Depresyondan kurtulamıyorum

streshanim

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
18 Ekim 2016
713
1.514
Uzun olacak ama beni daha iyi anlamanız icin hayatimi özet geçeceğim. Okuyanlara teşekkür ederim. Kendimi bildim bileli sıkıntılı bir hayatım oldu. Çocukluğum anne baba kavgalarıyla, sevgisiz, şiddet dolu bir ortamda geçti. Sonrasında anne baba boşanması, annenin ağır bir depresyon geçirip her akşam içki içip ağlaması ve alkolik olması, bu süreçte serseri olan karakollara düşüp duran bir abi... ve ben bütün bunlarda ufacık bir çocuk olarak annesine sürekli destek olmaya çalışan bir cocuktum. Bu şekilde büyüdüm. Çok ders çalışıp büyük insan olup aileme sahip çıkacaktım. Üniversite okurken annem esnaftı ve işleri çok kötü gittigi icin kiramızı ödeyememesi sonucu evden atılıp cok büyük bir evden bütün esyalarimizi atarak tek göz bir yere geçtik. Annem abim ben tek göz, sokakta kaliyormussun gibi soğuk bir odada yaşadık. Abim de kendine bi is acmisti ama kazanmıyordu. Ben de öğrenci oldugum icin haftasonlari ise gidip bütün akşam ders çalışıyordum. Bu şekilde aynı dönem içerisinde 2 üniversite bitirdim. Istediğim de kamu kurumlarında uzman olmakti. Kpssden yüksek puan alıp kurumların yazılı sınavlarını geçiyordum. Ama hep ankarada mülakatlarda sebebini bilmediğim bi sekilde eleniyordum. Iyi geçtiğini düşünüyordum sorulan alan sorularini doğru yanıtlıyordum. Elim yüzüm diksiyonum düzgün ama olmuyordu. Babamin ters bi yerde siyaset yapmasina bagladim açıkçası bu durumu. Onun yüzünden ben de mimlenmiştim. Çünkü anneye babaya bakıyorlar ve o dönemde de çoğu kişi torpille giriyordu böyle yerlere. Ve benim hiç torpilim yoktu olsaydı da hak yememek icin istemezdim. Sonuç olarak o kadar emeğin karşılığını alamayınca, öyle tek göz odada çalışmanın zorluğuna rağmen her şey boşa gidince ve hayattan hiçbir ümidim kalmayınca intihar istekleri oluştu ve artık ölme isteğine karşı gelemediğim için kendimi psikiyatride buldum. Depresyon teşhisi koyuldu. Ilaç kullanmam gerekti. Arkadaşlarım beni hep güçlü ,neşeli ve pozitif bildikleri icin inanmadılar bile depresyona girdiğime. Ama durum buydu. Depresyonla mucadelede bi sure sonra evden cikmam gerektiğini düşündüm. Ve önüme gelen her işe başvurdum. Sigorta işine çağırdılar. Gittim çalıştım. O dönem iyiydim düzelmiştim. Işimde basariliydim hırslıydım. Kendime o kadar güvenim gelmişti ki ben neden başkalarına çalışıyorum da kendi işimi kurmuyorum dedim. Işten kazandığım paralarla 27 yasinda kendi sirketimi kurdum. Ve kendi isimde de oldukca başarılı oldum. 1 senede maaslarini hiç aksatmadan verdiğim 5 tane çalışanım vardi. Bu sürede annemle ikimiz yaşıyoruz ve aileme de cok destek oldum maddi manevi. Abimi de kurtardım annemi de. Herkesi sirtimda taşıdım. Ama hani aşırı sorumluktan ve çocukluktan beri gelen mücadele sonucu, herkes benim sırtımda, ya işlerim bozulursa korkularına girdim ve depresyonum ne yazık ki tekrarladı. Buna etkili olan yılların birikimi, tükenmişlik sendromu ve kötü giden aşk ilişkilerim de oldu. Hayatımdaki adamlar tarafından da suistimal edildim evlilik arifesinde terk edildim vs. Evlenemedim. Halbuki en büyük isteğim küçüklükten beri yasayamadigim huzurlu ve birlikte aile hayatını kendim yaratıp eşimle ve cocuklarimla mutlu olmakti. Şimdi 31 yaşındayım. Hayatımda çok iyi birisi var evlilik düşündüğüm. Her şey yolunda. Ama ben depresyondan çıkamıyorum.1 yıldır mücadele ediyorum. Kendi işim olduğu için işleri de saldım. Para da kazanamıyorum. Artik yanımda kimseyi calistirmayi bırak kendime yetmiyor kazandigim para. Çalışsam kazanırım biliyorum ama çalışamıyorum. Geceleri uyuyamiyorum. Gündüzleri yataktan çıkamıyorum. O uykudan başımı kaldırmak istemiyorum. Içimde ne para kazanma isteği ne çalışma isteği var. Yiyip içip uyumak istiyorum sadece. Gezmek bile istemiyorum. Ilaç tedavisi goruyorum. Ama yine de düzelemiyorum. Gitmem gereken müşteriler var. Ben yataktan saat öğlen 1de zor kalkiyorum ve kendime gelemiyorum. Her gün kendime kızıyorum. Hani 7 bucukta kalkacaktın diyorum. Sürekli isleri bir sonraki güne erteleyip hicbir programa uyamıyorum. Ve daha da kendime kızıp daha da depresyona giriyorum sanki. Bu illet hayatımın içine etti. Belki bazılarına şımarıklık gibi gelebilir ama inanın değil. Elimde değil sanki. Bunu yaşamayan bilemez. Ailem destek oluyor bana. Çalışmam konusunda da baskı yapmıyorlar ama ben kendimi iyi hissetmiyorum ve bu yüzden dolayı her gün vicdan azabı çekiyorum. Ben nasıl kurtulacağım?
 
Uzun olacak ama beni daha iyi anlamanız icin hayatimi özet geçeceğim. Okuyanlara teşekkür ederim. Kendimi bildim bileli sıkıntılı bir hayatım oldu. Çocukluğum anne baba kavgalarıyla, sevgisiz, şiddet dolu bir ortamda geçti. Sonrasında anne baba boşanması, annenin ağır bir depresyon geçirip her akşam içki içip ağlaması ve alkolik olması, bu süreçte serseri olan karakollara düşüp duran bir abi... ve ben bütün bunlarda ufacık bir çocuk olarak annesine sürekli destek olmaya çalışan bir cocuktum. Bu şekilde büyüdüm. Çok ders çalışıp büyük insan olup aileme sahip çıkacaktım. Üniversite okurken annem esnaftı ve işleri çok kötü gittigi icin kiramızı ödeyememesi sonucu evden atılıp cok büyük bir evden bütün esyalarimizi atarak tek göz bir yere geçtik. Annem abim ben tek göz, sokakta kaliyormussun gibi soğuk bir odada yaşadık. Abim de kendine bi is acmisti ama kazanmıyordu. Ben de öğrenci oldugum icin haftasonlari ise gidip bütün akşam ders çalışıyordum. Bu şekilde aynı dönem içerisinde 2 üniversite bitirdim. Istediğim de kamu kurumlarında uzman olmakti. Kpssden yüksek puan alıp kurumların yazılı sınavlarını geçiyordum. Ama hep ankarada mülakatlarda sebebini bilmediğim bi sekilde eleniyordum. Iyi geçtiğini düşünüyordum sorulan alan sorularini doğru yanıtlıyordum. Elim yüzüm diksiyonum düzgün ama olmuyordu. Babamin ters bi yerde siyaset yapmasina bagladim açıkçası bu durumu. Onun yüzünden ben de mimlenmiştim. Çünkü anneye babaya bakıyorlar ve o dönemde de çoğu kişi torpille giriyordu böyle yerlere. Ve benim hiç torpilim yoktu olsaydı da hak yememek icin istemezdim. Sonuç olarak o kadar emeğin karşılığını alamayınca, öyle tek göz odada çalışmanın zorluğuna rağmen her şey boşa gidince ve hayattan hiçbir ümidim kalmayınca intihar istekleri oluştu ve artık ölme isteğine karşı gelemediğim için kendimi psikiyatride buldum. Depresyon teşhisi koyuldu. Ilaç kullanmam gerekti. Arkadaşlarım beni hep güçlü ,neşeli ve pozitif bildikleri icin inanmadılar bile depresyona girdiğime. Ama durum buydu. Depresyonla mucadelede bi sure sonra evden cikmam gerektiğini düşündüm. Ve önüme gelen her işe başvurdum. Sigorta işine çağırdılar. Gittim çalıştım. O dönem iyiydim düzelmiştim. Işimde basariliydim hırslıydım. Kendime o kadar güvenim gelmişti ki ben neden başkalarına çalışıyorum da kendi işimi kurmuyorum dedim. Işten kazandığım paralarla 27 yasinda kendi sirketimi kurdum. Ve kendi isimde de oldukca başarılı oldum. 1 senede maaslarini hiç aksatmadan verdiğim 5 tane çalışanım vardi. Bu sürede annemle ikimiz yaşıyoruz ve aileme de cok destek oldum maddi manevi. Abimi de kurtardım annemi de. Herkesi sirtimda taşıdım. Ama hani aşırı sorumluktan ve çocukluktan beri gelen mücadele sonucu, herkes benim sırtımda, ya işlerim bozulursa korkularına girdim ve depresyonum ne yazık ki tekrarladı. Buna etkili olan yılların birikimi, tükenmişlik sendromu ve kötü giden aşk ilişkilerim de oldu. Hayatımdaki adamlar tarafından da suistimal edildim evlilik arifesinde terk edildim vs. Evlenemedim. Halbuki en büyük isteğim küçüklükten beri yasayamadigim huzurlu ve birlikte aile hayatını kendim yaratıp eşimle ve cocuklarimla mutlu olmakti. Şimdi 31 yaşındayım. Hayatımda çok iyi birisi var evlilik düşündüğüm. Her şey yolunda. Ama ben depresyondan çıkamıyorum.1 yıldır mücadele ediyorum. Kendi işim olduğu için işleri de saldım. Para da kazanamıyorum. Artik yanımda kimseyi calistirmayi bırak kendime yetmiyor kazandigim para. Çalışsam kazanırım biliyorum ama çalışamıyorum. Geceleri uyuyamiyorum. Gündüzleri yataktan çıkamıyorum. O uykudan başımı kaldırmak istemiyorum. Içimde ne para kazanma isteği ne çalışma isteği var. Yiyip içip uyumak istiyorum sadece. Gezmek bile istemiyorum. Ilaç tedavisi goruyorum. Ama yine de düzelemiyorum. Gitmem gereken müşteriler var. Ben yataktan saat öğlen 1de zor kalkiyorum ve kendime gelemiyorum. Her gün kendime kızıyorum. Hani 7 bucukta kalkacaktın diyorum. Sürekli isleri bir sonraki güne erteleyip hicbir programa uyamıyorum. Ve daha da kendime kızıp daha da depresyona giriyorum sanki. Bu illet hayatımın içine etti. Belki bazılarına şımarıklık gibi gelebilir ama inanın değil. Elimde değil sanki. Bunu yaşamayan bilemez. Ailem destek oluyor bana. Çalışmam konusunda da baskı yapmıyorlar ama ben kendimi iyi hissetmiyorum ve bu yüzden dolayı her gün vicdan azabı çekiyorum. Ben nasıl kurtulacağım?
Oncelikle iyi olacagim demelisin.İlacin faydasini baska turlu goremezsin.Elindekilere sukur et.Ilaca ragmen gecmiyorsa sen istemiyorsun iyi olmayi.Yalnizlikla ilgili duygusal boslugunu kapattigin vakit daha iyi olacaksin iliskilerine evlilikle sonuclanacak kafasinda bakmazsan daha iyi olacagini dusunuyorum.Ani yasa zaman kisa ve kiymetli.Zaten bir gun ebedi uyuyacagiz.Sabah yataktan firla ve kos..Turkce duygusal muziklerden uzak dur..Sagliginin kiymetini bil.Evinin camindan saglikla baktigin her dk cok kiymetli ♡
 
Başka bir doktora görünmeni tavsiye ederim. İlaç kullanıp hala depresyonun dibini yaşadığın için sanırım sana uygun olmayan bir ilacı gereksiz kullanıyorsun. Vücuduna da yazık, psikolojine de.
Erken yaşta olgunlaşmak zorunda kalmanın ağırlığını yaşıyorsun. Ama daha güçlü olduğuna benim burdan inancım tam 😉 Okyanusu geçip derede boğulmayacaksın değil mi?
 
Doktorunu değiştir. İlaçlar yetersi geliyor olabilir. Terapide almalısın tek.ilac ise yaramamis sende belliki. Onca zorluk atlatıp ayakların üzerinde durup bütün herşeyi bir depresyona yem mi edeceksin. Emeklerine yazık edersin. Silkelenip kendine gel bir an önce
 
Kadin isterse herseyi yapabilir. Cok güzel basarilar elde etmissiniz. Tebrik ediyorum sizi.
Sanirim manevi anlamda biraz yipranmissiniz.
Geriye evlilik ve kendinize ait bir yuva kurmak kalmis ..son actiginiz konu da o konu ile ilgiliydi dogru hatirliyorsam.

Görüstügünüz kisi evlilik düsünüyormu?

Veya baska bir probleminiz mi var sizi umutsuzluga sürükleyen? Problemin ana kaynagi önemli..

Bu arada kendinizi salmaniz üzücü olmus.
Ama sadece para da mutluluk getirmiyor iste..

Yinede is konusunda kendinizi salmayin. Biraz islerinizi azaltin daha az yüklenin kendinize ama tamamen kopmayin.
 
Soran arkadaşlara soyleyim sadece ilaç tedavisi görüyorum. Terapi görmüyorum. Terapi fiyatları da baya pahalı sanırım. Karşılayabilir miyim bilmiyorum.
Görüştüğüm kişiyle baharda nişanlanmayi planlıyoruz. Şu an ondan yana bir sıkıntım yok. Aslında güzel olacak gibi ama kendimde güç hissetmiyorum sanki. Çok garip bir sey. Sürekli halsizim. Ne dinlenmek yetiyor ne uyumak. Salmış durumdayım. Umarım toparlarım kendimi. Belki de bu yaşa kadar maddi manevi hiç destek almadim kimseden. O yüzden bu kadar yıprandım. 17 yaşımdan beri çalışıyorum. Sorumluluklardan bunalıp tam saldım...
 
eve kapandıkça o ruh halinden kurtulamazsın bir süre dinlen gez sevdiğin aktiviteleri yap yılların yorgunluğunu at üzerinden. sonra tekrar 4 elle işine sarıl çalış kendi ayakları üzerinde durmanın, başarının tadını çıkar.güçlü bir kadınsın ki kötü günlerin üstesinden gelmişsin bundan sonrası daha kolay olacak.bide kan tahlillerinede baktırmanı tavsiye ediyorum belki vitamin takviyesiyle eski enerjine kavuşursun
 
Maaşınız ne kadardı ki işten kazandığınız parayla hem eve bakıp hem küçükte olsa şirket kurabildiniz, bizim yeri geliyor dışarıya çıkacak paramız kalmıyor.
Geçmişe bir sünger çek ve önüne bak, herkes şanslı doğmuyor.
 
Elinizde değil tabiki,tam olarak major depresyon tanımlamışsınız,ilaçlar 2-3 hafta sonra etki ediyor ne zaman kullanmaya başladınız?İlaçları düzeldikten sonra da 6-8 ay bırakmamanız gerekiyor yoksa tekrarlar.Bence tekrar psikiyatristinize gidin,ilaçlarınızı değiştirebilir,yatış önerebilir,dirençli depresyonda EKT tedavisi de yüz güldürücü sonuçlar veriyor
 
Uzun olacak ama beni daha iyi anlamanız icin hayatimi özet geçeceğim. Okuyanlara teşekkür ederim. Kendimi bildim bileli sıkıntılı bir hayatım oldu. Çocukluğum anne baba kavgalarıyla, sevgisiz, şiddet dolu bir ortamda geçti. Sonrasında anne baba boşanması, annenin ağır bir depresyon geçirip her akşam içki içip ağlaması ve alkolik olması, bu süreçte serseri olan karakollara düşüp duran bir abi... ve ben bütün bunlarda ufacık bir çocuk olarak annesine sürekli destek olmaya çalışan bir cocuktum. Bu şekilde büyüdüm. Çok ders çalışıp büyük insan olup aileme sahip çıkacaktım. Üniversite okurken annem esnaftı ve işleri çok kötü gittigi icin kiramızı ödeyememesi sonucu evden atılıp cok büyük bir evden bütün esyalarimizi atarak tek göz bir yere geçtik. Annem abim ben tek göz, sokakta kaliyormussun gibi soğuk bir odada yaşadık. Abim de kendine bi is acmisti ama kazanmıyordu. Ben de öğrenci oldugum icin haftasonlari ise gidip bütün akşam ders çalışıyordum. Bu şekilde aynı dönem içerisinde 2 üniversite bitirdim. Istediğim de kamu kurumlarında uzman olmakti. Kpssden yüksek puan alıp kurumların yazılı sınavlarını geçiyordum. Ama hep ankarada mülakatlarda sebebini bilmediğim bi sekilde eleniyordum. Iyi geçtiğini düşünüyordum sorulan alan sorularini doğru yanıtlıyordum. Elim yüzüm diksiyonum düzgün ama olmuyordu. Babamin ters bi yerde siyaset yapmasina bagladim açıkçası bu durumu. Onun yüzünden ben de mimlenmiştim. Çünkü anneye babaya bakıyorlar ve o dönemde de çoğu kişi torpille giriyordu böyle yerlere. Ve benim hiç torpilim yoktu olsaydı da hak yememek icin istemezdim. Sonuç olarak o kadar emeğin karşılığını alamayınca, öyle tek göz odada çalışmanın zorluğuna rağmen her şey boşa gidince ve hayattan hiçbir ümidim kalmayınca intihar istekleri oluştu ve artık ölme isteğine karşı gelemediğim için kendimi psikiyatride buldum. Depresyon teşhisi koyuldu. Ilaç kullanmam gerekti. Arkadaşlarım beni hep güçlü ,neşeli ve pozitif bildikleri icin inanmadılar bile depresyona girdiğime. Ama durum buydu. Depresyonla mucadelede bi sure sonra evden cikmam gerektiğini düşündüm. Ve önüme gelen her işe başvurdum. Sigorta işine çağırdılar. Gittim çalıştım. O dönem iyiydim düzelmiştim. Işimde basariliydim hırslıydım. Kendime o kadar güvenim gelmişti ki ben neden başkalarına çalışıyorum da kendi işimi kurmuyorum dedim. Işten kazandığım paralarla 27 yasinda kendi sirketimi kurdum. Ve kendi isimde de oldukca başarılı oldum. 1 senede maaslarini hiç aksatmadan verdiğim 5 tane çalışanım vardi. Bu sürede annemle ikimiz yaşıyoruz ve aileme de cok destek oldum maddi manevi. Abimi de kurtardım annemi de. Herkesi sirtimda taşıdım. Ama hani aşırı sorumluktan ve çocukluktan beri gelen mücadele sonucu, herkes benim sırtımda, ya işlerim bozulursa korkularına girdim ve depresyonum ne yazık ki tekrarladı. Buna etkili olan yılların birikimi, tükenmişlik sendromu ve kötü giden aşk ilişkilerim de oldu. Hayatımdaki adamlar tarafından da suistimal edildim evlilik arifesinde terk edildim vs. Evlenemedim. Halbuki en büyük isteğim küçüklükten beri yasayamadigim huzurlu ve birlikte aile hayatını kendim yaratıp eşimle ve cocuklarimla mutlu olmakti. Şimdi 31 yaşındayım. Hayatımda çok iyi birisi var evlilik düşündüğüm. Her şey yolunda. Ama ben depresyondan çıkamıyorum.1 yıldır mücadele ediyorum. Kendi işim olduğu için işleri de saldım. Para da kazanamıyorum. Artik yanımda kimseyi calistirmayi bırak kendime yetmiyor kazandigim para. Çalışsam kazanırım biliyorum ama çalışamıyorum. Geceleri uyuyamiyorum. Gündüzleri yataktan çıkamıyorum. O uykudan başımı kaldırmak istemiyorum. Içimde ne para kazanma isteği ne çalışma isteği var. Yiyip içip uyumak istiyorum sadece. Gezmek bile istemiyorum. Ilaç tedavisi goruyorum. Ama yine de düzelemiyorum. Gitmem gereken müşteriler var. Ben yataktan saat öğlen 1de zor kalkiyorum ve kendime gelemiyorum. Her gün kendime kızıyorum. Hani 7 bucukta kalkacaktın diyorum. Sürekli isleri bir sonraki güne erteleyip hicbir programa uyamıyorum. Ve daha da kendime kızıp daha da depresyona giriyorum sanki. Bu illet hayatımın içine etti. Belki bazılarına şımarıklık gibi gelebilir ama inanın değil. Elimde değil sanki. Bunu yaşamayan bilemez. Ailem destek oluyor bana. Çalışmam konusunda da baskı yapmıyorlar ama ben kendimi iyi hissetmiyorum ve bu yüzden dolayı her gün vicdan azabı çekiyorum. Ben nasıl kurtulacağım?
Sizi çooookk iyi anliyorum..Sizin yasadiklarinizin belki aynisi degil ama farkli türde bende ağır seyler yasadim.Çocukluğum ve buluğ çağım fiziksel ve sözel şiddetle baskı altinda geçti.Ve bu baskilar ve şiddet beni çok küçük yaşta büyük hatalara surukledi.15 yasinda ağır depresyonlara girdim nefes bile alamiyordum..Sonra 18 yasindayken çok güzel bir insan karsima çikti 14 yildir evliyiz.Çok ta mutluyum sonsuz hamdolsun.Bu defada Maddi olarak çok uzun zaman zor günler yasadim..Şuan hamdolsun maddi ve manevi anlamda çok iyiyim ama gelgörki psikolojik olarak toparlanamiyorum...Çünkü kendimi çok yıpranmiş ve bitik hissediyorum.Anlatilacak ifade edilecek birsey değil..Hele çocuk yastan itibaren travmalar başlayinca Bir kere de sinir uclari yıprandiktan sonra iyileşmek zor oluyor sanirim..34 senelik yasamimdan sonra bunu anladim.
 
Maaşınız ne kadardı ki işten kazandığınız parayla hem eve bakıp hem küçükte olsa şirket kurabildiniz, bizim yeri geliyor dışarıya çıkacak paramız kalmıyor.
Geçmişe bir sünger çek ve önüne bak, herkes şanslı doğmuyor.
Maaşım asgari ücretti. Ama satış sektöründe oldugum icin yüksek satışlar yapıp yüksek primler aldim. Yani primlerden iyi para kazandım bi dönem.
 
Elinizde değil tabiki,tam olarak major depresyon tanımlamışsınız,ilaçlar 2-3 hafta sonra etki ediyor ne zaman kullanmaya başladınız?İlaçları düzeldikten sonra da 6-8 ay bırakmamanız gerekiyor yoksa tekrarlar.Bence tekrar psikiyatristinize gidin,ilaçlarınızı değiştirebilir,yatış önerebilir,dirençli depresyonda EKT tedavisi de yüz güldürücü sonuçlar veriyor
Doktor da major depresyon teşhisi koydu. Ilaci 1 yıldır kullanıyorum. En düşük dozdan. Belki de ilaç ise yaramıyor. Haklısınız tekrar gideyim.
 
Sizi çooookk iyi anliyorum..Sizin yasadiklarinizin belki aynisi degil ama farkli türde bende ağır seyler yasadim.Çocukluğum ve buluğ çağım fiziksel ve sözel şiddetle baskı altinda geçti.Ve bu baskilar ve şiddet beni çok küçük yaşta büyük hatalara surukledi.15 yasinda ağır depresyonlara girdim nefes bile alamiyordum..Sonra 18 yasindayken çok güzel bir insan karsima çikti 14 yildir evliyiz.Çok ta mutluyum sonsuz hamdolsun.Bu defada Maddi olarak çok uzun zaman zor günler yasadim..Şuan hamdolsun maddi ve manevi anlamda çok iyiyim ama gelgörki psikolojik olarak toparlanamiyorum...Çünkü kendimi çok yıpranmiş ve bitik hissediyorum.Anlatilacak ifade edilecek birsey değil..Hele çocuk yastan itibaren travmalar başlayinca Bir kere de sinir uclari yıprandiktan sonra iyileşmek zor oluyor sanirim..34 senelik yasamimdan sonra bunu anladim.
Aynen benim durumum. Psikolojik olarak bi türlü toplanamıyorum. Sürekli iç savas veriyorum. Geçen hafta spora yazıldım belki psikolojik olarak iyi gelir diye. Ona bile gitmek işkence geliyor şu an. Zorluyorum kendimi belki zamanla iyi gelir diye. Biz nasıl duzelecegiz peki bi fikriniz var mi?
 
Aynen benim durumum. Psikolojik olarak bi türlü toplanamıyorum. Sürekli iç savas veriyorum. Geçen hafta spora yazıldım belki psikolojik olarak iyi gelir diye. Ona bile gitmek işkence geliyor şu an. Zorluyorum kendimi belki zamanla iyi gelir diye. Biz nasıl duzelecegiz peki bi fikriniz var mi?
Hayatta insanlar birsekilde sınanıyorlar buda Yaradanin bize olan sinavı..Babam 2 yil önce penis kanserinden vefat etti.Annemin evi maasi oldugu halde (55 yasinda) sürekli bende ve kardesimde kaldi.Annemde öyle tahmin edebilceginiz fedakar annelerden degil bencil kendini çok seven bir kadin hiçbirseyi begenmez eşimin ve benim hiç bir suçumuz yokken laf sokar vs.vs...Babam öldü acısı var diye onu hep el üstünde tutmaya calistik ama o hiç huzur vermedi.eşime ve bana yaptığı eziyetlere ses çikarmadigim için sürekli icime atip susmaktan yogun kalp çarpıntısı ve sonrasında sanki bir el boğazimi sıkıyor hissi ile KBB doktoruna gittim.Doktor bogazimda birsey olmadigini Globa Sendromu yani aksiyete bozuklugu panik atak oldugunu psikologa gitmemi söyledi.Yani hep diyorum ki annemin ve rahmetli babamin yaptigi eziyeti bana bu dünyada kimse yapmadi...Başka annelere ve babalara hep özendim...Babam ölmeden önce cok iyiydi ama çocuklugumu hep korkuya gözyasina buladı..Inanç durumunuzu bilmiyorum ama ben artik yaradana teslim oldum.Bu dünyada ki sıkıntiların mükafati muhakak ahirette verilecek bundan hiç süpheniz olmasin..Ama emin olun yanliz degilsiniz ayni savaşı bende veriyorum mümkün oldugunca ayakta durmaya çalisiyorum.Başka çaremiz yok çünku..4 yasinda Küçük çocugum var annem ilgilense calissam kurslara katilsam gececek belki biraz hep evdeyim ben.ama katiyyen annem sorumluluk almaz .Özgürluğunü kısitlamaz.Siz calisiyormusunuz şuan.Çalısmak iyi gelir diye düşünüyorum ben.Yanliz kalmak bire bir dertlerle geçmişle başbaşa kalmak daha kötü eder psikolojiyi diye düşünüyorum
 
Öncelikle çok çok güçlü bir bayansınız sizi tebrik ediyorum. Onca şeye göğüs germiş ve ayağa kalkmışsınız. İnsan bir kere kalktıysa yine kalkar hemde daha güçlü bir şekilde. Geçmişinizi düşünüp kendinize acımaktan vazgeçin önce ve herşeyin geçmişte kaldığına gelecekte çok güzel şeyler olacağına inandırın kendinizi. Çünkü hayat çok sınadıysa bir yerde mukafatını da veriyor. Yalnız olmamanız, evlilik planı yaptığınız birinin olması çok güzel o yardımcı olmuyor mu bu durumda size. Ufak yürüyüşlere, gezmelere gitseniz iyi gelmez mi?
 
Uzun olacak ama beni daha iyi anlamanız icin hayatimi özet geçeceğim. Okuyanlara teşekkür ederim. Kendimi bildim bileli sıkıntılı bir hayatım oldu. Çocukluğum anne baba kavgalarıyla, sevgisiz, şiddet dolu bir ortamda geçti. Sonrasında anne baba boşanması, annenin ağır bir depresyon geçirip her akşam içki içip ağlaması ve alkolik olması, bu süreçte serseri olan karakollara düşüp duran bir abi... ve ben bütün bunlarda ufacık bir çocuk olarak annesine sürekli destek olmaya çalışan bir cocuktum. Bu şekilde büyüdüm. Çok ders çalışıp büyük insan olup aileme sahip çıkacaktım. Üniversite okurken annem esnaftı ve işleri çok kötü gittigi icin kiramızı ödeyememesi sonucu evden atılıp cok büyük bir evden bütün esyalarimizi atarak tek göz bir yere geçtik. Annem abim ben tek göz, sokakta kaliyormussun gibi soğuk bir odada yaşadık. Abim de kendine bi is acmisti ama kazanmıyordu. Ben de öğrenci oldugum icin haftasonlari ise gidip bütün akşam ders çalışıyordum. Bu şekilde aynı dönem içerisinde 2 üniversite bitirdim. Istediğim de kamu kurumlarında uzman olmakti. Kpssden yüksek puan alıp kurumların yazılı sınavlarını geçiyordum. Ama hep ankarada mülakatlarda sebebini bilmediğim bi sekilde eleniyordum. Iyi geçtiğini düşünüyordum sorulan alan sorularini doğru yanıtlıyordum. Elim yüzüm diksiyonum düzgün ama olmuyordu. Babamin ters bi yerde siyaset yapmasina bagladim açıkçası bu durumu. Onun yüzünden ben de mimlenmiştim. Çünkü anneye babaya bakıyorlar ve o dönemde de çoğu kişi torpille giriyordu böyle yerlere. Ve benim hiç torpilim yoktu olsaydı da hak yememek icin istemezdim. Sonuç olarak o kadar emeğin karşılığını alamayınca, öyle tek göz odada çalışmanın zorluğuna rağmen her şey boşa gidince ve hayattan hiçbir ümidim kalmayınca intihar istekleri oluştu ve artık ölme isteğine karşı gelemediğim için kendimi psikiyatride buldum. Depresyon teşhisi koyuldu. Ilaç kullanmam gerekti. Arkadaşlarım beni hep güçlü ,neşeli ve pozitif bildikleri icin inanmadılar bile depresyona girdiğime. Ama durum buydu. Depresyonla mucadelede bi sure sonra evden cikmam gerektiğini düşündüm. Ve önüme gelen her işe başvurdum. Sigorta işine çağırdılar. Gittim çalıştım. O dönem iyiydim düzelmiştim. Işimde basariliydim hırslıydım. Kendime o kadar güvenim gelmişti ki ben neden başkalarına çalışıyorum da kendi işimi kurmuyorum dedim. Işten kazandığım paralarla 27 yasinda kendi sirketimi kurdum. Ve kendi isimde de oldukca başarılı oldum. 1 senede maaslarini hiç aksatmadan verdiğim 5 tane çalışanım vardi. Bu sürede annemle ikimiz yaşıyoruz ve aileme de cok destek oldum maddi manevi. Abimi de kurtardım annemi de. Herkesi sirtimda taşıdım. Ama hani aşırı sorumluktan ve çocukluktan beri gelen mücadele sonucu, herkes benim sırtımda, ya işlerim bozulursa korkularına girdim ve depresyonum ne yazık ki tekrarladı. Buna etkili olan yılların birikimi, tükenmişlik sendromu ve kötü giden aşk ilişkilerim de oldu. Hayatımdaki adamlar tarafından da suistimal edildim evlilik arifesinde terk edildim vs. Evlenemedim. Halbuki en büyük isteğim küçüklükten beri yasayamadigim huzurlu ve birlikte aile hayatını kendim yaratıp eşimle ve cocuklarimla mutlu olmakti. Şimdi 31 yaşındayım. Hayatımda çok iyi birisi var evlilik düşündüğüm. Her şey yolunda. Ama ben depresyondan çıkamıyorum.1 yıldır mücadele ediyorum. Kendi işim olduğu için işleri de saldım. Para da kazanamıyorum. Artik yanımda kimseyi calistirmayi bırak kendime yetmiyor kazandigim para. Çalışsam kazanırım biliyorum ama çalışamıyorum. Geceleri uyuyamiyorum. Gündüzleri yataktan çıkamıyorum. O uykudan başımı kaldırmak istemiyorum. Içimde ne para kazanma isteği ne çalışma isteği var. Yiyip içip uyumak istiyorum sadece. Gezmek bile istemiyorum. Ilaç tedavisi goruyorum. Ama yine de düzelemiyorum. Gitmem gereken müşteriler var. Ben yataktan saat öğlen 1de zor kalkiyorum ve kendime gelemiyorum. Her gün kendime kızıyorum. Hani 7 bucukta kalkacaktın diyorum. Sürekli isleri bir sonraki güne erteleyip hicbir programa uyamıyorum. Ve daha da kendime kızıp daha da depresyona giriyorum sanki. Bu illet hayatımın içine etti. Belki bazılarına şımarıklık gibi gelebilir ama inanın değil. Elimde değil sanki. Bunu yaşamayan bilemez. Ailem destek oluyor bana. Çalışmam konusunda da baskı yapmıyorlar ama ben kendimi iyi hissetmiyorum ve bu yüzden dolayı her gün vicdan azabı çekiyorum. Ben nasıl kurtulacağım?
İlaçlar çok önemli tabi ama baya depresyon atlatmış biri olarak istemenin ve kendini şartlamanın tek çözüm olduğunu düşünüyorum. Şartlamak derken ben niye değresyondayım hemen düzelmeliyim tarzı bi şartlama değil, daha iyi olacağınıza tamamen geçeceğine ve iplerin sizin elinizde olduğuna dair inanç ve küçük adımlar. Doktorum depresyonun kişinin kendini koruma evresi olduğunu söylemişti, o kadar yorulmuşsunuz ki zihniniz ruhunuz pes demiş, ama ona güzel mesajlar gönderirseniz çabalarsanız korkularınızın üstüne giderseniz çok kolay atlatacaksınız.

Bu süreçte yürüyüş yapmak cidden çok iyi geliyor, biliyorum inanılmaz zor bu halde yapmak ama kendinizi zorlayın. Sevdiklerinizden yardım isteyin zorla da olsa dışarı çıkın sosyalleşin. Diğer türlü ilaçlar maalesef hiçbişeyi çözmüyor tek başına.

Bence herşeyin güzel olmasını çok çok hakediyorsunuz, o yüzden herşey çok güzel olacak sizin için eminim. Çünkü inanılmaz güçlü bi insansınız, kendinizi yarı yolda bırakmaz bunun içinden de çıkarsınız siz :)
 
Sizi çoook çok iyi anlıyorum. Ben de kendi sorunlarımdan ayrıca bir de 3 Aydır depresyondayım. Hele ilk major depresyonum 1 sene sürdü. Allah düşmanımın başına vermesin diyorum. Çeken bilir bu derdi. İlaç da kullandım.

Şu anda da pek çok psikiyatri ilacını beraber kullanıyorum ama yetmiyor. 3 Aydır gram değişme olmadı. Ayda bir doktorla yeni ilaç ya da doz artırması yapıyoruz. Elbette düzgün oranı yakalayacağız.

Ama onun haricinde de terapi yapıyoruz doktorla. Muhakkak bütçenizin yeteceği online terapistler de vardır. Kadınlar kulübü nde veya çevrenizde sorun.

Depresyonunuz gerçekten geçecek. Bir miadı var onun da. Süründürüyor ama geçiyor. Maksat en az hasarla ve daha kısa zamanda atlatabilmek.

Bana sorsanız 3 ayım çöp, o kadar ilaca rağmen.kuvvetli olan Bir ilacı 1 ayda 4 katına çıkardık doktorumla işe yaramasını bekleyerek. Ama bir değişme bile olmadı. En fazla ağlamalar durdu. Düzelmeyecek miyim diyorum ama aklıma ilk major depresyonum geliyor. Ben artık bozuldum, bittim, düzelmem, işe yaramaz bir insan oldum diyordum. Ama doğru tedaviyle geçti. Uzun sürdü ama geçti. Demek ki bu da geçecek diyorum. Sizinki de öyle.

Genel ruh haliyle beraber mevsimsel depresyon da araya karışmış olabilir. Mevsimsel depresyon da herkesin ay havalar karanlık, ben de kendimi kötü hissediyorum dediği gibi bir şey değil kesinlikle. O da ağır oluyor.

Depresyon hormonal bir hastalık. Şu anda neden düzelmiyorum, kendimi toparlayamıyorum, sabah 7.30 da kalkamıyorum diye kendinizi hırpalamayın hiç. Bu sizin suçunuz değil. Çünkü siz hastasınız şu anda. Beyniniz normalden çok farklı çalışıyor.

Benim eşim de kaç zamandır sırt ağrılarından dolayı yataktan kendini çıkaramıyor. İşe geç gidiyor. Onun ağrısı olduğu için insanlar görüyor, evet hasta gerçekten diyor. Şu anda sizin de eşimden farkınız yok. Onun hastalığı ne kadar gerçekse, sizinki de o kadar gerçek.

Hatta daha bile zor. Çünkü ben ağır tüp bebek tedavilerinde de işimi gücümü yapardım. Doktor daha fazla kanaması olursa anneyi kaybederiz deyip beni kürtaja aldı. Ama benim de bakacak kimsem olmadığı için, bir kaç gün sonra kendim kalktım bütün işlerimi yaptım.

Ama şu 3 aylık depresyonda bir kap yemek yapamıyorum.

Lütfen terapi almaya çalışın. Ben günlük spor yapmaya çalışıyorum kendimi yataktan kazıyarak. İşe illa ki yarayacak ama ne aman bilmiyorum. Hatta tezgahı, çamaşırı hepsini bırakıyorum. Önce bir yarım saat spor yapıyorum. Akşam eşimin çocuğumun geldiği evi tahmin edemezsiniz. Ama artık umursayamıyorum. Hatta üzmüyorum kendimi. Tek derdim iyileşebilmek.

Allah çaresiz dert verip ağlattırmasın diyorum, bu da elbette geçecek.

Siz de benim gibi erken yaşta, tek başınıza çok sorumluluk ve yük almış, sinirlerinizi çok yıpratmışsınız. Acısı rahata çıkınca oluyor bunların.

Dini inancınız nasıldır bilmiyorum, bakara suresinin ilk sayfası(Elif lam mim) le, son sayfası (amenerrasulu) yü okuyun her gün. O da şifa bu psikolojik sıkıntılarda.

İyi bilin ki burada sizi çok iyi anlayan insanlar var. Kocaman sarılıyorum buradan. En kısa zamanda şifa bulmanız ve işlerinizin başına geçmeniz dileğiyle.
 
X