çölyak

Annemin ekmek büfesi var. Son yıllarda inanılmaz derecede glutensiz ürün satmaya başladım. O kadar çok çölyak hastası var ki görsen şaşıp kalırsın, diyor. Son yıllarda çok ortaya çıkma başladı. Yediğimiz içtiklerimizden mi oluyor ne oluyorsa artık.

Geçen M... adlı markette glutensiz reyonuna denk geldim oldukça pahalı ürünler gerçekten. Öyle dikkatimi çekti.
 
Benim alerjik bir bebeğim var. Bebeğim için neler yapmam gerektiğini araştırırken 19 ay boyunca insan sağlığı ile ilgili okuma yaptım. Her insanın vücudunda aşı, ilaç, kozmetik, deterjan, parfüm ve katkılı gıdaların biriktirdiği bir toksin yükü var. Her insanda değişen oranda toksin yükünden sonra değişik hastalıklar oluşuyor. Aslında çok az miktarda toksin yükü dahi kronik yorgunluk, kabızlık, stres gibi rahatsızlıklara sebep oluyor ama bunları gecistirerek hastalıktan saymiyoruz. Ne zaman ki hayatı çok zorlaştıran bir hastalık yaşıyoruz orada durup vücudun ne kadar kimyasala maruz kalmış olabileceğini muhakkak irdelemek gerekiyor.

Okuduklarima göre vücudunda fazlaca toksin yükü bulunan kadınların hamilelikleri zor ya da riskli geçiyor. O yüzden sizin hamilelik öncesinde de ya yeme iskanliklarinizin yanlış olduğunu ya sigara kullandığınızı ya uzun süre ilaç kullandığınızı ya da kömür madeni yakınlarında yaşadığınızı, hatta büyük şehir kirliliğine fazla maruz kalmis olabileceğinizi tahmin ediyorum. Yani hamilelige zaten sağlıksız başladınız. Hamileliginiz de dogumunuz da müdahaleli olunca var olan toksin yükü çok cok arttı. Bunlardan bebeğiniz de etkilendiği için alerji geliştirme ihtimali malesef çok yüksek. Özellikle aşılardan sonra huysuzluk oluyor mu iyi gözlemleyin. Ben çok geç kaldım siz erken davranın.

Bir ağır metal zehirlenmesi var mı yok mu öğrenmek için test yaptırın. Ağır metal detoksu ile vücudunuzu temizleme şansınız çok yüksek. Hastalığın zorluğu derecesinde uzun zaman alabilir sadece. İnstagramda @glutensizdunyacom hesabında detoks banyosu ve @organik_anne hesabında aşı detoksu, ağır metal detoksu adıyla yayınlanmış gönderilerde ayrıntıları bulabilirsiniz.

Detoks uygulayıp faydasını gorurseniz yazın lütfen. Bu konuyu çok az insan biliyor, belki okuyan başkalarına yardımcı olmuş oluruz.
Ben aşırı organik yaşamdan yana değilim malum günümüzde bunu sürdürmek çok zor.

Fakat emzirdiğim süre boyunca deodarant hiç kullanmadım. Parfüm toplu taşımaya bineceksem yaz aykarında kullandım. Özellikle bir sene boyunca neredeyse hiç parfüm falan kullanmadım. İkinci çocuğumda da buna dikkat ediyorum. Beden ve kıyafet temizliğime önem gösterdiğim sürece sıkıntı olmuyor. Hamileyken maalesef dikkat etmedim hiç, edemedim. Doğumdan sonra özel durumlar hariç makyajı ve ojeyi hayatımdan belli bir süre çıkartıyorum. El kremi kullanmak yerine birkaç damla saf zeytinyağı kullanmayı tercih ediyorum. Çünkü bebeklerde bir süre tensel temas önemli oluyor. Gözlerime, burnuma, kirpiklerime ve cildime dokunuyor. Rimel bile kullanmıyorum bu yüzden ilk bir buçuk sene. Oje sürmememin sebebi aseton. O asetonun kokusu ellerimden çıkmak bilmiyor. Üstelik ellerim sürekli su ile temas halinde gün boyu. Çocuğa yemek yapıyorum çünkü ve sebzesine falan geçiyor. Özel bir durumda sürdüysem eldiven kullanıyorum. Oje zaten elleri sürekli suda olan insanlar için ideal değil soyulma ve dökülme yapıyor. En kalitelisinde de oluyor bu. %100 yapamıyorum maalesef ama en azından ilk iki sene dikkat etmeye çalışıyorum.
 
Bu arada her şehirde var mı bilmiyorum ama istanbul halk ekmeğin glutensiz unu, ekmeği var. Sanırım kurabiye de çıkarmış annem sipariş verirken duymuştum. Özellikle benim annem çölyak hastalarına taze yesinler diye sipariş üzerine getirtiyor. Çölyak hastaları ile numaralarını alıyorlar birbirlerinin. Diyelim ekmeği bitmek üzere annemi arıyor teyze sipariş verir misin ekmeğim bitmek üzere diye. Sipariş gelince de annem arayıp haber veriyor, gelip alıyorlar.
 
Ben aşırı organik yaşamdan yana değilim malum günümüzde bunu sürdürmek çok zor.

Fakat emzirdiğim süre boyunca deodarant hiç kullanmadım. Parfüm toplu taşımaya bineceksem yaz aykarında kullandım. Özellikle bir sene boyunca neredeyse hiç parfüm falan kullanmadım. İkinci çocuğumda da buna dikkat ediyorum. Beden ve kıyafet temizliğime önem gösterdiğim sürece sıkıntı olmuyor. Hamileyken maalesef dikkat etmedim hiç, edemedim. Doğumdan sonra özel durumlar hariç makyajı ve ojeyi hayatımdan belli bir süre çıkartıyorum. El kremi kullanmak yerine birkaç damla saf zeytinyağı kullanmayı tercih ediyorum. Çünkü bebeklerde bir süre tensel temas önemli oluyor. Gözlerime, burnuma, kirpiklerime ve cildime dokunuyor. Rimel bile kullanmıyorum bu yüzden ilk bir buçuk sene. Oje sürmememin sebebi aseton. O asetonun kokusu ellerimden çıkmak bilmiyor. Üstelik ellerim sürekli su ile temas halinde gün boyu. Çocuğa yemek yapıyorum çünkü ve sebzesine falan geçiyor. Özel bir durumda sürdüysem eldiven kullanıyorum. Oje zaten elleri sürekli suda olan insanlar için ideal değil soyulma ve dökülme yapıyor. En kalitelisinde de oluyor bu. %100 yapamıyorum maalesef ama en azından ilk iki sene dikkat etmeye çalışıyorum.
Kullanılan kimyasalların bir kullanım sırasında verdiği zararlar var. Bir de uzun yıllar kullanılmış olan kimyasalların vücutta birikerek uzun vadede verdiği zarar var. Konu sahibi uzun yıllar bir şekilde vücuduna kimyasal depoladıgı için bağışıklık sistemi üzerindeki yük çok artmış durumda. Çok çalışmak hatalı çalışmayı beraberinde getiriyor. Bağışıklık sistemi, vücuttaki toksin yüküyle baş etmeye çalışırken zamanla zararlı olanla olmayanı secemez hale gelerek besinlere de patojenlere verdiği tepkiyi vermeye başlıyor çölyak hastalığında olduğu gibi. Bu durumda organik yaşamak bir tercihten çok bir zaruret halini alıyor.

Sizin herhangi bir sıkıntı yaşamiyor olmanıza sevindim. Ben yüzde doksan organik yaşıyorum, buna mecbur hissettiğim bir hayatım var çünkü. Mecburiyetlerin tercihe dönüşeceği günün en başta bebeğim için çok yakında olmasını umuyorum.
 
Benim alerjik bir bebeğim var. Bebeğim için neler yapmam gerektiğini araştırırken 19 ay boyunca insan sağlığı ile ilgili okuma yaptım. Her insanın vücudunda aşı, ilaç, kozmetik, deterjan, parfüm ve katkılı gıdaların biriktirdiği bir toksin yükü var. Her insanda değişen oranda toksin yükünden sonra değişik hastalıklar oluşuyor. Aslında çok az miktarda toksin yükü dahi kronik yorgunluk, kabızlık, stres gibi rahatsızlıklara sebep oluyor ama bunları gecistirerek hastalıktan saymiyoruz. Ne zaman ki hayatı çok zorlaştıran bir hastalık yaşıyoruz orada durup vücudun ne kadar kimyasala maruz kalmış olabileceğini muhakkak irdelemek gerekiyor.

Okuduklarima göre vücudunda fazlaca toksin yükü bulunan kadınların hamilelikleri zor ya da riskli geçiyor. O yüzden sizin hamilelik öncesinde de ya yeme iskanliklarinizin yanlış olduğunu ya sigara kullandığınızı ya uzun süre ilaç kullandığınızı ya da kömür madeni yakınlarında yaşadığınızı, hatta büyük şehir kirliliğine fazla maruz kalmis olabileceğinizi tahmin ediyorum. Yani hamilelige zaten sağlıksız başladınız. Hamileliginiz de dogumunuz da müdahaleli olunca var olan toksin yükü çok cok arttı. Bunlardan bebeğiniz de etkilendiği için alerji geliştirme ihtimali malesef çok yüksek. Özellikle aşılardan sonra huysuzluk oluyor mu iyi gözlemleyin. Ben çok geç kaldım siz erken davranın.

Bir ağır metal zehirlenmesi var mı yok mu öğrenmek için test yaptırın. Ağır metal detoksu ile vücudunuzu temizleme şansınız çok yüksek. Hastalığın zorluğu derecesinde uzun zaman alabilir sadece. İnstagramda @glutensizdunyacom hesabında detoks banyosu ve @organik_anne hesabında aşı detoksu, ağır metal detoksu adıyla yayınlanmış gönderilerde ayrıntıları bulabilirsiniz.

Detoks uygulayıp faydasını gorurseniz yazın lütfen. Bu konuyu çok az insan biliyor, belki okuyan başkalarına yardımcı olmuş oluruz.
malefes çok sağlıksız beslendim. Annem yok kücük yaştan beri babam büyüttü beni ve hep dışardan beslensik yıllarca. Malesef çalışıyor yoruluyordu ve yemek yapmayıda pek bilmezdi.Ayın sonlarına doğru çocuk cerrahisinden randevu aldım. Bu testen bahsedicem ve yapılmasını isticem. Sonuca göre detoksu doktor kontrolunde denyebilirim. Durumu buraya yazarım. Yada ayrı bir konuda başlık açıp bilgilendirebilirim. Tek korkum oğlum. Onun saglıklı bir birey olmasını istiyorum. 6 aylık olacak neredeyse ve hep emdi. Ek gıdaya geçincede sağlıklı besinlerle el yapımı gıdalarla büyütmek istiyorum.

Bilinçli olmaliyız. Biz belki geç kaldık ama evlatlarımızı umarım bilinçli, saglıklı bireyler olarak yetiştirebiliriz.

Sizede geçmiş olsun. Allah yavrunuza şifa versin.
 
Iyi geceler dilerim herkese.

Yıllardır geçmeyen mide ağrım vardı ama önemsememiştim doğumdan sonra iyice arttı artık dayanamaz oldum ve uzun uğraşlar 3 4 defa ayrı ayrı yapılan endoskopi ve biyopsiler sonucunda kesin çölyak tanısı koyuldu.

Çok tuhaf hissediyorum kendimi. Abur cubura düşkün değilim ama en zevk aldığımız şey eşimle gece ansızın dışarı çıkmak yemek yemek veya seyahatlerde neler meşhursa onları tatmaktı. Artık hayatım boyunca sadece bana ve benim gibi çölyak hastalarına özel sayılı cafelere gidebileceğim.

Sayılı diyorum çünki malesef ülkemizde çölyak hastalarına yeteri kadar alan yok.. Bugün gezmediğim yer kalmadı neredeyse ve koskoca şehirde sadece 2 yerde glütensiz ürünlere ulaşabildim. Ve inanılmaz pahalı.

Gözyaşları içinde birkaç parça birşey alıp çıktım. Evet hayatta daha büyük acılar var biliyorum. O kadar büyük şifasız hastalıklar var ki... Her anıma şükürler olsun. Ama beni üzen yaralayan şey farklı besin gruplarına ihtiyacımız varken ürünlerin bu kadar pahalı ve nadir yerlerde olması.

Zaten zor bir yaşam biçimi özellikle bugün tanıştığım bir kadın gözleri dolu dolu evladı için aldığı 15 tl lik tek gofretten bahsetti. Durumları yok ama yavrusu gözünün önünde aģladıkça kadın mahvolmuş.

Ne yapabilirim dedim kendi kendime. Gerekli bir kaç yeri aradım ve başvuruda bulundum. Içimden geçenleri ve zor durumda olanlardan bahsettim. Lakin yapıcaz diyorlar ne kadar doğru ne zaman faliyete geçer bilemiyorum.
Benim için sorun değil ben yemem, ulaşamasamda olur. Ama bu ürünlerin pahalılığı okul kantininden rahatca yiyebilen çocuklara, çölyak hastası onlanların istekle, iştahla bakması çok acı.


Bir iç dökmeydi. Kendimden ziyade erişemeyenler pahalı olduğu için belkide tadamayacak çocuklara üzgünüm bu gece. Kendi oğlumu koydum onların yerine.

Rabbim yar ve yardımcıları olsun. Tüm hastalara şifa,deva versin inşallah.


Başınızı ağrıttım hakkınızı helal edin. Iyi geceler dilerim...
iyi günler 4 yaşında tek yumurta ikizi kızlarım var 2 yıldır süren bağırsak probleriyle uğraşiyoruz en sonunda dr un aklına geldi çölyak testi yapmak kan değerinde sonuç baya yüksek çıktı 1 gün sonra endoskopi yapılacak kapamız allak bullak
 
iyi günler 4 yaşında tek yumurta ikizi kızlarım var 2 yıldır süren bağırsak probleriyle uğraşiyoruz en sonunda dr un aklına geldi çölyak testi yapmak kan değerinde sonuç baya yüksek çıktı 1 gün sonra endoskopi yapılacak kapamız allak bullak
Allah acil şifalar versin inşallah. Korkmayın ilk başta bende çok korktum. Zamanla alışılıyor. Yavrularınız daha çok küçükmüş. Sonuç ne oldu acaba ?
 
Geçmiş olsun. Aslında gluten bağırsak geçirgenliğine yol açtığı için sağlıklı insanlar da bunu yememeli. Bütüncül/fonksiyonel tıp ile ilgilenen birçok doktor bunu vurguluyor. “Tahıl beyin” kitabını okumanızı öneririm. İnstagramda drdenizsimsek takip edin. Ben de %95 glutensiz besleniyorum diyebilirim. Bir yere davetli olduğum zaman ayıp olmasın diye ikram edilenlerin tadına bakıyorum. Onun dışında evde hep glutensiz besleniyorum. Bulgur yemiyorum,buğday yemiyorum. Sebze yemekleri çok güzel ve ülkemiz sebze meyve cenneti olduğu için çok şanslıyız.
 
Suan Tahil beyin kitabini okuyorum.Ve Canan Karatayla dalga gecenler bir de bu kitabi okusunlar diyorum.
Gluteni keske bizde tamamen kesebilsek .Bana cok mantikli geliyor glutensiz yasam ama o kadar islenmis gidayla cevrildik bunlardan kopmak cok zooor 😣
 
Iyi geceler dilerim herkese.

Yıllardır geçmeyen mide ağrım vardı ama önemsememiştim doğumdan sonra iyice arttı artık dayanamaz oldum ve uzun uğraşlar 3 4 defa ayrı ayrı yapılan endoskopi ve biyopsiler sonucunda kesin çölyak tanısı koyuldu.

Çok tuhaf hissediyorum kendimi. Abur cubura düşkün değilim ama en zevk aldığımız şey eşimle gece ansızın dışarı çıkmak yemek yemek veya seyahatlerde neler meşhursa onları tatmaktı. Artık hayatım boyunca sadece bana ve benim gibi çölyak hastalarına özel sayılı cafelere gidebileceğim.

Sayılı diyorum çünki malesef ülkemizde çölyak hastalarına yeteri kadar alan yok.. Bugün gezmediğim yer kalmadı neredeyse ve koskoca şehirde sadece 2 yerde glütensiz ürünlere ulaşabildim. Ve inanılmaz pahalı.

Gözyaşları içinde birkaç parça birşey alıp çıktım. Evet hayatta daha büyük acılar var biliyorum. O kadar büyük şifasız hastalıklar var ki... Her anıma şükürler olsun. Ama beni üzen yaralayan şey farklı besin gruplarına ihtiyacımız varken ürünlerin bu kadar pahalı ve nadir yerlerde olması.

Zaten zor bir yaşam biçimi özellikle bugün tanıştığım bir kadın gözleri dolu dolu evladı için aldığı 15 tl lik tek gofretten bahsetti. Durumları yok ama yavrusu gözünün önünde aģladıkça kadın mahvolmuş.

Ne yapabilirim dedim kendi kendime. Gerekli bir kaç yeri aradım ve başvuruda bulundum. Içimden geçenleri ve zor durumda olanlardan bahsettim. Lakin yapıcaz diyorlar ne kadar doğru ne zaman faliyete geçer bilemiyorum.
Benim için sorun değil ben yemem, ulaşamasamda olur. Ama bu ürünlerin pahalılığı okul kantininden rahatca yiyebilen çocuklara, çölyak hastası onlanların istekle, iştahla bakması çok acı.


Bir iç dökmeydi. Kendimden ziyade erişemeyenler pahalı olduğu için belkide tadamayacak çocuklara üzgünüm bu gece. Kendi oğlumu koydum onların yerine.

Rabbim yar ve yardımcıları olsun. Tüm hastalara şifa,deva versin inşallah.


Başınızı ağrıttım hakkınızı helal edin. Iyi geceler dilerim...
Aklıma akrabam geldi başkalarının çocukları cips yerken o da istemişti büyük ablası hayır vermeyin sakın derken hüngür hüngür ağlamıştı :KK43:

Gerçekten çok pahalı paketli ürünleri yiyecek secenekleri onlar

Mısır unu kullanıyordu kendileri çekiyorlardı mısır i kek i poğaça onunla yapıyorlardı bir dene sende istersen :))

Rabbim şifa versin
 
Ben çocuk sahibi olmak için çok uğraştım. 5 kez tüp benek denemesi, sayısız yumurta toplama işlemi, bir kaç ameliyat.. 5. Denemede de negatif sonucu görünce glütensiz beslenmeye başladım belki bir faydası olur diye. İki ay çapraz bulaşmaya dikkat etmeden glütensiz beslendim. İki ayın sonunda 6. Denemeye geçtik. Yumurta sayım azdı ve glütensiz diyetten sonra da hiç bir değişiklik olmamıştı. Kesin bir işe yaramadı diye düşündüm ama transfere girerken doktorum çok çok çok kaliteli bir embriyo diye üstüne basa basa söyledi ve çok şükür şimdi o kaliteli embriyo şimdi yatağında mışıl mışıl uyuyor 🥰 hamileliğimin ilk iki ayını da glütensiz beslenmeyle geçirdim. Her şey yolunda gittiği için tekrar eski düzenime döndüm keşke devam ettirebilseydim ama hakikaten zor bi diyet. Bu hastalıkla savaşan herkesin allah yardımcısı olsun 😔
 
Iyi geceler dilerim herkese.

Yıllardır geçmeyen mide ağrım vardı ama önemsememiştim doğumdan sonra iyice arttı artık dayanamaz oldum ve uzun uğraşlar 3 4 defa ayrı ayrı yapılan endoskopi ve biyopsiler sonucunda kesin çölyak tanısı koyuldu.

Çok tuhaf hissediyorum kendimi. Abur cubura düşkün değilim ama en zevk aldığımız şey eşimle gece ansızın dışarı çıkmak yemek yemek veya seyahatlerde neler meşhursa onları tatmaktı. Artık hayatım boyunca sadece bana ve benim gibi çölyak hastalarına özel sayılı cafelere gidebileceğim.

Sayılı diyorum çünki malesef ülkemizde çölyak hastalarına yeteri kadar alan yok.. Bugün gezmediğim yer kalmadı neredeyse ve koskoca şehirde sadece 2 yerde glütensiz ürünlere ulaşabildim. Ve inanılmaz pahalı.

Gözyaşları içinde birkaç parça birşey alıp çıktım. Evet hayatta daha büyük acılar var biliyorum. O kadar büyük şifasız hastalıklar var ki... Her anıma şükürler olsun. Ama beni üzen yaralayan şey farklı besin gruplarına ihtiyacımız varken ürünlerin bu kadar pahalı ve nadir yerlerde olması.

Zaten zor bir yaşam biçimi özellikle bugün tanıştığım bir kadın gözleri dolu dolu evladı için aldığı 15 tl lik tek gofretten bahsetti. Durumları yok ama yavrusu gözünün önünde aģladıkça kadın mahvolmuş.

Ne yapabilirim dedim kendi kendime. Gerekli bir kaç yeri aradım ve başvuruda bulundum. Içimden geçenleri ve zor durumda olanlardan bahsettim. Lakin yapıcaz diyorlar ne kadar doğru ne zaman faliyete geçer bilemiyorum.
Benim için sorun değil ben yemem, ulaşamasamda olur. Ama bu ürünlerin pahalılığı okul kantininden rahatca yiyebilen çocuklara, çölyak hastası onlanların istekle, iştahla bakması çok acı.


Bir iç dökmeydi. Kendimden ziyade erişemeyenler pahalı olduğu için belkide tadamayacak çocuklara üzgünüm bu gece. Kendi oğlumu koydum onların yerine.

Rabbim yar ve yardımcıları olsun. Tüm hastalara şifa,deva versin inşallah.


Başınızı ağrıttım hakkınızı helal edin. Iyi geceler dilerim...
Merhabalar şuan nasılsınız gectimi şikayetler peki
 
X