vol 3: Bir gün de 5 yaşındayım..annem halk eğitim kursuna gidiyor. Beni komşuya bırakmış
Sıkıldım komşu kızıyla oynamaktan heralde. Atraksiyon çekti canım
kıza dedim ben anneme gidiyorum. söyleme kimseye.
yürüdüm hantal hantal eskiden götürmüştü beni ya bulurum dedim. kendime güven o biçim... bir de
havamız var, buluruz yani.
uzun süre yürüdüm yürüdüm... bir kadınla karşılaştım mahallenin birinde. bizim eve gelmiş annemin bi arkadaşı. o da benim bulunduğum yöne doğru gidiyor.beni görmesin tanımasın diye bir bakkala girdim. orada oyalanıyorum o çikolataya dokun buna dokun derken bakkalcı ifrit oldu kızım alacaksan al diye
"ne kıymetli çikolatanız varmış amca almıyorum yemedik ya, benim çikolataya dokunma hastalığım var" deyip trip attım
. baktım dışarı kadın gitmiş. hantal hantal yürümeye devam. 2 kilometreye yakın yol yürümüşüm. çarşıya varmadan adamın biri beyaz tofaşını durdurup "kızım ben babanın arkadaşıyım seni bırakayım" demez mi
.. annem öğretmiş tabi "yabancı arabaya binme, onlar kötü niyetlidir" diye. "Öylemiiii amca babam şu bakkalda gel gel çok sevinecek seni gördüğüne,
polis arkadaşıyla beraber, baba, babaaa "dedim. Adam bastı gaza toz oldu. İlk tehlikem budur çocuklukta, uyanıklığım sayesinde sıyrıldım. Neyse bayağı yürüdüm yoruldum tabi. baktım her yer yabancı, annemin önce beni götürdüğü yere benzemiyor pek. etrafa maymun maymun bakarken mahallede karşılaştığım kadın gelmez mi yanıma.
bütün serüven boşa gidecek diye başladım ağlamaya. kaybolduğumdan değil yani annemi bulma gibi bir hedefim vardı benim
...kadın "gel bakalım kızım ben seni mahallede de gördüm arkamdan geliyordun sen ..... nın kızı değil misin demesin mi?
sustum ağzımı açıp tek kelime söylemiyorum. omuz silke silke ağlıyorum.beni karakola götürdü kadın. çocukken biraz tırsardım üniformalılardan. oturttular beni bir tabureye. soruyolar "anan kim baban kim" bende tık yok. hareket aynen bu:
...ağzımı bıçak açmıyor. ilan verdirdiler tabi. şöyle şöyle bir kız çocuğu kaybolmuştur diye
duymamazlıktan geliyorum aklım hala annemi bulma derdinde. saat bayağı geç oldu, hava karardı kararacak. yaşlıca bir polis elime halka tatlıyı tutuşturmasın mı ayaklarımı sallaya sallaya yiyorum.bu arada bir kaç aile geldi yok bu bizim çocuk değil diyerekten
polis amca bana çocuğum niye konuşmuyorsun dilsiz misin sen demesin mi bozuntuya vermedim yine omuz silkmeye devam. arkasından bana harçlık uzatmasın mı!! eyvah!! bütün yelkenler suya indi bende
işte
bir çocuğu mest edecek haraketi biliyor adam. bülbül gibi şakıdım
ben şu.....nun kızıyım, bu.....nun kızıyım babam şurda çalışıyor, annem burda bulunuyor. babamın işyeri no su.......... kahkahayı bastı polisler
. bilseydik baştan para verirdik diye. ailem geldi nasıl üzülmüşler nasıl ben anlamıyorum tabi. bunlar niye bu kadar üzgün ki diyorum içimden.
bir kucaklaşma, öpüşme eve götürdüler beni. bir macera da burada bitti..