çok severek evlendim ama çok mutsuzum eşimle vakit geçirmek istemiyorum

beyzadeg34

Kullanıcı üyeliğini pasifleştirmiştir.
Üyelik İptali
tek ayak cezası
Kayıtlı Üye
10 Haziran 2024
22
-11
1
Buraya aslında biraz da kafamı toparlamak için yazıyorum. Eşimle 21 yaşımda tanıştım 22 yaşımda çokk severek deli divane aşık bir şekilde evlendim. evleneli 2.5 yıl olacak ama başlarda bana çok tatlı gelen şeylere bile sinir oluyorum eve geç geldiği zaman mutlu oluyorum onunla hiçbir şey yapmak istemiyorum çünkü yanındayken kendimi fazlalık gibi hissediyorum. Biraz detaylıca anlatacağım en baştan, benim de hatalarım var ama artık her gün keşke evlenmeseydim diye uyanıyorum. Eşim benden 6.5 yaş büyük ve kesinlikle çok iyi bir insan. Ve başarılı da yurtdışında yl vesaire yapmış birçok vakıflarda işlerde çalışmış her telden insan tanır herkesle anlaşır da, lisedeyken kayınpederim iflas etmiş eşim çalışmış güzel paralar da kazanmış kendi kendisini yetiştirmiş ailesinde üni mezunu bile yok eşim kendi çabalarıyla yurtdışında okumuş gelmiş şimdi iyi
bir yerde çalışıyor herkese yardımı dokunur neşelidir çevresi geniştir gezmeyi çok sever yemek yapmayı sever cömerttir vesaire. Biz ilk tanıştığımızda öyle romantikti, nokta atışı hediyeler alırdı, yolda durup şiirler okur şarkılar söylerdi, bir günde 30 35 bin adım atardık bazen istanbulun altını üstüne getirirdik, gözlerine bakarken kendimi bebek gibi sevildiğimi
hissederdim kıymetli hissederdim, elimi sımsıkı tutardı, gözlerimin içine bakardı. Aramızdaki yaş farkı ve hayat tecrübesi dolayısıyla hep böyle o anlatır ben dinlerdim yanında fıtı fıtı dolaşıp... Her şey yolunda evlendik eşimin ailesini de çok severim çok iyi insanlar hatta eşimle ilgili tüm dertlerimi kayınvalideme anlatırım, görümcem hakeza bazen ben bir şey demeden eşimi ikaz eder bqzı konularda vesaire. Diyeceksiniz ki sen de buldun bunuyorsun. Bwzen sırf ailesinin hatrına eşime katlanıyorum öyle diyeyim. Neyse evlendik. Eşimin kendi doğruları hakkında bazı keskin tavırlaro olduğunun evlenmeden önce de farkındaydım ama daha çok arkadaşlarına uzak akrabalarına ksrşo böyle gibiydi ve ben de bir duruşu var diye beğenirdim hatta. ailesinde bile hep onun sözü geçer annesi babası bile mum gibi o ne derse onu yapar kıymet verdikleri için ama bazen bir anne babanın evladın ağzına bu kadar bakmasını garipsiyorum asla hayır diyemiyorlar eşime haksız bile olsa bir şey diyemiyorlar. Eşim buna öyle alışmış ki. Evlendikten sonra birdenbire 'ben böyle diyorum böyle olacak nokta'şeklinde bir adamla karşılaştım. Sevgiliyken görememişim bu tarafını. Ben tesettürlüyüm, babam ilahiyat mezunu ve hafızdır. Buna rağmen hiçbir zaman giyim kuşamıma karışmamıştır, bize bu konularda hep örnek olarak öğretmiş asla baskı yapmamıştır. Pozitif ayrımcıdır örneğin genç bir kız güzel bir arabaya bindiğini görünce mutlu olur, bir yerlere gitmemize vs hiç karışmamıştır örneğin ben ümiversite birde başka bi şehirdeki arkadaşımın yanına gitmek üzere plan yaptım kızlarla bir anda gidip babama söyledim biz yarın tokata gitmek istiyoruz baba diye, arkadaşımı da uzun zamandır tanıyıp sevdiği için hiçbir şey demedi sadece iyi eğlenceler paran var mı dedi mesela. Eşim nişanlıyken kollarım yakam falan kazar açılırsa düzeltirdi ben de bir şey demezdim çünkü bunlar bir aynaya baktışımda fsrketsem benim de düzelteceğim dikkat edeceğim hususlardı. bazen kısa sweat blazer falan da giyiniyordum uzun elbise de giyiyordım ilk tanıştığımızda bu gömlekler kısa değil mi elbiselerin daha güzel falan diyordu. Ben de aslında tesettürüme daha dikkst etmek istiyordum ama alışlanlıktan vazgeçemiyordum derken derken pantolonu falan hayatımdan çıkardım buraya kadar sorun yok ben de memnundum isteyip de yapamadığım bir şeydi. evlendikten sonra her gün ama her gün biraz daha abartmaya başladı yani sebgiliyken giydiğim bütün elbiselerde sorun çıkarmaya başladı rüzgar uçtu bileğin gözüktü bilmem ne oldu boynun açıldı şöyle böyle her gün biraz daha fazla kısıtlamaya başladı. Eşimin motoru vardı motora bile binemez oldum bacağın gözüktü kavgasından. Ve ben her dediğini kabul etmeye başladım ama artık iş yürürken 1 cm bileğim gözüktü dte kavga etmeye gelince ben artık yazın bile spor ayakkabıların içine uzun bilekli çorap hiyiyordum, makyajıma karışmıyordu bir gün tuttu makyaja laf etmeye başladı. Sürekli bi kadınları küçük görme, sürekli bir kendini övme. En çok övdüğü kadın profili hem kendine bakıp hem sosyal olup hem hobileri olup hem eşine sınırsız hizmet eden yani aslında imkansız olan bir profil. Bana çalış ya da çalışma demez aslında teşvik eder istediğim şeyleri yapayım şimdi de kendi paramı kazanıyorum ona hiç karışmaz hatta kendisi üstüne de vermeye devam ediyor ama genel bi kadınları küçük görme hali var yani erkek egemenliğine aşırı değer veriyor diyeyim. Ki ben de bir kadın olarak eşime hizmet etmekten gocunmuyorum ve doğrusunun da bu olduğunu düşünüyorım ama her şey karşılıklı tabi. Hep ağızda bir hizmet lafı itaat lafı insnaı severek yaptığı şeyden tiksindirir. Kendinden o kadar mennun ki ve etrwdındaki herkes de sürekli onu övüyor. Bir yerden sonra bsna tecrübe gibi gelen konuşmaları bir tek kendi doğrusunu doğru kabıl etme gibi gelmeye başladıZ Kendisi gibi düşünmeyen herkesi aşağılıyor, asla eleştiri kabul etmiyor, kendimi anlatmaya çalıştığımda bir şekilde ben kendimi özür dilerken buluyorum vesaire. O her gün buluşup saatlerce dolaştığımız adam gitti, önden önden giden varlığımın bile farkında olmayan bi adam geldi. Bir gün arkadaşım ve eşiyle buluştuk hatta arkadaşımın kocası bile demiş niye hep önden gidiyor beyza yalnız kaldı arkada diye. Hep onun zevklerime göre yerlere gidiyprız mesela hep onun sevdiklerini izliyoruz hep onun sevdiklerini dinliyoruz vesaire. evlendilten sonra bütün ilgisi alakası bitti. Asla elimi tutmaz, bir kez kendisi gelip de yanağımdan bir yane öpmez, sadece cinsellik için yanaşır ve onu da aşırı çok istiyordu ilk zamanlar. Sultanım güzelim birtanem sevdiğim bütün hepsi gitti geriye bir tek ismim kaldı. İlk evşendiğimizde balık etliydim ama lisedeyken 100 kilodan 68 e inmiştim biraz fazlam vardı ama kendimi iyi hisseditordum güzel hisseditordum. Eşim evlendiğimiz hafta oha bacaklaron ne kadar kalın dedi. Yememe içmeme karışmaya başladı. Bütün bunlar beni çok tetikledi ve zaten tam anlamıyla aşamadığım yeme ataklarım ve gizli yemelerim başladı. 2 senede tekrar 100 kiloya döndüm. Eşim hep kilolu kadınlar hakkında kötü konuşur kınardı, kendi teyzesi için bile karşımda geçmiş fil gibi pturuyor tiksiniyorum falan demişti ben bunları duyduköa iyice kısır döngüye girdim özgüvenim kırıldı, özgüvenim kırıldıkça yedim. Eşim şuan benden utanıyor bunu biliyorum. Bu kıskançlık kavgaları, benim gibi rahat yetişmiş birini sürekli yönetmeye çalışması (mutfakta doğradığık maydanoza bile karışıyordu ilk zamanlar) ev ve hayata dair ihtiyaç çatışmaları, vakit geçirirken bencilce tercihler yapmak, ilgisizlik, benim kilomla alakalı özgüvensizliğim vesaire ve bir iki haftada bir haftsonu kayınvalidemlerde kalıyorduk mutlaka ben gitmek istiyordum ama kalmak istemiyordum bi türlü anlaşamıyorduk gece evimize dönelim diyordum. Tüm bunlar beni çok yordu en çok da ilgisizlik. Ben söylenen birisi değilimdir, aman dağıtsın önemli değil derim, hizmet hürmet ederim, maddi beklentileri olan biri değişim evlenşrken masraf olmasın diye tektaş alalım dedi onu bile istemedim nikah yemeği düğün bile istemedim balayı istemedim o zaman maaşı şimdiki kadar iyi değildi ev eşyalarımız bile tam değildi ailesinin aldığı koltuk takımın parasını düğünden sonra annenlere geri ver altınlardan dedim kimseyi zora sokmak istemedim hoş onlar da imkanları dahilinde çok cömertler zaten ama yine de hep eşimi ve ailesini düşündüm, söylenmem etmem, uyumluyumdur, neşeliyimdir ama içimi soldurdu sürekli bu tartışmalar. Bazen almanyaya gidiyoruz görümcemin yanına, eşi öyle ilgili öyle tatlı, ne zaman arkamızı dönsek ya sarılırken ya yanağından makas alırken ya yanağından öperken görüyorum. Onları böyle görüp de geceleri ne kadar ağlamıştım ilk yanlarına gittiğimizde. Dışarı çıkıyorduk mesela gemzeye bisikletle. Eşim en önden gidiyordu, ben bir dükkanın vitrinine bakmak için duraklamışım, bisikletimin zinciri atmış, arkada kalmışım dönüp bakmamıştı bile, enişte bile eşimden daha çok düşünceli davranıyordu arkada kalıp bekliyordu, harry potter seviyorum diye sürpriz yapıp hogwartsa benzeyen bir yere götürmüştü. örneğin oradayken ben isviçreye gitmek istemiştim çok yakındı. defalarca gittik almanyaya defalarca söyledim gidelim diye kendisi gereksiz bulduğu için gitmedik ama almanyada yaşayan bir arkadaşını görmek için kalkıp frankfurta gittik mesela almanyanın en sıkıcı şehri görecek giçbir şey yok. benimle vakit geçirmek gibi bir derdi yok yani evlendikten sonra birden bepsi bitti benim zevklerim benim isteklerimin bi önemi kalmadı, günşük hayatımız da gezilerimiz de hep onun isteklerine göre şekillenmeye başlafı. ben onun için bir şeyler yapmaktan mutluydum ama birden ben ilişkide yok oldum snaki. Kilo almama bağlıyorum bazen çünkü onezite derecesinde kilo aldım ve bir adam evlendipi kişiden 30 kilolu birisini beğenmeyebilir haklıdır da ben de beğenmiyorum ama bu ilgisizlikler kilo almamdan çok önce başlamıştı. Düğünden bir gün öcne sabaha kadar ağlamıştım ilk kavfamızdı evlendiğim ilk haftadan itibaren acaba dite sorgulamaya başladım. Eşimi öpücüllere boğarım sarılırım iltifalat ederim kolynu kaldırıp sarılmaz bile bazen. Sanki yokum onun için. Ona seni seviyorum diyemiyorum sanki onu twciz ediyormuşum gibi hissediyorum. Sadece cinsellik isteyimce yanıma yaklaşır ve ben vücüdumdsn ıtandığım için evlendiğimden beri bir kez bile ilişkiden zevk almadım sadece görev mantığıyla olsun da aradsn çıksın diye yapıyorum. Eskisi kadar bana karışmasına müsade etmiyorum tesettür vs. cevap veriyorum ama yine de koptuk birbirimizden. Beraber hiçbir şey yapmak istemiyoruz. Evlendiğimden beri bir tane bile güzel anım yok. Babamın evindeki rahatlığı bunun için mi bırwktım diyorum. Bakıjca eşim iyi bir insan ailesi de iyi eşim ailene de kıymet verir vesaire ama, iyiyse cennete gitsin diyorum bazen, ben bi ilişkide yokmuşum gibi hissettikten sonra... ne yapacağımı bilmiyorum sareve kendime odaklandım bu aralar spora dyetisyene başladım dışarı çıkıyorum vesaire ama ev arkadaşı gibi olduK, evlilik bekarlıktan on kar daha güzel diyen arkadaşlarımı gördükle üzülüyorım ben hiç öyle diyemedim
 
22 yaşında çok erken evlilik yapmışsın. Nişanlıyken durumu fark etmene rağmen seni ve giyimini kısıtlayan, bileğin görünüyor kollarını kapat, rüzgar var, ayak bileklerin açılıyor çorap giy, etek giy bir sürü şey saçmalamayan ruh hastası, paranoyak kişiyle evlenmişsin. Çocuk yapma,korun. En kısa zamanda boşanma davası aç , aile evine dön. Ayrıca eşin iyi birisi falan değil onu övüp durma. Hastalıklı bir zihniyeti var. Daha ilk geceden kilona laf etmiş. Oha bacakların çok kalın demiş terbiyesiz. Onun yüzünden duygusal yeme bağımlılığı olmuş tekrardan 68 kg'dan 100 kgya çıkmışsın. Diyetisyene ve spora devam et. Ama bir an önce boşanmanın yollarına bak ailenin yanına dön çalış derim.
 
Esinizin nasil biri oldugu evlendiginiz geceden belliymis. Kim esini ciplak gorudugu ilk an oha şuran söyleymiş der ki? Ha bacak kalinligi kendisi icin bu kadar önemliyse ayak bileginin bile göremedigi biriyle evlenmeyecek. Adam iyi biri filan degil bastan asagi sacmalik dolu.
Ailesinde universite okuyan hiç olmadigi icin herkes bunu büyük bir şey sanmiş ve eşinize lord muamelesi yapmislar esiniz de kendini bir sey sanmis ve durum hoşuna gitmis ve zamanla kendine kendisnin patron oldugu kucuk bi dunya yaratmiş sizi de dahil etmiş.
 
Hiçbir kavgamızda gönlümü almamıştır hep üstü kapanıp gitmiştir bu yüzden biriken kırgınlıklarımı unutamıyorum.

eşim kahve sevmez dışarıda kahve içelim dediğimizde de surat yapar ne gerek var diye, ama mesela en iyi restoranda kebap yemeye para verilebilir, ama kahveye verilemez mesela. ki ben de zaten birçok zaman termos taşırım ama örneğin hadi bi çıkalım yürüyelim eslabta oturalım kahve içelim desek ne gerek var der gelmez gelse de surat yapar bir şey içmez vesaire. ama kendisi günde 3 demlik çay içer biz mutfakta can hıraş kaç çeşit yemekler mezeler yaparken bile gelip çay ister. neyse bir gün almanyadan geldik 8 aylık evliydik (almanyaya ilk gidişimizdi beraber ilk defa bir yere gidiyorduk aile ziyareti bile olsa tatil gibiydi bir nevi, bileğin açılıyor yürürken diye kavga etmiştik havaalanında 3 saat boyunca usul usul ağlamıştım farketmemişti bile.) ailecek oturuyorduk görümcemin eşi ben bi markete gidiyorum dedi çıktı, geldiğinde görümcemle bana kahve almıştı biz çay içiyoruz siz çay sevmiyorsunuz siz de kahveyle eşlik edin diye. öyle içime oturdu ki bu. gece oldu yattık, ben dayanamadım gözyaşlarım artık durmuyor kendimi mutfağa attım csmı açtım hava alayım diye ama ağlamamı durduramıyorım o kadar ağırıma gitti eşimden başka herkesin beni düşünüyor olması. kayınvalidem uyumamış ses duyunca geldi karanlıkta yavrum iyi misin diye sorunca yarım saat kayınvalidemin omuzunda ağladım hıçkıra hıçkıra. sonra gittim yattım eşim uyandı telefona baktı bi süre falan. sonra dedim ki evlendiğimizden beri bama bir kere bile seni seviyorum demedin. (evlenmeden önce bugün sana bir daha aşık oldumların bini bir paraydı..) olur mu öyle demişimdir falan dedi böyle bi şaşırdı kaldı , sonra hiç birşey demedi sarıldı. ( Ben artık öyle haldeyim ki bin yılda bir yanağımdan maks alırsa ya da öperse içimden ağlamak geliyor bir öpücüğe bu kadar hasret kalıp çocuk gibi sevindiğim için) Bir hafta boyunca bi garipti sürekli yanıma gel sarıl gel bi öpiyim falan demeye başladı sonra bi gün biraz yüricem diye çıktı, bir geldi gözleri dolu dolu beni sanki kaybetmiş de yeniden bulmuş gibi.. Bir haftadır söylediğin şeyi düşünüyorım ben seni nasıl bu kadar ihmal ettim nasıl böyle davrandım ben seni haketmiyorun sen benim bereketimsin kıymetlimsin özür dilerim beni affedebilecek misin seni çok seviyorum falan. ağladı bile bir sarılıyor bir öpüyor bir özür diliyor. saatlerce özür diledi. O gün ona tüm kırgınlıklarımı söyledim, sabaha kadar dizlerime kapandı resmen beraber ağladık konuştuk kırgınlıklarımızı söyledik vesaire. Bu 1.5 yıl önceydi Ama çok geçmeden yine eskisinden de beter hale döndük. Yine kırılıp kırılıp hiç gönğl almadan üstünü kapattık. Kıskançlıkları müdahaleleri devam etti. Yürürken sürekli ayakalrıma bakıyır bileğim açıldı mı diye boynuma bakıyor bir tane tekme atasım geliyor saplantılı gibi aynı. En son 1 yıl önce manyak bi komşumuz vardı bir gün bir küfür etti adam bizim salondan duyuldu hep duyuluyordu zaten gayri ihtiyari dayanamadım duvara vurdum sonra adam bizim kapımız tek elemeye başladı yarım saat bize sövdü polis vs çağırdık apar topar oradan taşındık. O gün Annem de bizdeydi. Ben duvara vurunca annemin yanında bıktım senin bu gerizekalı hareketlerinden dedi. O an çok sinirliydi çıksa adamı öldürürdü bir şey demedim ama çok ağırıma gitti sonra olayın ğsütnden zaman geçince konusunu açtım kızmakta haklı olduğunu ama beni annemin yanında aşağıladığını çok kırıldığımı unutamadığımı söyledim yine ben suçlu oldum. Bir gün tesettür mevzusundan kavga ederken bana tam kapının önünde çıkmaya hazırlanırken tamam kes çık dışarı diye kolumdan tutup kapıya ittirmişti. bunlardan başka hakarete varan konuşması falan olmadı ama insan unutamıyor hiç de gönlümü almadı üstü kapandı gitti.
 
Esinizin nasil biri oldugu evlendiginiz geceden belliymis. Kim esini ciplak gorudugu ilk an oha şuran söyleymiş der ki? Ha bacak kalinligi kendisi icin bu kadar önemliyse ayak bileginin bile göremedigi biriyle evlenmeyecek. Adam iyi biri filan degil bastan asagi sacmalik dolu.
Ailesinde universite okuyan hiç olmadigi icin herkes bunu büyük bir şey sanmiş ve eşinize lord muamelesi yapmislar esiniz de kendini bir sey sanmis ve durum hoşuna gitmis ve zamanla kendine kendisnin patron oldugu kucuk bi dunya yaratmiş sizi de dahil etmiş.
Eşim iyi bir insandır. Çok cömerttir. Herkese iyiliği dokunsun ister. Bir iyilik gördüğüne bin iyilil yapar. Anneme kendi abimin yapmadığı kadar yardımı dokunmuştur. Ananemi her hastane randevusuna götürür getirir. Ben çalışmak istiyorum desem teşvik eder istemşyorum desem keyfine bak der. İti bir insandır. Ama beni çok kırdı ve unutamadığım şeyler var. Ve evet kendini çok beğeniyor ve son söylediğinize katılıyprum bu beni çok rahatsız ediyor.
 
Eşim iyi bir insandır. Çok cömerttir. Herkese iyiliği dokunsun ister. Bir iyilik gördüğüne bin iyilil yapar. Anneme kendi abimin yapmadığı kadar yardımı dokunmuştur. Ananemi her hastane randevusuna götürür getirir. Ben çalışmak istiyorum desem teşvik eder istemşyorum desem keyfine bak der. İti bir insandır. Ama beni çok kırdı ve unutamadığım şeyler var. Ve evet kendini çok beğeniyor ve son söylediğinize katılıyprum bu beni çok rahatsız ediyor.

Benim gorumcem de disari cok iyilik yapar ozellikle maddi olarak ama bunlari iyiliginden degil daha fazla saygi duysunlar insanlara daha fazla lafi sözü geçsin diye yapar minmet altinda birakir yani bir nevi eşinin ailesine de çok iyilikler yapmistir bu sekilde ama sonunda boşandilar tabi.
Bunu özellikle maddi olarak kendinden daha asagidakilere kullanir. Ben boyle gozlemledim eşinizi de ona benzettim.
 
Sana karışmasında ona söz hakkı verdikçe dozunu daha da arttırmış, üzerinde komple söz hakkına sahip olduktan sonra da artık böyle biriyle ilişki cazip mi gelmedi bilmiyorum soğuk davranmaya başlamış. Sınırların olmalıydı :(
aynen öyle oldu. terapiye gittim bir ara, terapist de aynısını söylemişti, sınır mınır kalmadı. artık bir şey ösylediğinde canım karışma lütfen diyorum. Israrcı olursa "o zaman şöyle ifade edeyim, bu konuda müdahale kabul etmiyorum" diyorum. kayınvalidemlere gitmiyorum bazen sırf onun dediğini yapmak istemediğim için ama kayınvalidem anne gibidir hep benim tarafımdadır hiçbişeye sesini çıkarmayan kadın kendisi çarşaflı olmasına rağmen eşimin bana müdahalesini gördükçe bu konu için eşimi çok defa azarladı en son bir kez daha karıştığını görürsem seni rezil ederim paralarım bile dedi. onların gönlünü kırmayı hiç istemiyorum.
 
Yürürken sürekli ayakalrıma bakıyır bileğim açıldı mı diye boynuma bakıyor
Bunu okurken o anı hayal ettim de gerçekten korkunç. Siz bunu yaşıyorsunuz. En ufak bir ilgi-sevgi kırıntısına muhtaçsınız, çevrenizden ufak bir ilgi-sevgi gördüğünüzde veya karşınızda öyle ilgili çiftleri görünce ağlamanız... Neden kendinize zulüm ediyorsunuz gerçekten çok merak ettim. Ben bunları okurken darlandım vallahi pencereyi açıp hava alasım geldi yalanım yok. İnsan kendine bu hayatı neden hak görür? Eşiniz değişmeyecek hanımefendi boşanmadığınız sürece bu kabusu yaşamaya, ağlamaya devam edeceksiniz.
 
Buraya aslında biraz da kafamı toparlamak için yazıyorum. Eşimle 21 yaşımda tanıştım 22 yaşımda çokk severek deli divane aşık bir şekilde evlendim. evleneli 2.5 yıl olacak ama başlarda bana çok tatlı gelen şeylere bile sinir oluyorum eve geç geldiği zaman mutlu oluyorum onunla hiçbir şey yapmak istemiyorum çünkü yanındayken kendimi fazlalık gibi hissediyorum. Biraz detaylıca anlatacağım en baştan, benim de hatalarım var ama artık her gün keşke evlenmeseydim diye uyanıyorum. Eşim benden 6.5 yaş büyük ve kesinlikle çok iyi bir insan. Ve başarılı da yurtdışında yl vesaire yapmış birçok vakıflarda işlerde çalışmış her telden insan tanır herkesle anlaşır da, lisedeyken kayınpederim iflas etmiş eşim çalışmış güzel paralar da kazanmış kendi kendisini yetiştirmiş ailesinde üni mezunu bile yok eşim kendi çabalarıyla yurtdışında okumuş gelmiş şimdi iyi
bir yerde çalışıyor herkese yardımı dokunur neşelidir çevresi geniştir gezmeyi çok sever yemek yapmayı sever cömerttir vesaire. Biz ilk tanıştığımızda öyle romantikti, nokta atışı hediyeler alırdı, yolda durup şiirler okur şarkılar söylerdi, bir günde 30 35 bin adım atardık bazen istanbulun altını üstüne getirirdik, gözlerine bakarken kendimi bebek gibi sevildiğimi
hissederdim kıymetli hissederdim, elimi sımsıkı tutardı, gözlerimin içine bakardı. Aramızdaki yaş farkı ve hayat tecrübesi dolayısıyla hep böyle o anlatır ben dinlerdim yanında fıtı fıtı dolaşıp... Her şey yolunda evlendik eşimin ailesini de çok severim çok iyi insanlar hatta eşimle ilgili tüm dertlerimi kayınvalideme anlatırım, görümcem hakeza bazen ben bir şey demeden eşimi ikaz eder bqzı konularda vesaire. Diyeceksiniz ki sen de buldun bunuyorsun. Bwzen sırf ailesinin hatrına eşime katlanıyorum öyle diyeyim. Neyse evlendik. Eşimin kendi doğruları hakkında bazı keskin tavırlaro olduğunun evlenmeden önce de farkındaydım ama daha çok arkadaşlarına uzak akrabalarına ksrşo böyle gibiydi ve ben de bir duruşu var diye beğenirdim hatta. ailesinde bile hep onun sözü geçer annesi babası bile mum gibi o ne derse onu yapar kıymet verdikleri için ama bazen bir anne babanın evladın ağzına bu kadar bakmasını garipsiyorum asla hayır diyemiyorlar eşime haksız bile olsa bir şey diyemiyorlar. Eşim buna öyle alışmış ki. Evlendikten sonra birdenbire 'ben böyle diyorum böyle olacak nokta'şeklinde bir adamla karşılaştım. Sevgiliyken görememişim bu tarafını. Ben tesettürlüyüm, babam ilahiyat mezunu ve hafızdır. Buna rağmen hiçbir zaman giyim kuşamıma karışmamıştır, bize bu konularda hep örnek olarak öğretmiş asla baskı yapmamıştır. Pozitif ayrımcıdır örneğin genç bir kız güzel bir arabaya bindiğini görünce mutlu olur, bir yerlere gitmemize vs hiç karışmamıştır örneğin ben ümiversite birde başka bi şehirdeki arkadaşımın yanına gitmek üzere plan yaptım kızlarla bir anda gidip babama söyledim biz yarın tokata gitmek istiyoruz baba diye, arkadaşımı da uzun zamandır tanıyıp sevdiği için hiçbir şey demedi sadece iyi eğlenceler paran var mı dedi mesela. Eşim nişanlıyken kollarım yakam falan kazar açılırsa düzeltirdi ben de bir şey demezdim çünkü bunlar bir aynaya baktışımda fsrketsem benim de düzelteceğim dikkat edeceğim hususlardı. bazen kısa sweat blazer falan da giyiniyordum uzun elbise de giyiyordım ilk tanıştığımızda bu gömlekler kısa değil mi elbiselerin daha güzel falan diyordu. Ben de aslında tesettürüme daha dikkst etmek istiyordum ama alışlanlıktan vazgeçemiyordum derken derken pantolonu falan hayatımdan çıkardım buraya kadar sorun yok ben de memnundum isteyip de yapamadığım bir şeydi. evlendikten sonra her gün ama her gün biraz daha abartmaya başladı yani sebgiliyken giydiğim bütün elbiselerde sorun çıkarmaya başladı rüzgar uçtu bileğin gözüktü bilmem ne oldu boynun açıldı şöyle böyle her gün biraz daha fazla kısıtlamaya başladı. Eşimin motoru vardı motora bile binemez oldum bacağın gözüktü kavgasından. Ve ben her dediğini kabul etmeye başladım ama artık iş yürürken 1 cm bileğim gözüktü dte kavga etmeye gelince ben artık yazın bile spor ayakkabıların içine uzun bilekli çorap hiyiyordum, makyajıma karışmıyordu bir gün tuttu makyaja laf etmeye başladı. Sürekli bi kadınları küçük görme, sürekli bir kendini övme. En çok övdüğü kadın profili hem kendine bakıp hem sosyal olup hem hobileri olup hem eşine sınırsız hizmet eden yani aslında imkansız olan bir profil. Bana çalış ya da çalışma demez aslında teşvik eder istediğim şeyleri yapayım şimdi de kendi paramı kazanıyorum ona hiç karışmaz hatta kendisi üstüne de vermeye devam ediyor ama genel bi kadınları küçük görme hali var yani erkek egemenliğine aşırı değer veriyor diyeyim. Ki ben de bir kadın olarak eşime hizmet etmekten gocunmuyorum ve doğrusunun da bu olduğunu düşünüyorım ama her şey karşılıklı tabi. Hep ağızda bir hizmet lafı itaat lafı insnaı severek yaptığı şeyden tiksindirir. Kendinden o kadar mennun ki ve etrwdındaki herkes de sürekli onu övüyor. Bir yerden sonra bsna tecrübe gibi gelen konuşmaları bir tek kendi doğrusunu doğru kabıl etme gibi gelmeye başladıZ Kendisi gibi düşünmeyen herkesi aşağılıyor, asla eleştiri kabul etmiyor, kendimi anlatmaya çalıştığımda bir şekilde ben kendimi özür dilerken buluyorum vesaire. O her gün buluşup saatlerce dolaştığımız adam gitti, önden önden giden varlığımın bile farkında olmayan bi adam geldi. Bir gün arkadaşım ve eşiyle buluştuk hatta arkadaşımın kocası bile demiş niye hep önden gidiyor beyza yalnız kaldı arkada diye. Hep onun zevklerime göre yerlere gidiyprız mesela hep onun sevdiklerini izliyoruz hep onun sevdiklerini dinliyoruz vesaire. evlendilten sonra bütün ilgisi alakası bitti. Asla elimi tutmaz, bir kez kendisi gelip de yanağımdan bir yane öpmez, sadece cinsellik için yanaşır ve onu da aşırı çok istiyordu ilk zamanlar. Sultanım güzelim birtanem sevdiğim bütün hepsi gitti geriye bir tek ismim kaldı. İlk evşendiğimizde balık etliydim ama lisedeyken 100 kilodan 68 e inmiştim biraz fazlam vardı ama kendimi iyi hisseditordum güzel hisseditordum. Eşim evlendiğimiz hafta oha bacaklaron ne kadar kalın dedi. Yememe içmeme karışmaya başladı. Bütün bunlar beni çok tetikledi ve zaten tam anlamıyla aşamadığım yeme ataklarım ve gizli yemelerim başladı. 2 senede tekrar 100 kiloya döndüm. Eşim hep kilolu kadınlar hakkında kötü konuşur kınardı, kendi teyzesi için bile karşımda geçmiş fil gibi pturuyor tiksiniyorum falan demişti ben bunları duyduköa iyice kısır döngüye girdim özgüvenim kırıldı, özgüvenim kırıldıkça yedim. Eşim şuan benden utanıyor bunu biliyorum. Bu kıskançlık kavgaları, benim gibi rahat yetişmiş birini sürekli yönetmeye çalışması (mutfakta doğradığık maydanoza bile karışıyordu ilk zamanlar) ev ve hayata dair ihtiyaç çatışmaları, vakit geçirirken bencilce tercihler yapmak, ilgisizlik, benim kilomla alakalı özgüvensizliğim vesaire ve bir iki haftada bir haftsonu kayınvalidemlerde kalıyorduk mutlaka ben gitmek istiyordum ama kalmak istemiyordum bi türlü anlaşamıyorduk gece evimize dönelim diyordum. Tüm bunlar beni çok yordu en çok da ilgisizlik. Ben söylenen birisi değilimdir, aman dağıtsın önemli değil derim, hizmet hürmet ederim, maddi beklentileri olan biri değişim evlenşrken masraf olmasın diye tektaş alalım dedi onu bile istemedim nikah yemeği düğün bile istemedim balayı istemedim o zaman maaşı şimdiki kadar iyi değildi ev eşyalarımız bile tam değildi ailesinin aldığı koltuk takımın parasını düğünden sonra annenlere geri ver altınlardan dedim kimseyi zora sokmak istemedim hoş onlar da imkanları dahilinde çok cömertler zaten ama yine de hep eşimi ve ailesini düşündüm, söylenmem etmem, uyumluyumdur, neşeliyimdir ama içimi soldurdu sürekli bu tartışmalar. Bazen almanyaya gidiyoruz görümcemin yanına, eşi öyle ilgili öyle tatlı, ne zaman arkamızı dönsek ya sarılırken ya yanağından makas alırken ya yanağından öperken görüyorum. Onları böyle görüp de geceleri ne kadar ağlamıştım ilk yanlarına gittiğimizde. Dışarı çıkıyorduk mesela gemzeye bisikletle. Eşim en önden gidiyordu, ben bir dükkanın vitrinine bakmak için duraklamışım, bisikletimin zinciri atmış, arkada kalmışım dönüp bakmamıştı bile, enişte bile eşimden daha çok düşünceli davranıyordu arkada kalıp bekliyordu, harry potter seviyorum diye sürpriz yapıp hogwartsa benzeyen bir yere götürmüştü. örneğin oradayken ben isviçreye gitmek istemiştim çok yakındı. defalarca gittik almanyaya defalarca söyledim gidelim diye kendisi gereksiz bulduğu için gitmedik ama almanyada yaşayan bir arkadaşını görmek için kalkıp frankfurta gittik mesela almanyanın en sıkıcı şehri görecek giçbir şey yok. benimle vakit geçirmek gibi bir derdi yok yani evlendikten sonra birden bepsi bitti benim zevklerim benim isteklerimin bi önemi kalmadı, günşük hayatımız da gezilerimiz de hep onun isteklerine göre şekillenmeye başlafı. ben onun için bir şeyler yapmaktan mutluydum ama birden ben ilişkide yok oldum snaki. Kilo almama bağlıyorum bazen çünkü onezite derecesinde kilo aldım ve bir adam evlendipi kişiden 30 kilolu birisini beğenmeyebilir haklıdır da ben de beğenmiyorum ama bu ilgisizlikler kilo almamdan çok önce başlamıştı. Düğünden bir gün öcne sabaha kadar ağlamıştım ilk kavfamızdı evlendiğim ilk haftadan itibaren acaba dite sorgulamaya başladım. Eşimi öpücüllere boğarım sarılırım iltifalat ederim kolynu kaldırıp sarılmaz bile bazen. Sanki yokum onun için. Ona seni seviyorum diyemiyorum sanki onu twciz ediyormuşum gibi hissediyorum. Sadece cinsellik isteyimce yanıma yaklaşır ve ben vücüdumdsn ıtandığım için evlendiğimden beri bir kez bile ilişkiden zevk almadım sadece görev mantığıyla olsun da aradsn çıksın diye yapıyorum. Eskisi kadar bana karışmasına müsade etmiyorum tesettür vs. cevap veriyorum ama yine de koptuk birbirimizden. Beraber hiçbir şey yapmak istemiyoruz. Evlendiğimden beri bir tane bile güzel anım yok. Babamın evindeki rahatlığı bunun için mi bırwktım diyorum. Bakıjca eşim iyi bir insan ailesi de iyi eşim ailene de kıymet verir vesaire ama, iyiyse cennete gitsin diyorum bazen, ben bi ilişkide yokmuşum gibi hissettikten sonra... ne yapacağımı bilmiyorum sareve kendime odaklandım bu aralar spora dyetisyene başladım dışarı çıkıyorum vesaire ama ev arkadaşı gibi olduK, evlilik bekarlıktan on kar daha güzel diyen arkadaşlarımı gördükle üzülüyorım ben hiç öyle diyemedim
Adamin gayet psikolojik sorunlari var . Harika bir narsist . Surekli iyi bir insan diye ovmussun ama bu iyi insan ise iyilere haksizlik ederiz . Nisanliyken hem askinda hem yasindan kaynakli gorememissin adam oyle profesyonel ki seni nereden yakalayacagini bilmis ve oradan yaklasmis , minik minik goze batmayacak sekilde karismis. Malum kadinlar biraz kiskanilmaktan hoslanir . Seni tam kivama getirmis ve evlenmis. Dikkat et akilli ol boyle bir heriften cocuk yapma sana yazik cocuk olursa asla kurtulamazsin gecmis olsun . Bosan dicem ama o surecte de zorlanacakmissin gibi hissediyorum Allah yardimcin olsun . Ama anladigim kadariyla ailen yaninda olur sana destek olur bunu arkana alip yoluna devam edebilirsin.
 
Bunu okurken o anı hayal ettim de gerçekten korkunç. Siz bunu yaşıyorsunuz. En ufak bir ilgi-sevgi kırıntısına muhtaçsınız, çevrenizden ufak bir ilgi-sevgi gördüğünüzde veya karşınızda öyle ilgili çiftleri görünce ağlamanız... Neden kendinize zulüm ediyorsunuz gerçekten çok merak ettim. Ben bunları okurken darlandım vallahi pencereyi açıp hava alasım geldi yalanım yok. İnsan kendine bu hayatı neden hak görür? Eşiniz değişmeyecek hanımefendi boşanmadığınız sürece bu kabusu yaşamaya, ağlamaya devam edeceksiniz.
Babamdan biraz bahsettim ilk yazıda. Gençliğinde babam eşimin yaptığını kız kardeşlerine yaparmış. Eşimin tavırlarından çok daha fenasını anneme yaparmış. Zamanla görüp geçirdikçe tamamen değişmiş. Babam önemli bir pozisyonda şuanda, ben lisedeyken bir toplantısı vardı. Tesettürlü arkadaşlar anlar bone takıp takmama olayını, tesettürün doğrusu saçların gözükmemesidir, ama ben o zamanlar takmıyordum takmamak moda gibiydi yani ve doğru olmadığını bildiğim için de bazen de kendi kendime vicdan azabı da çekiyordum (bone takıp takmama konusu burada tamamen benim inançlarımla alakalı tabiki ben kendi doğrularımdan bahsediyorum burada) Her neyse o toplantıda önemli kişiler de vardı aynı masada oturacaktık, babama sordum baba bone takmadım ama taksa mıydım bir de makyajım çok mu oldu diye. Babam kendin ol hiçbir şeyi başkası için yapma sen doğrunun ne olduğunu biliyorsun bir şeyi yapacaksan kendin için yap demişti. Benim babam gibi bir örnek varken karşımda, eşimi öyle tek kalemde silip atmak istemiyorum işte. İnsanlar değişir değişebilir. Ama ben çok yıprandım tabi.
 
Eşiniz umduğunuz gibi değişene kadar (ben gerçekten değişeceğini hiç zannetmiyorum çünkü sizin mutsuz olduğunuzu görmemesi imkansız, hala bir yol aldığı yok) olan psikolojinize olacak, ayrıca hayat dediğin nedir ki bir saat sonra bile yaşayacağımızın garantisi var mı? Bu kadar kısıtlı bir zamanda sana psikolojik olarak zulmeden biriyle geçirdiğin her dakika kendine eziyet. Sen bilirsin bekle dur bakalım artık on yıla mı değişir, yirmi yıla mı. O değişirse de senin artık hevesin kalır mı bilmem.
 
Adamin gayet psikolojik sorunlari var . Harika bir narsist . Surekli iyi bir insan diye ovmussun ama bu iyi insan ise iyilere haksizlik ederiz . Nisanliyken hem askinda hem yasindan kaynakli gorememissin adam oyle profesyonel ki seni nereden yakalayacagini bilmis ve oradan yaklasmis , minik minik goze batmayacak sekilde karismis. Malum kadinlar biraz kiskanilmaktan hoslanir . Seni tam kivama getirmis ve evlenmis. Dikkat et akilli ol boyle bir heriften cocuk yapma sana yazik cocuk olursa asla kurtulamazsin gecmis olsun . Bosan dicem ama o surecte de zorlanacakmissin gibi hissediyorum Allah yardimcin olsun . Ama anladigim kadariyla ailen yaninda olur sana destek olur bunu arkana alip yoluna devam edebilirsin.
İlk söyledikleriniz çok doğru, minik minik kıvama gelmişim diyorum ben de şimdi baktıkça. Sevgiden başka hiçbir beklentim yoktu o aşık hallerine kapıldım. Babamın durumu çok daha iyi olmasına rağmen ne eşimden ne ailesinden hiçbir şey beklemedi, eşime ne ev ne araba ne iş hiçbir şey sormadı. Sadece geleceğe dair beklentin ne ne yapmak istiyorsun bu hayatta ve kızımla neden evlenmek istiyorsun neden kızımı seçtin diye sormuştu. Kızım seçtiyse ben ona güveniyorum evlensin bize destek olmak düşer demişti. Şimdi diyorum keşke biraz daha irdeleselermiş. Kültür farkı da var. Benim dedem bile üniversite mezunu. Eşimin ailesini çok sevmeme rağmen bazen muhabbetlerden baygınlık geçirecek gibi olıyorum. Annem babamla pariste gezerken ben mutfakta mantı yapıyor oluyorum..
 
Adam teyzesi için kilolu olduğu için tiksiniyorum diyor.
Anne babasını bile sindirmiş ne derse onu doğru kabul ediyorlar.
Senin vücudunu aşağılıyor.
Senin isteklerini hiç önemsemiyor.
Sana değersiz hissettiriyor ne kadar üzüldüğünden ağladığından bile haberi yok.
Ama bir yazının içinde 100 kere eşim çok iyi eşim çok iyi diyorsun. Muhtemelen kendi iç dünyada eşim çok iyi, ben abartıyorum ben alınganım diye düşünüp kendini suçluyorsun.
 
Adam teyzesi için kilolu olduğu için tiksiniyorum diyor.
Anne babasını bile sindirmiş ne derse onu doğru kabul ediyorlar.
Senin vücudunu aşağılıyor.
Senin isteklerini hiç önemsemiyor.
Sana değersiz hissettiriyor ne kadar üzüldüğünden ağladığından bile haberi yok.
Ama bir yazının içinde 100 kere eşim çok iyi eşim çok iyi diyorsun. Muhtemelen kendi iç dünyada eşim çok iyi, ben abartıyorum ben alınganım diye düşünüp kendini suçluyorsun.
doğru...
 
Back