depresyona giriyorum

SmthngSmthng

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
4 Ağustos 2014
2.230
798
63
yaklaşık 1 sene 1 ay kadar önce evlenip başka bir şehre taşındım. üniversite için bile ailemin yanından ayrılmayan ben aşkın peşinden tüm yaşamımı ailemi kariyerimi arkadaşlarımı bırakıp bambaşka hayatımda gitmediğim görmediğim eşimin ailesi dışında hiç kimseyi tanımadığım bir şehre taşındım. eşime çok aşıktım gözüm kararmıştı. yanlış anlaşılmasın aileminde onayıyla düğün dernekle güle oynaya gelin oldum. ama evlilik dışardan bakıldığı kadar güzel bir peri masalı değilmiş. ilk üç ayımız çok fırtınalı geçti ben ailemi özledikçe özledim arkadaşlarımı özledim yaşıtım olarak konuşabildiğim tek insan eşim o da bir yere kadar. kendi şehrimde çalıştığım statüye göre karşılaştırdığınızda asla çalışmam dediğim bir maaş ve statüde bi yerde işe girdim. ve sırf evde oturmamak için. ağır gelmedimi çok ağır geldi. katlandım. tanımadığım bilmediğim bir şehirde bir başıma evde kafayı yemektense öyle ya da böyle çalışmak daha mantıklı geldi. 6. ayımız itibariyle evliliğimiz oturmaya başladı gibi çocuksu kavgalarımız en azından bitmişti ama eşimin vurdumduymaz hala bekar hayatı sürüyormuşcasına evdeki rahat tavırları hala devam ediyordu. uyardım. kavga ettik. biraz geçer gbi oldu. sonra ben başka bir işe geçiş yaptım. daha tatmin edici bir iş halen de devam ediyorum. eşim de 2 ay önce benim başladığım yere transfer oldu yani ikimizde aynı işte çalışmaya başladık. yani evdede beraber iştede. profosyonel insanlarız tamam ama sonuçta tanımadığın sadece iş arkadaşı olduğun biriyle olan işle ilgili bile olsa tartışman eşinle olan tartışman kadar koymaz insana. neyse onu da rayına oturtmaya çalışıyorum hala ki kendisine göre hava hep hoş hep ben kuruntu yapıyorum hep ben olayları büyütüyorum. neyse. dün akşam belki size komik gelcek ama yatmadan önce bi eşofmanı yatağın üstünde bi eşofmanı pufun üstünde duruyo. dedim ikisini giyemezsin birini kaldır. "istemiyorum" dedi. gel de çıldırma. ve bunu da 2 dakika önce banyoda yerleri ıslak bıraktığı için ben ayağım kayıp düşüp bileğimi incittikten sonra söylüyo. sonra bende açtım ağzımı yumdum gözümü ben senin hizmetçin değilim vs. şu ara cidden kafamdan çıkıp gitmek geliyo. ailemi çok özledim 2 ay oldu göremiyorum. evden çıkıp kafama neresi eserse gitmek istiyorum. bebek yapmak için çalışmalara da başladık. bi yandan bi bebeğim olsa o benim kurtarıcı meleğim olur herşeyim olur bütün derdimi sıkıntımı onunla unuturum diye düşünüyorum ama ya eşimle olan bu tatsızlıklar daha ileri boyuta giderse? bilmiyorum bunalımdayım. =(

ufak bir editleme, 5 gün gecikmeli gelen adetimin de yaratmış olduğu hormonsal bunalımım yüzünden yazmış olduklarımı tekrar okuyunca bende kendime kızdım, süt dökmüş kedi gibiyim herşey yolunda teşekkür ederim =)
 
Son düzenleme:
Sorun esofmanini kaldirmamasi ve banyoyu islak birakmasi mi sadece? Buyutulecek pek bir sey gormedim ben. Baska sorunlar varsa bilemem. Aciklayici yazmamissin.
 
Ciddi bir probleminiz yok belli ki klasik karı koca kavgaları ..
Zaman geçtikçe daha da oturur ilişkiniz ..
Uzakta olmak değişik ortam sizi bunaltmış haklı olarak ..
İmkan varsa ailenizin yanına kısa bir ziyaret ya da onların size gelmesi iyi gelecektir .
 
Herkes evliliğinde bu tarz problemler yaşıyor, zamanla rayına oturuyor ama insan çok yıpranıyor.
 
yaklaşık 1 sene 1 ay kadar önce evlenip başka bir şehre taşındım. üniversite için bile ailemin yanından ayrılmayan ben aşkın peşinden tüm yaşamımı ailemi kariyerimi arkadaşlarımı bırakıp bambaşka hayatımda gitmediğim görmediğim eşimin ailesi dışında hiç kimseyi tanımadığım bir şehre taşındım. eşime çok aşıktım gözüm kararmıştı. yanlış anlaşılmasın aileminde onayıyla düğün dernekle güle oynaya gelin oldum. ama evlilik dışardan bakıldığı kadar güzel bir peri masalı değilmiş. ilk üç ayımız çok fırtınalı geçti ben ailemi özledikçe özledim arkadaşlarımı özledim yaşıtım olarak konuşabildiğim tek insan eşim o da bir yere kadar. kendi şehrimde çalıştığım statüye göre karşılaştırdığınızda asla çalışmam dediğim bir maaş ve statüde bi yerde işe girdim. ve sırf evde oturmamak için. ağır gelmedimi çok ağır geldi. katlandım. tanımadığım bilmediğim bir şehirde bir başıma evde kafayı yemektense öyle ya da böyle çalışmak daha mantıklı geldi. 6. ayımız itibariyle evliliğimiz oturmaya başladı gibi çocuksu kavgalarımız en azından bitmişti ama eşimin vurdumduymaz hala bekar hayatı sürüyormuşcasına evdeki rahat tavırları hala devam ediyordu. uyardım. kavga ettik. biraz geçer gbi oldu. sonra ben başka bir işe geçiş yaptım. daha tatmin edici bir iş halen de devam ediyorum. eşim de 2 ay önce benim başladığım yere transfer oldu yani ikimizde aynı işte çalışmaya başladık. yani evdede beraber iştede. profosyonel insanlarız tamam ama sonuçta tanımadığın sadece iş arkadaşı olduğun biriyle olan işle ilgili bile olsa tartışman eşinle olan tartışman kadar koymaz insana. neyse onu da rayına oturtmaya çalışıyorum hala ki kendisine göre hava hep hoş hep ben kuruntu yapıyorum hep ben olayları büyütüyorum. neyse. dün akşam belki size komik gelcek ama yatmadan önce bi eşofmanı yatağın üstünde bi eşofmanı pufun üstünde duruyo. dedim ikisini giyemezsin birini kaldır. "istemiyorum" dedi. gel de çıldırma. ve bunu da 2 dakika önce banyoda yerleri ıslak bıraktığı için ben ayağım kayıp düşüp bileğimi incittikten sonra söylüyo. sonra bende açtım ağzımı yumdum gözümü ben senin hizmetçin değilim vs. şu ara cidden kafamdan çıkıp gitmek geliyo. ailemi çok özledim 2 ay oldu göremiyorum. evden çıkıp kafama neresi eserse gitmek istiyorum. bebek yapmak için çalışmalara da başladık. bi yandan bi bebeğim olsa o benim kurtarıcı meleğim olur herşeyim olur bütün derdimi sıkıntımı onunla unuturum diye düşünüyorum ama ya eşimle olan bu tatsızlıklar daha ileri boyuta giderse? bilmiyorum bunalımdayım. =(
Eşofman ve banyo ıslaklığıysa sorun çözülemeyecek birşey değil.Erkekler bayanlar gibi yetiştirilmediği için fazla düzenli olamayabiliyorlar.Bunu da kavga etmeden zamanla alıştırabilirsin.İki kardeş yıllarca aynı evde aynı anne babadan aldıkları eğitimle yaşadıkları halde kavga ediyorlar.İki ayrı insan,ayrı anne babada,ayrı evde ayrı kültürle yetişmiş.İlk 2 yıl oturmada zorluk olabilir evlilikte.Bebek için acele etme.Bebeği tampon,kurtarıcı olarak düşünme.Ve aşkım için ailemi bıraktım
şehirimi bıraktım gibi...fedakar söylemlerini bir kenara bırak.Allah nasip etti,birbirinizi sevdiniz bir yuva kurdunuz.Şartlar o şehirde yaşamanızı gerektirdi o şehirde yaşıyorsunuz.Yani senin kalkıp o şehre gitmen bir lütuf değil.İnsanlar eşini çoluğunu çocuğunu bırakıp tayini çıkıyor nerelere gidiyor.
 
bende ailemden uzakta yaşıyorum.7.5 yıl oldu ilk zamanlar zor geliodu ama ben özledikçe 1-2 günlüğüne gidiyordum.şimdi alıştım zamanla sizde alışırsınız.ayrıca benim taşındığım şehirde eşimin ailesi falanda yoktu hep yalnızdım
 
yaklaşık 1 sene 1 ay kadar önce evlenip başka bir şehre taşındım. üniversite için bile ailemin yanından ayrılmayan ben aşkın peşinden tüm yaşamımı ailemi kariyerimi arkadaşlarımı bırakıp bambaşka hayatımda gitmediğim görmediğim eşimin ailesi dışında hiç kimseyi tanımadığım bir şehre taşındım. eşime çok aşıktım gözüm kararmıştı. yanlış anlaşılmasın aileminde onayıyla düğün dernekle güle oynaya gelin oldum. ama evlilik dışardan bakıldığı kadar güzel bir peri masalı değilmiş. ilk üç ayımız çok fırtınalı geçti ben ailemi özledikçe özledim arkadaşlarımı özledim yaşıtım olarak konuşabildiğim tek insan eşim o da bir yere kadar. kendi şehrimde çalıştığım statüye göre karşılaştırdığınızda asla çalışmam dediğim bir maaş ve statüde bi yerde işe girdim. ve sırf evde oturmamak için. ağır gelmedimi çok ağır geldi. katlandım. tanımadığım bilmediğim bir şehirde bir başıma evde kafayı yemektense öyle ya da böyle çalışmak daha mantıklı geldi. 6. ayımız itibariyle evliliğimiz oturmaya başladı gibi çocuksu kavgalarımız en azından bitmişti ama eşimin vurdumduymaz hala bekar hayatı sürüyormuşcasına evdeki rahat tavırları hala devam ediyordu. uyardım. kavga ettik. biraz geçer gbi oldu. sonra ben başka bir işe geçiş yaptım. daha tatmin edici bir iş halen de devam ediyorum. eşim de 2 ay önce benim başladığım yere transfer oldu yani ikimizde aynı işte çalışmaya başladık. yani evdede beraber iştede. profosyonel insanlarız tamam ama sonuçta tanımadığın sadece iş arkadaşı olduğun biriyle olan işle ilgili bile olsa tartışman eşinle olan tartışman kadar koymaz insana. neyse onu da rayına oturtmaya çalışıyorum hala ki kendisine göre hava hep hoş hep ben kuruntu yapıyorum hep ben olayları büyütüyorum. neyse. dün akşam belki size komik gelcek ama yatmadan önce bi eşofmanı yatağın üstünde bi eşofmanı pufun üstünde duruyo. dedim ikisini giyemezsin birini kaldır. "istemiyorum" dedi. gel de çıldırma. ve bunu da 2 dakika önce banyoda yerleri ıslak bıraktığı için ben ayağım kayıp düşüp bileğimi incittikten sonra söylüyo. sonra bende açtım ağzımı yumdum gözümü ben senin hizmetçin değilim vs. şu ara cidden kafamdan çıkıp gitmek geliyo. ailemi çok özledim 2 ay oldu göremiyorum. evden çıkıp kafama neresi eserse gitmek istiyorum. bebek yapmak için çalışmalara da başladık. bi yandan bi bebeğim olsa o benim kurtarıcı meleğim olur herşeyim olur bütün derdimi sıkıntımı onunla unuturum diye düşünüyorum ama ya eşimle olan bu tatsızlıklar daha ileri boyuta giderse? bilmiyorum bunalımdayım. =(
Sen farklı ve yeni bir hayata başlamışsın, hayatında bir dönüm noktası yaşamışsın, evlenmişsin.
Her şeyin aynı olmasını beklemek yanlış olmaz mı zaten?

Özlemeye de alışacaksın bir süre sonra. Bence sen öncelikle yeni hayatına adapte ol.

Her şey aynı anda olmayabiliyor insanın hayatında.

Evliliğin ilk yılı biraz sallantılı geçebilir ama temelin oluşturulduğu yıldır. Neyi nasıl kabul ettirirsen öyle gider. O yüzden evdeki işler konusunda asla taviz verme ve ortak etmeye çalış.
 
eşinizde haklı değil sizde
kaç yaşındasınız?
sevdiğiniz adamla güle oynaya evlenmişsiniz işte nerde şükür*??
aşık değil misiniz nasıl aşk bu eşortmanı batıyor gözünüze??
neden sevgiyi bu kadar çabuk harcayıp tüketiyorsunuz evliliğin sorumluluğu bu yeni şehir yeni aile herkes yaşıyor bu sorunları
biraz güçlü durun hayata karşı işiniz eşiniz sağlığınız hepsi tam
 
yaklaşık 1 sene 1 ay kadar önce evlenip başka bir şehre taşındım. üniversite için bile ailemin yanından ayrılmayan ben aşkın peşinden tüm yaşamımı ailemi kariyerimi arkadaşlarımı bırakıp bambaşka hayatımda gitmediğim görmediğim eşimin ailesi dışında hiç kimseyi tanımadığım bir şehre taşındım. eşime çok aşıktım gözüm kararmıştı. yanlış anlaşılmasın aileminde onayıyla düğün dernekle güle oynaya gelin oldum. ama evlilik dışardan bakıldığı kadar güzel bir peri masalı değilmiş. ilk üç ayımız çok fırtınalı geçti ben ailemi özledikçe özledim arkadaşlarımı özledim yaşıtım olarak konuşabildiğim tek insan eşim o da bir yere kadar. kendi şehrimde çalıştığım statüye göre karşılaştırdığınızda asla çalışmam dediğim bir maaş ve statüde bi yerde işe girdim. ve sırf evde oturmamak için. ağır gelmedimi çok ağır geldi. katlandım. tanımadığım bilmediğim bir şehirde bir başıma evde kafayı yemektense öyle ya da böyle çalışmak daha mantıklı geldi. 6. ayımız itibariyle evliliğimiz oturmaya başladı gibi çocuksu kavgalarımız en azından bitmişti ama eşimin vurdumduymaz hala bekar hayatı sürüyormuşcasına evdeki rahat tavırları hala devam ediyordu. uyardım. kavga ettik. biraz geçer gbi oldu. sonra ben başka bir işe geçiş yaptım. daha tatmin edici bir iş halen de devam ediyorum. eşim de 2 ay önce benim başladığım yere transfer oldu yani ikimizde aynı işte çalışmaya başladık. yani evdede beraber iştede. profosyonel insanlarız tamam ama sonuçta tanımadığın sadece iş arkadaşı olduğun biriyle olan işle ilgili bile olsa tartışman eşinle olan tartışman kadar koymaz insana. neyse onu da rayına oturtmaya çalışıyorum hala ki kendisine göre hava hep hoş hep ben kuruntu yapıyorum hep ben olayları büyütüyorum. neyse. dün akşam belki size komik gelcek ama yatmadan önce bi eşofmanı yatağın üstünde bi eşofmanı pufun üstünde duruyo. dedim ikisini giyemezsin birini kaldır. "istemiyorum" dedi. gel de çıldırma. ve bunu da 2 dakika önce banyoda yerleri ıslak bıraktığı için ben ayağım kayıp düşüp bileğimi incittikten sonra söylüyo. sonra bende açtım ağzımı yumdum gözümü ben senin hizmetçin değilim vs. şu ara cidden kafamdan çıkıp gitmek geliyo. ailemi çok özledim 2 ay oldu göremiyorum. evden çıkıp kafama neresi eserse gitmek istiyorum. bebek yapmak için çalışmalara da başladık. bi yandan bi bebeğim olsa o benim kurtarıcı meleğim olur herşeyim olur bütün derdimi sıkıntımı onunla unuturum diye düşünüyorum ama ya eşimle olan bu tatsızlıklar daha ileri boyuta giderse? bilmiyorum bunalımdayım. =(

Ailenizden uzak olmanız sizi belli ki sarsmış.... ama bunlar her evde olur çalışan kişilerde özellikle .Yanlış anlamayın ama bundan yuva yıkılmaz evden çıkıp gidilmez azcık ev hali ile nazlı küsme yapılır okadar ..oda odun değil ise gelir gönlünüzü alır en azından yapmasada belki dikkat edeceğini size izah eder.Farklı şeyler var ise aranızda bilemem tabi sadece bu konunuza göre yorum yaptım.Bence ailenizin yanına birazcık gezmeye gidip özlem giderin olmadı onları çağırın .Ama eşinizin bana göre tabi ceviz kabuğunu doldurmayacak şekilde olan sorunlarla biribirinizin kalbini kırmayın derim....Sevgiler...
 
böyle ufak şeyler yüzünden tartışmayın.
gerçi bu sizin içinde bulunduğunuz sıkıntıdan kaynaklanıyor.
evlenirken bunları biliyordunuz yani biraz sabırlı olmaya çalışın.
 
çocuk sizin dert ortağınız,arkadaşınız,sırdaşınız,dostunuz kocanız değildir..hele ki boş vakit değerlendirme aracı hiç değildir...bu sebeplerle bence çocuk yapmayınız..
ayrıca evlililiğinizi de kurtarmaz..gerçi ben öyle büyük bir sorun görmedim ama..
 
yaklaşık 1 sene 1 ay kadar önce evlenip başka bir şehre taşındım. üniversite için bile ailemin yanından ayrılmayan ben aşkın peşinden tüm yaşamımı ailemi kariyerimi arkadaşlarımı bırakıp bambaşka hayatımda gitmediğim görmediğim eşimin ailesi dışında hiç kimseyi tanımadığım bir şehre taşındım. eşime çok aşıktım gözüm kararmıştı. yanlış anlaşılmasın aileminde onayıyla düğün dernekle güle oynaya gelin oldum. ama evlilik dışardan bakıldığı kadar güzel bir peri masalı değilmiş. ilk üç ayımız çok fırtınalı geçti ben ailemi özledikçe özledim arkadaşlarımı özledim yaşıtım olarak konuşabildiğim tek insan eşim o da bir yere kadar. kendi şehrimde çalıştığım statüye göre karşılaştırdığınızda asla çalışmam dediğim bir maaş ve statüde bi yerde işe girdim. ve sırf evde oturmamak için. ağır gelmedimi çok ağır geldi. katlandım. tanımadığım bilmediğim bir şehirde bir başıma evde kafayı yemektense öyle ya da böyle çalışmak daha mantıklı geldi. 6. ayımız itibariyle evliliğimiz oturmaya başladı gibi çocuksu kavgalarımız en azından bitmişti ama eşimin vurdumduymaz hala bekar hayatı sürüyormuşcasına evdeki rahat tavırları hala devam ediyordu. uyardım. kavga ettik. biraz geçer gbi oldu. sonra ben başka bir işe geçiş yaptım. daha tatmin edici bir iş halen de devam ediyorum. eşim de 2 ay önce benim başladığım yere transfer oldu yani ikimizde aynı işte çalışmaya başladık. yani evdede beraber iştede. profosyonel insanlarız tamam ama sonuçta tanımadığın sadece iş arkadaşı olduğun biriyle olan işle ilgili bile olsa tartışman eşinle olan tartışman kadar koymaz insana. neyse onu da rayına oturtmaya çalışıyorum hala ki kendisine göre hava hep hoş hep ben kuruntu yapıyorum hep ben olayları büyütüyorum. neyse. dün akşam belki size komik gelcek ama yatmadan önce bi eşofmanı yatağın üstünde bi eşofmanı pufun üstünde duruyo. dedim ikisini giyemezsin birini kaldır. "istemiyorum" dedi. gel de çıldırma. ve bunu da 2 dakika önce banyoda yerleri ıslak bıraktığı için ben ayağım kayıp düşüp bileğimi incittikten sonra söylüyo. sonra bende açtım ağzımı yumdum gözümü ben senin hizmetçin değilim vs. şu ara cidden kafamdan çıkıp gitmek geliyo. ailemi çok özledim 2 ay oldu göremiyorum. evden çıkıp kafama neresi eserse gitmek istiyorum. bebek yapmak için çalışmalara da başladık. bi yandan bi bebeğim olsa o benim kurtarıcı meleğim olur herşeyim olur bütün derdimi sıkıntımı onunla unuturum diye düşünüyorum ama ya eşimle olan bu tatsızlıklar daha ileri boyuta giderse? bilmiyorum bunalımdayım. =(

evet yaaa bütün erkekler özellikle evlileri banyoyu paspaslayıp kıyafetlerini yerlerine koyuyorlar.ne kadar çocukça düşünceler bunlar.bence siz eşinize aşık değilmişsiniz.bu kadar sürede bu hale gelinmez.bir daha banyoda terlik kullanın
 
Siz yine sanslisiniz.Benim tanidigim kimsem yok geldigim sehirde.ustelik calisma hayatim da yok bir iki kisiyle iletisim kurabilecegim.cok sukur yine de delirmedim:)bir kizim var ama siz acele etmeyin derim.cocuk sallanan evlilikleri yikar,saglam evlilikleri de soyle bi sallar der ustun dokmen:)biraz daha bekleyin derim:KK19:
 
Sorun esofmanini kaldirmamasi ve banyoyu islak birakmasi mi sadece? Buyutulecek pek bir sey gormedim ben. Baska sorunlar varsa bilemem. Aciklayici yazmamissin.

sorun eşofmanını toplamaması ya da banyoyu ıslak bırakması değil sorun bunlardan hoşlanmadığımı annem gibi derli toplu bir kadın olmadığımı olamadığımı söylemiş olmam ve bu yüzden de evin toplu olması için bana yardım etmesini istediğim halde daha da beter dağıtması bide çocuk gibi bugün istemiyorum yapmak yarın yaparm diye geçiştirmesi. biz yetişkin insanlar olmalıyız ki evlenmişiz çocukça bugün istemem yarın yapcam olmaz kaldırıp dolaba koymasındaki zorluk nedir? anlam veremiyorum. sadece bu iki olay değil geçtiği yeri reklamlardaki gibi dağıtıp bırakması ve arkasından benim topluyo olmam. neden kaldırmadın diye soracak olduğumda da bana göre o orda güzel duruyo, dağınık gelmedii ki gözüme onu ordan kaldırayım vs vs saçma sapan cevaplar veriyo
 
Ciddi bir probleminiz yok belli ki klasik karı koca kavgaları ..
Zaman geçtikçe daha da oturur ilişkiniz ..
Uzakta olmak değişik ortam sizi bunaltmış haklı olarak ..
İmkan varsa ailenizin yanına kısa bir ziyaret ya da onların size gelmesi iyi gelecektir .
keşke gidebilsem o kadar güzel olur ki kafam da rahatlar hasretimde diner en azından kendimi evime işime daha rahat verebilrim ama imkanım yok şu ara =(
 
eşinizde haklı değil sizde
kaç yaşındasınız?
sevdiğiniz adamla güle oynaya evlenmişsiniz işte nerde şükür*??
aşık değil misiniz nasıl aşk bu eşortmanı batıyor gözünüze??
neden sevgiyi bu kadar çabuk harcayıp tüketiyorsunuz evliliğin sorumluluğu bu yeni şehir yeni aile herkes yaşıyor bu sorunları
biraz güçlü durun hayata karşı işiniz eşiniz sağlığınız hepsi tam
27 yaşındayım o da 30. yani çocuk değiliz farkındayım, çocukça kaprislerle gerçek sorunları birbirinden ayırbilcek yaştayım. sorun sadece eşofmanı ya da banyoyu ıslak bırakması değil. bu sadece dün denk gelen bir örnekti. genel olarak tazmanya canavarı gibi dağıtan bir koca çocuğun arkasından toparlamaya çalışan kadın ben oluyorum. kaldı ki senelerce bekar tek başına yaşamış bir adam ev nasıl tutulmalı bilmesi gereken biri bazen naza bazen de tembelliğe vurarak bile bile yapıyor olması beni sinirlendiriyo. bir susar insan iki susar ama bazı şeyler üstüste geldiğinde bir bardaktan damlayan suyun bıraktığı leke yüzünden kavga eder insan. benim anlatmaya çalıştığım da bu.
 
evet yaaa bütün erkekler özellikle evlileri banyoyu paspaslayıp kıyafetlerini yerlerine koyuyorlar.ne kadar çocukça düşünceler bunlar.bence siz eşinize aşık değilmişsiniz.bu kadar sürede bu hale gelinmez.bir daha banyoda terlik kullanın
bütün erkeklerin elinde temizlik bezi etrafta dolaşmadığını biliyorum ama en azından liseli çocuk gibi kıyafetlerini yerde bırakıp ayaklarını uzatıp televizyon izlediklerini de düşünmüyorum. aşk sevgi saygı çok farklı şeyler ama karşı taraf sadece sevip aşığım deyip saygı sınırlarını zorlarsa en ufak olaydan kavga çıkmaya başlar ben buna inanıyorum ki evde iki kişilik hayat yaşıyorsak o da bana yardımcı olmak zorunda kalksın ütü yapsın çamaşır yıkasın demiyorum ama ufak bile olsa bu tarz kıyafetini kaldırsın boşalan sürahiyi beni beklemeden kendisi doldursun vs böyle ufak şeyler yapsa fena mı olur yani sizin kocanız bunları yapmıyor mu? ya da sizin eşiniz de benim eşim gibi ve siz bu olanları tamam deyip kabullendiniz mi? ben abartıyorsam bilmek isterim karşı savunmaya geçmiş değilim yanlış anlamayın sadece kendimi ifade etmeye çalışıyorum
 
böyle ufak şeyler yüzünden tartışmayın.
gerçi bu sizin içinde bulunduğunuz sıkıntıdan kaynaklanıyor.
evlenirken bunları biliyordunuz yani biraz sabırlı olmaya çalışın.
sabrın sonu selamet, kendim ettim kendim buldum misali peri masalı olmasa da tatlı bir hikayeye çevirmeye çalış diyorsun =)
 
Back