• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Delireceğim resmen!!!

Tamamen katılıyorum yoruma.:46:

Diğer arkadaşlarım gibi ılımlı olamayacağım maalesef.:19:

O kızın ''teyze kızı'' olduğundan emin misin? Taniyor musun?

Sevgilim bana '' Şimdi telefonuma bakamazsın ilişkimiz ciddiye binerse al istediğine cevap ver '' dese ben bundan fazlaca rahatsız olurum, başka şeyler düşünürdüm.

Bu tavrı şuan ki ciddiyeti zedeler bana göre.:17:

Ha telefonunu vermek zorunda değil belki telefonunda bir şey de yoktur, ama o davranışı ve söylediği sözlere kızardım ben.:ssz:

Vermek istememesi evet doğal ama "teyzemin kızı beni seviyor üzülme diye okutmuyorum konuşmaları" gibi sözler sacmalık. Benim etrafımda teyze kızıyla ilişkisi olanlar cookkk... Cocuk bana pek tekin biri gibi gelmedi. Sanada katılıyorum canım, madem ciddi bişey düşünüyor o zaman bana güven vermeli :44:
 
Sevgiline guvenmedigin icin seni elestirenler olmus, ancak belliki sevgilin de sana güvenmiyor; ailesinden birilerinin telefonunu alabilirsin, çirkefleşirsin diye.
Bu sana karsi yapilan büyük bi haksizlik bence. Üzülme ama ben cok iyi şeyler düşünemedim.
Sirf teyzesinin kizinin attigi mesajlari görüp üzülmeni istemeyerek bu kadar hassas düşünen bir erkek genel anlamda boyle davranmaz İYİ DÜŞÜN.

Kadınlar Kulübü Mobil uygulaması kullanılarak gönderilmiştir.
 
Bana o teyze kızı muhabbeti sacma geldi. Madem birşey hissetmiyor niye göstermedi sana? Belli ki onunda yazdığı birşeyler olmuş. Başından beri "bana güven telimi isteme" dese anlayacağım ama bahaneler cok boş geldi bana. Benim sevgilimden ben herseyini isterim, hatta bilgisayarımda bir tarayıcımda onun facesi falan vardır direk acar bakarım, aynı sekılde o da. Birşey gördüğümden yada buldugumdan değil.. Şifre olayınıda o başlatmıştır. Bende aynı şirketteyim aynı ofisteyim. Gün icinde bir ton insanla konusur yanına gidip kulak vermem ama aksi durumlarda zaten gelir anlatır bana, ya da şüphe uyandıran bir durumda ben sorarım. Bana biraz sacma geldi. Ama erkekler üstüne gittikce daha da inada bindiriyor. Bence bundan bahsetme, şifresini isteme, telini isteme. İnatlaşmasın bekle kendi versin. Şüphelendiğin birşey olursa konuş sor, mantıksız seyler söylerse kız ona. Teyze kızı olayında sakin karşılaman hataydı bence. Ben olsam o kızdan önce beni düşürdüğü durumu düşünmesini isterdim. Ayrıca teyze kızına beni anlatması gerekirdi..
Valla ben bir arkadaşı "yavrum, canımcım" vs diye konustugunu duydugumda kızı uyarmasını, hayatında benim olduğumu söylemiştim kız birkaç defa daha agzından kacırdı ve kızla ben konustum. Rahatsız oluyorum bir daha olmasın dedim ve sevgilim sinirlendiğimi görünce birşey demedi. Önce sitem etti ama tınlamadım.
Sende ona aynısını yap birşeyler saklıyomus gibi davran.... Ve ben yerinde olsam o kızlada bi güzel konuşurdum ama cok gec artık araya askerlik vs girmiş. Sen bundan sonrasına dikkat et. Üstüleme hatta hic söyleme ama kısasa kısas yap:34:

Çok seviyorum zamana bırakmam, üzerine gitmemem ne kadar doğru onu da bilmiyorum. Bilsem ki anlattıkları doğru isteyen kız arasın umrumda olmaz. O cevabını verir derim. Huzuruna da çok düşkündür, kim bozsa köpürür. İçime yatmayan şey o kız kim olduğu daha da önemlisi arasındaki ilişkisi ne? Bana doğruyu anlatsın istiyorum da kim çıkar da ben seni aldatıyorum al doğru bu der. Ve bir insan sadece sevgiliyken neden sevgilisini aldatır. Yarın konuşalım yüz yüze dedi sanki farklı şeyler söyleyecekmiş gibi. Başından beri teli için aynı şeyi söylüyor ama ben inadına istedikçe bunu anlatmıştı. Askerden dönünce de saklama gereği duymadığı için ben de güvendim, bakmak istemedim bu son olan olaya kadar.
 
Vermek istememesi evet doğal ama "teyzemin kızı beni seviyor üzülme diye okutmuyorum konuşmaları" gibi sözler sacmalık. Benim etrafımda teyze kızıyla ilişkisi olanlar cookkk... Cocuk bana pek tekin biri gibi gelmedi. Sanada katılıyorum canım, madem ciddi bişey düşünüyor o zaman bana güven vermeli :44:

Doğulu ya artık kültür farkına sığınıyor. Ben de hep aynısını söyledim o da karşılık veriyor ki yazılanlara bana gösteremiyor mesajları. KArşılık veriyorsa iş teyze kızı mı başkası mı başka bir ilişkiye mi doğru gidiyor işte.
 
Sevgiline guvenmedigin icin seni elestirenler olmus, ancak belliki sevgilin de sana güvenmiyor; ailesinden birilerinin telefonunu alabilirsin, çirkefleşirsin diye.
Bu sana karsi yapilan büyük bi haksizlik bence. Üzülme ama ben cok iyi şeyler düşünemedim.
Sirf teyzesinin kizinin attigi mesajlari görüp üzülmeni istemeyerek bu kadar hassas düşünen bir erkek genel anlamda boyle davranmaz İYİ DÜŞÜN.

Kadınlar Kulübü Mobil uygulaması kullanılarak gönderilmiştir.

O konuda bana güvenmiyor kendi de söyler. Benim de yaptığım çok şey oldu bu anlamda çünkü. O hassasiyet falan değil işte, ben neden ona gelen aşk mesajlarını kıskanayım o cevap vermediği sürece. Cevap veriyor ki görmemi istemiyor. Ya dediği gibi bu olaylar geçen senede kaldı ya da bu sene dönünce askerden kendini iyi kamufle etti ta ki kız arayana kadar.
 
Tamam zirt pirt karistirmamak lazim ama o telefonu gizlememek lazim...
Onceden gizlemesinin de sebebi var, bende cok rahatsiz olurdum, iliskide o benim ozelim konusuna da pek katilamiyorum, asil ozel olan benim, diger ozellerden haberim olmali o halde, ne kadar dogru ne kadar yanlis tartisilir...
Ne telefonmus, bence bunu konustukca sundurmeyin, ayrilik lafini etmeyin zirt pirt ama bu sarti kosun, ben senin mesajlarini karistirma delisi degilim ama ortada saklanacak bir sey olmamasi gerek bizim saglikli bir sey yasamamiz icin, ama su an var belli ki, bunu hallet diyin...
Bir kere konusun ve tam konusun, cozulsun bu konu...
Bosu bosuna iliskiniz yipraniyor...
 
Ya ben eşimin telefonunu karıştıramam, facebook şifresini bilmem. Ne hakla , evet eşiyim ama sahibi değilim. O da aynı şekilde benim telefonumu karıştıramaz, facebook şifremi bilmez, gerek yoktur.

Ben geçmişte birşeyler yaşadım falan yazmışsınız da, hayatta herkes birşeyler yaşıyor, herkes zamanında güvendiği birileri tarafından ihanete uğruyor. Bende çok şey yaşadım, o yaşadığım olaydan ötürü dünyam karardı, aileme çevreme rezil oldum bir erkek yüzünden herşeyden elimi eteğimi çektim kimseye güvenemem artık evlenemem dedim ama karşıma eşim çıktı. Yok telefonunu göstersin, yok facebook şifresi, ne o sizin köpeğiniz ne de siz onun sahibisiniz. Evlenseniz de kişisel özel alanlar vardır ve ben bu sınırların aşılmasının ilişkiyi laçkalaştırdığını düşünüyorum.

Kurtulun bu takıntılarınızdan. Ve daha şimdiden böyle kavgalar oluyorsa, ilerleyen zamanlarda, evlilikte daha büyük kavgalarınızın olacağını garanti ediyorum.
 
Çok seviyorum zamana bırakmam, üzerine gitmemem ne kadar doğru onu da bilmiyorum. Bilsem ki anlattıkları doğru isteyen kız arasın umrumda olmaz. O cevabını verir derim. Huzuruna da çok düşkündür, kim bozsa köpürür. İçime yatmayan şey o kız kim olduğu daha da önemlisi arasındaki ilişkisi ne? Bana doğruyu anlatsın istiyorum da kim çıkar da ben seni aldatıyorum al doğru bu der. Ve bir insan sadece sevgiliyken neden sevgilisini aldatır. Yarın konuşalım yüz yüze dedi sanki farklı şeyler söyleyecekmiş gibi. Başından beri teli için aynı şeyi söylüyor ama ben inadına istedikçe bunu anlatmıştı. Askerden dönünce de saklama gereği duymadığı için ben de güvendim, bakmak istemedim bu son olan olaya kadar.

Anlayabiliyorum bende kendimi tutamam ama durum farklı tatlım. Ortada bir yanlış var.. Bahaneler cok sacma.
 
Doğulu ya artık kültür farkına sığınıyor. Ben de hep aynısını söyledim o da karşılık veriyor ki yazılanlara bana gösteremiyor mesajları. KArşılık veriyorsa iş teyze kızı mı başkası mı başka bir ilişkiye mi doğru gidiyor işte.

Bunun kültürle ilgisi yokki.Bahanelerin arkasına sıgınmasın :50:
 
Ya ben eşimin telefonunu karıştıramam, facebook şifresini bilmem. Ne hakla , evet eşiyim ama sahibi değilim. O da aynı şekilde benim telefonumu karıştıramaz, facebook şifremi bilmez, gerek yoktur.

Ben geçmişte birşeyler yaşadım falan yazmışsınız da, hayatta herkes birşeyler yaşıyor, herkes zamanında güvendiği birileri tarafından ihanete uğruyor. Bende çok şey yaşadım, o yaşadığım olaydan ötürü dünyam karardı, aileme çevreme rezil oldum bir erkek yüzünden herşeyden elimi eteğimi çektim kimseye güvenemem artık evlenemem dedim ama karşıma eşim çıktı. Yok telefonunu göstersin, yok facebook şifresi, ne o sizin köpeğiniz ne de siz onun sahibisiniz. Evlenseniz de kişisel özel alanlar vardır ve ben bu sınırların aşılmasının ilişkiyi laçkalaştırdığını düşünüyorum.

Kurtulun bu takıntılarınızdan. Ve daha şimdiden böyle kavgalar oluyorsa, ilerleyen zamanlarda, evlilikte daha büyük kavgalarınızın olacağını garanti ediyorum.

Bu bir takıntı değil. Telefonuna bakmakta köpeğim olduğu anlamına gelmez.. Burada neler neler okuyoruz. Kadın evli ama kocası karısını uyutup telefonda neler neler karıstırıyor. Aldatılınca da buraya derdim var diye yazıyorlar. Güven başka bir konu. Bende sevgilime güvenirim yapmıcanı bilirim ama yine de bakarım telefonuna vs.. Bakmasamda gelir anlatır bana aksi bir durumda orası ayrı ama bende elime alıp bakmak isterim.. Geçin şu ben şifremi vermem o da istemez ayaklarını Allah aşkına.. Evliysem birbirimizin sahibi olmuşuz demektir. Bu köpeklik ya da mal anlamında değil. O benimdir ben de onun.. Nasıl hayatımız ortaksa bu da ortak olmalı bence.. Tabiki sınırı var ama ben rahatca istediğim herseyini kontrol etmeliyim. Ha birşey bulurum ya da bulmam bu eğer ki aldatılıyorsam gerceği değşitirmez ama en azından salak yerine konulmamış olurum, onun sakladığı seyi bulmuş olurum. Konu sahibi arkadaşımız bize bir soruyla geliyor ona bu denli yaklaşmak yerine "sevgilisinin" neler yapabileceğini ya da düşündüğünü tahmin edip yardımcı olabiliriz. Sizin eşiniz facenize baksa veya telefonunuza baksa ne olacakki zaten birsey yoktur. Siz merak etmiyor olabilirsiniz ama bu bir kişilik meselesidir. Bu şekilde yargılamayın lütfen.
 
Tamam zirt pirt karistirmamak lazim ama o telefonu gizlememek lazim...
Onceden gizlemesinin de sebebi var, bende cok rahatsiz olurdum, iliskide o benim ozelim konusuna da pek katilamiyorum, asil ozel olan benim, diger ozellerden haberim olmali o halde, ne kadar dogru ne kadar yanlis tartisilir...
Ne telefonmus, bence bunu konustukca sundurmeyin, ayrilik lafini etmeyin zirt pirt ama bu sarti kosun, ben senin mesajlarini karistirma delisi degilim ama ortada saklanacak bir sey olmamasi gerek bizim saglikli bir sey yasamamiz icin, ama su an var belli ki, bunu hallet diyin...
Bir kere konusun ve tam konusun, cozulsun bu konu...
Bosu bosuna iliskiniz yipraniyor...

Bende sana katılıyorum canım. Altında birşey var ki al için rahat etsin. Kız bana böyle böyle yazdı ama cevabım bu oldu diyememiş.
 
Bu bir takıntı değil. Telefonuna bakmakta köpeğim olduğu anlamına gelmez.. Burada neler neler okuyoruz. Kadın evli ama kocası karısını uyutup telefonda neler neler karıstırıyor. Aldatılınca da buraya derdim var diye yazıyorlar. Güven başka bir konu. Bende sevgilime güvenirim yapmıcanı bilirim ama yine de bakarım telefonuna vs.. Bakmasamda gelir anlatır bana aksi bir durumda orası ayrı ama bende elime alıp bakmak isterim.. Geçin şu ben şifremi vermem o da istemez ayaklarını Allah aşkına.. Evliysem birbirimizin sahibi olmuşuz demektir. Bu köpeklik ya da mal anlamında değil. O benimdir ben de onun.. Nasıl hayatımız ortaksa bu da ortak olmalı bence.. Tabiki sınırı var ama ben rahatca istediğim herseyini kontrol etmeliyim. Ha birşey bulurum ya da bulmam bu eğer ki aldatılıyorsam gerceği değşitirmez ama en azından salak yerine konulmamış olurum, onun sakladığı seyi bulmuş olurum. Konu sahibi arkadaşımız bize bir soruyla geliyor ona bu denli yaklaşmak yerine "sevgilisinin" neler yapabileceğini ya da düşündüğünü tahmin edip yardımcı olabiliriz. Sizin eşiniz facenize baksa veya telefonunuza baksa ne olacakki zaten birsey yoktur. Siz merak etmiyor olabilirsiniz ama bu bir kişilik meselesidir. Bu şekilde yargılamayın lütfen.


Hiçte geçmiyorum o ayakları kusura bakmayın, eğer ben eşimin telefonunu veya facebook hesabını kontrol ederek ve orada yanlış birşey görmeyerek ona güveneceksem o adamla hiç evli durmam. Aynı yatağa hiç girmem. Ve evlilik demek kimsenin kimsenin sahibi olması değildir, bu bir ticari anlaşma değildir. Zaten Türkiye'de pek çok evliliğin monotonlaşmasının ve tarafların kendilerini salmalarının sebebi de bu, "ben artık ona sahibim" düşüncesi bitiriyor evlilikleri. 37 yıllık evli anneme anlattım dün burada ki bazı şeyleri "eşlerinin telefon dökümlerini inceliyorlar" yada "cep telefonlarını karıştırıyorlar" diye. Annem bile aynen şöyle "ne hakla, ne ben babanın telefonunu karıştırırım, ne de o benim. Eğer güvenmiyorsa zaten hiç durmasın gitsin" dedi.

Ben bu takıntıları olan insanlar, 1- kendilerine güveni olmayan insanlar. Her an kendilerinden daha güzel ve alımlı bir kadına eşlerini-sevgililerini kaptıracaklarını düşünen kadınlar. 2-Eşlerine güvenleri olmayan kadınlar, her an güzel yada çirkin herhangi bir dişinin peşinden gidebileceğini düşünenler.

Bir bayan olarak düşünün bakalım, eşiniz eve gelip dese ki "ver bakalım telefonunu bakıcam".. Bu ne kadar aşağılayıcı bir şeydir. Bu sana güvenmiyorum demenin değişik yoludur. Bu sen her an herşeyi yapabilirsin, kontrol altında tutmak gerekir demenin de başka yoludur. Ve erkek yada kadın kimse bu hakareti hak etmez. Ben kendime bu hakareti yakıştıramam. Bir yere misafirliğe gitseniz evden çıkarken "açın çantalarınızı bakalım birşey çaldınız mı evimizden" deseler ne dersiniz? " Nasılsa birşey çalmadım tabi ki bakabilirler mi" dersiniz. Bunu bir hakaret olarak algılamaz mısınız? İşte bu telefon karıştırma, cep karıştırma vs vs gibi şeyler de karşında ki insana hakarettir. Aslında son sözünüze katılıyorum, bu bir kişilik meselesi, kimi insan bu hakareti kaldırır, kimi kaldıramaz. Ne ben ne de benim eşim bu hakaretleri kaldırmaktansa birbirimize güvenip, yaşadığımız her anı ve ve de evimizi cennete çevirip bibirimizin tadını çıkartıyoruz. Bu flört ederken de böyleydi, nişanlıyken de şimdi de.

 
Son düzenleme:
Ayrıca işin ilginci konu sahibinin de erkek arkadaşına güveni yok; erkek arkadaşının da konu sahibine güveni yok. Yani ilişkiler 3 ayaktan oluşur, 1-sevgi 2-saygı 3-güven, maalesef bu ilişki de hem güven ayağı hem saygı ayağı yok. Tek ayakla nereye kadar orası meçhul. Umarım konu sahibi aklını karıştıran sorulara bir an önce cevap bulur ve sağlıklı bir ilişki yürütür.
 
O konuda bana güvenmiyor kendi de söyler. Benim de yaptığım çok şey oldu bu anlamda çünkü. O hassasiyet falan değil işte, ben neden ona gelen aşk mesajlarını kıskanayım o cevap vermediği sürece. Cevap veriyor ki görmemi istemiyor. Ya dediği gibi bu olaylar geçen senede kaldı ya da bu sene dönünce askerden kendini iyi kamufle etti ta ki kız arayana kadar.

Tatlım sana şunu anlatayım. Bir sevgilim vardı, çok ciddi seyler hissetmiyordum ama çıkıyorduk işte.. Teline bi mesaj geldi ve benden saklar gibi okudu. Sordum kuzenim dedi ve üstelemedim. Ayrıldığımda benle birlikte birçok kişiyle daha birlikte olduğunu duydum. Hatta biriyle aralarında yüzükte takıyomuş. Ama üstünde durmadığım için hayatını kurcalamadığım için bilemedim salak yerine kondum. Ben ayrılmıştım ondan hem de bahanesi "beni aldatıyosun" olmuştu ve alakası yoktu. Üzüldüm mü hayır. Ama dikkatli olmayı öğrendim. Bazen paranoyaklık derecesinde oluyorum ama kendimi rahatlatıyorum en azından.
 
Hiçte geçmiyorum o ayakları kusura bakmayın, eğer ben eşimin telefonunu veya facebook hesabını kontrol ederek ve orada yanlış birşey görmeyerek ona güveneceksem o adamla hiç evli durmam. Aynı yatağa hiç girmem. Ve evlilik demek kimsenin kimsenin sahibi olması değildir, bu bir ticari anlaşma değildir. Zaten Türkiye'de pek çok evliliğin monotonlaşmasının ve tarafların kendilerini salmalarının sebebi de bu, "ben artık ona sahibim" düşüncesi bitiriyor evlilikleri. 37 yıllık evli anneme anlattım dün burada ki bazı şeyleri "eşlerinin telefon dökümlerini inceliyorlar" yada "cep telefonlarını karıştırıyorlar" diye. Annem bile aynen şöyle "ne hakla, ne ben babanın telefonunu karıştırırım, ne de o benim. Eğer güvenmiyorsa zaten hiç durmasın gitsin" dedi.

Ben bu takıntıları olan insanlar, 1- kendilerine güveni olmayan insanlar. Her an kendilerinden daha güzel ve alımlı bir kadına eşlerini-sevgililerini kaptıracaklarını düşünen kadınlar. 2-Eşlerine güvenleri olmayan kadınlar, her an güzel yada çirkin herhangi bir dişinin peşinden gidebileceğini düşünenler.

Bir bayan olarak düşünün bakalım, eşiniz eve gelip dese ki "ver bakalım telefonunu bakıcam".. Bu ne kadar aşağılayıcı bir şeydir. Bu sana güvenmiyorum demenin değişik yoludur. Bu sen her an herşeyi yapabilirsin, kontrol altında tutmak gerekir demenin de başka yoludur. Ve erkek yada kadın kimse bu hakareti hak etmez. Ben kendime bu hakareti yakıştıramam. Bir yere misafirliğe gitseniz evden çıkarken "açın çantalarınızı bakalım birşey çaldınız mı evimizden" deseler ne dersiniz? " Nasılsa birşey çalmadım tabi ki bakabilirler mi" dersiniz. Bunu bir hakaret olarak algılamaz mısınız? İşte bu telefon karıştırma, cep karıştırma vs vs gibi şeyler de karşında ki insana hakarettir. Aslında son sözünüze katılıyorum, bu bir kişilik meselesi, kimi insan bu hakareti kaldırır, kimi kaldıramaz. Ne ben ne de benim eşim bu hakaretleri kaldırmaktansa birbirimize güvenip, yaşadığımız her anı ve ve de evimizi cennete çevirip bibirimizin tadını çıkartıyoruz. Bu flört ederken de böyleydi, nişanlıyken de şimdi de.


Benim mesajımda sahiplikten kastımın bir mal gibi olmadığını belirtmiştim. Siz hiç eşinize sen benimsin, ben senin gibi şeyler söylemiyor musunuz? Yada kendinizi ona ait ve onun hissetmiyormusunuz? Anlatmak istediğim sey bu..Ben ona sahibim o da benim diyerek kendimi "salarsam" tabiki monotonlaşır. Ayrıca "açın çantalarınızı kontrol etcem" demekle bir tutmak cok sacma. Sonucta ben eşime ya da sevgilime "ver telefonu kontrol etcem" demiyorum. Telefonunu elime alıp istediğim seylere bakmaya hakkım var. Aynı sekılde onunda hakkı var. Alsın istediği gibi kurcalasın çünkü birşey yok o da bunu cok iyi bilir. Zaten telefonum ortada durur ve canı isterse alır telefonumu. Onunda masada durur ve aldığımda da laf etmez. Ben telefonuna elimi uzattığımda bana "telefonuma bakma" derse "neden" derim ve tatmin edici bir cevabı yok ister istemez düşünürüm. Arkadaşın anlattığı da tam da bu. "Teyzemin kızı beni seviyo, konusmalarımızı görmeni istemiyorum canın sıkılmasın dıye" bu şekilde konuşsaydı eşiniz siz napmak ısterdiniz? Bu arada eşlerinin telefon dökümlerini inceleyen bayanların yazısında benim gördüğüm "şüphe uyandırıcı seylerden sonra" incelemiş oldukları ayrıca düşüncelerin de de haklı cıktıları ve aldatıldıkları.
 
Benim mesajımda sahiplikten kastımın bir mal gibi olmadığını belirtmiştim. Siz hiç eşinize sen benimsin, ben senin gibi şeyler söylemiyor musunuz? Yada kendinizi ona ait ve onun hissetmiyormusunuz? Anlatmak istediğim sey bu..Ben ona sahibim o da benim diyerek kendimi "salarsam" tabiki monotonlaşır. Ayrıca "açın çantalarınızı kontrol etcem" demekle bir tutmak cok sacma. Sonucta ben eşime ya da sevgilime "ver telefonu kontrol etcem" demiyorum. Telefonunu elime alıp istediğim seylere bakmaya hakkım var. Aynı sekılde onunda hakkı var. Alsın istediği gibi kurcalasın çünkü birşey yok o da bunu cok iyi bilir. Zaten telefonum ortada durur ve canı isterse alır telefonumu. Onunda masada durur ve aldığımda da laf etmez. Ben telefonuna elimi uzattığımda bana "telefonuma bakma" derse "neden" derim ve tatmin edici bir cevabı yok ister istemez düşünürüm. Arkadaşın anlattığı da tam da bu. "Teyzemin kızı beni seviyo, konusmalarımızı görmeni istemiyorum canın sıkılmasın dıye" bu şekilde konuşsaydı eşiniz siz napmak ısterdiniz? Bu arada eşlerinin telefon dökümlerini inceleyen bayanların yazısında benim gördüğüm "şüphe uyandırıcı seylerden sonra" incelemiş oldukları ayrıca düşüncelerin de de haklı cıktıları ve aldatıldıkları.

Neden saçma olsun ki, ikisinin de temelinde güvensizlik yatıyor. Mesela benim kız kardeşim var, 26 yaşında bazen dertleşiriz, onun da sorunlu bir ilişkisi var. Ayrılma noktasına geldiler şu aralar. ve biz bazen whatapp'tan bazen sms ile konuşuruz, ve ben eşimin kardeşimle olan bu konuşmaları görmesini istemiyorum, gayette haklıyım. Kardeşimin özelini eşimle paylaşmak istemem, bu çok normal. Bu illa ki benim telefonumda yanlış bir şeylerin mi olduğunu gösterir.Yani eşime, kardeşimin sırrını anlatmak istemezsem ve telefonuma bakamazsın dersem ve o da benim ona ihanet ettiğim fikrine kapılırsa, buyursun kapı orada hiç arkasına bakmasın. Ne tazminat ne nafaka tek bir şey istemem, biter gider.
Aynı şekilde eşimin de olabilir bu tarz konuşmaları, bir arkadaşıyla yada herhangi biriyle.

Size birşey söyliyim mi? Bir kadın her zaman hisseder. Yanında ki erkeğin kendisiyle beraberken mutlu olup olmadığını, bir arayış içinde olup olmadığını, tavırlarında ki değişiklikleri her zaman anlarlar. Ve ben her akşam eşime kapıyı açtığımda "onun gözlerinde ki mutluluğu görüyorum", "huzurlu evim benim deyip bazen kapıdan girip yeri öper"... Siz önce kendinize bakacaksınız, ben gerçekten beraber olduğum erkeği mutlu edebiliyor muyum? Ona huzur verebiliyor muyum? Yoksa saçma kıskançlıklar ile kavga gürültü, huzursuzluk mu veriyorum? Bir erkek huzur ister. Bunu sakın aklınızdan çıkartmayın. Ona güvendiğinizi gösterin, dedektif gibi sorgulamayı bırakın, kendinize güvenin, ben varken benim aşkım kimseye bakmaz diyebilin, bu güveni içinizde hissettiğiniz sürece karşınızda ki adam bambaşka olacak, telefonuna bakayım, bu arayan kim, bu mesaj kimden, fecabook ta neden onu arattın demeyi bırakıp, huzur verin. Zaten o zaman siz isteseniz de o adam sizden asla uzaklaşmaz.

Bir evlilik yıkılıyorsa hiç bir zaman tek suçlu yoktur. Birinin %80 suçu vardır birinin %20 vardır belki ama illa ki vardır. Ve aldatıldığını söyleyen, eşlerini yerden yere vuran kadınların bir çoğunun da eşleri ile görüşmek lazım. Bakalım onlar ne anlatacak. Annemin bir lafı vardır "arı baldan kaçmaz" ...
 
Neden saçma olsun ki, ikisinin de temelinde güvensizlik yatıyor. Mesela benim kız kardeşim var, 26 yaşında bazen dertleşiriz, onun da sorunlu bir ilişkisi var. Ayrılma noktasına geldiler şu aralar. ve biz bazen whatapp'tan bazen sms ile konuşuruz, ve ben eşimin kardeşimle olan bu konuşmaları görmesini istemiyorum, gayette haklıyım. Kardeşimin özelini eşimle paylaşmak istemem, bu çok normal. Bu illa ki benim telefonumda yanlış bir şeylerin mi olduğunu gösterir.Yani eşime, kardeşimin sırrını anlatmak istemezsem ve telefonuma bakamazsın dersem ve o da benim ona ihanet ettiğim fikrine kapılırsa, buyursun kapı orada hiç arkasına bakmasın. Ne tazminat ne nafaka tek bir şey istemem, biter gider.
Aynı şekilde eşimin de olabilir bu tarz konuşmaları, bir arkadaşıyla yada herhangi biriyle.

Size birşey söyliyim mi? Bir kadın her zaman hisseder. Yanında ki erkeğin kendisiyle beraberken mutlu olup olmadığını, bir arayış içinde olup olmadığını, tavırlarında ki değişiklikleri her zaman anlarlar. Ve ben her akşam eşime kapıyı açtığımda "onun gözlerinde ki mutluluğu görüyorum", "huzurlu evim benim deyip bazen kapıdan girip yeri öper"... Siz önce kendinize bakacaksınız, ben gerçekten beraber olduğum erkeği mutlu edebiliyor muyum? Ona huzur verebiliyor muyum? Yoksa saçma kıskançlıklar ile kavga gürültü, huzursuzluk mu veriyorum? Bir erkek huzur ister. Bunu sakın aklınızdan çıkartmayın. Ona güvendiğinizi gösterin, dedektif gibi sorgulamayı bırakın, kendinize güvenin, ben varken benim aşkım kimseye bakmaz diyebilin, bu güveni içinizde hissettiğiniz sürece karşınızda ki adam bambaşka olacak, telefonuna bakayım, bu arayan kim, bu mesaj kimden, fecabook ta neden onu arattın demeyi bırakıp, huzur verin. Zaten o zaman siz isteseniz de o adam sizden asla uzaklaşmaz.

Bir evlilik yıkılıyorsa hiç bir zaman tek suçlu yoktur. Birinin %80 suçu vardır birinin %20 vardır belki ama illa ki vardır. Ve aldatıldığını söyleyen, eşlerini yerden yere vuran kadınların bir çoğunun da eşleri ile görüşmek lazım. Bakalım onlar ne anlatacak. Annemin bir lafı vardır "arı baldan kaçmaz" ...

Çok güzel şeyler anlatmışsın canım. Benim derdim zaten her an teli face i elimde olsun değil. Asla böyle bir şey istemem. Son zamanlarda şifresini de gösterdi, telefonu da saklamıyor ve Telefonu defalarca yanımda kalmasına rağmen alıp bakmadım. Ben de senin gibi saygısızlık olduğunu düşünürüm. Benim de arkadaşlarımla konuştuklarım var bazen onun hakkında söylediklerimiz ya da kızsal durumlar var hatta annemle bile kendi aramızda farklı konuşuruz görmesini istemem. Ama ben hiç bir zaman telimi saklamam. O var diye cebime atmam, dışarı çıkarken yanıma almam. Geçen sene hep bunu yaptı bana. Bu yüzden güvenmiyorum. Sevgilim normalde düzgün bir insandır ama üni, gençlik derken o dönemi ilişkilerle geçmiş, o zamanlar çapkınmış işte. Olabilir ben kimseyi geçmişiyle yargılamam. Dediğin gibi beni sevdiğini, benimle mutlu olduğunu biliyorum. Bu gün konuştuk aynı şeyi o söyledi neden kendine güvenmiyorsun bir ömür peşinde koşabilirim ama sen hep yanlış bir şey arıyorsun dedi. Sen haklısın canım ama ben de karmaşık.
 
Benim mesajımda sahiplikten kastımın bir mal gibi olmadığını belirtmiştim. Siz hiç eşinize sen benimsin, ben senin gibi şeyler söylemiyor musunuz? Yada kendinizi ona ait ve onun hissetmiyormusunuz? Anlatmak istediğim sey bu..Ben ona sahibim o da benim diyerek kendimi "salarsam" tabiki monotonlaşır. Ayrıca "açın çantalarınızı kontrol etcem" demekle bir tutmak cok sacma. Sonucta ben eşime ya da sevgilime "ver telefonu kontrol etcem" demiyorum. Telefonunu elime alıp istediğim seylere bakmaya hakkım var. Aynı sekılde onunda hakkı var. Alsın istediği gibi kurcalasın çünkü birşey yok o da bunu cok iyi bilir. Zaten telefonum ortada durur ve canı isterse alır telefonumu. Onunda masada durur ve aldığımda da laf etmez. Ben telefonuna elimi uzattığımda bana "telefonuma bakma" derse "neden" derim ve tatmin edici bir cevabı yok ister istemez düşünürüm. Arkadaşın anlattığı da tam da bu. "Teyzemin kızı beni seviyo, konusmalarımızı görmeni istemiyorum canın sıkılmasın dıye" bu şekilde konuşsaydı eşiniz siz napmak ısterdiniz? Bu arada eşlerinin telefon dökümlerini inceleyen bayanların yazısında benim gördüğüm "şüphe uyandırıcı seylerden sonra" incelemiş oldukları ayrıca düşüncelerin de de haklı cıktıları ve aldatıldıkları.

Canım benden saklamasa ortaya koysa alıp bakmam bile. Bir şey yok ki alıp ortaya koyuyor derim. Face inin de şifresi yok ben de ama istediğin an beraber bakabiliriz dedi hatta çoğu zaman yanımdayken açar gel beraber bakalım der bak bu şu, öbürü bu anlatır durur sıkılırım. O yüzden face'i sıkıntı etmedim ben. neyse bu gün oturduk konuştuk, dedim ki geçen sene olan olayın bana doğrusunu anlat. İlk çıkmaya başladığımızda bana, ben eskiden düzgün yaşamıyordum, kız arkadaşlarım oldu vs. onlardan sıyrılmam lazım bana biraz zaman ver ben seni seviyorum dedi. Bu gün de aynısını söyledi böyle kızlar vardı, diğer yandan teyzemin kızı, onların attığı mesajları görmeni istemedim sakladım dedi. Ki haklı ben benim sevgilim karşılık bile atmamış olsa eskiden birinden mesaj gelecek yakar yıkardım her şeyi. Ben onlara hiç karşılık vermedim sosyal kız arkadaşlarım bile yazsa karşılık vermedim, artık beni kimse arayıp sormuyor dedi. Telefonumu da saklamıyorum, ama ben al istediğin gibi bak diyemem için rahat olsun diye hep ortada duracak, şifresi hep aynı, bakmak istediğin bir şey olursa beraber bakarız dedi. Sonra elini uzattı :) yaz tatilinde de evlenecek miyiz nişan yapalım mı yoksa ayrılacak mıyız karar verelim dedi. Ben de bu kavgayla zaten evlenemem seninle dedim yok anlaşalım dedi, bu yaz karar veririz evlenelim dersek al telefon sende kalsın, senin olsun dedi.
 
Hala ayrılmamışsın,böyle giderse de ayrılamayacaksın.

Böyle sorunlu bir ilişkiden mutlu bir evlilik bekleme,bile bile lades diyeceksin.
 
Back