Devlet okulundan istenen paralar ve bitmeyen eksikler...

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Haklısınız, ama inanın grev yapılamıyor. Ben kamudaki öğretmenlik hayatım boyunca bir kez bir grev konusu konuşuldu, okul müdürümüz malum sendikanın verdiği grev kararları dışında yapılan bütün eylemlerin soruşturmaya tabi olacağını söyledi.
o zaman sendikaya bu konuyu kabul ettirmek lazım
sendika ne diyor bu duruma ?
çözüm sürekli insanlardan istemek olamaz, para konusuna çözüm bulmuyorlar mı ?
 
Ben de onu dedim, masaustu var demis ama neden laptop istiyor onu soylememis (bozuk mu, calismiyor mu, sirf keyfinden mi vs).

Benim babam ve kardesim de egitimci, sulalem ogretmen dolu, o yuzden az cok biliyorum MEB dunyasini, o yuzden fazla keskin yorumlar yapmayacagim. Belki de dediginiz gibi keyfinden istemistir, ben sadece kisisel esyalarin is yerinde kullanilmasi beklentisinin normalllesmemesi gerektigini belirtmistim. Tekrar kolayliklar dilerim size.
Ben keyfiyeti şu cümlelerden anlıyorum :
Veliye bir liste atmış laptoptan başlıyor,ecegözü,küresi,hoparlörü,laminasyon makinesi.

Birçok sınıfçı arkadaşım veliden bir şey istemeye utanıyoruz der kaynak bile isterken bu kadarı sizin için de fazla değilse bilemiyorum.
 
Aşağıya yakında olduğu için cevabı kimin yazdığı hatırlayabildiğim bir arkadaş böyle demiş mesela. Yazım üslubu ve seviyesi beni benden almakla beraber arkadaşta bilgisayar olmaz ise bunun karşılığı öğrencilere 2. Sayfayı deftere yazın talimatıymış. Bunun gibi bir sürü bu mevalde cevap veren meslektaşınız oldu. Vaktiniz varsa cevapları geriye dönük okuyun. Ben olmasında demiyorum. İlkokul seviyesinde şahsi olarak teknoloji ve ekran temelli eğitime karşı olmakla beraber okulda imkanı varsa onu da yapsın ama bunun bir sürü muadili oyunla, örnekle, münazara ile, deney ile eğitim şekli varken , sen bana bilgisayar almazsan ben kitabı okur yazdırır geçerim tavrı beni sinir eden. Ben her öğretmen aldırıyor demedim zaten. Ancak aldırmayan meslektaşlarınız da aldırmaya çalışan konu sahibinin çocuğunun öğretmenini körü körüne savunmuş. Kendi mesleğim için biz bir meslektaşımız yanlış yaptığında herkesten önce biz eleştiriyoruz., hatta yeri geliyor meslek birliklerimiz ceza veriyor. Öğretmenler de bunu yapabilmesi gerekir diye düşünüyorum . Burada da olaya gerçekten objektif yaklaşan birkaç öğretmen de oldu mesela ancak çoğu körü körüne yapılan yanlışı savunuyor. Akıllı tahtası olan sınıfa konu sahibinin çocuğunun ilkokul öğretmeninin tepe göz, projeksiyon, laminasyon, yazıcı, laptop gibi bir sürü üstelik bazıları diğerinin muadili olabilecek teknolojik cihazı ihtiyaç listesi diye veliye aldırmaya çalışması.
Benim de sinir olduğum şey, siz öğretmenler de hep mağdursunuz, hepiniz para peşinde koşuyorsunuz demesiydi mesela. Konudaki öğretmeni onayladığımı hiç söylemedim. Bilgisayar almak zorunda değil veli dedim de zaten. Benim karşı olduğum komple bir meslek grubuna ithamda bulunulmasıydı. Yukarıda yorumlaştığınız arkadaş komple bir camiayı gömdü mesela. Buna ok diyor musunuz?
Ya arkadaşlar, işin içinde insan varsa iyisi de vardır kötüsü de. Avukatmışsınız, sizin camiada da vardır. Ben buna karşı çıktım.
 
Birkaç kez tehdit diye yazdınız da bu konuda fikrimi belirtmek istedim
Bir kişinin kurumun yeterlilikleri bu kadar, ben onunla işimi belli bir verimde yapabilirim, ama şu şu imkanlar olsa verimlilik çok artar demesi bence tehdit değildir. Örneğin hastanelerde de oluyor, bir tanıdığım devlet hastanesinde ameliyat oldu, ameliyat sonrası verilen ilaçlardan birinin etkinliği iyi değilmiş, doktor bunu belirtince kendisi daha etkili olan ilacı satın alarak gitti. Doktorun bu imkanlar yoksa ameliyat yapmam demesiyle eş tutulabilecek tavır öğretmenin bilgisayar yoksa derse girmem demesidir. Ama bilgisayar olmazsa dersi ancak kitaptan, elimdeki kısıtlı araçlardan işleyebilirim, olsa daha verimli bir öğrenme süreci olur, benim de içim daha rahat eder bir öğretmen olarak demesini tehdit olarak değerlendirmem.
ilaçlarda ya da
mesela kapalı ve daha az komplikasyonlu yolu varken açık yöntem kullanılması gibi müdahele yöntemlerinde elimizde net skorlama var, şeffaf ölçüm yöntemleri var.

ama burada laptop öyle bir malzeme değil kimi hoca daha verimli kullanırım diye düşünüyor olabilir ona da eyvallah fakat net objektif bir daha iyi olma skoru yok elimizde.

yoksa ilkokul düzeyi için konvansiyonel yöntemlere göre kesin olarak daha iyi olduğu bilinen bir eğitim şekli olsa ona kimse ses etmezdi (en basiti, dünyada hiç dijital sistem kullanmayan bir sürü gelişmiş ülke var ve tüm metriklerde bizden kat kat ilerideler eğitimde) .ha başka şeyleri yine konuşurduk neden 4 senede bir alınıyor neden alınan sahip çıkılmıyor gibi ama en azından "mutlak gerekli olması" konusunu konuşmazdık. bu gerekli, nasıl tedarik edilmeli, olurdu konumuz.

bence dengi hocanın "derse girmem" demesi değildir bu arada. doktor da o malzeme yoksa ameliyat etmem ya da o ilaç yoksa etmem mı demiş? yoooo. ederim ama etkisi düşük bilginiz olsun deniyor, eldeki ile yapılıyor aynı sizin anlattığınız gibi. (benim işim bu alan, stent gibi ameliyatın 1. derece malzemesi eksik olmadıkça doktor etmem ameliyat demiyor).

ama bizim hocalarımızda "laptop olmadan bu kadar ders olur sonra öğrenciler neden öğrenmiyor filan demeyin"e gelen bir tavır var.

aslında herşeyde bu tavırları var yani sürekli bir kulp, sürekli bir bahane. (konu o yüzden öğretmenler niye böyle hep mızmız tandansı yakaladı bir yerden sonra, e 1 değil 2 değil biz de etrafta öğretmenden hep mızmızlanma duyuyoruz) bu çocuklar gerçekten laptopsuz tepegözsüz öğrenemiyor mu okumayı yazmayı? yani hani slaytı olmasa ders anlatamayacak üniversite hocası da aynı. (tamam materyal gerekir, oradan daha güzel örnekli anlatır üniversitede hoca tamam, linç etmeyin, ben de üniversitede ders anlatıyorum. ama elektrik de olmasa laptop da olmasa ben o dersi anlatırım.)

konuda karatahtada da dersimi anlatırım diyen hocaları tenzih ediyorum.

hocanın önce kendine bi güveni olsun yahu ben dersimi her türlü anlatırım havada karada öğretirim bi desin...o olmazsa ders olmaz, bu olmazsa ben de dümdüz yazdırır geçerim filan bunlar pek iyi intiba oluşturan ifadeler değil yani.
 
Birkaç kez tehdit diye yazdınız da bu konuda fikrimi belirtmek istedim
Bir kişinin kurumun yeterlilikleri bu kadar, ben onunla işimi belli bir verimde yapabilirim, ama şu şu imkanlar olsa verimlilik çok artar demesi bence tehdit değildir. Örneğin hastanelerde de oluyor, bir tanıdığım devlet hastanesinde ameliyat oldu, ameliyat sonrası verilen ilaçlardan birinin etkinliği iyi değilmiş, doktor bunu belirtince kendisi daha etkili olan ilacı satın alarak gitti. Doktorun bu imkanlar yoksa ameliyat yapmam demesiyle eş tutulabilecek tavır öğretmenin bilgisayar yoksa derse girmem demesidir. Ama bilgisayar olmazsa dersi ancak kitaptan, elimdeki kısıtlı araçlardan işleyebilirim, olsa daha verimli bir öğrenme süreci olur, benim de içim daha rahat eder bir öğretmen olarak demesini tehdit olarak değerlendirmem.
Derse girip ders kitabının ikinci sayfasını deftere geçirin dediğinde veliyi bunu yapmakla korkuttuğunda dersi anlatmış mı oluyor yani. Bende öğretmenlerden eğitim faaliyetini yapmasını talep ediyorum zaten. Doktor ile ilgili verdiğim örnek tam da nokta atışı kusura bakmayın. Misal bundan tam 30 sene önce kulakları çınlasın ilkokul öğretmenim fen dersinde dünya hareketleri konusunu bize oyunla öğretmişti. Her birimiz bir gezegen ay ve güneş olmuştuk. Kızım bu sene o slayt lara rağmen hala karıştırıyordu. Aynı oyunu evde tekrar kızım için oynadık. Pekiştirdi öğrendi eğlendik. Ve öğretmenimi andık bol bol eğitimci olmak budur. Dersi eğlenceli hale getirmek video açmak mı yani? İmkanı varsa onu da yapsın tamamda yoksa da veliye bunu zorunlu tutmasın. Bir meslektaşınız daha atıp tutmuş ya çoklu zeka öğretimi için gerekli diye. Çoklu zeka öğretimi tamda benim öğretmenimin bundan tam 30 sene önce öğrettiği o oyundu. Hem bana anı kaldı, hem eğlendim, hemde çekiştirerek çok da güzel öğrendim.
 
Siz çocuğunuza her şeyi alanlardansız sanırım kendinize de bilahare had alın olur mu?
Yok ben çocuğuma her şeyi almıyorum.
Çocuğum yok da zaten.
Konu sahibi kişiye de bilgisayar için para vermesi gerektiğini söylemiyorum. O yüzden dikkat ettiyseniz sadece sizi alıntıladım.
Kimse kişisel bilgisayarını iş yerinde kullanmak zorunda değil. Sadece bunu söylemeye geldim ve gidiyorum. İşinin kölesi olmaya devam etmek isteyenler edebilirler.
 
Ben de onu dedim, masaustu var demis ama neden laptop istiyor onu soylememis (bozuk mu, calismiyor mu, sirf keyfinden mi vs).

Benim babam ve kardesim de egitimci, sulalem ogretmen dolu, o yuzden az cok biliyorum MEB dunyasini, o yuzden fazla keskin yorumlar yapmayacagim. Belki de dediginiz gibi keyfinden istemistir, ben sadece kisisel esyalarin is yerinde kullanilmasi beklentisinin normalllesmemesi gerektigini belirtmistim. Tekrar kolayliklar dilerim size.
konu sahibinin yorumları arasında şuna rastlamıştım
okulda masaüstü pc varmış ancak öğretmen taşınabilir olsun istiyormuş
yani okuldaki masaüstü bozuk, eski veya bizim programları kaldırmaz gibi bi gerekçe sunulmamış

geçtiğimiz sayfalarda birisinin maden sıfırdan bilgisayar alınıyor masaüstü pc alınsın o zaman okulda kalsın önerisine
masaüstü pc'lerin kasaları yetersiz kalıyor dendi
hayatımda ilk defa böyle bi savunma biçimi duydum
 
Vallaokurken yuh artık daha neler dedim. Tamam devlet okulları artık özel okul gibi oldu çok masraflı anlıyorum. Ama o kadar da değil yahu? Bu durumu konuşun bence. Peki o devlet okulunda durumu hiç olmayan aileler tabii ki vardır. Ne diyolar tepki göstermiyolar mı? Yanlış anlamayın merak ettim.
 
Yok ben çocuğuma her şeyi almıyorum.
Çocuğum yok da zaten.
Konu sahibi kişiye de bilgisayar için para vermesi gerektiğini söylemiyorum. O yüzden dikkat ettiyseniz sadece sizi alıntıladım.
Kimse kişisel bilgisayarını iş yerinde kullanmak zorunda değil. Sadece bunu söylemeye geldim ve gidiyorum. İşinin kölesi olmaya devam etmek isteyenler edebilirler.
Siz merak etmeyin ben işimi de çocuklarımı da çok seviyorum. Bilgisayar desteğini fazla kullanmıyorum zira alanım tartışmalara, mektuplar ve şiir gibi yazma becerilerine, dramalara kısacası öğrenci temelli öğrenmeye yatkın.
 
ilaçlarda ya da
mesela kapalı ve daha az komplikasyonlu yolu varken açık yöntem kullanılması gibi müdahele yöntemlerinde elimizde net skorlama var, şeffaf ölçüm yöntemleri var.

ama burada laptop öyle bir malzeme değil kimi hoca daha verimli kullanırım diye düşünüyor olabilir ona da eyvallah fakat net objektif bir daha iyi olma skoru yok elimizde.

yoksa ilkokul düzeyi için konvansiyonel yöntemlere göre kesin olarak daha iyi olduğu bilinen bir eğitim şekli olsa ona kimse ses etmezdi (en basiti, dünyada hiç dijital sistem kullanmayan bir sürü gelişmiş ülke var ve tüm metriklerde bizden kat kat ilerideler eğitimde) .ha başka şeyleri yine konuşurduk neden 4 senede bir alınıyor neden alınan sahip çıkılmıyor gibi ama en azından "mutlak gerekli olması" konusunu konuşmazdık. bu gerekli, nasıl tedarik edilmeli, olurdu konumuz.

bence dengi hocanın "derse girmem" demesi değildir bu arada. doktor da o malzeme yoksa ameliyat etmem ya da o ilaç yoksa etmem mı demiş? yoooo. ederim ama etkisi düşük bilginiz olsun deniyor, eldeki ile yapılıyor aynı sizin anlattığınız gibi. (benim işim bu alan, stent gibi ameliyatın 1. derece malzemesi eksik olmadıkça doktor etmem ameliyat demiyor).

ama bizim hocalarımızda "laptop olmadan bu kadar ders olur sonra öğrenciler neden öğrenmiyor filan demeyin"e gelen bir tavır var.

aslında herşeyde bu tavırları var yani sürekli bir kulp, sürekli bir bahane. (konu o yüzden öğretmenler niye böyle hep mızmız tandansı yakaladı bir yerden sonra, e 1 değil 2 değil biz de etrafta öğretmenden hep mızmızlanma duyuyoruz) bu çocuklar gerçekten laptopsuz tepegözsüz öğrenemiyor mu okumayı yazmayı? yani hani slaytı olmasa ders anlatamayacak üniversite hocası da aynı. (tamam materyal gerekir, oradan daha güzel örnekli anlatır üniversitede hoca tamam, linç etmeyin, ben de üniversitede ders anlatıyorum. ama elektrik de olmasa laptop da olmasa ben o dersi anlatırım.)

konuda karatahtada da dersimi anlatırım diyen hocaları tenzih ediyorum.

hocanın önce kendine bi güveni olsun yahu ben dersimi her türlü anlatırım havada karada öğretirim bi desin...o olmazsa ders olmaz, bu olmazsa ben de dümdüz yazdırır geçerim filan bunlar pek iyi intiba oluşturan ifadeler değil yani.
İşte tam da doktorun o malzeme olmadan ameliyat etmem demediği gibi öğretmen de bu malzeme olmadan ders anlatmam demiyor, anlatırım eldeki imkanlarla ama bence yetersiz diyor.
Bu arada ben şahsi olarak sınıfta bilgisayar kullanmıyorum, denedim, ama geleneksel yöntemlerle ben daha verimli olduğumuzu gördüm. Ama bir başka arkadaş bilgisayar destekli daha verimli olduğunu düşünebilir. Eğitimde farklı teknolojilerin kullanımı da nispeten yani bir durum olduğu için verimlilik konusunda elimizde henüz net verilerin olmaması da normal. Yani yine öznel bir alanda kalıyor.
Bir de hocanın kendine güveni olsun ben dersimi her türlü yaparım desin ifadesi irrite edici geliyor bana. Doktorun da kendine güveni olsun o zaman koşullar yeterli değilken ben her türlü işimi yaparım desin.
Tabi ki aksiyon almadan sürekli şikayet halinde olan insanlar var ancak işini iyi yapmaya çalışan, elindeki imkanları en iyi şekilde kullanmaya çalışan birsürü öğretmen var, imkanların yetersizliği belirten herkese mızmız demek haksızlık bence.
 
Ya arkadaşlar, işin içinde insan varsa iyisi de vardır kötüsü de. Avukatmışsınız, sizin camiada da vardır. Ben buna karşı çıktım.
tabii ki her camiada her türlü insan var da
öğretmenler milyon tane
hepimizin ya öğrencisi var ya eşi dostu öğretmen. Alah'ın günü avukatlar-müvekkiller konusu geçmiyor evlerde. hayatında avukata işi düşmemiş milyar milyor insan vardır. ama herkesin en azından bir öğretmeni olmuştur.

ve gerçekten öğretmenler kadar ağlayan, ama eğitim sistemini çözmek için değil böyle çok ilginç şekillerde ağlayan yok yani ne yapalım? öğretmenler ağlamıyor ya da öğretmenler karakteristik bazı tavırlar sergilemiyor -genelleyebilecek kadar- da biz mi uyduruyoruz? herkes genelleme yapıldığını bilecek kadar eğitimli şurada herhalde değil mi?

yoksa okullarda zibilyon tane sorun var. biz istemez miyiz bu sorunlar çözülsün? öğretmenler de daha yi maaş alsın, tüm memurlarda. sonra el ele tutuşup şarkı söyleyeyim...

fakat öğretmenlerin kahir ekseriyeti o kadar değişik bir yerden bakıyor ki olaya...korkarım asla çözülmeyecek yani eğitimdeki sorunlar bu şekilde. bunun iyi olmakla kötü olmakla bir ilgisi yok ki. çok iyi insan olabilir ama öğretmen olarak yetersizdir, pasiftir, kötü niyete açık eylemlere karşı gelemiyorduri kompleks düşünemiyordur.... biz hocaların mesleki tutum ve sosyal hayatta bunu yansıtma şekilllerini, genelleyerek, konuşuyoruz burada. yoksa iyi insan kötü insan olmalarını değil -çünkü neye göre kime göre. o konuya kimse de girmedi. hiç de girmesin zaten. ne alaka.

her gün avukatlar ağlasa ben onlara da derim heeep ağlıyor bu avukatlar diye.
Haklısınız, ama inanın grev yapılamıyor. Ben kamudaki öğretmenlik hayatım boyunca bir kez bir grev konusu konuşuldu, okul müdürümüz malum sendikanın verdiği grev kararları dışında yapılan bütün eylemlerin soruşturmaya tabi olacağını söyledi.
valla okul müdürünüz de bir öğretmen
buradan bakınca öyle yani

kamuda grev yapan diğer insanlara işyeri amirleri "ay cicimm tabii hemen koş grev yap" mı diyor sanıyorsunuz?
 
Benim de sinir olduğum şey, siz öğretmenler de hep mağdursunuz, hepiniz para peşinde koşuyorsunuz demesiydi mesela. Konudaki öğretmeni onayladığımı hiç söylemedim. Bilgisayar almak zorunda değil veli dedim de zaten. Benim karşı olduğum komple bir meslek grubuna ithamda bulunulmasıydı. Yukarıda yorumlaştığınız arkadaş komple bir camiayı gömdü mesela. Buna ok diyor musunuz?
Ya arkadaşlar, işin içinde insan varsa iyisi de vardır kötüsü de. Avukatmışsınız, sizin camiada da vardır. Ben buna karşı çıktım.
Var ama ben burada bile bir avukat arkadaşım bir üyeye yanlış yapmışsa açık açık söylüyorum. Avukat yanlış yaparsa herkesten önce biz şikayet ediyoruz. Ancak konu sahibi haklı olarak serzenişte bulundu diye bir sürü öğretmen meslektaşınız bu uçuk talepleri bir güzel güzelleyip üstüne, bizi öğretmenleri eğitim fakültesi tercih etmedik diye onları kıskanmak ile hatta bazıları alıntıladığım arkadaş gibi dersi ders kitabı okutup yazdırmak ile tehdit eder tarzda konuşuyor. Öğretmen olup konu sahibini haklı bulan arkadaşlara sen biçim öğretmensin edası ile cevap veriyor. Dediğiniz doğru her meslek grubunda çürük elmalar var ama sizin meslekte olan çürük elmaları da sağlam olanlar kapatmaya çalışmaktan vazgeçecek. Artık ciddi olarak söylüyorum, şu her açılan öğretmen konusunda bir sürü öğretmenlerin öğretmen olamadınız diye kıskanıyorsunuz, biz atandık seçildik, öğretmen şöyle zor iş yapıyor, kolaysa gel sen sınıfta dur öğret laflarından gına geldi. Yanlışa yanlış demek bu kadar zor olmamalı ya
Herkes para kazanmak için bir meslek seçer eğitimini alır, diplamasını alır çalışır. Mesleğini beğenmeyen , çalışma şartları maaşı kötü gelen varsa istifa edip başka iş bakar. Kimsenin mesleği diğerinden az ya da çok kutsal değil günümüzde. Herşeyi Avrupa'dan ya da Amerika'dan örnek aldığınız gibi meslek ne etiğini de örnek alsa öğretmenler keşke
 
Aşağıya yakında olduğu için cevabı kimin yazdığı hatırlayabildiğim bir arkadaş böyle demiş mesela. Yazım üslubu ve seviyesi beni benden almakla beraber arkadaşta bilgisayar olmaz ise bunun karşılığı öğrencilere 2. Sayfayı deftere yazın talimatıymış. Bunun gibi bir sürü bu mevalde cevap veren meslektaşınız oldu. Vaktiniz varsa cevapları geriye dönük okuyun. Ben olmasında demiyorum. İlkokul seviyesinde şahsi olarak teknoloji ve ekran temelli eğitime karşı olmakla beraber okulda imkanı varsa onu da yapsın ama bunun bir sürü muadili oyunla, örnekle, münazara ile, deney ile eğitim şekli varken , sen bana bilgisayar almazsan ben kitabı okur yazdırır geçerim tavrı beni sinir eden. Ben her öğretmen aldırıyor demedim zaten. Ancak aldırmayan meslektaşlarınız da aldırmaya çalışan konu sahibinin çocuğunun öğretmenini körü körüne savunmuş. Kendi mesleğim için biz bir meslektaşımız yanlış yaptığında herkesten önce biz eleştiriyoruz., hatta yeri geliyor meslek birliklerimiz ceza veriyor. Öğretmenler de bunu yapabilmesi gerekir diye düşünüyorum . Burada da olaya gerçekten objektif yaklaşan birkaç öğretmen de oldu mesela ancak çoğu körü körüne yapılan yanlışı savunuyor. Akıllı tahtası olan sınıfa konu sahibinin çocuğunun ilkokul öğretmeninin tepe göz, projeksiyon, laminasyon, yazıcı, laptop gibi bir sürü üstelik bazıları diğerinin muadili olabilecek teknolojik cihazı ihtiyaç listesi diye veliye aldırmaya çalışması.
O yazımdan o anlam mı çıkıyor 😂
 
Konuya yeni bir boyut getiriyim büyük ekran tv ve bulaşık makinesi var okul yönetimi ihtiyaç diyerek aldırmış okul aile birliğine şu an ki müdür çok kızıyor bu nasıl densizlik diyerek yapan yapıyor yani
İhtiyacın ucu yok ki bir de. Araba da ihtiyaç. Öğretmenler toplu taşıma ile gitmek zorunda mı. Araç sağlanmalı da denilebilir. Bu arada bu ihtiyaçlar için ben her yerde itirazımı yapıyorum. Mesela site yönetimi de bir sürü aidat topluyor. Küçücük site her yere arabayla gidiyor görevliler. Tamam yürümek zorunda değil ama elektrikli ufak araclar var. Bunlar da iş görebilir. Yani ihtiyaçin ucu çok açık. Aynı şekilde aynı isler daha makul şekilde de çözülebilir. Teknoloji olmadan önce eğitim olmuyor muydu.
 
Derse girip ders kitabının ikinci sayfasını deftere geçirin dediğinde veliyi bunu yapmakla korkuttuğunda dersi anlatmış mı oluyor yani. Bende öğretmenlerden eğitim faaliyetini yapmasını talep ediyorum zaten. Doktor ile ilgili verdiğim örnek tam da nokta atışı kusura bakmayın. Misal bundan tam 30 sene önce kulakları çınlasın ilkokul öğretmenim fen dersinde dünya hareketleri konusunu bize oyunla öğretmişti. Her birimiz bir gezegen ay ve güneş olmuştuk. Kızım bu sene o slayt lara rağmen hala karıştırıyordu. Aynı oyunu evde tekrar kızım için oynadık. Pekiştirdi öğrendi eğlendik. Ve öğretmenimi andık bol bol eğitimci olmak budur. Dersi eğlenceli hale getirmek video açmak mı yani? İmkanı varsa onu da yapsın tamamda yoksa da veliye bunu zorunlu tutmasın. Bir meslektaşınız daha atıp tutmuş ya çoklu zeka öğretimi için gerekli diye. Çoklu zeka öğretimi tamda benim öğretmenimin bundan tam 30 sene önce öğrettiği o oyundu. Hem bana anı kaldı, hem eğlendim, hemde çekiştirerek çok da güzel öğrendim.
Kesinlikle video açmak dersi eğlenceli hale getirmiyor bence ben sıkılıyorum mesela, öğrenci bir kez gmrüyo olabilir o videoyu ama ben girdiğim her sınıfta görünce içim kalkıyor artık. 😊
Şaka bir yana bunu savunmuyorum, onu demek istedim, çoklu zekaya hitap ettiği de bence şüpheli, ama bir başka meslektaşım bilgisayar destekli daha verimli olacağını düşünmüştür bişey diyemem.
Ben uzaktan eğitimde ekran karşısında öğrencilerle balon şişirip endositoz ekzositoz modelledim, ama inanın üç buçuk attım yarın bi veli şikayet etse çocuğuma kamera açtırdı yasak diye ne ceza alırım dedim. Yani işler çok çetrefilli, uzaktan göründüğü kadar rahat değil, artık öğretmenler olarak o kadar rahat değiliz.
Bir de ben bu bilgisayar destekli mevzunun artık bir tür mahalle baskısına dönüştüğünü de düşünüyorum, çocuğunu ilkokula gönderen yakınlarım öğretmenin eba üzerinden verdiği ödevleri, izlettiği videoları, oynattığı dijital oyunları yarıştırıyorlar. Bu da öğretmenlere bunu yapsam iyi olur herhalde gibi hissettiriyor. Yine şahsım adına söylemiyorum, ben kendi yöntemlerim konusunda fazlaca tutucuyum çoğu zaman, ama kimi meslektaşlarım üstünde böyle bir baskı olduğunu düşünüyorum.
 
Var ama ben burada bile bir avukat arkadaşım bir üyeye yanlış yapmışsa açık açık söylüyorum. Avukat yanlış yaparsa herkesten önce biz şikayet ediyoruz. Ancak konu sahibi haklı olarak serzenişte bulundu diye bir sürü öğretmen meslektaşınız bu uçuk talepleri bir güzel güzelleyip üstüne, bizi öğretmenleri eğitim fakültesi tercih etmedik diye onları kıskanmak ile hatta bazıları alıntıladığım arkadaş gibi dersi ders kitabı okutup yazdırmak ile tehdit eder tarzda konuşuyor. Öğretmen olup konu sahibini haklı bulan arkadaşlara sen biçim öğretmensin edası ile cevap veriyor. Dediğiniz doğru her meslek grubunda çürük elmalar var ama sizin meslekte olan çürük elmaları da sağlam olanlar kapatmaya çalışmaktan vazgeçecek. Artık ciddi olarak söylüyorum, şu her açılan öğretmen konusunda bir sürü öğretmenlerin öğretmen olamadınız diye kıskanıyorsunuz, biz atandık seçildik, öğretmen şöyle zor iş yapıyor, kolaysa gel sen sınıfta dur öğret laflarından gına geldi. Yanlışa yanlış demek bu kadar zor olmamalı ya
Herkes para kazanmak için bir meslek seçer eğitimini alır, diplamasını alır çalışır. Mesleğini beğenmeyen , çalışma şartları maaşı kötü gelen varsa istifa edip başka iş bakar. Kimsenin mesleği diğerinden az ya da çok kutsal değil günümüzde. Herşeyi Avrupa'dan ya da Amerika'dan örnek aldığınız gibi meslek ne etiğini de örnek alsa öğretmenler keşke
İşte genellemek doğru değil bence. Hepiniz paragözsünüz cümlesiyle, doktorlar da dayağı hak ediyor cümlesi arasında çok da bir fark yok bence. İkisi de eşit derecede genelleme içeriyor. Ha buradan da doktor nefretim olduğu falan çıkmasın sadece örnek vermek istedim.
Kutsallıkla vs zaten alakası yok. Sadece zan altında bırakılmaktı mevzu. Umarım kendimi ifade edebilmişimdir, telefondan ancak yazabiliyorum.
Başka ülkelerdeki eğitim camiası bambaşka bir konu zaten. O da bu konunun mevzusu değil. Bugün ben zaten forum kotamı doldurdum.
Sizlere iyi forumlar.
 
Son düzenleme:
tabii ki her camiada her türlü insan var da
öğretmenler milyon tane
hepimizin ya öğrencisi var ya eşi dostu öğretmen. Alah'ın günü avukatlar-müvekkiller konusu geçmiyor evlerde. hayatında avukata işi düşmemiş milyar milyor insan vardır. ama herkesin en azından bir öğretmeni olmuştur.

ve gerçekten öğretmenler kadar ağlayan, ama eğitim sistemini çözmek için değil böyle çok ilginç şekillerde ağlayan yok yani ne yapalım? öğretmenler ağlamıyor ya da öğretmenler karakteristik bazı tavırlar sergilemiyor -genelleyebilecek kadar- da biz mi uyduruyoruz? herkes genelleme yapıldığını bilecek kadar eğitimli şurada herhalde değil mi?

yoksa okullarda zibilyon tane sorun var. biz istemez miyiz bu sorunlar çözülsün? öğretmenler de daha yi maaş alsın, tüm memurlarda. sonra el ele tutuşup şarkı söyleyeyim...

fakat öğretmenlerin kahir ekseriyeti o kadar değişik bir yerden bakıyor ki olaya...korkarım asla çözülmeyecek yani eğitimdeki sorunlar bu şekilde. bunun iyi olmakla kötü olmakla bir ilgisi yok ki. çok iyi insan olabilir ama öğretmen olarak yetersizdir, pasiftir, kötü niyete açık eylemlere karşı gelemiyorduri kompleks düşünemiyordur.... biz hocaların mesleki tutum ve sosyal hayatta bunu yansıtma şekilllerini, genelleyerek, konuşuyoruz burada. yoksa iyi insan kötü insan olmalarını değil -çünkü neye göre kime göre. o konuya kimse de girmedi. hiç de girmesin zaten. ne alaka.

her gün avukatlar ağlasa ben onlara da derim heeep ağlıyor bu avukatlar diye.

valla okul müdürünüz de bir öğretmen
buradan bakınca öyle yani

kamuda grev yapan diğer insanlara işyeri amirleri "ay cicimm tabii hemen koş grev yap" mı diyor sanıyorsunuz?
Peki ne diyorsunuz, biz kendi başımıza grev kararı mı verelim?
Öğretmenlerin soruşturma, ceza pahasına grev yapmasıyla çözülecek sorunlar yani bunlar, peki..
 
Derse girip ders kitabının ikinci sayfasını deftere geçirin dediğinde veliyi bunu yapmakla korkuttuğunda dersi anlatmış mı oluyor yani. Bende öğretmenlerden eğitim faaliyetini yapmasını talep ediyorum zaten. Doktor ile ilgili verdiğim örnek tam da nokta atışı kusura bakmayın. Misal bundan tam 30 sene önce kulakları çınlasın ilkokul öğretmenim fen dersinde dünya hareketleri konusunu bize oyunla öğretmişti. Her birimiz bir gezegen ay ve güneş olmuştuk. Kızım bu sene o slayt lara rağmen hala karıştırıyordu. Aynı oyunu evde tekrar kızım için oynadık. Pekiştirdi öğrendi eğlendik. Ve öğretmenimi andık bol bol eğitimci olmak budur. Dersi eğlenceli hale getirmek video açmak mı yani? İmkanı varsa onu da yapsın tamamda yoksa da veliye bunu zorunlu tutmasın. Bir meslektaşınız daha atıp tutmuş ya çoklu zeka öğretimi için gerekli diye. Çoklu zeka öğretimi tamda benim öğretmenimin bundan tam 30 sene önce öğrettiği o oyundu. Hem bana anı kaldı, hem eğlendim, hemde çekiştirerek çok da güzel öğrendim.
Ben çocuğumun etkinlik gününde radyo ile ilgili birşey hazırladım. Tabi PC den çaldım hazırladığım içeriği. Çocuklar sürekli ekranı görmek istedi. Ekran olmayınca odaklanmadilar. Veliler olarak da çok fazla ekrana maruz bırakıyoruz. Bir de okullarda bu şekilde ekran olmazsa olmaz anlayışının sonu nereye varacak bilmiyorum.
 
O yazımdan o anlam mı çıkıyor 😂
Evet tam da olanlar çıkıyor, teknolojik alet kullanmadan gidip öğrencilere kitap sayfası geçirin mi diyelim diyen sizsiniz neticede. Bildiğinizi belirttiğiniz çoklu zeka kuramı temelli eğitimde size teknolojik alet olmazsa çocuklara kitapları deftere yazın demişler sanırım. Yalnız bilin diye söylüyorum o kuramların ortaya atıldığı yıllarda okullarda masaüstü bilgisayar bile yoktu.
 
Bir de hocanın kendine güveni olsun ben dersimi her türlü yaparım desin ifadesi irrite edici geliyor bana. Doktorun da kendine güveni olsun o zaman koşullar yeterli değilken ben her türlü işimi yaparım desin.
yahu hocam koşulların yetersiz olmaması diye bir şey yok ki
laptop mutlak gerekli illa şart bile değil

doktorlar narkozsuz ameliyat bile yapıyor -tabii korkunç da yani.

Eğitimde neyin şart olup neyin olmadığı bu kadar mı öznel artık.
iy madem, hocalar sabah kahvesini de istesin velilerden sabah içmeden verimli olamıyorum ben diye...

Peki ne diyorsunuz, biz kendi başımıza grev kararı mı verelim?
Öğretmenlerin soruşturma, ceza pahasına grev yapmasıyla çözülecek sorunlar yani bunlar, peki..
hocam şimdi o konu da burada gereksiz uzayacak
da
kusura bakmayın ama "grev yaparık ama müdür izin vermiyor" tam öğretmen tipi ağlamak benim bakış açımla :KK70:

yani burada alıntıladığım şekilde gelin canımı yiyin, başka zaman konuşalım, bu konu yeterince sabote oldu.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
X