Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.
Not: This feature may not be available in some browsers.
Evet acımadılar. Ben bir kış soğuk odada oturdum oğlumla. Şimdi o da biraz arabada otursun:)
Evet hamileliğimden beri ayrıyım. Herkesin muhteşem doğum hikayesi var, onların sayesinde benimde var. Ben oğlumun babasının sevgilisi tarafından tartaklandım hamileyken ve aynı gün doğum yaptım. Yani 6,5 aylık hamileyken. Tabiki beni kimse yargılayamaz. Yaşadıklarımı yalnızca ben biliyorum. Şimdi oğlum 2 yaşında ve benim ilişkim 1 ay önce başladı.
Ben fenalaşınca hastaneye götürülmüşüm oralar hep kayıp, hatırlamıyorum. Ebeler halimi şüpheli bulup polis çağırmışlar. Bu olaylar olduğunda eski kaynvalide yanımdaydı. Polislere benim doğum paniğiyle oraya buraya savrulduğumu söylemiş, tabi böyle olmadığına daha sonra inandıramadım kimseyi o ayrı:))Hamileyken size mi saldırdı sevgilisi niye şikayet falan etmediniz mi konularınızı bilmiyorum eşiniz nasıl izin verir böyle davranmasına . Allah evladınızı sağlıkla kucağınıza almayı nasip etmiş . Benim yeğenlerimde 6 aylık gibi doğdular nasıl yardıma en ihtiyacınız olduğu zaman size bunları yaşattılar .Bundan sonrası daha güzel olur inşallah .
Para vermeden boşanıcam senden diyordu:). Bende tamam verme boşanalım dedim. Çocuğun velayetini alabileceğini hangi salak aklına sokmuşsa inanmış, gitti çekişmeli dava açtı. Bende öyleyse böyle o zaman dedim tazminat istedim. Havada uçusan iftiralarla yırtarım para vermem sandı ama ben dişli çıktim :). Bir bir attığı iftiraları çürüttüm. Şimdi de para gidiyor elden tabi ağlar:). Gerçi daha da belli deil hakim karar versin görücez hepimiz:). Belki alamam tazminat. Gerçi almasam daha iyi, parası giderse son numarası beni öldürmek filan olabilir:)Para her şeyden tatlı demek ki
Az önce kuzenimle avm ye gittik. Baktım peşimizde, bir cingar çıkardım:). Güvenlik geldi. Şikayet ettim, o çirkefse bende çirkefim artık. Bana ne diyor biliyor musunuz? Hayatına kimseyi almaz, oğlunu büyütürsün sanmıştım, seninle kimseyi yanyana düşünemem. Nasıl yaparsın diye hesap soruyor birde. Deli desen deli diil akıllı desen hiç diil. Bende ona hiç cevap vermedim. Güvenliğe durumu izah ettim. Babamı aradım bizi alması için, güvenliğin yanında bekledik babam gelene kadar. Şimdi de aşağıda bekliyorOhh valla böyle içimin yağları eridi
Düğün salonuna para lâzımsa demek
Çirkef insanlardan hiç hoşlanmam, sizin eski koca da bayağı çirkef maşallah
Tuzağa düşmediğinize ve yeniden aşık olduğunuza çok sevindim. Mutluluklar
Öyle büyük iftiralara uğradımki, hakim beni biriyle iş üstünde görse 'bu kızcağız yapmamıştır' der:). Dedektif gibi (tabi sabahlara kadar ağlayarak) çözdüm. Kendimi temize çıkaramazsam çocuğumu elimden alırlardı. Genelevde çalışan kadına bile velayet verildiği bir ülkede yaşıyoruz, ama ben alamazdım. İlk dilekçesinde istemediği çocuk, dna testiyle ona ait olunca yıktı ortalığı. (Gerçi o zamanlar istemiyordu çocuğunu). Ne zamanki benim eski kayınpeder bizimkinin sevgilisinin evli ve çocuklu olduğunu öğrendi, benim çocuğum alınmazsa o kadını asla kabul etmeyeceğini söyledi. Her şey bundan ibaret. Daha sonra ünlü bir avukat buldular. Islah yoluyla, eski avukatın dilekçeyi kafasına göre yazdığını idda ettiler, bir güzel beni iffetsiz ve raporlu deli (mühürlü imzalı) ilan ettiler. Evde beni kendi yatak odamızda başka bir adamla annesiyle beraber bastığını söyledi, hatta çocuğun kendinden olmadığından bu yüzden şüphelendiğini söyledi. Her katta olan güvenlik kamerasını unutmuşlardı:). Hırsızlıkla suçlandım (eşimin saatlerini sattığımı söylediler, ki parasızdım, babam söylenenlere inanmıştı sahip çıkmıyordu, satabilirdim de). Annesi mahkemede ağzından kaçırdı, yoo onlar bizde evde kasada duruyor dedi. Ağır ilaçlar kullandığımı, hatta içtiğimde kendimden geçtiğimi söylediler (bu yüzden tedbir velayeti babaya verildi, tabi baba almadı:)). Günlük 8 farklı ilaç kullandığım söylendi. Peki ey şapşikler, hiç mi aklınıza gelmedi mahkemenin beni doktora göndereceği:)). Geldi tabi, gelmez olur mu:). Gittim hastaneye rapor geldi. Benim kanımda saydıkları bütün ilaçların yanında kokain çıktı:). Ben o rapor açıklandığında ölmediysem daha hiç ölmem. Hakim o duruşmada yüzüme baktı,günlük bu kadar ilaç kullanan insan tepki veremez bu kız burda her şeyi net algılıyor, cevap veriyor, bu rapor bu kıza aitse mesleği bırakırım dedi. İki farklı bilirkişi nezaretinde raporun tekrarlanmasına karar verdi ( işte bunu hesaba katmadılar). Ben, avukatım, görevliler, bir de polis başında bekledik rapor hazırlanıp bitene kadar. Sonuç; tertemizim:). Başım ağrısa bile bebek emziriyorum diye ağrı kesici dahi içmiyorum, ya ne çıkacaktı:). İlk rapor yüzünden benim eski eş halen yargılanıyor. O gün ilaçları içmeden gittiğimi idda etti ama yemedi, ilaçlar vücuttan 6 ayda atılıyormuş:). Bunlar bir kaçıydı sadece:). Ki bu anlattıklarım basit ispatla çözülenler, daha ağır ve uzun sürede ispatlananlarıda var. Şuanda benim eski eş mimlenmiş durumda:). İnandırıcılığını yitirdi, davasını ispatlayamadı:). Bense ispatladım:). Manyak ya bari düğün salonunu başkasının düğünü olarak tutevet zaten tahmin ettim bu tarz bişiy yaşadığınızı.bi başka konuda okumuştum şimdiki ilişkiniz hep yanınızda olmuş .sadece resmi boşanma olmadığından bu durumu siz kullanabilir demek istedim .herkes yaşadığını bilir elbetteki ne benim nede bir başkasının ne haddine ...bunu bende yazmıştım zaten...ama ıspatlarsa şuan birlikte olduğunuzu sosyal medya vs.. aracılığı ile sizi iffetsizlik ve aile birliğine sadakatsizlikten bebeğinizi ve tazminat hakkınızı yitirebilirsiniz.arkadaşça bir uyarıydı sadece...mutluluklar dilerim
Para diye yanıp tutuşup her şeyi yapabilir, söyledim avukatıma suç unsuru oluturmuyormuş yaptığı. Çünkü kapımıza gelmiyor. Dışarda beni görse, annesinden dayak yemiş oğlan çocukları gibi melül bakıyor, sadece bugün avm de yanıma yaklaştı o da çığlık attım hemen:) güvenlik geldi. yalan söyleyemedim:). Eski eşim panik oldum dedim sadece:)elinde sonunda kurtulacaksın bu adamdan ama canım çok dikkat et.uzaklaştırma kararı çıkarmalısın bence.Allah korusun haberlerde neler görüyoruz
ne kadar melül baksada amacı belli canım.para hırsından sapıtmış durumda.dikkatli ol canım.ayrıca tavrın tarzın içinde seni tebrik ederim :)Para diye yanıp tutuşup her şeyi yapabilir, söyledim avukatıma suç unsuru oluturmuyormuş yaptığı. Çünkü kapımıza gelmiyor. Dışarda beni görse, annesinden dayak yemiş oğlan çocukları gibi melül bakıyor, sadece bugün avm de yanıma yaklaştı o da çığlık attım hemen:) güvenlik geldi. yalan söyleyemedim:). Eski eşim panik oldum dedim sadece:)
Şu yazdıklarınızı hırsımdan ağlayarak okudumÖyle büyük iftiralara uğradımki, hakim beni biriyle iş üstünde görse 'bu kızcağız yapmamıştır' der:). Dedektif gibi (tabi sabahlara kadar ağlayarak) çözdüm. Kendimi temize çıkaramazsam çocuğumu elimden alırlardı. Genelevde çalışan kadına bile velayet verildiği bir ülkede yaşıyoruz, ama ben alamazdım. İlk dilekçesinde istemediği çocuk, dna testiyle ona ait olunca yıktı ortalığı. (Gerçi o zamanlar istemiyordu çocuğunu). Ne zamanki benim eski kayınpeder bizimkinin sevgilisinin evli ve çocuklu olduğunu öğrendi, benim çocuğum alınmazsa o kadını asla kabul etmeyeceğini söyledi. Her şey bundan ibaret. Daha sonra ünlü bir avukat buldular. Islah yoluyla, eski avukatın dilekçeyi kafasına göre yazdığını idda ettiler, bir güzel beni iffetsiz ve raporlu deli (mühürlü imzalı) ilan ettiler. Evde beni kendi yatak odamızda başka bir adamla annesiyle beraber bastığını söyledi, hatta çocuğun kendinden olmadığından bu yüzden şüphelendiğini söyledi. Her katta olan güvenlik kamerasını unutmuşlardı:). Hırsızlıkla suçlandım (eşimin saatlerini sattığımı söylediler, ki parasızdım, babam söylenenlere inanmıştı sahip çıkmıyordu, satabilirdim de). Annesi mahkemede ağzından kaçırdı, yoo onlar bizde evde kasada duruyor dedi. Ağır ilaçlar kullandığımı, hatta içtiğimde kendimden geçtiğimi söylediler (bu yüzden tedbir velayeti babaya verildi, tabi baba almadı:)). Günlük 8 farklı ilaç kullandığım söylendi. Peki ey şapşikler, hiç mi aklınıza gelmedi mahkemenin beni doktora göndereceği:)). Geldi tabi, gelmez olur mu:). Gittim hastaneye rapor geldi. Benim kanımda saydıkları bütün ilaçların yanında kokain çıktı:). Ben o rapor açıklandığında ölmediysem daha hiç ölmem. Hakim o duruşmada yüzüme baktı,günlük bu kadar ilaç kullanan insan tepki veremez bu kız burda her şeyi net algılıyor, cevap veriyor, bu rapor bu kıza aitse mesleği bırakırım dedi. İki farklı bilirkişi nezaretinde raporun tekrarlanmasına karar verdi ( işte bunu hesaba katmadılar). Ben, avukatım, görevliler, bir de polis başında bekledik rapor hazırlanıp bitene kadar. Sonuç; tertemizim:). Başım ağrısa bile bebek emziriyorum diye ağrı kesici dahi içmiyorum, ya ne çıkacaktı:). İlk rapor yüzünden benim eski eş halen yargılanıyor. O gün ilaçları içmeden gittiğimi idda etti ama yemedi, ilaçlar vücuttan 6 ayda atılıyormuş:). Bunlar bir kaçıydı sadece:). Ki bu anlattıklarım basit ispatla çözülenler, daha ağır ve uzun sürede ispatlananlarıda var. Şuanda benim eski eş mimlenmiş durumda:). İnandırıcılığını yitirdi, davasını ispatlayamadı:). Bense ispatladım:). Manyak ya bari düğün salonunu başkasının düğünü olarak tut
Yuh bu nasil bir insan, yeni sevgilisine uzulecek hale geldimÖyle büyük iftiralara uğradımki, hakim beni biriyle iş üstünde görse 'bu kızcağız yapmamıştır' der:). Dedektif gibi (tabi sabahlara kadar ağlayarak) çözdüm. Kendimi temize çıkaramazsam çocuğumu elimden alırlardı. Genelevde çalışan kadına bile velayet verildiği bir ülkede yaşıyoruz, ama ben alamazdım. İlk dilekçesinde istemediği çocuk, dna testiyle ona ait olunca yıktı ortalığı. (Gerçi o zamanlar istemiyordu çocuğunu). Ne zamanki benim eski kayınpeder bizimkinin sevgilisinin evli ve çocuklu olduğunu öğrendi, benim çocuğum alınmazsa o kadını asla kabul etmeyeceğini söyledi. Her şey bundan ibaret. Daha sonra ünlü bir avukat buldular. Islah yoluyla, eski avukatın dilekçeyi kafasına göre yazdığını idda ettiler, bir güzel beni iffetsiz ve raporlu deli (mühürlü imzalı) ilan ettiler. Evde beni kendi yatak odamızda başka bir adamla annesiyle beraber bastığını söyledi, hatta çocuğun kendinden olmadığından bu yüzden şüphelendiğini söyledi. Her katta olan güvenlik kamerasını unutmuşlardı:). Hırsızlıkla suçlandım (eşimin saatlerini sattığımı söylediler, ki parasızdım, babam söylenenlere inanmıştı sahip çıkmıyordu, satabilirdim de). Annesi mahkemede ağzından kaçırdı, yoo onlar bizde evde kasada duruyor dedi. Ağır ilaçlar kullandığımı, hatta içtiğimde kendimden geçtiğimi söylediler (bu yüzden tedbir velayeti babaya verildi, tabi baba almadı:)). Günlük 8 farklı ilaç kullandığım söylendi. Peki ey şapşikler, hiç mi aklınıza gelmedi mahkemenin beni doktora göndereceği:)). Geldi tabi, gelmez olur mu:). Gittim hastaneye rapor geldi. Benim kanımda saydıkları bütün ilaçların yanında kokain çıktı:). Ben o rapor açıklandığında ölmediysem daha hiç ölmem. Hakim o duruşmada yüzüme baktı,günlük bu kadar ilaç kullanan insan tepki veremez bu kız burda her şeyi net algılıyor, cevap veriyor, bu rapor bu kıza aitse mesleği bırakırım dedi. İki farklı bilirkişi nezaretinde raporun tekrarlanmasına karar verdi ( işte bunu hesaba katmadılar). Ben, avukatım, görevliler, bir de polis başında bekledik rapor hazırlanıp bitene kadar. Sonuç; tertemizim:). Başım ağrısa bile bebek emziriyorum diye ağrı kesici dahi içmiyorum, ya ne çıkacaktı:). İlk rapor yüzünden benim eski eş halen yargılanıyor. O gün ilaçları içmeden gittiğimi idda etti ama yemedi, ilaçlar vücuttan 6 ayda atılıyormuş:). Bunlar bir kaçıydı sadece:). Ki bu anlattıklarım basit ispatla çözülenler, daha ağır ve uzun sürede ispatlananlarıda var. Şuanda benim eski eş mimlenmiş durumda:). İnandırıcılığını yitirdi, davasını ispatlayamadı:). Bense ispatladım:). Manyak ya bari düğün salonunu başkasının düğünü olarak tut
Öyle büyük iftiralara uğradımki, hakim beni biriyle iş üstünde görse 'bu kızcağız yapmamıştır' der:). Dedektif gibi (tabi sabahlara kadar ağlayarak) çözdüm. Kendimi temize çıkaramazsam çocuğumu elimden alırlardı. Genelevde çalışan kadına bile velayet verildiği bir ülkede yaşıyoruz, ama ben alamazdım. İlk dilekçesinde istemediği çocuk, dna testiyle ona ait olunca yıktı ortalığı. (Gerçi o zamanlar istemiyordu çocuğunu). Ne zamanki benim eski kayınpeder bizimkinin sevgilisinin evli ve çocuklu olduğunu öğrendi, benim çocuğum alınmazsa o kadını asla kabul etmeyeceğini söyledi. Her şey bundan ibaret. Daha sonra ünlü bir avukat buldular. Islah yoluyla, eski avukatın dilekçeyi kafasına göre yazdığını idda ettiler, bir güzel beni iffetsiz ve raporlu deli (mühürlü imzalı) ilan ettiler. Evde beni kendi yatak odamızda başka bir adamla annesiyle beraber bastığını söyledi, hatta çocuğun kendinden olmadığından bu yüzden şüphelendiğini söyledi. Her katta olan güvenlik kamerasını unutmuşlardı:). Hırsızlıkla suçlandım (eşimin saatlerini sattığımı söylediler, ki parasızdım, babam söylenenlere inanmıştı sahip çıkmıyordu, satabilirdim de). Annesi mahkemede ağzından kaçırdı, yoo onlar bizde evde kasada duruyor dedi. Ağır ilaçlar kullandığımı, hatta içtiğimde kendimden geçtiğimi söylediler (bu yüzden tedbir velayeti babaya verildi, tabi baba almadı:)). Günlük 8 farklı ilaç kullandığım söylendi. Peki ey şapşikler, hiç mi aklınıza gelmedi mahkemenin beni doktora göndereceği:)). Geldi tabi, gelmez olur mu:). Gittim hastaneye rapor geldi. Benim kanımda saydıkları bütün ilaçların yanında kokain çıktı:). Ben o rapor açıklandığında ölmediysem daha hiç ölmem. Hakim o duruşmada yüzüme baktı,günlük bu kadar ilaç kullanan insan tepki veremez bu kız burda her şeyi net algılıyor, cevap veriyor, bu rapor bu kıza aitse mesleği bırakırım dedi. İki farklı bilirkişi nezaretinde raporun tekrarlanmasına karar verdi ( işte bunu hesaba katmadılar). Ben, avukatım, görevliler, bir de polis başında bekledik rapor hazırlanıp bitene kadar. Sonuç; tertemizim:). Başım ağrısa bile bebek emziriyorum diye ağrı kesici dahi içmiyorum, ya ne çıkacaktı:). İlk rapor yüzünden benim eski eş halen yargılanıyor. O gün ilaçları içmeden gittiğimi idda etti ama yemedi, ilaçlar vücuttan 6 ayda atılıyormuş:). Bunlar bir kaçıydı sadece:). Ki bu anlattıklarım basit ispatla çözülenler, daha ağır ve uzun sürede ispatlananlarıda var. Şuanda benim eski eş mimlenmiş durumda:). İnandırıcılığını yitirdi, davasını ispatlayamadı:). Bense ispatladım:). Manyak ya bari düğün salonunu başkasının düğünü olarak tut
elinde sonunda kurtulacaksın bu adamdan ama canım çok dikkat et.uzaklaştırma kararı çıkarmalısın bence.Allah korusun haberlerde neler görüyoruz
Emzirmediğim düşünüldü:).Ayhhh okurken fenalıklar geldi ne çirkef vicdansız insanlarmış yaaa
Evli kadınla beraber olmuş, dahası o kadın bunun böykle bir pislik olduğunu biliyor, layığını bulmuş lağım çukuru gibi ilişkiler ne çirkin ya...
İftira atımaya çalışırken bile aptallıklarını ortaya sermişler emziren kadına o kadar ilacı doktor yazar mi hiç
Hakimi de avukatı da aptal sanıyorlar herhalde...
alkışlamam sizi bu yaşadıklarınızla mücadele ettiğiniz için ayağa kalkıp öyle alkışlarım...irade,güç,sabır ,hala aklınızı yitirmemiş olmanız...mükemmel bir mücadele örneği....mutluluğu sonuna kadar hakediyorsunuzzzÖyle büyük iftiralara uğradımki, hakim beni biriyle iş üstünde görse 'bu kızcağız yapmamıştır' der:). Dedektif gibi (tabi sabahlara kadar ağlayarak) çözdüm. Kendimi temize çıkaramazsam çocuğumu elimden alırlardı. Genelevde çalışan kadına bile velayet verildiği bir ülkede yaşıyoruz, ama ben alamazdım. İlk dilekçesinde istemediği çocuk, dna testiyle ona ait olunca yıktı ortalığı. (Gerçi o zamanlar istemiyordu çocuğunu). Ne zamanki benim eski kayınpeder bizimkinin sevgilisinin evli ve çocuklu olduğunu öğrendi, benim çocuğum alınmazsa o kadını asla kabul etmeyeceğini söyledi. Her şey bundan ibaret. Daha sonra ünlü bir avukat buldular. Islah yoluyla, eski avukatın dilekçeyi kafasına göre yazdığını idda ettiler, bir güzel beni iffetsiz ve raporlu deli (mühürlü imzalı) ilan ettiler. Evde beni kendi yatak odamızda başka bir adamla annesiyle beraber bastığını söyledi, hatta çocuğun kendinden olmadığından bu yüzden şüphelendiğini söyledi. Her katta olan güvenlik kamerasını unutmuşlardı:). Hırsızlıkla suçlandım (eşimin saatlerini sattığımı söylediler, ki parasızdım, babam söylenenlere inanmıştı sahip çıkmıyordu, satabilirdim de). Annesi mahkemede ağzından kaçırdı, yoo onlar bizde evde kasada duruyor dedi. Ağır ilaçlar kullandığımı, hatta içtiğimde kendimden geçtiğimi söylediler (bu yüzden tedbir velayeti babaya verildi, tabi baba almadı:)). Günlük 8 farklı ilaç kullandığım söylendi. Peki ey şapşikler, hiç mi aklınıza gelmedi mahkemenin beni doktora göndereceği:)). Geldi tabi, gelmez olur mu:). Gittim hastaneye rapor geldi. Benim kanımda saydıkları bütün ilaçların yanında kokain çıktı:). Ben o rapor açıklandığında ölmediysem daha hiç ölmem. Hakim o duruşmada yüzüme baktı,günlük bu kadar ilaç kullanan insan tepki veremez bu kız burda her şeyi net algılıyor, cevap veriyor, bu rapor bu kıza aitse mesleği bırakırım dedi. İki farklı bilirkişi nezaretinde raporun tekrarlanmasına karar verdi ( işte bunu hesaba katmadılar). Ben, avukatım, görevliler, bir de polis başında bekledik rapor hazırlanıp bitene kadar. Sonuç; tertemizim:). Başım ağrısa bile bebek emziriyorum diye ağrı kesici dahi içmiyorum, ya ne çıkacaktı:). İlk rapor yüzünden benim eski eş halen yargılanıyor. O gün ilaçları içmeden gittiğimi idda etti ama yemedi, ilaçlar vücuttan 6 ayda atılıyormuş:). Bunlar bir kaçıydı sadece:). Ki bu anlattıklarım basit ispatla çözülenler, daha ağır ve uzun sürede ispatlananlarıda var. Şuanda benim eski eş mimlenmiş durumda:). İnandırıcılığını yitirdi, davasını ispatlayamadı:). Bense ispatladım:). Manyak ya bari düğün salonunu başkasının düğünü olarak tut