ben anasınıfında ingilizce öğrenmeye başladım (okumayı da o yıl öğrenmiştim. okumaya geçtikten sonra.)
hocam yabancıydı. 1 kelime bile türkçe konuşmadı. İngilizce günleri hep karnım ağrırdı. :) sonra alıştım. yazdı,anladık. anneme babama sordum.
hiç unutmam mesela alfabe için bir video izletmişti köstebekler vs hala bir yerde ingilizce spell yapacak olsam aklıma o köstebekler gelir :)
ailenin etkisi çok büyük mesela babamla küçükken de film izlerdik asla dublaj izletmezdi. gerekirse her sahnede filmi durdurur alt yazıyı okuturdu. kulağım alışsın diye.
Ünlü türk filmlerin ingilizce altyazılılarını izlemiştik mesela. durdurur "yani demekki birisi bize bir şey verince thank you diyorsak thank you ne demekmiş?" diye sorardı. sabırlı bi adamdır babam
sizin kızınız daha büyük,beraber daha kolay yapabilirsiniz bu tarz şeyleri.
ben iyi ki anasınıfında başlamışım diyorum. ortaokul,lise,üniversite hep ingilizce devam ediyorum ve o kadar yararı var ki. ailem eğer "zorlanıyor bu çocuk ya yaşıtlarıyla öğrensin" dese belki böyle olmazdım. kızınız pes etmek istese de destek olun.
sınıfta çok ileride değillerdir sanırım,siz yetiştirin onları arkalarından ingilizce biliyorsanız. Diğer çocuklara göre çok avantajlı,kurs imkanı var. 12 yıl lise okuyup yardımcı fiil nedir bilmeyen,adını sorunca fine thanks and you diyen var bu ülkede.
kızınızın abisi,ablası,ya da üniversitede okuyan kuzeni yok mu? onunla konuşup onu örnek verebilirsiniz. üniversitede ingilizce bilmeyince hiçbir şey olmuyor çok şanslısın sen daha önünde yıllar var vs vs çok küçük değil bunları anlayabilecek yaşta.
başarılar kızınıza.