• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Çook uzun bir itiraf...

İnsanlar belli başlı hataları yapmadan doğrunun anlamını kavrayamıyor vivi.

Mesela sen yeterince hırslı olmadığını sanıyorsun ama bence hırslı bir kadınsın. Kompleksli değilsin aslında genel olarak her şeyin farkında olan bir kadınsın. Bu farkındalık canını sıkıyor.
Karakterine eş olarak;
Eğer hayatında yanlış kişiler bulunmasaydı belki sen aşkın ve sevginin önemini kavrayamayacaktın. Hiç bunu düşündün mü?

Herkesin hayatta en sevdiği şeyler vardır.

Senin için en önemli olan şey iş mi?
Ya da neden iş..
Harcamayı sevip buna bir kısıtlama yaratmadığı için mi iş? Ekonomik olarak kendini özgür hissettiğin için mi iş?

İşine aşık, işkolik hatta psikopat derecede olan insanlar var. Bunların hayatta ki tek amacı iş. Sen onlardan değilsin bence. İş aramaya bir süre ara verirsen daha iyi olacağını umuyorum.
Yani hep yazar ya bir yerlerde,
evrenin sen bakarken soyunamıyorum deme şekli diye. Kafanın yönünü çevir biraz..


Kim en iyi olmak istemez ki?
Biz insanız duygularımız var.
Egolarımız var.
Biz her zaman naif olamayız.
Bir konuda olsak diğerinde olamayız. Bastıramadığımız idler, söyleyemediğimiz hırslarımız var.

Kimse en içten duygularla kendi dibe batarken sürekli yükselen ve günden güne neşe saçan bir insana salt duygular beslemez. İçimizde ki en iyi olma duygusuna hakaret bu.

İntihar, hayatta hiçbir beklentisi olmayan, kaybedecek hiçbir şeyi ve hiç kimsesi olmayan insanlar için düşünülesi..

Senin bir eşin var. Seviyor ve seviliyorsun.
Neden onu bu dünyada tek başına bırakacaksın ki? Bu hakka sahip misin.
O sensiz kalmak ister mi?
Sen kendi hayatına kıyabilme hakkına da sahip değilsin ya.


İnsan en dibe batmadan çıkamaz.
Bir kere ayaklarının yere basması ve kendini var gücünle yukarı itmen gerekir.
Havuza düştüğünde ayakların yere değerse daha hızlı çıkarsın, yere değmedi zaman çırpınır ve daha yavaş çıkarsın.

Çırpınma, ayakların yere bassın.

İş aramaya ara ver.
Borçlarından eşine bahset.
Yükünü hafifletmesine müsade et.

Umarım burada yazılanlar sana iyi gelir.

En önemlisi M meredithgrey
bu günden güne artan mutsuzluğundan eşinin haberi var mı?
 
Babasından yana yaralı kızlar olarak biz hayatta hiçbir konuda kolay kazanamayız.Ama sonunda hep kazanırız.Öyle bir iş çıksın ki karşına "iyiki şimdiye kadar başvurduklarım olumlu olmamış" dedirtsin size.
 
Merhaba,

Öncelikle çok uzunca bir yazı olacak baştan uyarmak isterim. Ve belki de ilk kez hem kendime hem de sizlere karşı bu kadar dürüst olacağım tabii kafamı toplayıp yazabilirsem. Atarax kullanımına bağlı olarak zihnimi toparlayamama sıkıntım var çünkü.

Tanımayanlar için kısaca özet geçmem gerekirse ;

37 yaşımdayım, ikinci evliliğimi yaptım seviyor ve seviliyorum. Görünürde iş bulma problemim dışında bir sıkıntısı olmayan mutlu ve çoklarına göre şanslı bir kadınım. Alemle olan problemlerimi de geride bıraktım, şu an sağlıklı ve sıcak ilişkilerimiz var. Ama işin aslı öyle değil, çok mutsuzum. Bu arada aile demişken bir parantez açacağım açmam lazım. Psikolog bir anne ve emekli işçi babanın tek kızıyım. Bu kompleks dediğim ÖZÜNDE KENDİNİ SEVMEME duygusunu babamdan aldım. Sevgi ile, sevgi sözcükleri ve övgüler duyarak yetiştirilmedim, aksine yerildim. Annem mesleğini avantaja çevirip kullanmak yerine hep babamın egemenliğinde sürekli eleştirilen kilosuna, derslerine, zekasına hakaret edilen bir kız olarak yetiştirildim. Kapat parantez. Ne diyorduk ? Mutsuzluğum girdap gibi büyüyor günden güne dibe çekiliyorum. Haftanın bir günü güne enerjik başlıyor ve haftalık işleri hallediyorsam kalan altı gün perişan haldeyim. İş bulamıyorum, birbirinden saçma ve ne istediğini bilmeyen görüşmelere gidip geliyor üstüne üstlük fön parası, gecikmemek için taksisi derken bir de zararlı çıkıyorum. KISACA ÇOK MUTSUZUM.

Mutsuzum çünkü hayatımdan memnun değilim. Bunun eşimle ya da diğer şeylerle ilgisi yok ben kompleksli bir kadınım ve bu kompleksler içten içe bitiriyor beni. Ve eklemeliyim ki kıskancım da. Bugün maske yok, yalan yok her şeyi yazacağım. İki can dostumun kariyerlerinde yükselmeleri ve mutlu evlilikler yapmaları benim boşanma dönemime denk geldiğinde koptum onlardan. Sanki biz bir yarıştaydık ve ben geri kalmış, yanlış seçimler yapmış gibi hissettim. Sonra birisi zengin ailesi sayesinde çalışmadan lüks bir hayata kavuştu, diğeri çok ünlü bir dergide editör oldu , bir mimarla evlendi ve rüya gibi bir hayat yaşamaya başladı. Ben o sırada boşandım, baba evine döndüm, eşimin aldatmasını unutmak için yine yanlış bir adama aşık olup umut besledim, bu arada babamın hakaretleri ile boğuştum ve çalıştım. Çalışmak demiyorum işe gittim geldim. Güya sözde terfi ettim. Beş kişilik bir head office de patronuma yaptığım kahveye bile lanet ederek altı sene çalıştım. Müdirem ile aynı yaştaydık o staj zamanı bu şirkete girmişti ve şansı yaver gidip yükselmişti bense o benim altı katım maaş alıp 1/2 gün gelirken onun işlerini yapıyordum. Altı sene de bu kompleksle ve kendimi onunla kıyaslayıp, kendime acıyarak çalıştım.

Konuya dönersek , bu iki arkadaşımla görüşmüyorum. Tüm sosyal ağlardan da sildim. Kendimi insanların karşısına çıkacak güçte hissetmiyorum. Zaten sanaldan görüştüğüm 1-2 kişi dışında arkadaşım da yok. Kimseyle arkadaş, dost olamıyorum da zaten.

Şimdiki eşimle hayatımın 2. başlangıcını yaptığımı, yeniden doğduğumu düşündüm hep ve o beni biraz olsun bu yarışta ileriye taşıdı. İnsanların karşısına çıkabilecek güveni veriyor bana. Ama şu an içinde bulunduğum durumda o da etkisiz eleman. İki üç gündür intihar yöntemlerini araştırıyorum. İnanılmaz öfkeliyim herkese, her şeye.... Kıskancım demiştim, evet kıskanıyorum. Kolayca iş bulan, kolay hayatlar yaşayan, ben senelerce it gibi çalışırken kolayca terfiler alabilen insanları, bu yaz sürekli tatil yapıp dönerken " ayy tatil bittii ühühüh :KK43:" moduna giren görümcemi, instagram' da takip ettiğim kadınları KISKANIYORUM! Hatta burada bile işi, gücü , maddi imkanı olduğu halde bunalım kasanlara da uyuz oluyorum ! Kendi nefretimde boğulmak üzereyim ve bu bana hiç yakışmıyor biliyorum. Sokaktaki karıncaya bile merhamet gösteren ve en büyük zenginliğimi vicdanım olarak gören ben çok değiştim, değişiyorum.

İş bulamıyorum, bulamadıkça maddi olarak sıkışıyorum ki maddi olarak sıkışmak hayatta en tahammül edemediğim şey. Sanki hiç bu sıkıntılar yokmuş gibi yaşayıp tüm avans hesaplara, kredi kartlarına eşimden de habersiz bir sürü borç yaptım, şimdiye dek annemden alıp falan idare ettim ama işe girmezsem sonum kötü gözüküyor. Kabul etmek istemiyorum durumumu. Ve iş bulacağımı da sanmıyorum işin acısı. Gidiyorum sekreter ilanına başvuruyorum sekreterlik ya ne yapabilirsin en fazla " üzgünüz başkasını işe aldık" diye cevap geliyor. Ya da klasik " imi sizin diniyimlir bizim pizisyin için fizli" konuşmaları dönüyor.

VE BEN İŞE GİRİP PARA KAZANMADAN MUTLU OLAMAYACAĞIMI BİLİYORUM.

Kendimi son kullanma tarihi geçmiş gibi hissediyorum. Çok öfkeliyim en başta kendime. Yazacak çok şey var aklıma geldikçe kusacağım içimdekleri. Ama çok mutsuzum özet bu.

Bunca şeyi niye yazdın diyecekler için özet : hayatımı boşa yaşadığımı hissediyorum. Hep yanlış kararlar, hırs sahibi olmamak , elindekiyle yetinme naifliğinin hayatın insanı s..ken şartları ile yerle bir olduğunu görmek, yanlış bir evlilik ve adama sekiz sene vermek, sonra iki seneyi bir başka yanlış adama vermek, maddi anlamdaki tutarsızlıklar, kendimi sevmemek, bu yaşa gelip bir baltaya sap olmamış olmak ya da öyle hissetmek, bu yaştan sonrası için ümidini kaybetmek, tüm bu başarısızlıklar için kendine öfke duyup ölmeyi istemek. İşte ruh halim bu...Vivelamour'un hayatı bomboş bir çöpten ibaret. Kendisi de.....Gerçek aşkı 32 yaşımda buldum ama onun da hayatını karartacağım bu gidişle ve bu mutsuzlukla. Çünkü ben onun gibi bakamıyorum hayata. O dünyadaki en kalender kişi ben ise yarattığım kompekslerimle çok mutsuzum.

Böyle zamanların, dibe vurmuş hallerin yepyeni şeylere gebe olduğunu düşünmüşümdür hep. Sizin içinde öyle olacağını düşünüyorum.
Sadece gün içinde pozitif düşünce üretin yeter. Hayatınızda pozitif şeyler olmasına gerek yok, siz zihninize bunu öğretin
Nasihata akıl vermeye en son ihtiyaç duyacağınızın farkındayım. kendinizi yetersiz, değersiz hissediyorsunuz muhtemel. Sadece şunu söyleyebilirim. Bütün duyguların son kullanma tarihi vardır. Şu an yaşadıklarınızında var:)bitecek ve siz bambaşka duygular yaşayacaksınız
Velhasıl mutsuzluk da mutluluk gibi bitimli bir şeydir ... Sevgimle
 
Büyük bir depresyon geçiriyorsunuz ama sizde olmayanlari kiskanmakla kendinize zarar verirsiniz eee ne yani birisi benden hızlı terfi aldı rahat hayatı var diye onu mu kıskanayım bu çok saçma hayat her zaman güzel olmuyor iyisiyle kötüsüyle zorluğuyla yaşamak lazım. .. yoksa nasıl değer biliriz ki .bence acil doktora gidin ve Allah de ötesini bırak kitabını okuyun
 
Bahsettiğiniz aslında bir nevi eksiklik duygusu gibi. Kesinlikle çocuklukta yaşanan şeyler vr mizaç buna sebep oluyor. Kısır bir döngüdesin. Mutsuzsun pars harcayarak maddiyat ile eksik kısmı doldurmaya çalışıyorsun başaramayınca işler sarpa sarıp daha da mutsuz oluyorsun. Bende benzer kısır döngüye başka şekilde sahibim. İyi biliyorum. Şükürsüzlük diye tarifliyorum. Sağlığım var,evladım sağlıklı daha ne..... Ama o iş öyle değik işte. Paylaşmayı ve paylaşmanın verdiği hazzı bilmiyoruz bende tek çocuğum annem öğretmedi. fakülteyi kazanana kedi köpek gibiydik bende baba ds yok öldü çok küçükken. Diyeceğim o ki çalış çalış çalış. Evde oturma. İş dediğin tecrübedir. Paraya da bakma beğenmemezlik etme. Biliyorum ama o kısır döngüye kır maddi durumunu,hayatını ve psikolojini düzene sok kocandan da eminsen bir bebeğin olsun. Bak o çok mutlu olan arkadaşların varya inan senden daha beter dertleri olabilir bilemezsin kimseyi. Sosyal medya bu yüzden çok kötü. Sanki herkes prenses prens bende dibe vurdum batıyorum hissine sokuyor adamı. Hadi kolay gele
 
Gözünü seveyim ülkemiz de kast sistemimi var sınıf atlamakda nedir. Seni üzen bu yazdığın cümlenin yanlışlığı, kimsenin kimseye bir üstünlüğü yok lütfen bunu farket sana bunu hissettirenler ]


sinif yok yani bizim toplumda oyle mi. illa kast sistemi olmasi gerekmez koleler asiller vs diye.

birde yanlis anlamissiniz. o arkadaslar benden ustun demedim. ama evet evlilikleri sebebiyle kolaylik saglayanlar var. aileleri sebebiyle de her kapinin kendilerine kolaylikla acilanlarin oldugu gibi.

bazilari kolaylikla halleder islerini bazilari tirnaklariyla kazıyarak. tirnaklariyla bir yere gelenler geldikleri yerde mutlularsa sorun olmaz zaten. ama kazip kazip bir yere gelemezsen o kolaylıkla gelenlerde gozune batmaya başlar.

konu sahibi de bunu demis. bende ona hak verdigimi normalde bende kiskanclik hissi olmamasina ragmen benimde bunu yasadigimi anlatmaya calistim.

baskalarini kendimden ustun görüp karalar bağladığım yok.[/QUOTE]
 
Son düzenleme:
Sizi bir noktada anlayabildiğimi düşünüyorum. Ben de bir ara arkadaşlarıma bu duyguları hissettim kariyer konusunda. Onlar y.l başladılar ve ben kendimi geride gördüm. Sonra maddiyat konusunda hissettim aynı şeyi, eşinden yana parayı bulup zenginliğe kavuşan bir kadın değilim çünkü.

Ama şu an mutluyum. Çünkü güçlü olduğumu hissediyorum. Bakın çok abes gelebilir, ama maddiyat gerçekten bir anda değişebilen bir şey. Gözümün önünde bir anda yükselen, ve bir anda dibi görenlere şahit oldum.

Bence sizi mutlu eden şeyler karakteriniz olmalı. Alın kahvenizi, kitap okuyun. Kendinize yaptığınız yatırım kadar insanı tatmin eden başka bir şey bilmiyorum. İnsan yeri gelir, parasının her kuruşunu hesaplamak zorunda kalır, ki bu hırçınlaştırır, bilirim.. Ama ona odaklanmanız size fayda sağlamayacak...

Victor Frankl, başarı ve mutluluğun kovalamayı bıraktığımız an bizi bulduğunu söyler. Ona takıntı yapmadığımızda geleceğini .. Bu kadar üzülmeyin, kendinizi mutlu ettiğinizde iyi bir işiniz ve güzel günleriniz olacak inşallah :)
 
sinif yok yani bizim toplumda oyle mi. illa kast sistemi olmasi gerekmez koleler asiller vs diye.

birde yanlis anlamissiniz. o arkadaslar benden ustun demedim. ama evet evlilikleri sebebiyle kolaylik saglayanlar var. aileleri sebebiyle de her kapinin kendilerine kolaylikla acilanlarin oldugu gibi.

bazilari kolaylikla halleder islerini bazilari tirnaklariyla kazıyarak. tirnaklariyla bir yere gelenler geldikleri yerde mutlularsa sorun olmaz zaten. ama kazip kazip bir yere gelemezsen o kolaylıkla gelenlerde gozune batmaya başlar.

konu sahibi de bunu demis. bende ona hak verdigimi normalde bende kiskanclik hissi olmamasina ragmen benimde bunu yasadigimi anlatmaya calistim.

baskalarini kendimden ustun görüp karalar bağladığım yok.
Bizim ulkemizde sınıf ayrımcılığı yok parası olanın düdüğü öter sadece. Evvelsi gun, pes pese üç çocuk doğurmuş 3 odalı bir evde kayınvalidesiyle yaşayan sürekli ne kadar mutlu olduğundan bahseden bir ev hanımı ile tanıştım. Ben olamazdım sanırım, tamamen bakış açısı. Ben konu sahibi yazdı sandım bu arada.
 
Avrupa 'da cogu insan zaten sizin yasinizda is hayatina atiliyor okul bitiriyor. Benim okul biteli 5 yil olacak sifir is tectübem var. Arkadaslarimi maaslari 5_6 bin civari. Hepsi fistik gibi. Benim en az 20 kilo fazlam var. Hala ehliyetim yok. Yasadigim yerin diline tam hakim degilim. Ve evet özeniyorum yani oh be ne güzel...... vs vs diyorum eski arkadaslarim icin. Eski dedim (cünkü arayjp soran yok beni. )ama hic de kiskanayim kendimi onlarla yaristirayim moduna girmedim girmem. Arayip soruyordum da. Baktim cevap veren yok kestim. Yani hayat bu. Onlarin baska noksanlari vardir. Kimse tam degil. Gereksiz yormayin kendinizi. Is de bulursunuz insallah en yakin zamana ;) saglik olsun. Allah sevdiklerinizi korusun gerisi bos
 
Kafka dur allasen ortalık karışık

Sen de mi o Kezban akımına kapıldın? Kıslar ay ben Aslı'nda böyle böyleyim diye döktüren çeşit :)

İyisin, zaten söyleniyormuş

Neden Burda üç beş yorumla teyit ihtiyacı duyuruyorsun?

Bırak ya.

Zorlama kendini. Ya diptesindir, ya zirvede.

Ne önemi var? Hayattasın hala, nefes alıyorsun
 
Kafka dur allasen ortalık karışık

Sen de mi o Kezban akımına kapıldın? Kıslar ay ben Aslı'nda böyle böyleyim diye döktüren çeşit :)

İyisin, zaten söyleniyormuş

Neden Burda üç beş yorumla teyit ihtiyacı duyuruyorsun?

Bırak ya.

Zorlama kendini. Ya diptesindir, ya zirvede.

Ne önemi var? Hayattasın hala, nefes alıyorsun
dııııt, kız kezo muyum ben
Hiç de değilim valla:KK12::KK11::anneadayı:
 
Suan arkadaslarindan daha iyi is bulup daha iyi bir evliligin olsa yine de mutlu olamayacaksin. Cunku psikolojik sorunlarin var. Icinde bulundugun durumu kabullenmek yerine surekli bir ust seviyeye bakip kendini eksik goruyorsun. En muhtesem hayat senin olsa da mutsuz olmaya devam edeceksin cunku beynin oyle istiyor. Senin tek ihtiyacin olan sey duzgun bir psikolojik destek alman.
 
Kafka dur allasen ortalık karışık

Sen de mi o Kezban akımına kapıldın? Kıslar ay ben Aslı'nda böyle böyleyim diye döktüren çeşit :)

İyisin, zaten söyleniyormuş

Neden Burda üç beş yorumla teyit ihtiyacı duyuruyorsun?

Bırak ya.

Zorlama kendini. Ya diptesindir, ya zirvede.

Ne önemi var? Hayattasın hala, nefes alıyorsun


Ben mi durayım,
yanlış mı yazdın kafka diye
 
Ay evet :KK43:

Utandım bi

Bir de şaşırdım sen kafka hayırdır diye

Vallahi billahi gözüm öyle gördü :KK43:

Ay noluyor :KK53:

Benim yazdığımla ortalığın karışık olmasının alakası ne onu anlamadım

Şuan birbirimizi doğru anlıyor muyuz?
 

Eklentiler

  • image.png
    image.png
    195,8 KB · Görüntüleme: 79
Beceremedim fotoğrafla yorum yapmayı.

Konuya son sayfadan dalıp, ilk yorumu okuyunca sen yazdın sandım :/
 
Güzel bir kariyerin olunca mi kendini sevilmeyi mutlu olmayi layik göreceksin? Veya baskalarindan daha güzel bir hayat yasayinca kendi dogrularina göre üstün olunca mi? vs..
Bu düsünceler ve beklentilerin uzar gider.. hep sevgi ve mutluluk pesinde kosarsin ömrün boyunca.
Sevgi ve mutluluk zaten senin icinde dir. Herkes oldugu gibi yeterlidir sen de öyle. Ama düsüncelerin buna izin vermezse kendini bu güzel hislere kapatirsin.
Mesela ancak istedigin gibi bir kariyerin olunca ve ozaman mutlu olacagini düsünürsen ancak ozaman izin veriyorsun kendine mutlu olmayi demek.. objelere veya baska insanlarin yorumlarina veya düsüncelerinize, kendi dogrulariniza vs baglamayin mutlulugunuzu ve özsevginizi. Fazla düsünmeyin, hissedin, ani yasayin, kalpten yasayin..
 
Back