştıgım çoık zaman oldu. Masada oturmaktan çeşitli omurga sorunları edindim tek ben değil fakültedeki pek çok arkadasımda var aynın sebepten. Ama bunu ben isteyerek seçmiştim severek okudugum yılların zorluguna tek tutunma sebebim bu olacak ki 6 yıl boyunca 1 kez bile büte kalmadan okulu zaman zaman da sınıf drecesiyle bitirdim. Derken... 6.sınıfta yani doktor olmanın gerçek yüzünü İLK KEZ öğrendiğin yılda aslında hayalimdekinde çok ama çok farklı oldugunu farkettim. Berbat sağlık sistemi, sistemin çöküklüğünün sorunu doktorlar gibi davranan hastalar ve yakınları, hep en acil olan kendisi olan 416138691 hastayla aynı anda ilgilenmeye çalışmak ve 36 saaatlik insan dışı nöbetlerde bunları yaşamak, hata istemeyen hastalar(haklı olarak). Ama hiçkimse bu kadar yogun çalışıp hata yapmaması mümkün değil. Bu yüzden artık risk almak istemeyen doktolar (kendizi yerine koyun) boşluga düştü. biri de benim. Bunların hayal ettiğim meslekten çok uzak olması beni psiolojik olarak çökertti. Dönsen dönemezsin koca bi gençlik verdin hala da vereceksin TUSu var asistanlıgı var mecburisi var vs vs., dönsen ailenin onca emeği ne oalcak? maddi manevi. Yüzünü bile kitaplardan daha az gören ailen...
Gitsem gitmek de istemiyorum neden kendi ülkemde mutlu koşullarda emeğimin karşılıgını almak varken ailemden uzaga gitmek zorunda kalayım? Ben fakülteye girerkenki doktorlukla şuanki o kadar farklı ki ön görmek mümkün değildi..(o zaman yazmasaydıncı insanlara..)
Ailem ayrı üzülüyor ben ayrı. İşin acısı tüm doktor arkadaslarım aynı durumda maalesef. Bu ciddi bir HALK SAĞLIĞI SORUNUDUR. Hem hastanın hem doktorun mağdur oldugu. Şimdi herkes ya kafası rahar risksiz bölüm seçmek istiyor, ya mesleği yapmak istemiyor, ya yurtdısına insani koşullara gitmek istiyor. Rahat bölümelere yıgılım oluyor ve pediatri, dahiliye, kadın dogum, genel cerrahi, kvc, beyin cerrahi vs bomboş kalıyor asistanlık kadroları artık. Çünkü kimse 10bin tl alıp en ufak hatasında mikyonluk tazminat ödemekk istemiyor(empati yapın lütfen) çünkü hata yapmaya müsait bi meslek ülkemin sağlık sisteminde. Çünkü 36 saatlik gün aşırı nöbet tutan bir İNSANIN hata yapması çok olası..
İnsanlar biraz bu paraya bu çileyi çekeceğime daha düşük bi ücretle daha kolay bi iş yapsaydım keşke kafasında.. (performans/risk-maaş oranı meselesi). Ama bi şekilde bu mesleği yapacaksa da hem koşulların hem maaşların iyileşmesini istiyorlar. Başka mesleklerle hele asgari ücretle kıyaslanması hiç dogru değil çünkü biz adeta gençliğimi verdik buralara gelmek için. Bu çok ama çok bir şey dışardan göründüğü gibi değil. Cocuk olamadık genç olamadık biz. Ve mesleğe düşünce sonuç hayal kırıklıgı... Ben bu emekleri bugünler için mi verdim hissiyatını hissetmemek için bazen kafamın içinde kendi kendime soru sormamaya çalışıyorum çünkü cevabın evet olmasından o kadar korkuyorum ki.
şuan tam bir mesleki bunalımdayız ülkecek ve ne yöne gideceğimi bilmiyoruz ailelerimiz de perperişan..
Doktorum ve orta sınıf bir ailenin 2 çocugundan ilkiyim. Okul hayatı boyunca parlak bi cocuktum ama yaşadığım şehir çok küçük oldugundan eğitim kanallarına ulaşımım kısıtlıydı. Ailem de varını yogunu bizim eğitimimize harcardı. Birikim yapmaya paraları pek kalmazdı. Tüm dertleri bize en iyi imkanları vererek en iyi yerlere getirmekti ve oldu da. Onlar hem ekonomik hem psikolojik anlamda zzorlandı ama ben perfonmansımı ortaya koydum ve emekleri boşa çıkarnadım. Hep doktor olmak isterdim oldum da. Ama bu yolda neler çektiğimizi bir ben bir ailem bir Allah bilir derler ya öyle hani. Hiç bir zaman dışarda fazla vakit geçirmedim saatim kıstlıydı. hiç bir zaman(ünv dahil) sabahlara kadar eğlenemedim, uzun tatiller yapamadım, ünvden ailemin yanına dönecek uzun tatillerim hiç olmadı diğer böllümden arkadaslarımın varken, hiçbir zaman uzun uzun kendimi dinlendiremedim. Çok yoruldum ama yorulmaya bile zamanım yoktu. Başka sorunlardan ağlarken bile 'ama ders çalışmam lazım' oldugundan sözlüye hazırlanırken ağlayarak bi yandan ders çalıştıgım çoık zaman oldu. Masada oturmaktan çeşitli omurga sorunları edindim tek ben değil fakültedeki pek çok arkadasımda var aynın sebepten. Ama bunu ben isteyerek seçmiştim severek okudugum yılların zorluguna tek tutunma sebebim bu olacak ki 6 yıl boyunca 1 kez bile büte kalmadan okulu zaman zaman da sınıf drecesiyle bitirdim. Derken... 6.sınıfta yani doktor olmanın gerçek yüzünü İLK KEZ öğrendiğin yılda aslında hayalimdekinde çok ama çok farklı oldugunu farkettim. Berbat sağlık sistemi, sistemin çöküklüğünün sorunu doktorlar gibi davranan hastalar ve yakınları, hep en acil olan kendisi olan 416138691 hastayla aynı anda ilgilenmeye çalışmak ve 36 saaatlik insan dışı nöbetlerde bunları yaşamak, hata istemeyen hastalar(haklı olarak). Ama hiçkimse bu kadar yogun çalışıp hata yapmaması mümkün değil. Bu yüzden artık risk almak istemeyen doktolar (kendizi yerine koyun) boşluga düştü. biri de benim. Bunların hayal ettiğim meslekten çok uzak olması beni psiolojik olarak çökertti. Dönsen dönemezsin koca bi gençlik verdin hala da vereceksin TUSu var asistanlıgı var mecburisi var vs vs., dönsen ailenin onca emeği ne oalcak? maddi manevi. Yüzünü bile kitaplardan daha az gören ailen...
Gitsem gitmek de istemiyorum neden kendi ülkemde mutlu koşullarda emeğimin karşılıgını almak varken ailemden uzaga gitmek zorunda kalayım? Ben fakülteye girerkenki doktorlukla şuanki o kadar farklı ki ön görmek mümkün değildi..(o zaman yazmasaydıncı insanlara..)
Ailem ayrı üzülüyor ben ayrı. İşin acısı tüm doktor arkadaslarım aynı durumda maalesef. Bu ciddi bir HALK SAĞLIĞI SORUNUDUR. Hem hastanın hem doktorun mağdur oldugu. Şimdi herkes ya kafası rahar risksiz bölüm seçmek istiyor, ya mesleği yapmak istemiyor, ya yurtdısına insani koşullara gitmek istiyor. Rahat bölümelere yıgılım oluyor ve pediatri, dahiliye, kadın dogum, genel cerrahi, kvc, beyin cerrahi vs bomboş kalıyor asistanlık kadroları artık. Çünkü kimse 10bin tl alıp en ufak hatasında mikyonluk tazminat ödemekk istemiyor(empati yapın lütfen) çünkü hata yapmaya müsait bi meslek ülkemin sağlık sisteminde. Çünkü 36 saatlik gün aşırı nöbet tutan bir İNSANIN hata yapması çok olası..
İnsanlar biraz bu paraya bu çileyi çekeceğime daha düşük bi ücretle daha kolay bi iş yapsaydım keşke kafasında.. (performans/risk-maaş oranı meselesi). Ama bi şekilde bu mesleği yapacaksa da hem koşulların hem maaşların iyileşmesini istiyorlar. Başka mesleklerle hele asgari ücretle kıyaslanması hiç dogru değil çünkü biz adeta gençliğimi verdik buralara gelmek için. Bu çok ama çok bir şey dışardan göründüğü gibi değil. Cocuk olamadık genç olamadık biz. Ve mesleğe düşünce sonuç hayal kırıklıgı... Ben bu emekleri bugünler için mi verdim hissiyatını hissetmemek için bazen kafamın içinde kendi kendime soru sormamaya çalışıyorum çünkü cevabın evet olmasından o kadar korkuyorum ki.
şuan tam bir mesleki bunalımdayız ülkecek ve ne yöne gideceğimi bilmiyoruz ailelerimiz de perperişan..