Çocuk gibi eş

Konu sahibesinin anlattıkları nasıl kadın erkek eşitliğine geldi bilmiyorum. Adam normal değil ki. Adamda sosyal hiçbir aktivite yok, hiçbir duygusal tepki yok, konuşurken uyuyakalıyor. Üstelik topluma uyumsuz, bazı değimlerin anlamını bile bilmiyor.

Ben şahsen adamın otizmli olduğunu düşünüyorum, bu adam normal ve sağlıklı değil. Biri Asperger sendromu yazmış, o da olabilir. Aspergerli birini tanıyorum gayet zeki ama acaip. Sürekli annem çağırıyor eve gitmem gerekiyor diyip duruyordu. Onun sosyal becerileri bile konu sahşbesininkinden fazlaydı inanın.
 
Yarısını okuyabildim .. benim eşim de biraz sessiz malesef .. artışı da ekşisi de çok .. malesf kadınlar biz bazen acı çekmeyi sürünmeye seviyorz bu konularda malesef.. normali bu belki .. evet biraz fazlası da var sizde bende de öyle .tercih sizin
 
Eşinizin tavırları katlanılacak gibi değil. Okurken bile daraldım. Neden evliliği sürdürüyorsunuz siz de memnun değilsiniz? Eğer iyi özellikleri diye saydığınız şeyler yüzündense onlar ekstra iyi özellikler değil düzgün bir insanda olması gereken özellikler evet çok değerli özellikler ama zaten olması gereken şeyler. Psikoloğa gitmesini teklif ettiniz mi hiç
 
Merhabalar daha önce bu forumda hiç kimseye bir şey yazmamıstim ama sizin konunuz eski nişanlımın hareketlerine benzediği için yazmak istedim . Bir psikolojik danışmanım ben. O dönemde bayağı benzer sorunlar vardı bende de . Bir aile terapistinden yardim almıştım . Pasif agresif kişilik bozukluğu olabilir demişlerdi . İnsan işin içinde iken fark edemeyebiliyor . Küsme huyu , alınganlık , suçu size yükleme gibi davranışlar pasif agresif kişilik bozukluğuna benziyor. Uzmandan yardım almanızda fayda var .
 
Bu cevap çok hoşuma gitti . Genelde geç gelen erkek çocukları evde baş taci yapıldıkları için böyle küsme ve alınganlık durumlri çok fazla . Bir de aile şeması değerlendirilmeli özellikle erkeğin babasının annesine tavrı nasıl ? Eğer ki baba da anneye öyle davranıyorsa kalıplaşmış bir davranış biçimi olmuştur .
 
Tekrar tekrar konu açmanızın sebebi vicdanen kendinizi rahatlatmak istemeniz sanırım.Böyle bir adamla evli kalınamayacağını tastiklettirmek istiyorsunuz.O yüzden anlıyorum sizi.
Bir kadının "eşim arkamda"yı hissetmek istemesi gayet doğal bence.Arkadaslar erkek zebra diye bir ayrım var mı demişler ama doğada bile var tabi ki erkek ve dişi rolleri,görev dağılımı.Erkek kuşlar bile çiftleşmek için şekilden şekle giriyor,danslar bilmem neler..:)Boşanın tabi ki diyemem, çünkü konuyu bir de eşinizden dinlemedim ama çocuk yokken birşeyler daha kolay onu bilin.
 
Eşinizde sosyal fobiler var. Yetişkinlik parçası da çok düşük ve kendine duyduğu gğvensizlik cinsel hayatını da etkiliyor. Kendine güveni geldikçe erken boşalma problemi vs de kalamayacaktır görürsünüz. Size tavsiyem psikoteraiye yönlendirin hatta ilk zaman birlikte gidin
 
Eşinizle görücü usulü filan mı tanıştınız; yani birbirinizi adam akıllı tanimadan mı evlendiniz eşinizle? Neticede belli bir dönemde olsa tanışma gibi bir süreniz olmuştur diye düşümüyorum. Tabi birden bire bambaşka bir kişiliğe büründüyse orasını bilemem.
Hassas, kırılgan, nazik ve alıngan bir adam olması onun erkek olmadığı (sizin nezdinizde erkek gibi erkek) anlamına gelmez. Onun bu karakterinden memnun değilseniz ve mutsuzsanız bir evlilik terapistine gitmeniz sizin ve evliliginiz adına en iyisi olacaktır.
 
ben sizi çok iyi anlıyorum. çok benzer bir evliliğim vardı. keşke yakınımda olsanız da size destek olsam. eski eşim çok kibar, efendi, okumaya meraklı; kadın erkek eşitliğini önemser görünen bir insandı. zekası yerinde, yüksek lisans yapmış; işine düşkün bir mühendisti. yalnız sizinkinden farklı olarak ev işi vs yapmaz, sevmiyorum der kaytarırdı. sadece direktif verdiğimde birşey yapar, onu da üstünkörü; çoğu zaman ise unuturdu. herhangi bir şeyi yapması için defalarca söylemem gerekirdi. söylemekten bıkıp evin her türlü işini zamanla ben üstlendim. ona laf anlatmaya çalışmak o işi yapmaktan daha zor gelirdi çünkü. cinsiyetçi rolleri önemseyen bir insan olmadığım için alışverişten badana boyaya, mobilya monte etmekten yemek, temizlik ve çamaşıra kadar rutin işlerin hepsi benim görevim oldu. şimdiki aklım olsa yapmazdım tabi ama soğuk suya atılan kurbağa misali, ilk zamanlarda durumun vehametini anlamadım.

sevgililik döneminde adamın ev işlerini paylaşıp paylaşmayacağı belli olmuyor. ayrıca kadını etkilemek için başlarda yapsa da zamanla katkısı azalabiliyor. her buluşmaya çiçekle gelen adam doğum günlerini, yıldönümlerini umursamamaya başlayabiliyor. o yüzden "evlenmeden önce anlamadın mı" görüşüne katılmıyorum. insanlar değişiyor çünkü. yahut gerçek kimliklerini saklıyorlar.

doğup büyüdüğü ve okuduğu şehirden farklı bir yerde tanıştığımız/yaşadığımız için bir arkadaş çevresi olmadığını, arkadaş edinmediğini; öyle bir gayreti dahi olmadığını ve insanlarla geçinemediğini çok sonra anladım. benim de kendi arkadaşlarımla görüşmemi istemez, bunu açıkça söylemez, bahaneler uydururdu.

eğlenmez, üzülmez, kahkaha atmaz, ağlamaz; ruh hali her durumda stabil kalırdı.

tek çocuktu ve çok bencildi. hani dolapta pasta vardır ve canınız çeker, hepsini yemezsiniz, bir kısmını eşinize/çocuğunuza belki annenize bırakırsınız ya öyle incelikleri hiç yoktu. "aaa niye bana da bırakmadııın" diye tatlı bir şekilde sitem etsem, öyle bir bilgi verilmedi bana derdi. hediye alamaz, sürpriz yapamaz ne hediye alayım diye sorar, söylemezsem bitmek üzere onan parfümlerimin aynısından alırdı. tam bir görev adamıydı
ben uyuyorsam sessiz olayım diye çabalamaz, hastaysam önemsemez; kalk iyisin, hasta psikolojisine girme derdi. evliliğimiz süresince hamilelik dışında doktora gitmedim. kendisi parmağına kıymık batsa profesöre gider. empati yeteneği yoktu. duygular onun için birşey ifade etmiyordu. kavga ederken dahi hiç sinirlenmez, sesini yükseltmez kahvesini içmeye devam ederdi çok yer, çok uyurdu.

çocuklarımız oldu, onların bakımında da destek olmadı. yardım istediğimde bakıcı tutalım; sen çocuğu oyala ben yemek yapayım dediğimde "pizza söyleyelim" diyordu. işten gelirken arıyordu mesela birşey lazım mı diye, çocuklar karpuz istiyor desem; ağır, taşıyamam onu der almazdı. hep üşengeç ve güçsüzdü. iki poşet taşıma korkusundan çarşıya pazara gitmezdi. ağır şeyleri hep ben taşır, damacanayı da ben değiştirirdim.

ben de yıllarca sizin gibi elle tutulur bir boşanma sebebi arayıp bulamadım. kavga etmezdik, sohbetimiz iyiydi. hayata bakışımız, politik/dini/felsefi görüşlerimiz benzerdi. maddi durumumuz iyiydi. beni kısıtlamaz, karışmaz ama destek de olmazdı. başardığım, yaptığım hiçbir şey için takdir etmezdi. bir de iki taraf mutabık değilse boşanmak kolay olmuyor. çekişmeli davalar yıllarca sürüyor ve hakimler elle tutulur bir sebep istiyor; aldatma, alkole düşkünlük, şiddet vs

kendisi duygusal, çabuk demoralize olan ve kendini ifade etme konusunda zayıf biri olduğu için yıllarca her konuda motive ettim. resmen yaşam koçu ve psikoloğu oldum. duygularım köreldi. aşkım sevgim ve saygım bitti.

gücüm tükendiği anda da boşandım. çok uğraştım. uzun zaman kabullenmedi. önce ayrı yaşamaya ikna ettim, sonra da boşanmaya. inanılmaz hafifledim. ne kadar yetenekli ve muhteşem bir insan olduğumun farkına vardım. boşandığım için her gün şükrediyorum.

lütfen benim düştüğüm hataya düşüp sorunları görmezden gelmeyin. sebep aramak/teşhis koymak ve tedavi etmek zorunda değilsiniz. mutsuzsanız bugün boşanın.
 
Boşan neyı beklıosun.Huy desen huy deıl .Cınsellık ıyı desem odayok .
 
Eşek kadar adamları çocuk gibi büyütmek onları tolare etmek partnerlerinin görevi olmamalı
 
Tam bir işgalci duygu sömürüsü yapan hakliyken bile seni özür diletmeye çalışan hata kabul etmeyen mukemmelliyetci insna tipi en büyük pay bence ebeveynde sorumluluk verilmemesi olgunlaşmamış olması bu yüzden kesinn tek erkek cocukdur hatta belki tek çocuk bile olabilir bilmiyorum yani her dediği yapılmış şımartılmış dünya kendi etrafında dönüyor saniyo ve böyle insanların gerçekten olgunlaşması çok zor Allah kolaylık versin koselerinizi çok keskin ve net cizmelisiniz asla taviz vermemelisiniz ve hakliyken özür dilemeyin bırakın düşünsün gerekirse konuşmasın bazen onalr konuşmadığında hayat daha güzel eminol eninde sonunda konuşacaktir ama.istedigini verme bırak duvara toslasinnsudan çıkmış balığa dönsün bütün ilgini çek üzerinden katı ol mesela gerekirse o çoraplarını halinin ortasından kaldırma örnek veriyorm ama sorumluluğunu bilsin
 
O ne yapıyor şu an? Ben bişeyi daha merak ediyorum, ben çocuklarımı anca taşırken siz bu kazık kadar adamları nasıl idare ediyorsunuz? Nasıl bir güç bu? Okurken yoruldum, üşendim, erindim yahu.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…