Deniz adamlarının eşleri sohbete VİRA diyelim


Çok teşekkür ederim Verda0...İnan moral oluyor duymak.. Hoş kimse kimsenin kötü olmasını istemez elbette.. ama yalnız değilmişim dedim... Bilemiyorum belki şuan çok umutsuz düşünüyor olabilirim... Ama önceki kontratlarına çıktığında da böyle olurduk ve "gelince bitecek hepsi" derdik birbirimize... Şimdi diyorum ya, anca birbirimizi kırıyoruz... umarım sonu dediğin gibidir.. Eşim de aynı dediğin gibi 1 ay oldu mu başlıyoruz artık... "Ben her an gelebilirim, burada duramıyorum, bıktım, istemiyorum" vs vs vs tam çocuk oluyor... sonra da benim herşeyim batıyor galiba... Hoş batmak değil bu, tatlı bi kıskanma, çünkü hep yanımda olmak istiyor olamıyor... ama bunun acısını da benden çıkarıyor işte.. Ben de, eskiden susup birşey demezken artık ben de aksileniyorum resmen. Çünkü kaldırmaya gücüm yok gerçekten... Ben de böyle olunca işler iyice sarmal oluyor tabi...
İnşallah herşey dediğin gibidir canım ya ne diyeyim... Yani üstüne çocuk da düşünüyorduk geleceği zaman için ama ben vazgeçmiş gibiyim... bu kavga gürültünün içine çocuk getiremem ben, yapamam.. hele ki bu güçsüzlükle nasıl bi de çocukla ayakta durabilirim... Ah azıcık pozitif olsa, güçleneceğim ama yok... Bunu ona söylesem de küfür etmiş gibi oluyorum.. Bilmiyorum yani.. Dediğin gibi kendimi de çok suçluyorum, çok sorguluyorum. Ki bunları ona da söylüyorum ama, nasıl oluyorsa o kendime toz kondurmadığım düşüncesinde...
 

Ah ah var ya kitabini yazarim artik bu psikolojik analizlerin, o derece :) -- her kavgadan cekismeden sonra kendine de insan cok kiziyor bilirim, niye oyle davrandim, keske oyle yapmasaydim, oyle soylemeseydim diye. Cok iyi biliyorsun onun uzakta denizde oldugunu; vaktin, internetin kistli oldugunu ama yapmaktan soylemekten de geri kalmiyorsun, elinde olmuyor insanin. Aslinda sonra da seni bu duruma getirdigi icin esine kiziyorsun tekrar -- icten ice onu sucluyorsun hep. Caresizlik hissi var ya en fenasi, isyanlarda olma hissi. Sonra da fazlasiyla acisini cikariyorsun esinden. Cunku yaninda olsun istiyorsun, sana bi baksin bi begensin, bi sarilsin, ya hicbisey yapmasin ama yemek yemek, televizyon izlemek gibi en basit seyleri yapin istiyosun, of cok iyi anliyorum o gunlerime geri dondum resmen.
 

Aynen öyle canım ya... Her ne kadar bu on un işi desem de bazen içten içe öyle kızıyorum ki ona.. Ne yapacaksa sanki.. Ama içten içe acısını çıkarmaya çalışıyorsun işte dediğin gibi. Halbuki istemsiz bu. Acısını çıkarmak istiyorsun sadece.. Sanki geldiğin "hadi olsun hepsi" der gibi bakıyorsun... Onun elinden ne gele, bizdeki bu sabırsızlıkla..!.. Hoş, biz de eşim de öyle.. İkimiz de birbirimizden bekleyip duruyoruz işte. Bazen o daha çok kız gibi hatta İlgilen benle deyiveriyor.. Ayda ortala 3000 sms atan bi insanım düşün.. Teli çektiğinde interneti olduğunda bi de ilgilen benle diyor ya, küsüp gidesim geliyor ya.. Bilmiyorum yaptığımın mı kıymeti yok, ben mi alıştırdım, o mu kıymetini bilmiyo/belli etmiyo... İlişki denen şey başlı başına karışıkken, biz denizci eşleri çoğu zaman gelen tek bi mesaja ne anlamlar sığdırıyoruz... Hatta yuvamız genelde oradaki iletişime dayalı oluyor ne yazık ki.. Elbette şükür ki ulaşabiliyoruz ona ama işte, yanlış anlaşmalara/alınmalara sonsuz açık bi sistem bu iletişim şekli... Hala da diyorum ne olacağız diye.. Bazen umutlanıyorum bi iyi olduğunu hissedip, düzeltiriz ya vs diyorum ve çocuk yapma fikrim canlanıyor (eşim çok istiyor da artık), ama bazen böyle üstüste gelince, "daha karı koca olamamışız şu halimize bak kedi köpek gibi, uzakta olduğumuz halde bu kadar birbirimizi yiyoruz, vicdansızlık bu çocuk neyimize" diyorum ve neredeyse ayrılık eşiğine geliyoruz işte... Sizde böyle oldunuz mu Verda0? Çocukla nasıl oldu? Güç alabildin mi? Daha mı zor günler oluyor yoksa?
 
Yine de kendini tutmani tavsiye ederim nacizane. Esimizin hangi ruh haline geldigi bize bagli. Farkinda olmadan kesin bilincaltindan yapiyordum ben, tatli tatli kiskandirip sonra onun kivranmalarini izleyip evet benim icin denizi birakabilecegini ya da beni hala kiskandigini sevdigini, ilgi gosterdigini gorup icim ferahliyordu sozde. Tabii mantikli dusununce oyle olmuyor. Evlilik zaten kadin icin daha mesakkatli ki biz denizci esleri icin hayatin cilveleri bitmek bilmiyor, guclu olacaksin ama dominant gorunmeyeceksin, adam izinde gelir onda da aman izni guzel gecsin vs vs.

Bence probleme degil cozume odaklan, esin Turk firmasinda calisiyorsa Ingilizce calismaya tesvik et, cok az bir Ingilizce'yle yabanci firmalara gecebilir; otur basvurularini sen yap, guzel bir CV hazirlama firmasina basvur, CV hazirlattir, sonra usenme yuzlerce basvuru yap. Kendine yatirim yap, esinle denize cikmayi dusun mutlaka. Yani ya denizde, ya karada birlikte bir hayat kurmayi basarmak lazim, yoksa omur boyu senede 4 ay gormekle kesinlikle olmuyor. Etrafimda cok bosanan denizci var, ya da gemide konustuklarimin hepsi sikayetci evliliklerinden, eslerinden.

En onemlisi de buyuk resme bak, anlik ayrintilarla bogulup esini de kendini de uzme. ABD'de yasiyoruz biz, hep derdim ki, ben Amerikalilar gibi yasayacaksam Amerika'da, niye bu gurbeti bu hasretligi cekiyorum; Allah da bana boyle dusunebilecegim bir es verdi; simdi de esimin meslegi icin ayni seyi soyleyebiliyorum sen de soyle; Karada eslerimiz kadar yuksek maas alan insanlar gibi yasayacaksak niye bu hasreti bu zorluklari cekelim.

Demek istedigim eslerimizin islerinin avantaji cok, normalde karada 10 yilda kuracagimiz hayati esiminizin isi sayesinde 5 yilda kurabiliriz, sonra da senede 1 kere cikar denize hem bi ozlem olur hem de o para rahatca yeter. Yurtdisindan Kolombiyali, Ispanya'li vs kaptanlar makineciler hep oyle yapiyor, senede 1 kere cikiyorlar, cunku gencliklerinde saglama almislar izinde gelecek gelirlerini. Onlar yasindakiler simdi hala sabah sekiz aksam alti ise giderken akilli denizciler (ki bunlar genelde yurtdisindakiler oluyor) mesleklerinin avantajini kullanip zamaninda birikim yapip saglama aliyorlar 5-10 yil sonralarini. Ama Turkiye'dekilere cok sasiriyorum konusunca gemide kaptan makineci arkadaslarla, ya da esleriyle.

Sanki normal karadaymis gibi es; en guzel esyalar aliniyor, en luks evler aliniyor. AVM'lerden cikilmiyor, kredi kartlarina borc ustune borclar, ailelere comertlikler, millete gosterisler yapiliyor, (ki zaten cogu denizci bekarligindan kalma aliskanlikla hala annesine babasina destek cikar) sonra da maddiyattan dolayi hop es denize cikmak zorunda kaliyor. Buyuk bir ev yerine, kcuuk bir evde otursa, luks esya yerine yatirim icin kucuk bi dukkan ya da kiraya verebilecegi bir ev alsa once onu odese sonra kendi rahatina baksa kafasi rahat olacak izinlerde.

Yazsam yazarim daha sayfalarca :) ne insan hikayeleri dinliyorum gemilerde :) esim bana ilk kontratta 2 pantolon iki t-shirt al yeter demisti, o zaman dinlememistim bir suru canta ayakkabi kiyafet vs almistim; hicbirini giyemedim tabi :) simdi gorsen en guzelindne iki spor ayakkabi iki t-shirt iki kotla geliyorum kontrata, hem umursamiyorsun artik hem de imanlarda istedigin kiyafeti aliyorsun.

Inan oyle cok degistiriyor ki denizci esi olmak insani, yeter ki once: ''evet benim esim karada calisan bir insan degil, bir denizci '' gercegini kabullen ve ona gore hayatinizi duzenle. Hayatinizi diyorum cunku eski zamanlar gibi es denizde sen karada cok zor, hep mutsuzluk, mutluluk olsa bile bunun yaslandiktan sonraki pismanliklari var vs. Denizci esiysek tam denizci esi olacaz napacaz :) Denizci esi olmanin aslinda cok keyifli yonleri ve avantajlari var, herkes imreniyor, kendileri surekli gosteris yapma uzerine kurulmus kisirdongu bir hayat icinde yasarken. Bu keyifli ve avantajli yonleri yasamaya, gormeye calis derim; bunlar tabi benim gorus acimdan Mavidelisi, belki daha farkli yardimci olacak arkadaslar da vardir, burda okuyorum cok guzel yaziyorlar sagolsunlar destek oluyorlar, denizki, burcu var ozge var, didem vardi, ozo vardi ve hatirlamadigim digerleri.
 


Canim bizim 1 yil oldu evleneli, henuz cocuk yok -- olsa da oturup konustuk, denizi birakmadigin surece 2 cocuk kesinlikle olmaz dedim -- tabi Allah'in bilecegi is ama biz 1 cocuk planliyoruz, onda da 1 yil ara verecek 6 ay hamilelikte ve cocuk 6 aylik oluncaya kadar, zaten cocuk 6 aylik olunca cok rahat goturebiliyorsun yaninda.

Esinin boyle olmasina sevinmen lazim inan, cogu es oyle dikbasli despot oluyor ki Ne guzel iste sen biraz guclu olsan ikinizi de refaha mutluluga kavusturabilirsin. Bunu yaparken ama esini ezmeden gucsuz hissettirmeden yap, ona kendini onemli hissettir, sanki senin degil de onun basarisiymis gibi yap tadindan yenmez :)) bu konu uzun daha yazarim fazla bilmislik yapmayayim :)))
 
Oyle hem ben denizci kalcam, hem de sen evde oturup cocuk bak olmaz dedim esime -- iki cocuk istiyorsan birakirsin denizi dedim :)) yasimiz da var bizim, iki cocuk istiyorsa 4-5 yil icinde bitirmesi lazim denizi de zor, hic karaya gecip de mutlu olan gormedim. Diyorum ya ben daha 3-4 ay once kabullendim evet benim esim bir denizci gercegini. Bunla mucadeleyi birakip hayatimi buna gore duzenlemeyi, gelecegimi buna gore kurmayi yaptim huzura kavustum, ve tekrar soyluyorum burasi benim icin cok faydali oldu, hem ders cikardim hem destek aldim, emegi gecen herkes sagolsun. Biz denizci eslerinin vizyonu her zaman daha genistir, ki topigimizden bile belli, okumasi cok keyifliydi, 1-2 ay kitap okur gibi okudum.
 
Valla Verda0'cım sen de yazsan sayfalarca ben de okurum yani :))

Hepsinde haklısın zaten tatlım.. Şanslıyım ki eşim yatırıma düşkün.. Borç ödeyip duruyoruz açıkçası ama geleceği garanti amaçlı.. Şükür ki oldum olası hiç gösterişim de olmadı.. Elimde ne varsa odur..Arada ucunu kaçırıyorum her insan gibi.. Ama bu alışveriş anlamında değil daha farklı benimki.. O da geçiyor işte... Ve en üzüldüğüm nokta, ben eşimle gemiye çıkamıyorum çalıştığım için Benim de işim biraz yoğun ve ağır çünkü.. Eşim zaten yabancı bayrakta çalışıyor, dili vs iyidir.. O yüzden ona yapabileceğim çok birşey olmuyor. Asıl sorun geldiğinde normal olarak çok çok sıkılıyor o tanker temposundan sonra :) onda da birşeyler yapmaya çalışıyorum ama pek bi çözüm bulamadım açıkçası çünkü kendini salıveriyor "akşama kadar oturuyorum ben bişi yapmıyorum" diye.. Belki de genele bakmak daha doğru bi yaklaşım aslında, haklısın.. Bizler böyle özleyince güçsüzleşiyoruz... Yeri geliyor yolda elele yürüyen çiftlere bi uçan tekme atasım geliyor, gözlerimiz dolu dolu oluyor... Aman ne bileyim işte... İyi ki ona aşığım... Şu didişmemeyi de öğrenebilirsek bir de
 

Aynen aynen -0-normal iliski normal evlilik bile karmasikken cok hem de cok dogru --sevgililige benzemiyo evlilik ki --kavga edince kusunce mesela kavgayi kuslugu uzatsan bi turlu uzatmasan bi turlu -- denizci esi olunca hele valla hepimize Allah bol bol sabir versin --seferdeyken ayri dert izindeyken ayri dert --izinde gelir ay yeni geldi tadimiz kacmasin--gidecek olur aman gitmesine az kaldi -- bi de aileler akrabalar anlayisli olsa ya--nerdee --anlarlar mi hic seni, sen bile kendini neler cektikten sonra anliyorsun, onlar nerde anlicaklar.
 


yap tatlım yap hakkın senin :)))

ben de önce sen gibi dedim canım.. Ben babasız büyüyen bi kız evladım (sonradan annemi de kaybettim). O yüzden de sensiz büyümesini istemiyorum dedim. Anlayışla karşıladı.. ama geçti 3.5 yıl ve yaşlar geldi 29, 30'a.. Bi bayan için de artık zamanı aslında... Planlar yapılıyor tabi... 1 yıl olmasa da ilk üç ay ve son aylarda yanımda kalacak şekilde ayarlamalar vs...
Ama bakma sen benimki de çok feci dik başlı.. E ben de biraz inat.. despot diyemem ama fazla fazla kıskanç..bunda da onu anladığım için hep ayak uydurmaya çalışıyorum ama bazen acayip abartıyor (ne zaman bir iki arkadaşla görüşsem, onu ihmal etmesem bile tripler kavgalar mesela)
Analayacağın benden nazlı.. E ben de kolay bi hayat yaşamadım pek... Hep de kendi başıma didindim kazandım hayatımı çok şükür.. Ama işte bu yaşta bu kadar yıpranınca ruhen, O kadar nazı da kaldıramıyorum sanırım...
 

ah kuzum yaaa ağzına sağlık :)) eşim çok özlüyorum diye kendi rızasıyla (allahtan) 3 ay kalıyor gelince ortalama.. ama ilk ay akrabaların "hoşgeldin"iyle, son bir ay da "güle güle"siyel, aradaki bi ay da eşi dostu arkadaşını görsün diye geçip gidiyor... Yne bi gün olsun bi başbaşa evde oturamıyoruz yine bi hengame ile gidiyor hiçbirşey anlamıyoruz.. Ve sanırım böyle olunca, birbirimize olan doyumsuzluğun ve sonu gelmez bekleyişin de acısı yine birbirimizle çıkıyor
 
Allah kolaylik versin cnm -- ben de tankerdeyim --tankerde hele cok daha zor halleri ---isleri agir -- esinle gemiye cikmadan yine de cocuk yapma derim --esin ucuncuyse mutlaka ikinci olmasini bekle ve mutlaka esinle tankere cik, oyle iyi anliyorsun ki onu, hayati herseyi. Denizciligin cok hafife alincak bisi olmadigini goruyorsun, gorenlere de cat cevabini yapistiriyosun. Calisma bakanina protesto yapmisti ITU denizcilik, mezuniyet torenlerinde, bi arkadas facebook;unda bu ne ya neden anlasilmaz yazmislar vs yazmis; dedim denizciler icin cok anlamli o bayraklar vs.

Gecen Ingilterede bir Seaman Mission'a gittik kahve icmeye, orda brosurde yaziyordu dunyadaki gidanin yakitin hammadenin yuzde sekseni deniz yoluyla tasiniyormus, yoksa dunya ac kalirdi diyordu. Dusun bu benim 6. kontratim esimle birlikte ciktigim, yeni farkina variyorum yaptiklari isin ciddiyetini.

Cikmassan iyice soyutlaniyor insan esinden, hayatlar ayri olunca zor -- zaten pamuk ipligine bagli oluyor bazen --
isin agir olunca cok daha zor -- internete falan tasiya miyor musun isini --kendi siteni falan kur ya da -- ne bileyim iste senin durumun daha da zormus ama mutlaka cozum uretmek lazim -- dedigim gibi buyuk resme bakmak her zaman iyidir :)

Biz ayrilmaya yaklasmak ne her denize ciktiginda mutlaka ayriliyorduk --denizdeyken ayrilinmaz dendigi halde bende de nerde o sabir --evliligimden bisey anlamadim da vs vs de kafamda kurup duruyordum -- bosyere kiskancliklar neler neler --halbuki sen de cok iyi bilirsin tankerler zaten limanda kisitli dururlar isleri de agirdir -- nasil uzerine variyordum esimin, sozde olgun ve guclu halim bir de :) Adami cer cer ceviriyordum inan ki nasil da iyi kalplidir butun denizciler zaten kalender iyidir genelde.
 

Bu kadar mi benzer -- biz onun acisini cok cektik ve yasadik -- ama simdi akillandik -- gec evlendik --e o izinlere geliyomus ben de yurtdisindan izinlere Turkiye'ye geliyodum, onun da benim de gorustugumuz esimiz dostumuz vardi --kendi ailelerimizle belirli rituellerimiz aliskanliklarimiz vardi --sonucta iki aile icin de gurbetciyiz --

Bunlari oturup tek tek konusup planlamadan kesinlikle olmuyor Mavidelisi. Ki sen 4 yillik evlilikte neler neler daha yasamissindir. Biz normalde bir arada cok iyiydik, kavga ettigimizde kavga ettigimiz birinci konu aileler ikinci konu aldatma uzerineydi. Evlenmeden onceki gibi olamayacagini ben de anladim artik, bikac kitap aldim, internetten cok faydalandim, kayinvalide iliskilerini, aile olayini once kendi icimde cozdum vs vs uzun. Sonucta herseyi bir cozume ulastirdik, simdi bu 2 ana problem konuyu kapattik, ama ustunu kapatmadik oturduk cozduk ve kapattik, soz verdik dilimizi tutacagimiza da. Valla hakikaten kavgalarimiz daha az.

Senin esin hele inan etrafina bak cok daha iyi, inatciligi kiskancligi olsun yalnizca, onu otur oku arastir cozersin hatta avantaja donusturursun :) cunku bir erkekte kaybetme korkusu olacak o kesin, ama uzaklastiracak kadar fazla da olmayacak. Artik buyuk kararlar almamiz gerekiyor ya esimin isi icin ya kendi isim icin demistim oyle halletmistim ben is konusunu mesela, yoksa hersey bir arada olacak bir de mutlu olacaz cok zordu.
 
Valla öyleler mecbur.. tanker ayrı zor cidden.. eşim de ikinci bu arada.

tankerde adamlar yediğini içtiğini anlaymıyor, burada bizim millet car car "her limanda diyor".. muhatap bile olmuyorum valla..

Benim işimin internetlik bi kısmı yok malesef bi üniversitede araştırma görevlisiyim.. evde de çalışıyorum okulda da yani.. ama en azından bölye konuşunca yalnız değilmişim demek ki olabiliyormuş dedim.. Hem hepimiz adına çok üzüldüm hem kendi adıma sevindim.. Güzel günler bizleri de beklesin inşallah
 

valla bütün tavsiye kitaplarını alabilirim tatlım :) zaten bendeki de muhtemel bi 4 yıllık birikim.. Güçlü ol, eşini idare et, tamam olabilir, gelince geçecek vs vs vs telki telkin derken hooop muhteşem ben tırnaklarını çıkarmış durumda...Eşimin işinden ziyade eşim de ailesi de çok yordu açıkçası... Hoşa hiçbiri kötü insanlar değil asla.. ama işte insanoğlu bu yapılar farklı bakış açıları farklı vs.. Bunda en büyük pay da yine benim hep kendi başıma ayakta durmuş olmam.. Düşün bunca zaman hayatımda doğru düzgün karışan eden olmamış bile.. Ama buna rağmen ne kadar uyum sağlasam da ne kadar sözlerini anlasam uysam da, yaranılmıyor ınu anladım. ve "biraz da onlar beni böyle bilsin artık" noktasına geldim... huyumdur da öyle çok tepki veremem ben. aksine tepkisiz kalıyor he deyip geçiyor bildiğimi okuyorum. Ya da dolunca, hayır bence doğrusu bu deyip bırakıveriyorum.. İlla ki bu ilişkilerde gelinen hiçbir noktada tek kişi sorumlu olamaz.. ama bizler dış etkenelere de çok bağlı olduğumuz için, gelinen noktalarda çiftlerin payının dışında da payı olan çok faktör oluyor...
 


Aynen oyle -- ben evlenmeden ayni klise yaklasimlari yapmistim esime --her limanda sozu cok da yanlis degil ama malesef, aman neleri var Mavidelisi --Kuru yukler ya da Container'lar mesela 15-20 gun 25 gun limanda kaliyorlar -- ha olup da oyle sevgilileri olmuyor tabi ama yurtdisinda cinsellik oyle bir ticaret ki -- internetde bile surekli reklamlar bannerlar, bir telefonla tamam, zaten denizcilerin gittigi limanlar kucuk de olsa belli oralarda bir suru gece kulupleri vs. Erkekler bu isleri jimnastik gibi, cok sinsice yapabiliyorlar, onlar icin cok dogal sonra sana gulumseyemeye seni seviyorum demeye devam edebiliyorlar, zaten limanlarda 1 saatlik belirli bir ucret karsiligi yaptiklari is.
Tankerde yapan evlilerle yapmayan evliler arasindaki farki anlayabiliyorum artik limanlarda, benimle konusmalari, limanda cikinca saat kacta geldikleri kacta cikmak istedikleri vs farkli oluyor. Bak bunlari okuyup esine koz olarak kullanma ama :))) ben hep oyle yapardim burda yazilanlar icin :) canina okurdum esimin yazik :) bu kontratta da o gemiye katildi ben 40 gun sonra katildim, Rusya'da Polonya'da cikmadi limanda, zaten genelde cikarsa huysuzluk yapiyorum, daha dogrusu benim esim de senin esin gibi ama ben acimasizca sozlu nispet yapiyorum hemen yelkenleri suya indiriyor --sonra gerci uzuluyorum ama napim icim rahat etmiyor -- aksamustu belirli bir saatte cikar internet karti alirdi, mutlaka telefonla irtibat kurardi . Benimle gelir gelmez de hemen internetin basina gecerdi zaten gec gelmesini kabul etmezdim. Limanlarda oldugunda hicbir bahane kabul etmiyorum bu konuda, cunku o nasil her istedigi zaman ulasabiliyorsa bana gece gunduz ben de limanlarda ulasmak istiyorum. Her limanda internet buluyorlar artik, telefon da hemen hemen her yerde cekiyor, ya da duzenini ona gore kursun, her ulkenin internet hatti belli.

Hmm unv ogretim gorevliligi diyince acikcasi biraz durdum ama cozulmeyecek bi durum degil yeter ki iste. Devlet memuruysan istifa et, sonra geri donebiliyorsun, tabii ki ayni sartlarda olmuyor. Degilsen daha az programi olan ozel bir universiteye gec, yazlari gidersin esinle gemiye. Bu arada da gemiye cikarsin Distance Learning var artik, online bi master vs yapip daha rahat okullara gecersin, ya da yurtdisina. Tabii bol keseden, bilmis bilmis, hayatina karisircasina atiyorum boyle de ben, inan boyle yurumeyecegini biliyorum o yuzden. aynisi bana da oldu, bir unv bir master diplomasinin ardindan ah diyorum simdi ne kadar basarili olurdum neler neler vs ama azla yetinmeyi, isimi kucuk capta tutmayi ve bununla barisik yasamayi da ogrendim. Malesef bir tercih yaptim ama ama icim o kadar huzurlu ki simdi.

Aileler konusunda da ben valla hicbisey bilmiyomusum Kadinlar Kulubu'nden ogrendim evlendikten sonraki esimin ailesi ve aile iliskilerini. O konuda aslinda hala tavsiyeye ihtiyacim var, cunku denizci esi olarak iki taraf nasil yurutulur bilmiyorum, hala mutlu edemiyoruz napsak.
 
Hep buyuk resme bakma taraftariyim iste sonuc olarak. Yasam tercihi yapiyoruz ister istemez. Hele de benim esim de ikinci, simdi degisen yasayla birlikte 20 ay var daha hizmetini tamamlayip da basmuhendis olmasina; napicam, hayatini vermis bu meslege, kucuklugunden baslamis hem de lisesiydi, stajiydi, 4.luguydu 3.luguydu derken, birak diyemem ki.

Ileride diyelim ki buyuk bir unv'de profesor oldun, ama manevi acidan mutsuzsun, ya da o kadar iyi olmayan bir unv'e okutmansin ama muthis bir evliligin var. Ben tam da bu tercihi yaptim iste. Baska turlusu inan olmuyor, hayat ahla vahla geciyor ya da yaslaninca pismanliklarla. O kadar ornek oldu ki bu kontrattaki kaptanlarin muhendislerin hayatlari bana.
 

Sanki var ya beni anlatmissin. Aynen. Sen kalk yalniz basina kimseye muhtac olmadan yasa et vs, cevrendeki erkeklerden erkek kardesinden bile daha basarili hayat kur, ailende sozun gecsin vs. ama tut bir suru cahillik cek, idareten zaman gecir, olmadik insanlarla yaklasimlarla ugras vs. iyiler evet bizimkiler de sagolsunlar iyiler ama hersey iyilikle olsa. Ben de senin gibiydim, guleryuzlu olayim, seviyelerine ineyim, nasilsa umursamiyorum benim icin onemli degil onlar icin onemli olan seyler diyordum.

Valla artik cat cat soyluyorum, ben yalniz yasadim yilllarca calistim vs diye. Sen kendi degerini bildirmessen onlar seni istedikleri kaliba sokmaya calisiyorlar her hareketleriyle ustune bi de neden bizim istedigimiz kalip olmadi diye seni sucluyorlar igneliyorlar.

He bir de bunu buradan ogrendim, direkt ve samimi olunmucakmis aile iliskilerinde , hep bahane ureteceksin esinle basbasa zaman gecirmek icin, direkt olunca cok guzel kullaniyorlar, sonra ustune bi de duygu somurusu vs oh kebab, Verda ugrassin dursun. :)
 
Ya aslında bu iş için ve bulunduğum ilde bi üniv. olması için özellikle eşim çok destek oldu.. Lisans hayatımda falan da hep bi başıma didindiğim için,hem iki bölüm okuyup hem çalıştığım için falan boş kalmaya gelemiyorum ya bildiğin gibi değil.. Çekilmez oluyorum resmen...Şu an da doktora aşamasındayım. Yani bırakılamayacak bi aşamadayım.. Asıl düşüncede, doktora sonrası özel üniv. vs var ama bitene kadar da sabretmem gerekecek..Eşim ise artık çok sabırsız.. açıkçası onun sıkıntısını da çekiyoruz.. Malesef bu işi yapabilen insanlardan değil.. Çok başarılı, şirketi onu çok tutuyor ama bu iş ona göre değil.. Anlattıklarını da biliyorum zaten merak etme koz olmayacak :) eşim her gittiğinde bıktım gitmem istemiyorum yanında kalacağım modunda malesef.. Dediğin gibi bu konuda ona baskı yapmıyorum bu iş için emek verdi çünkü. Sadece mutlu olacağı bi iş olması için dualar ediyorum.. ama ne zaman nasıl olur, kısmet...
 

''hooop muhteşem ben tırnaklarını çıkarmış durumda.. '' :)))) hahahaha cok guldum buna aynen oyle :)) cikarttiriyorlar ama napicaksin --
En buyuk pay benim diyorsun bak yine de:) Ben de her konuda probleme degil de cozume odaklanicam ya, hemen bakarim ben nerde eksik davrandim da boyle oldu, benim hatam nerde vs :))
 

Valla acayip doğru söyledin.. Ben de bunu deneyimle öğrendim ama geç oldu biraz tabi olsun yine de kar.. dediğin gibi iyi niyet meselesi değil. Ama insanoğlu garip.. Ben çok güler yüzlü çabuk ısınan uyum sağlayan biriyim. eşimin ailesiyle de öyleyim hatta anne baba bildim onları gerçekten ama dediğin gibi bi baktım olmadık kalıplara sokmaya çalışıyorlar, çok kolay eleştiriyorlar (tek eksiklik bende gibi)... idare etmek saçmalık dedim sonra... şimdi sakin ve net bi cevap veriyorum birşey diyemiyorlar.. ama üzülüyorum da, böyle mi olması gerekir.. yani sen naz çekiyorsun diye insanların tepene mi binmesi gerekir diyorum.. demek ki gerekiyormuş :))
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…