Çok hoşlanıyorum ama ne yapmaya çalışıyor fikir verir misiniz? Üzülüyorum.

çok kapalısınız ilişkiye adam topuklamış çoktan sizse hala 2 kere görüştüğünüz adamı 1 sene sonra bile dert ediyorsunuz.

Peki topukladıysa niye ara ara mesaj atıp kendisini hatırlatıyor ? Niye storilerimi gönderilerimi takip ediyor ?
 
Evet düşünür. :)
Engele vs. Gerek yok.
Ama yerinizde olsam başka tanışma fırsatlarını değerlendirir ilgimi ondan çekerdim.

Tıpkı onunla tanişmaniz gibi..
Bence gerçek ihtiyacınız arkadaş..
Başka tanışma fırsatı yok denecek kadar az. Tanıştığım bazı ilgi gösteren kişiler oldu ama hiç kalbim çarpmadı onlara. Ben Paul'den çok hoşlanmıştım yıllar sonra görünce heyecanlandığım tek kişi oldu Paul.
 
Başka tanışma fırsatı yok denecek kadar az. Tanıştığım bazı ilgi gösteren kişiler oldu ama hiç kalbim çarpmadı onlara. Ben Paul'den çok hoşlanmıştım yıllar sonra görünce heyecanlandığım tek kişi oldu Paul.
Ablacım peki niye bu kadar katısın o kadar yurtdışlarına da açılmışsın. Bu kadar istiyorsan adamı, bir gün yine mesajlaştığınız sırada evine yemeğe davet adamı. Bak o zaman koşa koşa gelir.
 
Peki topukladıysa niye ara ara mesaj atıp kendisini hatırlatıyor ? Niye storilerimi gönderilerimi takip ediyor ?

kasabada kalma teklifini güzel reddetmişsiniz o mevzuda kendisiyle sevişmeyeceğinizi tam anlamamış. ikincide parkta oturalım deyince emin olmuş seks yok. sonrası arkadaşlık mesajları ara sıra selam vermiş.
gönderi hikaye kısmına gelince düşman değilsiniz arkadaşsınız başka arkadaşlarınız takip etmiyor mu hikayelerinizi?
 
Adam selam vermiş borclu çıkmış resmen...
Bence sen bu Paulü unut, aynı sosyal mecrayi daha sık kullan..koca ülkede tek yaşıtın ,yakışıklı,taş gibi adam Paul değil ya.
Ayrıca adam senden ekmek çıkmayacağını anlamış,uğraşmak istememiş. Dışarıdan bakan biri olarak bu açıkça görülüyor. Biraz oluru var gibi davransaydin (yani 'benim de meylim var ama dur hele,daha erken' enerjisi verseydin) kuyruk olurdu peşinde. Ama hababam sınıfındaki Perran kutman enerjisi vermissiniz sanki biraz.
Gerçi öteki turlu de size aykırı bir şekilde,olmadığınız biri gibi davranmış olacaktiniz.. yani her kapı unutmanın daha iyi olduğuna çıkıyor.
Dediğim gibi o uygulamada daha aktif olun, hatta civar şehirlere gidin, couchsurfing bekarlarinin evinde kalin. Avrupa'da küçük kasabalarda bile yaygın bir uygulama. Elbet gonlunuzun kayacağı biri çıkar.
 
Tamam da adam size tecavüz edecek değildi. Sohbetiniz ilerlerdi, onu daha yakandan tanırdın. Aranızda bir çekim olursa da madem karşı değilsiniz bir şeyler yaşanabilirdi.
"Adam size tecavüz edecek değildi" buna nasıl emin olabiliriz? Tamam eğitimli kariyerli hoş görünümlü biri ama tamamen güven duymaya yeter mi ? Televizyonda bir dizi yayınlanıyor bu aralar, işinde son derece başarılı ve yakışıklı bir cerrahın bunu kalkan yaparak kadınlara tecavüz etmesini anlatıyor.
 
Bizim tr erkekleriyle bunları aynı mı sandınız anlamadım ki? Ayrıca yasınızın psikolojisinde gariplik var sizin yerinizde bi baskası olsa son dem son şans diye düsünmez 21 yasından tutun 35 küsür yasına kadar 38394993393 kisi gecer. Sizinkisi hic normal degil. Uzun bi yalnızlığın ardından adama tutulmussunuz. Adam o kadar davet etmiş bu yaşta park köselerinde dolasıp napsın.

Siz bunca sene beklerken aklınıza takılırken adamın altından bilmem kaç kadın geçmiştir. Bizim cocuklarla karıştırmışsınız siz bu herifi. İstemez yani. Önceden bile silmissiniz dikkatini çekmemis su dakkadan sonra silseniz ne silmeseniz ne. Bi hoslantıda 50 yasınızda olur artık.
 
"Adam size tecavüz edecek değildi" buna nasıl emin olabiliriz? Tamam eğitimli kariyerli hoş görünümlü biri ama tamamen güven duymaya yeter mi ? Televizyonda bir dizi yayınlanıyor bu aralar, işinde son derece başarılı ve yakışıklı bir cerrahın bunu kalkan yaparak kadınlara tecavüz etmesini anlatıyor.
Yani tabiki emin olamayız ben biraz mübalağa yapmış olabilirim. Aslında demek istediğim adamın niyeti cinsellikte olsa sınırları siz çizebilirdiniz anlamında. Yahut parka gel vs demek yerine kontrolün sizde olduğu daha samimi ortamlarda buluşabilirdiniz demek istedim. Siz fazla soğuk kalmışsınız bana göre.
 
Avrupalılar, özellikle de Fransızlar çok daha rahat oluyor örneğin düzenli cinsel ilişki yaşayıp da hala “biz çıkmıyoruz” diye düşünebiliyorlar. Bu adamın da kafa yapısı öyle geldi bana. Kültür farkı çok.

İkinci olarak meditasyona ilginiz varsa bağ kesme meditasyonunu da öneririm.
Aslında meditasyona ilgim yoktu. Bu Paul'den çok hoşlanınca internette "sevdiğin kişi seni hemen arasın, sevdiğin kişinin aklına geleceksin" tarzı videolara sarmaya başladım. Bağ kesme meditasyonunu duymamıştım.
 
Herifin Fransız olması, sırtlanlığa da fransız olması anlamına gelmiyor....Adam sırtlan işte sex olmadan kadını fos gören tiplerden...Adam sana eve gel diyor, sen gerek yok diyorsun...Adam kaç kez sex için adım atmış sen yok demişsin...Bakmış iş çıkmayacak sallamış işte...Napıcaksın ki böyle bi adamı? Emin ol bisürü yattığı falan vardır. Boşver...Yokluktan sırtlanlara sarma ya da adamı illa ki istiyorsan cinsellik yaşa ama yine de o adam sana kapılmaz...Aranızda elektrik olmamış ki...
 
Herifin Fransız olması, sırtlanlığa da fransız olması anlamına gelmiyor....Adam sırtlan işte sex olmadan kadını fos gören tiplerden...Adam sana eve gel diyor, sen gerek yok diyorsun...Adam kaç kez sex için adım atmış sen yok demişsin...Bakmış iş çıkmayacak sallamış işte...Napıcaksın ki böyle bi adamı? Emin ol bisürü yattığı falan vardır. Boşver...Yokluktan sırtlanlara sarma ya da adamı illa ki istiyorsan cinsellik yaşa ama yine de o adam sana kapılmaz...Aranızda elektrik olmamış ki...
Birsürü yattığı olduğunu ben de düşünüyorum. Sosyal çevresi geniş. Bir de geçen ay facebookta kadın-erkek karışık bir grupla partilediği fotoları attı hep. Hayatı renkli. Emin değilim ama muhtemelen koç burcu erkeği. İşte insanın içinde bir ümit oluyor sonuçta 36 yaşına kadar gelmiş bir adam artık durulmak gerçek aşkı tatmak ister partilemek nereye kadar diye düşünüyorsun. Ama ümit yok işte beklemekle bir sene geçti. Tam da sallamadı ama, ara ara mesaj atarak kendisini hatırlatıp durdu. Bunun üzerine yaptığım kahve teklifini kibarca geri çevirdi. Onu silip engellemeyi düşünüyorum. Benim storilerime bakması sinir ediyor artık.
 
Zor görünmüşsünüz Paul da çok zorlamamış gibi. Tek amacı seks de olabilir. Türk erkeklerinin öyle :KK70: ilişki olur ya da olmaz bağımız bir erkekle kesilmedi. Tanımadığınız bir şey yaşamadığınız adamı bu kadar büyütmeyin. Bence daha çok erkekle tanışın, daha rahat ve daha sosyal olun. Dünyanın tek erkeği Paul değil. Bir de konu açtığınız forumları çok merak ettim özelden yazar mısınız?
 
Birsürü yattığı olduğunu ben de düşünüyorum. Sosyal çevresi geniş. Bir de geçen ay facebookta kadın-erkek karışık bir grupla partilediği fotoları attı hep. Hayatı renkli. Emin değilim ama muhtemelen koç burcu erkeği. İşte insanın içinde bir ümit oluyor sonuçta 36 yaşına kadar gelmiş bir adam artık durulmak gerçek aşkı tatmak ister partilemek nereye kadar diye düşünüyorsun. Ama ümit yok işte beklemekle bir sene geçti. Tam da sallamadı ama, ara ara mesaj atarak kendisini hatırlatıp durdu. Bunun üzerine yaptığım kahve teklifini kibarca geri çevirdi. Onu silip engellemeyi düşünüyorum. Benim storilerime bakması sinir ediyor artık.
öncelikle o kadar uzun süre hiç bir ilişki yaşamadan nasıl durdunuz? yani bu içgüdüsel bir şey insan ihtiyaç duyuyor.
ikincisi adamın sana karşı boş olduğunu düşünmüyorum. eğer amacı sadece cinsellik olsaydı bunu çok kısa sürede anlar ve bir daha size asla yazmazdı.
ama sorun şu ki, sen aşırı derecede kendini çekmişsin. evet kendini yine çekseydin ama önce biraz bağlasaydın. yani kendine bağlamadığın adamdan kendini çekersen sana gelmez ki. çok ama çok cool olucam diye adamı bence itmişsin.
biraz daha canlı ve cazip olsaydın da sonra kendini çekseydin derim ben.
bu arada bu meditasyonlar işe yaradı mı? yani hiç onu düşünürken aradığı oldu mu?
 
Merhaba kadınlar kulübünün güzel hanımları. Burayı yeni keşfettim keşke daha önce keşfetseydim diyorum. Konu biraz uzun olacak elimden geldiğince okunur yazmaya çalışacağım. Nolur bana fikir verin hanımlar özellikle kadın-erkek ilişkilerinde deneyimli hanımlar fikir versin bana. Ben bu konularda iyi değilim zira, en son sevgilim olduğunda üniversitede okuyordum 21 yaşındaydım. Ondan sonra sevgilim olmadı ve şu an 35 yaşındayım. Hayatımda sevdiğim sevildiğim bir ilişkim ve hayat arkadaşım olmasını tabi ki istiyorum. Yıllar sonra ilk defa çok ama çok hoşlandığım biri var ancak yaklaşık bir yıla yaklaştı mazimiz ve sonuç yok. Anlatmaya başlıyorum hanımlar: Ben bir süre önce kısa süreli bir projede çalışmak üzere yurtdışında küçük bir ülkeye geldim. Kariyerimde deneyim için iyi olacaktı sevinmişti. Ama bendeki şans, yurtdışına geldikten iki hafta sonra pandemi patlak verdi . Evden çalışmaya başladık. Dilini bilmediğim Yabancı bir ülkede yalnızdım, sosyal çevre yapamıyor arkadaş edinemiyordum hiç ortamım yoktu. Bu durum psikolojimi bozmaya başladı zamanla. Dayanamıyordum. Bu duygular içindeyken internetten biriyle tanıştım. Bu arada flört sitesi değil, sosyal etkinlik sitesiydi ama internet sonuçta. Normalde netten tanışmalara karşı önyargım vardır ama açık alanda bir kahve içmekten birşey olmaz diye düşündüm. 2020 yılının Ekim ayında bir kafede buluştuk. Ben "netten tanışılan erkek düzgün olmaz, abazadır kesin, uzun durmam hemen kalkarım" gibi düşüncelerle gittim. Neyse tanıştık, çocuğun adı Paul'dü, Fransızdı ve o da bu ülkede yabancıydı, bir şirkette finans uzmanı olarak çalışıyordu. Abaza davranışları da yoktu, hatta gözlerime bakarken benden etkilendiğini hissettim. Hoş biri diye düşündüm. Eve gidince google'dan araştırdım, eğitimi ve kariyeri iyiydi, hobileri vardı. Buluşmaya giderken böyle bir profil aklıma gelmemişti. Hanımlar üstelik Paul benden 1 yaş büyüktü de yaşımız da uyuyordu yani.

Sonra Paul bana whatsapp'tan yemeğe gidelim dedi, oldukça ısrarcı davrandı. Ben ilk buluşmada gayet rahattım ama çocuktan hoşlandım ya, bu sefer kastım kendimi. Çünkü google'da onun hakkında yaptığım araştırmalarda kızlarla arasının oldukça iyi olduğuna dair birçok emare görmüştüm. Bir de çok arkadaşı vardı sosyal çevresi genişti benim aksime. Kafamda takıntılı düşünceler oluştu "acaba çapkın mı, ya ciddi düşüncesi yoksa, ya amacı kullanmaksa, ben güzel miyim ki niye beni beğensin 21 yaşımdan 35'e kadar sevgilim olmamış" tarzı düşünceler doldu taştı. Neyse yemekte çok rahat değildim ama yine muhabbet ettim. Ama canımı sıkan ufak şeyler oldu o da şuydu: Paul bir bara gitmiş geçmişte barın tuvaletinde erotik film oynatılıyormuş falan. Bunu anlatması hoşuma gitmedi. Bir de yemekte aniden bağıran bir çocuk sesinden ben rahatsız oldum o da "bizim çocuğumuz değil angleangle rahatsız olma" deyip güldü. Bu noktalar canımı sıktı ama kültür farkı heralde deyip geçiştirmeye çalıştım zihnimde. Bu yemekten bir hafta sonra ben bir kasabaya gittim iş amaçlı bir ziyaretti Cuma günüydü. Paul bana yazınca whatsaptta bunu söyledim, o da " ben o kasabayı görmek istiyordum arabamla geleyim, haftasonu orda kalırız senle birlikte " falan dedi. Bu benim aklıma yatmadı yani sonuçta ben iş için ordaydım yalnız değildim, ikincisi de evet Paul'den hoşlanıyordum ama 2 defa görüştüğüm bir erkekle bir kasabada haftasonu kalmak fikri de içime sinmedi "iyi olurdu ama çalışıyorum" dedim. O konu öylece havada kaldı. Dananın kuyruğu galiba burda koptu. Ben o kasabadan döndükten sonra Paul çok seyrek yazmaya başladı, mesajlarıma saatler sonra cevap veriyodu. Hanımlar burda parantez açacağım, bütün mesajlarımızda ilk mesajı yazan hep Paul oldu ama ben de hiçbir mesajını cevapsız bırakmıyordum.

Sonra mesajlaşırken Paul " ne zaman görüşücez" deyince ben de "pazar günü parkta oturalım istersen" dedim tamam dedi. Sonra Pazar oldu. Ben bütün gün mesaj bekledim ondan mesaj akşam 5'te geldi Paul'den gayet lakayt bir şekilde: "offf kalkamadım yaa çok tembelim geç kalktım ormanda koştum sen naptın?" Ben de yiğitliğe birşey sürdürmedim "İsveçli bir meslektaşımla bruncha gittim" dedim ama sinirim bozuldu. Ağladım sinirden. O zamanlar burayı bilmiyordum hanımlar sosyal mecralarda forumlarda sordum bu ne şimdi diye. Hep erkek ağırlıklı forumlardı. Bana "sen kezbansın, hep çocuk yazmış bir kere de sen yazsaydın aktif olsaydın, türk erkekleri sizin g...ü kaldırıyor fransız erkeği iyi yapmış sana" tarzı yorumlar.. Ben de bir şans vereyim diye düşündüm bir kere de ben yazayım şu çouğa. Madem kezbanlık yapmayayaım. 1 hafta sonra Paul'e yürüyüş teklif ettim, Paul tamam dedi ve "benim eve de gidebiliriz yürüyüşten sonra" dedi ben de yok yürüsek yeterli dedim. O gün de Paul'e etkinliği hatırlattım "ben sana döncem işim var" yazdı bana. Saat akşam 5 oldu Paul "merkezdeyim yakındaysan gel" dedi. Bu tavır bana lakayt geldi ben yrüyüş derken gündüzü kastetmiştim. Yine sinirlenmiştim. Gittim ama bu sefer ilk 2 buluşmadaki gibi yok makyaj yok topuklu uğraşmadım içimden hiç gelmedi çocuğun tavırlar yüzünden. 2020 yılı Kasım ayıydı zaten hava soğuktu ama güneşliydi. Maskem ve güneş gözlüğümü taktım. Bu beni öyle görünce şaşırdı. Yürümeye başladık somut birşey olmadı ama bir gerilim vardı aramızda somut birşey olmadı ama gerilim vardı olumsuz bir enerji oldu. Bu arada o zamanlar covid vakaları ciddi artışta ben de dikkat ediyorum falan. Bu Paul de öyle pek önem vermeyen biri. Yürürken Paul "covid abartılıyor. gençleri etkilemiyor. açık havada maske takmaya insanları zorlamak aptalca" falan dedi ben de açık havada da maske takılması gerektiğini savundum falan. Sonra ayrılırken Paul görüşürüz dedi ama ben artık bu flörtümsü şeyin bittiğini hissediyordum. Eve geldim üzüntüden ağladım çok hoşlanmıştım. Uzun bir zamandan sonra hoşlandığım ilk erkekti. Bir de 30 yaş üstü hayatında biri olmayan hanımlar beni anlar bu yaşlara gelince insanın psikolojisi başka oluyor sanki son şansımdı gibi. Hep kendimi suçladım.

Paul artık yazmıyordu. Ben bu Paul'ü unutamadım öyle hemen. Beni sosyal medyada takip ettiğinden kuşkulandım ben online olunca o da oluyordu. Bunu yine forumlara yazınca "haaa kezban emin ol seni takip edidodur. umrunda bile deilsin çocuğun." tarzı yorumlar aldım. Dedim ben üstüme alınıyorum herhalde yapmayayım. Facebook hesabımı dondurdum. Dondurduğum gün hemen mesaj yazdı whatsaptan "nerdesin napıyorsun" tarzı. Christmas tatili zamanıydı. Ben de sorunca Paul "ben Paris'teyim ama haftaya oraya döneceğim" yazdı ben de iyi dedim. Bir görüşme teklifi gelmedi. 2021 yılbaşısında iyi yıllar mesajı attım, bana "sana da, umarım iyisindir" yazdı. O ara aynı odada çalıştığım kişi covid'e yakalanmıştı bunu yazdım buna rağmen iyi olmaya çalışıyorum diye yazdım. Devamını getirmedi inşallah sen covid olmazsın demedi. Sonra yine kendimi suçladım "zaten covid konusunu konuşmayı sevmiyrdou tekrar gündeme getirmeseydim" diye kendimi suçladım. Sonra aylar boyunca ondan hiç mesaj gelmedi. Ben takıntı yapmıştım üzülüyorum. Duygularım çok yoğundu ve üzüntü vardı. Facebooktan sildim onu. Bu arada ben bir aptallık yaptım evet, internetteki tarot açılımlarına bakmaya, "sevdiğin geri arasın" meditasyonlarını yapmaya falan başladım. Evet salakça ama yaptım bunları. Ümitsizdim birdaha yazmaz diyordum. 2021 yılı Mayıs ayında onun numarasını whatsapp'tan sildim. O gün bana anında mesaj attı "nerdesin napıyorsun" tarzı klasik bir mesajlaşma oldu aramızda. Bana "burada kaç yıl kalacaksın" diye sordu ben uzun bir süre söyledim bilerek. Yalnız olduğum canımın sıkıldığı mesajını verdim ":KK66:" tarzı emoji kullandım. Yani anlayacağınız doğrudan söylemeden ışık yakmaya çalıştım. Ama buluşma teklif etmedi. Bu arada beni facebook'tan tekrar ekledi kabul ettim. Storilerime bakıyordu bazı gönderilerimi beğeniyordu. Hoşuma gidiyordu bu heralde ilgisi var diyordum. Temmuz ayında ben bir foto paylaştım sonra Paul bana yazdı "Nasılsın? Burda mısın" diye evet dedim. Paul bana "haftasonu ne yapacaksın" diye sordu heyecanlandım görşmek isteyecek diye. Tenise gidebilirim dedim. Nereye gittiğimi sordu. Sonra ben ona sordum ve konu kapandı. Büyük hayalkırıklığına uğramıştım. Ama hala içimdeki ümit ölmemişti ölmüyordu. İntermette seçtiğim tarot kartları "o sizi aslında seviyor ama aklında bazı sorular var bla bla" tarzı yorumlar beni gaza getiriyordu galiba. Neyse.

Kızlar son olarak noldu anlatayım. Ben çalıştığım proje kapsamında 2 haftalığına farklı bir ülkeye geldim. Buradaki işim bitince asıl çalıştığım ve oturduğum ülkeye döneceğim. Neyse değişiklik bana iyi geldi ferahladım gezdim. Paul meselesini düşündüm ve "bende de suç var hemen sevgililik düşündüm halbuki arkadaş olarak yaklaşmam gerekirdi hemen kasıldım" tarzı düşüncelerle ben bu Paul'e geçen hafta Cuma günü mesaj attım nasılsın diye. Paul anında döndü "iyiyim angleangle, çaışıyorum ve hayatın tadını çıkarıyorum ya sen?" yazınca ben de geçici süreyle başka bir ülkede olacağımı haftasonu döneceğimi söyledim. Paul "seni tekrar burada görmek hoş olacak" yazınca da "bence de. bir kahve içebiliriz mesela" yazdım. Sonra cevap yazmadı hanımlar. Cumartesi oldu cevap yazmadı. Pazar oldu cevap yazmadı. Ve bu sabah cevap yazmış ben cevabı görünce dağıldım. Paul'ün mesajının meali şu şekilde: "Ya angleangle, ben bu ara oldukça yoğunum. hatta bu ara buralarda değildim. İnşallah görüşürüz yakında" Ben dağıldım resmen sepetlenmiş hissettim kendimi. Ağladım. Demin ailemle görüntülü arama yaptık onlar da farketti ağladığımı bahane bulmaya çalıştım. Onları üzdüğüme ayrı üzüldüm. Ama bugünüm mahvoldu resmen. Hanımlar bana tavsiyede bulunmanızı istiyorum siz olsanız napardınız bu durumda. Yanu 1 sene geçti ben bu adamı tanıyalı. Oluru yok değil mi ? Ben mental olarak sağlıklı düşünemiyorum ve dışardan objektif gözler olarak yorumlarınızı bekliyorum hanımlar.
Kültür farkı + beklenti farkı var. Dışardan gördüğüm tablo tanıyıp ,güvenip ilişki yaşamak isteyen bunun yanında karşısındakinden şüpheleri olan bir kadın ; Anlık yaşayan ,cinselliği karşısındaki kadın kadar kutsallaştırmayan bir adam var. Bariz şekilde adam özel anlar yaşamaya fırsat arıyorken, kadın gayet public alanlara davet ediyor. Ben ışık görmedim bu ilişkide.
Bir de küçük bir tavsiye acaba yanlış mı yaptım diye her adımda kendinizi sorgulamayın, bu çok yorucu .
 
X