- 4 Eylül 2013
- 1.398
- 164
- 103
- Konu Sahibi Nightingale
-
- #21
Tamamen katılıyorum yoruma.
Diğer arkadaşlarım gibi ılımlı olamayacağım maalesef.
O kızın ''teyze kızı'' olduğundan emin misin? Taniyor musun?
Sevgilim bana '' Şimdi telefonuma bakamazsın ilişkimiz ciddiye binerse al istediğine cevap ver '' dese ben bundan fazlaca rahatsız olurum, başka şeyler düşünürdüm.
Bu tavrı şuan ki ciddiyeti zedeler bana göre.
Ha telefonunu vermek zorunda değil belki telefonunda bir şey de yoktur, ama o davranışı ve söylediği sözlere kızardım ben.
Bana o teyze kızı muhabbeti sacma geldi. Madem birşey hissetmiyor niye göstermedi sana? Belli ki onunda yazdığı birşeyler olmuş. Başından beri "bana güven telimi isteme" dese anlayacağım ama bahaneler cok boş geldi bana. Benim sevgilimden ben herseyini isterim, hatta bilgisayarımda bir tarayıcımda onun facesi falan vardır direk acar bakarım, aynı sekılde o da. Birşey gördüğümden yada buldugumdan değil.. Şifre olayınıda o başlatmıştır. Bende aynı şirketteyim aynı ofisteyim. Gün icinde bir ton insanla konusur yanına gidip kulak vermem ama aksi durumlarda zaten gelir anlatır bana, ya da şüphe uyandıran bir durumda ben sorarım. Bana biraz sacma geldi. Ama erkekler üstüne gittikce daha da inada bindiriyor. Bence bundan bahsetme, şifresini isteme, telini isteme. İnatlaşmasın bekle kendi versin. Şüphelendiğin birşey olursa konuş sor, mantıksız seyler söylerse kız ona. Teyze kızı olayında sakin karşılaman hataydı bence. Ben olsam o kızdan önce beni düşürdüğü durumu düşünmesini isterdim. Ayrıca teyze kızına beni anlatması gerekirdi..
Valla ben bir arkadaşı "yavrum, canımcım" vs diye konustugunu duydugumda kızı uyarmasını, hayatında benim olduğumu söylemiştim kız birkaç defa daha agzından kacırdı ve kızla ben konustum. Rahatsız oluyorum bir daha olmasın dedim ve sevgilim sinirlendiğimi görünce birşey demedi. Önce sitem etti ama tınlamadım.
Sende ona aynısını yap birşeyler saklıyomus gibi davran.... Ve ben yerinde olsam o kızlada bi güzel konuşurdum ama cok gec artık araya askerlik vs girmiş. Sen bundan sonrasına dikkat et. Üstüleme hatta hic söyleme ama kısasa kısas yap
Vermek istememesi evet doğal ama "teyzemin kızı beni seviyor üzülme diye okutmuyorum konuşmaları" gibi sözler sacmalık. Benim etrafımda teyze kızıyla ilişkisi olanlar cookkk... Cocuk bana pek tekin biri gibi gelmedi. Sanada katılıyorum canım, madem ciddi bişey düşünüyor o zaman bana güven vermeli :44:
Sevgiline guvenmedigin icin seni elestirenler olmus, ancak belliki sevgilin de sana güvenmiyor; ailesinden birilerinin telefonunu alabilirsin, çirkefleşirsin diye.
Bu sana karsi yapilan büyük bi haksizlik bence. Üzülme ama ben cok iyi şeyler düşünemedim.
Sirf teyzesinin kizinin attigi mesajlari görüp üzülmeni istemeyerek bu kadar hassas düşünen bir erkek genel anlamda boyle davranmaz İYİ DÜŞÜN.
Kadınlar Kulübü Mobil uygulaması kullanılarak gönderilmiştir.
Çok seviyorum zamana bırakmam, üzerine gitmemem ne kadar doğru onu da bilmiyorum. Bilsem ki anlattıkları doğru isteyen kız arasın umrumda olmaz. O cevabını verir derim. Huzuruna da çok düşkündür, kim bozsa köpürür. İçime yatmayan şey o kız kim olduğu daha da önemlisi arasındaki ilişkisi ne? Bana doğruyu anlatsın istiyorum da kim çıkar da ben seni aldatıyorum al doğru bu der. Ve bir insan sadece sevgiliyken neden sevgilisini aldatır. Yarın konuşalım yüz yüze dedi sanki farklı şeyler söyleyecekmiş gibi. Başından beri teli için aynı şeyi söylüyor ama ben inadına istedikçe bunu anlatmıştı. Askerden dönünce de saklama gereği duymadığı için ben de güvendim, bakmak istemedim bu son olan olaya kadar.
Doğulu ya artık kültür farkına sığınıyor. Ben de hep aynısını söyledim o da karşılık veriyor ki yazılanlara bana gösteremiyor mesajları. KArşılık veriyorsa iş teyze kızı mı başkası mı başka bir ilişkiye mi doğru gidiyor işte.
Ya ben eşimin telefonunu karıştıramam, facebook şifresini bilmem. Ne hakla , evet eşiyim ama sahibi değilim. O da aynı şekilde benim telefonumu karıştıramaz, facebook şifremi bilmez, gerek yoktur.
Ben geçmişte birşeyler yaşadım falan yazmışsınız da, hayatta herkes birşeyler yaşıyor, herkes zamanında güvendiği birileri tarafından ihanete uğruyor. Bende çok şey yaşadım, o yaşadığım olaydan ötürü dünyam karardı, aileme çevreme rezil oldum bir erkek yüzünden herşeyden elimi eteğimi çektim kimseye güvenemem artık evlenemem dedim ama karşıma eşim çıktı. Yok telefonunu göstersin, yok facebook şifresi, ne o sizin köpeğiniz ne de siz onun sahibisiniz. Evlenseniz de kişisel özel alanlar vardır ve ben bu sınırların aşılmasının ilişkiyi laçkalaştırdığını düşünüyorum.
Kurtulun bu takıntılarınızdan. Ve daha şimdiden böyle kavgalar oluyorsa, ilerleyen zamanlarda, evlilikte daha büyük kavgalarınızın olacağını garanti ediyorum.
Tamam zirt pirt karistirmamak lazim ama o telefonu gizlememek lazim...
Onceden gizlemesinin de sebebi var, bende cok rahatsiz olurdum, iliskide o benim ozelim konusuna da pek katilamiyorum, asil ozel olan benim, diger ozellerden haberim olmali o halde, ne kadar dogru ne kadar yanlis tartisilir...
Ne telefonmus, bence bunu konustukca sundurmeyin, ayrilik lafini etmeyin zirt pirt ama bu sarti kosun, ben senin mesajlarini karistirma delisi degilim ama ortada saklanacak bir sey olmamasi gerek bizim saglikli bir sey yasamamiz icin, ama su an var belli ki, bunu hallet diyin...
Bir kere konusun ve tam konusun, cozulsun bu konu...
Bosu bosuna iliskiniz yipraniyor...
Bu bir takıntı değil. Telefonuna bakmakta köpeğim olduğu anlamına gelmez.. Burada neler neler okuyoruz. Kadın evli ama kocası karısını uyutup telefonda neler neler karıstırıyor. Aldatılınca da buraya derdim var diye yazıyorlar. Güven başka bir konu. Bende sevgilime güvenirim yapmıcanı bilirim ama yine de bakarım telefonuna vs.. Bakmasamda gelir anlatır bana aksi bir durumda orası ayrı ama bende elime alıp bakmak isterim.. Geçin şu ben şifremi vermem o da istemez ayaklarını Allah aşkına.. Evliysem birbirimizin sahibi olmuşuz demektir. Bu köpeklik ya da mal anlamında değil. O benimdir ben de onun.. Nasıl hayatımız ortaksa bu da ortak olmalı bence.. Tabiki sınırı var ama ben rahatca istediğim herseyini kontrol etmeliyim. Ha birşey bulurum ya da bulmam bu eğer ki aldatılıyorsam gerceği değşitirmez ama en azından salak yerine konulmamış olurum, onun sakladığı seyi bulmuş olurum. Konu sahibi arkadaşımız bize bir soruyla geliyor ona bu denli yaklaşmak yerine "sevgilisinin" neler yapabileceğini ya da düşündüğünü tahmin edip yardımcı olabiliriz. Sizin eşiniz facenize baksa veya telefonunuza baksa ne olacakki zaten birsey yoktur. Siz merak etmiyor olabilirsiniz ama bu bir kişilik meselesidir. Bu şekilde yargılamayın lütfen.
O konuda bana güvenmiyor kendi de söyler. Benim de yaptığım çok şey oldu bu anlamda çünkü. O hassasiyet falan değil işte, ben neden ona gelen aşk mesajlarını kıskanayım o cevap vermediği sürece. Cevap veriyor ki görmemi istemiyor. Ya dediği gibi bu olaylar geçen senede kaldı ya da bu sene dönünce askerden kendini iyi kamufle etti ta ki kız arayana kadar.
Hiçte geçmiyorum o ayakları kusura bakmayın, eğer ben eşimin telefonunu veya facebook hesabını kontrol ederek ve orada yanlış birşey görmeyerek ona güveneceksem o adamla hiç evli durmam. Aynı yatağa hiç girmem. Ve evlilik demek kimsenin kimsenin sahibi olması değildir, bu bir ticari anlaşma değildir. Zaten Türkiye'de pek çok evliliğin monotonlaşmasının ve tarafların kendilerini salmalarının sebebi de bu, "ben artık ona sahibim" düşüncesi bitiriyor evlilikleri. 37 yıllık evli anneme anlattım dün burada ki bazı şeyleri "eşlerinin telefon dökümlerini inceliyorlar" yada "cep telefonlarını karıştırıyorlar" diye. Annem bile aynen şöyle "ne hakla, ne ben babanın telefonunu karıştırırım, ne de o benim. Eğer güvenmiyorsa zaten hiç durmasın gitsin" dedi.
Ben bu takıntıları olan insanlar, 1- kendilerine güveni olmayan insanlar. Her an kendilerinden daha güzel ve alımlı bir kadına eşlerini-sevgililerini kaptıracaklarını düşünen kadınlar. 2-Eşlerine güvenleri olmayan kadınlar, her an güzel yada çirkin herhangi bir dişinin peşinden gidebileceğini düşünenler.
Bir bayan olarak düşünün bakalım, eşiniz eve gelip dese ki "ver bakalım telefonunu bakıcam".. Bu ne kadar aşağılayıcı bir şeydir. Bu sana güvenmiyorum demenin değişik yoludur. Bu sen her an herşeyi yapabilirsin, kontrol altında tutmak gerekir demenin de başka yoludur. Ve erkek yada kadın kimse bu hakareti hak etmez. Ben kendime bu hakareti yakıştıramam. Bir yere misafirliğe gitseniz evden çıkarken "açın çantalarınızı bakalım birşey çaldınız mı evimizden" deseler ne dersiniz? " Nasılsa birşey çalmadım tabi ki bakabilirler mi" dersiniz. Bunu bir hakaret olarak algılamaz mısınız? İşte bu telefon karıştırma, cep karıştırma vs vs gibi şeyler de karşında ki insana hakarettir. Aslında son sözünüze katılıyorum, bu bir kişilik meselesi, kimi insan bu hakareti kaldırır, kimi kaldıramaz. Ne ben ne de benim eşim bu hakaretleri kaldırmaktansa birbirimize güvenip, yaşadığımız her anı ve ve de evimizi cennete çevirip bibirimizin tadını çıkartıyoruz. Bu flört ederken de böyleydi, nişanlıyken de şimdi de.
Benim mesajımda sahiplikten kastımın bir mal gibi olmadığını belirtmiştim. Siz hiç eşinize sen benimsin, ben senin gibi şeyler söylemiyor musunuz? Yada kendinizi ona ait ve onun hissetmiyormusunuz? Anlatmak istediğim sey bu..Ben ona sahibim o da benim diyerek kendimi "salarsam" tabiki monotonlaşır. Ayrıca "açın çantalarınızı kontrol etcem" demekle bir tutmak cok sacma. Sonucta ben eşime ya da sevgilime "ver telefonu kontrol etcem" demiyorum. Telefonunu elime alıp istediğim seylere bakmaya hakkım var. Aynı sekılde onunda hakkı var. Alsın istediği gibi kurcalasın çünkü birşey yok o da bunu cok iyi bilir. Zaten telefonum ortada durur ve canı isterse alır telefonumu. Onunda masada durur ve aldığımda da laf etmez. Ben telefonuna elimi uzattığımda bana "telefonuma bakma" derse "neden" derim ve tatmin edici bir cevabı yok ister istemez düşünürüm. Arkadaşın anlattığı da tam da bu. "Teyzemin kızı beni seviyo, konusmalarımızı görmeni istemiyorum canın sıkılmasın dıye" bu şekilde konuşsaydı eşiniz siz napmak ısterdiniz? Bu arada eşlerinin telefon dökümlerini inceleyen bayanların yazısında benim gördüğüm "şüphe uyandırıcı seylerden sonra" incelemiş oldukları ayrıca düşüncelerin de de haklı cıktıları ve aldatıldıkları.
Neden saçma olsun ki, ikisinin de temelinde güvensizlik yatıyor. Mesela benim kız kardeşim var, 26 yaşında bazen dertleşiriz, onun da sorunlu bir ilişkisi var. Ayrılma noktasına geldiler şu aralar. ve biz bazen whatapp'tan bazen sms ile konuşuruz, ve ben eşimin kardeşimle olan bu konuşmaları görmesini istemiyorum, gayette haklıyım. Kardeşimin özelini eşimle paylaşmak istemem, bu çok normal. Bu illa ki benim telefonumda yanlış bir şeylerin mi olduğunu gösterir.Yani eşime, kardeşimin sırrını anlatmak istemezsem ve telefonuma bakamazsın dersem ve o da benim ona ihanet ettiğim fikrine kapılırsa, buyursun kapı orada hiç arkasına bakmasın. Ne tazminat ne nafaka tek bir şey istemem, biter gider.
Aynı şekilde eşimin de olabilir bu tarz konuşmaları, bir arkadaşıyla yada herhangi biriyle.
Size birşey söyliyim mi? Bir kadın her zaman hisseder. Yanında ki erkeğin kendisiyle beraberken mutlu olup olmadığını, bir arayış içinde olup olmadığını, tavırlarında ki değişiklikleri her zaman anlarlar. Ve ben her akşam eşime kapıyı açtığımda "onun gözlerinde ki mutluluğu görüyorum", "huzurlu evim benim deyip bazen kapıdan girip yeri öper"... Siz önce kendinize bakacaksınız, ben gerçekten beraber olduğum erkeği mutlu edebiliyor muyum? Ona huzur verebiliyor muyum? Yoksa saçma kıskançlıklar ile kavga gürültü, huzursuzluk mu veriyorum? Bir erkek huzur ister. Bunu sakın aklınızdan çıkartmayın. Ona güvendiğinizi gösterin, dedektif gibi sorgulamayı bırakın, kendinize güvenin, ben varken benim aşkım kimseye bakmaz diyebilin, bu güveni içinizde hissettiğiniz sürece karşınızda ki adam bambaşka olacak, telefonuna bakayım, bu arayan kim, bu mesaj kimden, fecabook ta neden onu arattın demeyi bırakıp, huzur verin. Zaten o zaman siz isteseniz de o adam sizden asla uzaklaşmaz.
Bir evlilik yıkılıyorsa hiç bir zaman tek suçlu yoktur. Birinin %80 suçu vardır birinin %20 vardır belki ama illa ki vardır. Ve aldatıldığını söyleyen, eşlerini yerden yere vuran kadınların bir çoğunun da eşleri ile görüşmek lazım. Bakalım onlar ne anlatacak. Annemin bir lafı vardır "arı baldan kaçmaz" ...
Benim mesajımda sahiplikten kastımın bir mal gibi olmadığını belirtmiştim. Siz hiç eşinize sen benimsin, ben senin gibi şeyler söylemiyor musunuz? Yada kendinizi ona ait ve onun hissetmiyormusunuz? Anlatmak istediğim sey bu..Ben ona sahibim o da benim diyerek kendimi "salarsam" tabiki monotonlaşır. Ayrıca "açın çantalarınızı kontrol etcem" demekle bir tutmak cok sacma. Sonucta ben eşime ya da sevgilime "ver telefonu kontrol etcem" demiyorum. Telefonunu elime alıp istediğim seylere bakmaya hakkım var. Aynı sekılde onunda hakkı var. Alsın istediği gibi kurcalasın çünkü birşey yok o da bunu cok iyi bilir. Zaten telefonum ortada durur ve canı isterse alır telefonumu. Onunda masada durur ve aldığımda da laf etmez. Ben telefonuna elimi uzattığımda bana "telefonuma bakma" derse "neden" derim ve tatmin edici bir cevabı yok ister istemez düşünürüm. Arkadaşın anlattığı da tam da bu. "Teyzemin kızı beni seviyo, konusmalarımızı görmeni istemiyorum canın sıkılmasın dıye" bu şekilde konuşsaydı eşiniz siz napmak ısterdiniz? Bu arada eşlerinin telefon dökümlerini inceleyen bayanların yazısında benim gördüğüm "şüphe uyandırıcı seylerden sonra" incelemiş oldukları ayrıca düşüncelerin de de haklı cıktıları ve aldatıldıkları.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?