Sevgili Ecrin,
Aralık annesisin, dolayısıyla aynı kaderi paylaşan değerli bir arkadaşımsın.. Bir konuda daha aynı kaderi paylaşıyoruz, ben bugün onu da dökeceğim buraya..
Konunu elimden geldiğince en başından beri okuyorum.. İyi bir niyet, insan olma adına bir geri adım görmek için... Ecrin, benim eşim beni evlendiğimizin üçüncü ayı aldattı... Üstelik aynı marka telefonu kullanıyor olduğumuzdan ötürü yanlışlıkla yakaladım. Mesajlarını kontrol etmek gibi bir durum içinde değildim.. Hatta biraz şaşırmıştım bile, o günü hatırlayınca gülüyorum nedense... Aldatmak derken, cinsel değil... Ama benim için daha ağırı olan "duygusal" bir aldatmadan bahsediyorum. Eski kız arkadaşı ile... O zamanlar toydum sanırım ya da fevriydim, hemen eşimi kaldırdım ve hesap sordum... İnanır mısın bir dayak yemediğim kaldı... "Sen bana güvenmiyor musun? Nasıl bir terbiyesizliktir bu telefonumu karıştırıyorsun=))))" bilumum üste çıkacağı şey... O kadar ustaydı ki, kendini savunmak zorunda kalıyorsun "Ben kendi telefonum sandım" diye sayıklıyorsun sadece... Olayları tam tersine çevirdi yani... Evden gitmeye bile kalkmıştı telefonunu karıştırıyorum diye... Ben bu hareketlerini beğenmedim.. Bu affedilecek bir şey değildi... Aldatması değil... Üste çıkmaya çalışması... Çok çirkindi... Evden ben gittim...
Yine uğraştı mesajlarla "Terbiyesiz... Ahlaksız.. Hem telefonu karıştır, hem çekip git..." vs.'ler gelmeye başladı.. Baktı bu işlemiyor bu kez "Onlar eski mesajlardı, sen tarihlerine bakmış mıydın?" diye nabız yoklamalar başladı... Hala beğendiğim, istediğim insan davranışı yoktu üzerinde... Bu nedenle tek bir şey yazdım;
"Ellerini kirlettiğin suyun kabını boşaltan ben iken, neden dibinde ki çamuru hala kendi üzerine saçıyorsun.. Neden temiz bir su koyup temizlenmeye değil?" Bu mesajı hala saklar...
Bir hafta sonra annemlerin yanına döndüm yurt dışından.. Kapıda arabanın içinde ağlıyordu.. "Ne olur konuşalım" diye... Geçmişti artık oysa... Beni ikna edebileceğine zerre inancım yoktu... Geçip gittim yanından... "Ne istiyorsun?" diye sorana kadar... "İkinizi aynı anda, aynı yerde istiyorum" dedim...
Çünkü yetmezdi Ecrin... Bir suç varsa, iki kişi paylaşıyorsa, ve sen onu dinleyeceksen Reann'ın söylediği gibi, iki kişiyi birden dinlemen gerekir... Eşimi affedeceksem, bilmem lazım, nereden nereye kadar taviz verdi.. Eşimi affedeceksem, dinleyeceksem, o kadını bilmem lazım... Mimiklerinden anlarım kimin yalan söylediğini.. Bilmem lazım... Eşek gibi süründürmem lazım Ecrin ki, bir daha elini bile harama kaldırsa bilinç altı "Cısssss!" diye cıslasın bir yerde...
Yalanlarla üste çıkmaya çalışan inkarcılar, aldatmaya devam edenlerdir..... Aldatmaya her koşulda devam edenlerdir....
Benim eşimi bu yola sürükleyen annesi idi, benden boşanması için baskı yapıyor ve üstelik o kızı arıyormuş "Evlilikleri kötü, sen destek ol" diye... Eşimde tam bir anne manyağı idi o zamanlar, korkusundan yok diyemeyerek mesajlaşıyormuş "Şurada görüşelim..." "Şunu yapalım" diye... Ben bunu sonrasında kaynanamla da konuştuğum için biliyorum...
Eşimi bu yüzden affettim....
Eşini affedeceksen neden affedeceğini bil Ecrin, yoksa ömrünce unutamazsın....
Eşini affedeceksen, her ikisini de dinle Ecrin, bir kişinin anlattığı ile önünü göremezsin....
Eşini affedeceksen, öncesinde süründür Ecrin, süründürmezsin kıymetini bildiremezsin.....
Ve hiç korkma...
Bunu sana Rahman yakalattıysa eğer, her işte bir hayır, her zorlukla beraber bir kolaylık vardır... Kocişçi ablaları değil, yüreğini dinle...