- 4 Eylül 2018
- 18.745
- 72.094
-
- Konu Sahibi mein_traume
- #121
Yapayım değil mi? Bilsin unutmadığımı. Annemi görmüş ne kadar güzel yerlere geldi gururlanıyoruz demiş, sanki senin sayende geldim, sana rağmen geldim.
Canım sen benim öğretmenimi görseydin 5senem dayakla geçti nasılsa ardını arayan yok maddi olarak bana faydası yok(hediye, fiş okula yardım falan) kadın tüm sinirini ben ve ben gibilerden cikarirdi keşke yazdıklarımı görse adı Hamiyet Derya sonradan Yıldırım olmuş.Egitim hayatımı temelinden sarstı bilsem de cevap veremezdim sorularına hep annemin yokluğunu yüzüme vurması acıması sınıfa acindirmasi cabasiydi lanet kadinnnMerhaba Arkadaşlar,
Bugün ailemle çocukluk anılarımdan konuşurken bu mevzu açıldı, çok canım sıkıldı, sizle paylaşmak istedim.
Biz Türkiye'nin en modern şehirlerinden birinde yaşıyorduk aslında, güya insanlarının modern olduğu falan ama ilk okulda öğretmenimden çok dayak yedim, bugün eskiler açılıp konuşulunca resmen içim acıdı, kinle doldum, keşke bir imkanım olsa da yaptıklarını ödetebilsem dedim. Küçücük çocuğa uygulanan şiddetin haklı hiçbir sebebi olamaz ama ben zaten hem çok sessiz hem de çok çalışkan bir öğrenciydim asla hiçbirini hak etmedim.
İlkokula başladığım ilk sene harika bir öğretmenim vardı, tek fiske yemedim, çok mükemmel bir hocaydı ama maalesef askere gitti. İkinci sene başka bir öğretmen verdiler, ticaretle uğraşıyordu, çoğu derse gelmez boş geçerdi, eğitimi sıfırdı. Ben çok başarılı bir öğrenciydim, soruları herkesten önce ben çözerdim, bana sen çözmeyeceksin der yasak koyardı akıl hastası. Annesi okul aile birliğinde olan bir kaç kız vardı onları hep farklı tutar sorduğu sorulara onlardan başka kimsenin cevap vermesine izin vermezdi. Bizim anne babamız eğitimli değil, maddi durumumuz da iyi değil, bize niye öğretmenlik yapsın tabi. Hiç unutmuyorum yine bir gün matematik sorusu yazdı tahtaya, bende çocuk aklı o heyecanla çözdüm, ben çözdüm öğretmenim dedim, bana sırf soruyu çözdüm diye öyle bir tokat attı ki resmen uçtum, zaten ilkokul 2 deki çocuğun boyu posu ne kadar olacak çelimsiz bir şeydim. Ondan sonra bir daha soruları hiç çözmedim tabi, amacına ulaştı.
Ödev verirdi, ben yapardım, yapmayanlara sıra dayağı atarken yapanlara da atardı. Bir tek o bir kaç kızı ayırırdı, onlar yapsa da yapmasa da dayak yemezlerdi hiç, çünkü anneleri okul aile birliğinde idi. Bu öğretmenin dükkanı çok yakın bize, şeytan diyor git saydır, sen nasıl insansın durduk yere küçücük çocuğa nasıl böyle şiddet uygularsın diye saydır diyor ama bu kadar karaktersiz bir adam zerre etkilenmez yine ben sinir olurum. Acaba mail falan mı atsam kullanıyorsa, içimde kalmasın, yaptığı pislikleri affetmeyen birisi olduğunu bilsin istiyorum.
Aslına bakarsanız ben bizim nesil içinde en şanslı olanlardanım. Ortaokulda çok iyi bir anadolu lisesi kazanıp bir daha ne psikolojik ne de fiziksel şiddet görmedim öğretmenlerimden, öğretmenlerim o kadar iyiydi ki hem insan hem eğitmen olarak, hala görüşürüz hala gurur duyarlar benle. Ama bu ilkokulda olanlar içime dert olmuş gerçekten. O yaşta ve özellikle o yıllarda hak aranamayacağını biliyorum ama hakkımı arayamamış olmak, bu ruh hastasının yaptıklarının yanına kalması dokunuyor bana.
Bu konuyla birlikte öğrencilerine dayak atan tüm öğretmenleri nefretle kınıyorum, cezalarını bir şekilde çekerler inşallah, bu dünyada olmasa bile öteki dünyada. Hiç kimse bana öğretmenlik kutsal bir meslek ama vs demesin, bende öğretmen sayılırım öğrencilerimi çok seviyorum, onlarda beni çok seviyor, hakkıyla yapamayacak olan sırf para geliyor diye yapmasın bu mesleği.
Hic bir cocuk ne sebeple olursa olsun siddeti asla haketmez seninde yazini ben caliskandm odevlerimi yapardim oyuzdende haketmezdim kismndan sonrasini okumadmMerhaba Arkadaşlar,
Bugün ailemle çocukluk anılarımdan konuşurken bu mevzu açıldı, çok canım sıkıldı, sizle paylaşmak istedim.
Biz Türkiye'nin en modern şehirlerinden birinde yaşıyorduk aslında, güya insanlarının modern olduğu falan ama ilk okulda öğretmenimden çok dayak yedim, bugün eskiler açılıp konuşulunca resmen içim acıdı, kinle doldum, keşke bir imkanım olsa da yaptıklarını ödetebilsem dedim. Küçücük çocuğa uygulanan şiddetin haklı hiçbir sebebi olamaz ama ben zaten hem çok sessiz hem de çok çalışkan bir öğrenciydim asla hiçbirini hak etmedim.
İlkokula başladığım ilk sene harika bir öğretmenim vardı, tek fiske yemedim, çok mükemmel bir hocaydı ama maalesef askere gitti. İkinci sene başka bir öğretmen verdiler, ticaretle uğraşıyordu, çoğu derse gelmez boş geçerdi, eğitimi sıfırdı. Ben çok başarılı bir öğrenciydim, soruları herkesten önce ben çözerdim, bana sen çözmeyeceksin der yasak koyardı akıl hastası. Annesi okul aile birliğinde olan bir kaç kız vardı onları hep farklı tutar sorduğu sorulara onlardan başka kimsenin cevap vermesine izin vermezdi. Bizim anne babamız eğitimli değil, maddi durumumuz da iyi değil, bize niye öğretmenlik yapsın tabi. Hiç unutmuyorum yine bir gün matematik sorusu yazdı tahtaya, bende çocuk aklı o heyecanla çözdüm, ben çözdüm öğretmenim dedim, bana sırf soruyu çözdüm diye öyle bir tokat attı ki resmen uçtum, zaten ilkokul 2 deki çocuğun boyu posu ne kadar olacak çelimsiz bir şeydim. Ondan sonra bir daha soruları hiç çözmedim tabi, amacına ulaştı.
Ödev verirdi, ben yapardım, yapmayanlara sıra dayağı atarken yapanlara da atardı. Bir tek o bir kaç kızı ayırırdı, onlar yapsa da yapmasa da dayak yemezlerdi hiç, çünkü anneleri okul aile birliğinde idi. Bu öğretmenin dükkanı çok yakın bize, şeytan diyor git saydır, sen nasıl insansın durduk yere küçücük çocuğa nasıl böyle şiddet uygularsın diye saydır diyor ama bu kadar karaktersiz bir adam zerre etkilenmez yine ben sinir olurum. Acaba mail falan mı atsam kullanıyorsa, içimde kalmasın, yaptığı pislikleri affetmeyen birisi olduğunu bilsin istiyorum.
Aslına bakarsanız ben bizim nesil içinde en şanslı olanlardanım. Ortaokulda çok iyi bir anadolu lisesi kazanıp bir daha ne psikolojik ne de fiziksel şiddet görmedim öğretmenlerimden, öğretmenlerim o kadar iyiydi ki hem insan hem eğitmen olarak, hala görüşürüz hala gurur duyarlar benle. Ama bu ilkokulda olanlar içime dert olmuş gerçekten. O yaşta ve özellikle o yıllarda hak aranamayacağını biliyorum ama hakkımı arayamamış olmak, bu ruh hastasının yaptıklarının yanına kalması dokunuyor bana.
Bu konuyla birlikte öğrencilerine dayak atan tüm öğretmenleri nefretle kınıyorum, cezalarını bir şekilde çekerler inşallah, bu dünyada olmasa bile öteki dünyada. Hiç kimse bana öğretmenlik kutsal bir meslek ama vs demesin, bende öğretmen sayılırım öğrencilerimi çok seviyorum, onlarda beni çok seviyor, hakkıyla yapamayacak olan sırf para geliyor diye yapmasın bu mesleği.
Simdi kimse sismuyor zaten bu bahsettigmz 20 30 yil oncesi, o zamanalr kimse sikayet nedir bilmezdi sizin cevreniz biliyormis ama burda da gordugun gibi cogunluk bilmiyordu...Ailemle alakasi yok dedigim gibi ben ilkokuldayken kendi okulumda yasanan bir seydi bu. Bir cocuk orada kendince yardim istedi. Bu cocugun ailesi,o olmadi sinif ogretmeni ,hadi o da olmadi okulun muduru-mudur yardimcisi ilgilenseydi belki sorun kalmayacakti,ben de babama soylemek zorunda kalmayacaktim.
Kirsalda da sehirde de bu tarz olaylar yasanabilir,bunun cevreyle alakasi yok,tamamen insanlikla alakasi var. İnsanlar susmasin,cocuklarinin haklarini arasin,olmadi mi,pes etmesin tekrar arasin. Anca o zaman duzelir toplum.
Konu sahibinin babasi da olayin ardina dusmemis,belki daha ilgili bir ebeveyn olsalardi konu sahibi su anda bu psikolojide olmayacakti hepsi bu.