Dilerim karışık anlatmam.
Ben temizlik, titizlik hastası değilim. Mutfak ve banyo temiz olsun, evin geri kalanı savaştan çıkmış gibi olsa dert etmem. Kolay kolay tiksinmem. Ancak eşimin ailesi, yaşayış şekilleri o kadar iğrenç ki benim için... Senede 1 kere gidiyoruz; en fazla 5 günlüğüne. O 5 gün dahi ızdırap benim için.
- sifon çekme alışkanlığı olan insan sayısı sayılı. Klozet kenarında, oturulan bölgede çiş yığını bile gördüm. Damla değil, yığın. Daha da fenası kaka bile gördüm ve eşimi çağırıp ona temizlettim. Zaten koloni misali kalabalıklar. 3-5 kişi kullanmıyor tuvaleti. Sülale çok geniş.
- misafir havlusu olmadığı gibi, o havlu artık kararmış.
- tuvalet terliği bazen salonda oluyor, çıkarmayı unutuyorlar.
- nevresimler, battaniyeler iğrenç. Çeşit çeşit lekeler. Hayır, yıkanıp çıkmadığı için değil, uzuuuun süre yıkanmadığı için.
- her bulaşığı ben yıkıyorum, başka türlü genelde sadece suya batırılıp çıkarılıyor çünkü. Makine var ama nedense ben gittiğim zamanlarda deterjanı olmuyor.
- yattığımız odaya pat diye girerler. Hatta biz uyurken bile. Sabahın 8inde gürültüler başlar, misafir var, uyuyan var dikkat edelim demez kimse.
Akıllandım artık, çarşafımı, yastık kılıfımı ve havlumu götürüyorum ama battaniye götürmem mümkün değil.
Önümüzdeki günlerde de eşimin kardeşi evlenecek. Ben gitmek istemiyorum. Gitmek istememe nedenim hem yukarıda anlattıklarım hem de başka şeyler. Kızı istemiyorlar ve maaile inş. ayrılırlar diyorlar. Görmedim ben gelini. Günahlarını almayayım ama ne kıza rahat verecekler gibi ne de çocuklarına. Sanki ikiyüzlülük olacak gitmek. Bildiklerimi anlatamam ki kıza. Şu zamana kadar anlattıklarına göre hep kız suçlu. Ne kadar tarafsız anlattılarsa artık. Diğer sebep de oğlum (köpeğim) yeni ameliyat oldu, ağır bir ameliyat; haliyle mikrop kapmaması gerekiyor. Oraya götürsem bu mümkün değil, bir arkadaşıma bırakabilirim ama onun da başı şu sıralar çok kalabalık. Zaten köpeğim herkesi sevmez, herkesle kalmaz.
Terslik ya, bu ay fazladan 10000 tl masrafımız oldu. Memleketleri bize 6 saat uzaklıkta. Şu an gerçekten kılımızı kıpırdatacak halimiz yok. E düğüne gidip bir şey takmamak olmaz. Yol parası bile batıyor bana. Gezmeye gitsek batmaz, ama şartların anlattığım gibi olduğu yere gideceğimiz için batıyor o para bana. Ah bir de düğün için kıyafet almam lazım normalde giydiklerimi orada giyemediğim için, her elbisem onlara açık gelecek. Kotla da gidilmez ki düğüne.
Demin çıtlattım eşime, düğün tantanası bitince mi gitsek diye. Üzüldü haliyle. Nedenlerimi saydım (temizlik olayı hariç, tiksindiğimi zaten biliyor). 'Sen istersen gelme ben tek giderim, kardeşim evleniyor sonuçta' dedi. Bir yandan haklı diyorum, bir yandan ya siz yıl içinde konuşmaz etmezsiniz, 5 sene birbirinizi aramadığınız oldu diye düşünüyorum. Yani ölüp bitmiyorlar birbirleri için. Yıllarca konuşmadan, görüşmeden yaşayabiliyorsanız adınız kardeş diye geçiyor içimden.
Sadece dertleşmek istedim. Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Dipçe: Yeni evlenecek arkadaşlarım, aileler sorun olmaz diyenler, inanın sorun oluyor. Bakın, yılda 4-5 gün için bile oluyor. Denklik şart. Kültür açısından, yaşam tarzı açısından şart, yoksa bir yerlerden hep patlak veriyor. Lütfen at gözlüğüyle bakmayın, gerçekçi yaklaşın.