Ben 5 yıl önce İstanbul'dan Köyceğiz yakınlarında küçük bir yere göç ettim.
Hayatımda verdiğim kararlardan, en doğru olanını vermişim diye düşünüyorum. Keşke çok daha önce böyle bir şey yapmış olsaydım, diye de hayıflanıyorum.
Sınırlı ve sabit bir gelirim var. Sağlık koşullarım artık elvermediği için çalışmıyorum.
Dolayısıyla çiftçilik ve hayvancılığı bilemiyorum. Etrafım tamamen çiftçilik ve hayvancılık yapanlarla dolu. Buradaki köylülerin durumu da Türkiye genelindeki çiftçi ve hayvancıların sıkıntılı durumundan farklı değildir mutlaka. Yaşadığım yerde nar yetiştiriciliği yapılıyor. Komisyoncunun köylüden alış fiyatı, sadece 40-50 kuruş. Ben sütü köylüden alıyorum; kilosu 2 TL ve hayatımın en güzel yoğurtlarını, peynirlerini yapıyorum. Market yoğurtları yenecek şeyler değilmiş meğer.
Her 2 iş de tabii ki riskli ve zor. Hayvanlara ve bitkilere hastalıklar gelebilir, kötü hava koşulları ürününüzü yok edebilir, fırtına seranızı yıkıp geçebilir. Sigorta yapılabilir ama.
Evcil hayvan bakmak ne kadar zorsa, diğer hayvanlara bakmak da zordur elbette. Büyük-küçük baş hayvanım yok ama ben de kedilerim köpeklerim için çokca zorluklarla birlikte yaşamaktayım.
İnek, koyun, ahır vs kokusu için tabii ki var diyorum. Alışılamaz bir şey değil bence. Kümese, ahıra temiz bakabilmek de çok önemli ama. Lütfen kimse gücenmesin, en azından buradaki köylü çevrem için şunu belirtebilirim; ahır, kümes, ağıl vs bakımı çok fena.
Devletin destekleri var diye hatırlıyorum. Özellikle ürün bazında destekler var diye biliyorum. Bunları araştırabilirsiniz. Tarım kredi kooperatifleri var. Ziraat Bankası var. Bazı projelerde KOSGEB desteği bile alabilirsiniz.
Daha butik işler yapabilirsiniz. Fethiye'nin bir köyünde, şehir kökenli bir kadın, peynir yapma eğitimi veriyordu...gibi. Şehirden, hobilerinizden edindiğiniz bilgileri, böyle küçük yerlerde paraya dönüştürebilirsiniz. Çünkü kırsalda bilgili, eğitimli insan çok az. Dolayısıyla asıl mesleğinizi bence, tabii seçeceğiniz bölge de çok önemli, rahat rahat sürdürebilirsiniz. İyi yetişmiş insan, büyük şehirler dışında pek az. Güney Ege gibi turistik bir bölgedeyim ama bir ara bayağı bir isyan etmiştim; bu ülkenin her türlü yatırımının 3 büyük şehirde olması akıl alır gibi değil. Bir sürü hizmeti-malı alabilmek için en yakın 10 km veya 60-100 km arası yol yapıyorum. (Tek gidiş). Dedim ya, herşey büyük şehirlerde diye; mesela burada internet için Superonline, Ttnet gibi firmalar bir işe yaramıyorlar. Sağladıkları bağlantı için yok denilebilir. Böyle bir ihtiyacı gören yerel bir girişimci Kaptan.net diye kendi firmasını, bu coğrafyaya uygun kendi teknik yapısını oluşturarak binlerce haneye servis sağlayıcılık yapıyor ve güzel de para kazanıyor.
Dolayısıyla başka iş alanı düşünürseniz, bir süre gideceğiniz yerde yaşayıp, gözlem yaparak, yaratıcılığınızı kullanarak, mutlaka güzel bir şeyler yaratabilirsiniz diye düşünüyorum.
Önemli zorlukların başında sağlık işleri geliyor. Ben kendim için, ilk zamanlar uçakla İstanbul'a gidip geliyordum. Sonra kanıksadım durumu ve buradaki insanlar gibi ya İzmir'e, ya da 65 km ilerdeki ilçeye gidiyorum. (Bkz: rahmetli Mustafa Koç'un vefatı) Kedi-köpeklerimi İzmir'de bir veterinere götürüyorum. İzmir'e gittiğim zamanlarda, doya doya güzel pastalar yiyip depoluyorum çünkü şehirlerden bildiğimiz kaliteli pastaneler filan etrafta hiç yok.
Kılık kıyafet makyaj masrafım yok denilebilir. Benzin masrafım çok az. Şehire özgü masraflar yok. Ne bileyim, mesela bir AVM olmadığı için zaten istesem de para harcayamıyorum:) Artık çoğu şeyi internetten getirtiyorum. Canım vitrin bakmak, biraz kalabalık, müzik vs istediğinde, Fethiye veya Marmaris'e gidiyorum. En temiz havayı buralarda soludum. İnsanlar dingin. İst. insanının gerginliği yok. Trafik yok. Sessizlik harika, yıldızlar, harika, dolunay harika, gökkuşağı harika, gecelerin zifiri karanlık olabilmesi harika. Ben, bunların hiç birisini İstanbul'da doyasıya görmemiştim. Artık 15 milyonluk bir şehirin bir toz zerresi değilim; insan olduğumu hissettim burada.
Nihayet sonuca geldim; önerim; en kısa zamanda kaçın kurtulun oradan. Sevgiler:)
en fazla güneyde bir yazlık olur
