Canımı Sıkan Durumlar

Wurstria

Geçici Olarak Hesap Pasiftir !
tek ayak cezası
Kayıtlı Üye
3 Ocak 2015
14.178
25.547
hanımlar merhaba. 29 yaşında, 5 yıldır iş hayatında olan, bekar, annesiyle yaşayan biriyim. son bir senedir içinde bulunduğumuz ekonomi inanılmaz canımı sıkıyor. şu genç yaşımda bi tatile gidebilmek için en az 3 aylık maaşımı harcamam lazım. ne araba alabiliyorum, ev zaten hayal. ailemden bana maddi anlamda geçen hiçbir şey yok zaten ailem de hep kıt kanaat geçinmiş. dün akşam alkollü mekana gittik arkadaşımla, çok da bişey içmedik ama 600 küsür hesap geldi. en dandik içecek 50 TL olmuş. kokteyllere 70-80 lira verdik. her zaman yaptığım bişey değil arada bi yapıyoruz böyle şeyler çünkü gencim, arkadaşımla bir yerde bişeyler içmeye ihtiyaç duyuyorum. öyle çok harcaması olan savurgan biri değilimdir. 100 bin civarı birikmiş param var dolar ve altında duruyor. asgari ücret arttı, asgariden biraz fazla alanlar olarak maaşlarımız henüz belli değil daha konuşmadık. eskiden iş anlamında ek iştir, eğitimdir bu tarz imkanları kovalayıp daha fazla para kazanmaya dair hayallerim vardı, şimdi istesem yine yaparım ama bende zerre motivasyon yok. e hem pastam dursun hem karnım doysun mantığıyla da olmuyor, daha çok para kazanmanın bedeli neredeyse iki işi birden yürütüp dinlenmeden feragat etmek.

beden değil de zihin yoran bir işim var. her şeye rağmen çok şükür diyorum halimize ama benim canım çok sıkkın ya. geçen gün günübirlik denize gittik. 2 şezlong 1 şemsiyeye 150 tl para bayıldık bu fiyat geçen sene 40 tl falandı. tatile gidemiyoruz bari günübirlik denize girelim dedik e yemesi içmesi hepsi içinde 300-400 tl para harcandı. üstelik yol yorgunluğu da cabası, toplu taşıma ile gittik. böyle olunca yanında şemsiye, kamp sandalyesi gibi ağır eşyalar götüremiyorsun doğal olarak o nedenle şezlong falan kiralıyoruz. ama yoldu şuydu buydu derken yani daha yorucu oldu ya bi keyfim bu vardı artık bu da yok öyle diyeyim. koca bayram tatilini sadece evde klimanın altında netflix izleyerek geçirdim. motivasyonum, yaşam enerjim düştü. şu hayatta bişeyler yapmak istiyorum ama etrafımda yaşıtlarıma bakınca aslında onların da bişey yapamadığını görüyorum. peki o halde sorun bende değil diyorum ne diyim. benden 2 yaş büyük arkadaşım bitcoinden kazandırsın diye arkadaşına 15-20 bin para vermiş. kar elde etmek hak getire, ana parasını bile parça parça alabildi. bi de üstüne o arkadaşı için kredi çekmiş. kredi ödemesi için karşı taraftan ses yok. misal bu asla benim yapacağım ve yaptığım bişey değil. bakıyorum mesela üzülüyor ama çok da takmıyor kafaya yani kızın parası gitmiş ama her akşam dışarıda alkol almaktan geri durmuyor. işyerindeki bazı arkadaşlar maaşı 1 haftada yedik falan diyor. böyle gördükçe kafam almıyor yani finansal okur yazarlığım da var iibf mezunuyum ama nasıl oluyor bu halinden memnun tayfa onu anlamıyorum. istiyorum ki ayrı eve çıkayım, tek başıma bi düzen kurayım anneme ya da başkasına asla ihtiyacım olmasın tarzında. artık güncel ev kiraları ile bunu da yapabilecek bir durum kalmadı. hem ben gitsem annem çok yalnız kalır o da ayrı problem. ay cidden bunaldım dertleşelim biraz hadi herkes maddi konularda içini boşaltsın konuşalım ya
 
29 yaşında,
Annesiyle yaşayan,
5 senedir çalışan ama hiçbir sosyal aktivitesi olmayan biriyim.

Dışarı çıkıp kahve içmeyi lüks olarak görüyorum artık.
Gene senin birikmiş paran varmış maşaallah, benim kredi borçlarım var

Yani dicek çok bir şeyim yok aslında, sadece yalnız olmadığını bil demek için yazdım
 
Herkesin hayatta öncelikleri farklı, benim arkadaşlarımla çoğu konuda farklıdır mesela. Onlar benim dert ettiğim çoğu şeye "amaaaan" derler. Ya da tam tersi. O yüzden dert etmemelerine bir şey diyemeyeceğim. Ama motivasyon eksikliği maalesef bende de var.

Beni hayata bağlayan, tam anlamıyla yeni güne uyanmamı sağlayan bir amacım yok. Bu yüzden olduğunu biliyorum. Günün getirdiğini yaşamak ayrı canımı sıkıyor. Ama mecbur hissediyorum. Benden farklı olarak sizin işiniz varmış. Belki kırılma noktası o olabilir. Yoksa ekonominin düzelip çalıştığımız iş her şeye yetsin diye beklersek. Zannetmiyorum bunu değiştirebilelim...
 
Ya gerçekten benim de pek sosyal hayatım yok artık. Normalde dün arkadaşla bi yeşil alan var orada ikişer bira içer sohbet ederiz diye plan yapmıştık. Gittik, birincileri içtik sonra bi baktık wc'leri kapatmışlar eee çişimiz geliyor yani napalım biz de yakındaki mekana geçtik. Gerçekten her şey lüks. Hususi olarak asla kahve içmeye gitmiyorum mekanlardaki kahveden daha iyisini evde yapmayı öğrendim. Balkonda falan içiyorum. Benim de öğrenim kredisi borcum vardı ama taksitler çok düşük ve bitmesine iki ay kaldı. Kredi kartı borcum var var beş bin civarı, bi tedavi olmuştum borcu bitmedi hala
 
Aslında ben de bi amaç arıyorum. Bu amacı bulmam lazım. Eskiden iş anlamında insanlara faydalı olmak için bi sosyal medya hesabım vardı ona zaman ayırırdım. Şimdi amaaan diyorum mesela buna. Dizi izlerim daha iyi diyorum ama öyle olunca da faydasız gibi oluyorum. Çalışmak öyle ya da böyle iyi ve faydalı bişey bence sen de çalış. En azından zaman geçiyor çalışınca. Evet ekonominin düzelmesini beklemek saçma ama mesela deli gibi ev alanlar var bunlar nasıl alıyor? Hayır birikimi dolara, altına gömüyoruz da sadece değerini koruyor başka bi getirisi yok.
 
Merhaba yaşam tarzı farklılığımız var ,ama sizi çok iyi anlıyor ve hak veriyorum.Ben mesela kaliteli bir kahvaltıyı çok severim.Onceden ayda bir kez giderdik göl kenarına falan.Artık imkansız çünkü serpme bile kisi başı 120 lira.3 kişilik bir aileyiz Ankarada yaşıyoruz.Oglum 20 yaşında ünv.okuyor.Artık o yaşasın gençtir diye eşimle ben yaşamıyoruz diyebilirim.Bazen evde hazırladıklarımı tupü çaydanlığı filan hazirlayıp gidiyoruz ama inanın öyle yorucu oluyoki...Sahsen içine ederim böyle gezmenin deyip vazgeciyorum.Biz hanımlar evde zaten yoruluyoruz biraz hizmet görelim istiyoruz ama yok öyle bi dünya artık...
 
Maalesef sonumuzu göremiyorum. Her zamab bir süre küçük bir ev tutup kendi kendime yaşamayı istemişimdir. Ama maalesef mümkün değil. 20li yaşlarımda tek yaptığım işe gidip eve dönmek. Üstelik para harcamayı da çok severim Ama giyim kuşam kozmetik veya gıda hepsi o kadar pahalı ki aylardır şehir merkezine, çarşıya gitmiyorum ki para harcamıyım diye. Ki bi kere gitsem ve her istediğimi yapmaya kalksam maaşı bırakır dönerim. Online alışverişi bile çok seviyorum. Ama platform uygulamalarının hepsine sadece ürün favorilemek ve bakmak için giriyorum. En basitinden piknik yapmak bile çok maliyetli artık. Kendi annem ve babam benim yaşlarımdayken neler neler yapmışlar. Fakat ben çeyreğini bile yapamıyorum...
 

Gayrimenkul kesinlikle önceden birikim, kredi ya da toptan bir paranın üstüne ekleme yapılmadan alınmaz. Önceden böyleydi. Şimdi bu bile yeterli olmayabilir. Son fiyatlara canım sıkılmasın diye bakmadım açıkçası.
Bir iş görüşmem var umarım olur. Ondan sonra disiplinle bir düzene oturtmayı düşünüyorum hayatımı. Rutin oluşturmak (kendini geliştirecek şeylerle ilgili) bu duruma iyi gelecek en iyi şey eldeki imkanlarla.

Mesela bende dizi film izlemeyi seviyorum ama bu bana kendimi geliştirebileceğim bir şey gibi gelmediği için suçlu hissediyorum. Tamamen bıraktım şimdi KK ya sardım. Mesela bunu aşamadım henüz. İş iyi gelebilir diye düşünüyorum.

Diğer konu sosyal medyaydı. Ciddi derecede azalttım. Hiç canımın istememesine rağmen sosyal medya yerine global gazeteleri okuyorum. En azından sonra kendimi kötü hissetmiyorum.
 
Her şey aşırı pahalı ama her şeyin alternatifi var.
Ben dün tatilden döndüm, otobüs biletlerinin 300 olduğu yere mesela blablacar uygulamasıyla müzik dinleye dinleye gittim,90 lira ödedim. Kampta kişi başı kendi cadirimla 200 lira istemişlerdi, güvenilir bir sahile çadır kurdum sıfır TL ödedim. Kahvaltımı kendi aldıklarimdan hazırladım, cay ocaginda bardağı üç liradan çay içtim. Tekrar Blabla kullanıp başka şehre gittim yine 90 lira ödedim, orada da free kamp alanı buldum,sadece akşam yemeği,şehir içi ulaşım ve tekelden içkiye para harcadım. Dönerken de o şehirli bir tanıdığıma rica ettim, dolaşa dolaşa döndük kendi sehrime. Benden para bile almayacakti ben zorla verdim 100 lira. Üstelik yol üstünde mağara gezip denize falan girdik, güle eğlence geldik. Drone ile videomu bile çekti:)
Yirmi gündür evin uzağındaydim, cebimden gerçekten çok az bir miktar çıktı.
Bence sen de alternatif yarat kendine.
Sahili olan bir yerde yaşıyorsan mesela git eşle dostla Kadıköy'e, iki ağaç arasına as ışıklarını, ser yere örtüleri, aç insanları rahatsız etmeden müziğini,doldur şarabını,ortaya kuruyemiş cips... Eğlen keyifle. Neden mekana gidip para veresin ki? Ben neredeyse tüm romantik datelerimi bu şekilde hallediyorum, iki de kadehim var. Oldu bitti yani, Victor levi'ye gidip 500 lira hesap ödemeden de keyifle akşam geçmiş oluyor.
Yılda 10-20 defa denize giderim, bir gün olsun sezlong parası ödemedim. Hatta hayatımda tek sezlonga kadınlar kulübünden arkadaşımla denize gitmiştik, orada yattım decatlondan aldığım şişme yatağım var, sekiz nefeste şişiyor ve miniminnacik, ayakkabı boyutunda. Yasalar gereği denize her yerde girebilirsin,halka açık. Sadece sezlong paralı. Ben mesela gidip uygun bir yer bulup kendi şişme yatağımda gunesleniyorum.
İstanbul'daysan hatta burgazada madam Martha koyunu onerebilirim,ama taşliktir deniz ayakkabısi ile git.
Eşimle dostunla pikniklerde buluş...
Ekonomi leş,rezalet. Ama önüne gecemeyiz ki. Aynı böyle rezalet gitmeye devam edecek..ağlasak da sizlansak da bu yani. Bari uygun yollu şeylerle kendimizi mutlu etmeye çalışalım:)
 
Son düzenleme:
Yurt dışında değil;ama ülkemizde az biraz lüks sayılabilecek bir sushi keyfimiz vardı, 70’li Sushi ortalama 1000 TL olmuş. Artık hepten lüks olmuş. Çok sinir bozucu. Dışarıda kişi başı en kötü 100 TL tutuyor yemek içmek. Tantuni yemek bile lüks olmuş.
 
Çok tatlısın yenGEnC ya
 
Bende yaklaşık 6-7 yıldır devlet kadrosunda çalışıyorum. Otuzların ortasındayım. Ailemin bir dikili ağacı yoktu onlar için ev kredisi çektim iyiki onu yapmışız zamanında. Şu şartlarda ev almamız imkansız olurdu bir de onları düşünmek zorunda kalırdım. Aileden bir şey olmadığı için bende kendim için bir yatırım yapamadım. Anca oku çalış… benimle çalışmaya başlayan çoğu kişinin altında arabası var. En çok istediğim şey bir arabamın olması rahatça gönlümce gezebilmekti. Bu şartlarda o da hayal oldu. En büyük lüksüm kredi biter bitmez ayrı eve çıkmak oldu ama ben kiradayım kiraların faturaların hali ortada. Ayrı eve çıkınca şehir şehir gezme hayalim vardı hayal olarak kaldı. Bir senede anca ev eşyalarını tamamladım onların borcunu ödedim kıt kanaat geçindim ki ev de bir artı bir oldukça minimal döşedim temel eşyalar alındı. Tabii yine de pişman değilim iyiki ayrı eve çıktım en azından bunu gerçekleştirdim. Her şeyin fiyatı anormal bir çikolata bile 12 TL bir paket süt 15 TL olmuş. Evde bir tatlı yapayım misafir çağırayım desen ona bile bir sürü para gidiyor. Hepimiz dertliyiz bu konuda. Ki son zamlarla birlikte düşündüğümde maaşım gayet iyi seviyeye geldi ama maaşa gelen zam bize gelmiyor ürünlere hizmetlere gelen zamlarla o da uçup gidiyor. Ne denir ne yapılır bilmiyorum umarım tez vakitte bu durum düzelir
 
Çok üzücü. Dün sosyal medyada ve tvde viral olan bi video gördüm. 8-9 yaslarında bir cocuk tabagını videoya cekıyor. Simit alamamıs parası bıtecek diye açma almış o da cok pahalıymıs, son açmam olabılır diyor..

Yani ben ve 90lar nesili o yaşlarda para pul hesabı bılmezdık, ne pahalı ne ucuz bılmezdık. Aile haftalık harclıgı verırdı her tenefuste kantınden bıseyler alırdık, okul egıtım yeme ıcme masrafı konusulmazdı aılelerde. Alım gücü böyle korkunç olmadı hiç bi zaman.

Elimizden gelen ne olabilir bu durumda? geleceğe yönelik seçimlerimizi sandıkta iyi düşünerek vermeliyiz, çevremizde yanlış düşüncede olanları da doğruya yönlendirmeliyiz. Tek ve çıkar yol bu.

Sadece ekonomiyle bitse iyi, mülteci sorunu terör sorunu, işssizlik.. hepsi ayrı karavan.
 
Ya zaten kahve bahane insan hava almak istiyor ama dışarı adımını atar atmaz cepten 100 TL gidiyor zaten.
Balkon şansın varmış ne güzel ben de o da yok hepsi kapalı balkonların

Ben bir de denizsiz gölsüz bir ilde yaşıyorum.
Tatile gitmek benim için hayal resmen.
Halbuki çalışıyorum ne var sanki bi haftasonumda kafama estiği için 2 günlük tatile gidebilsem. Annemle kardeşimle canımız istedi diye dışarda yemek yiyebilsem.
Ülkede merak ettiğim turistik şehirlere gitme planı yapabilsem.
Yani bunlar uçuk hayaller/istekler değil. Ama olmayınca olmuyor işte.
Temmuzun sonuna geldik yaz bitiyor ve ben hâlâ adam akıllı bir şey yaşamadım.
Geriye dönüp baktığımda hatırlayacağım tek şey bunaltıcı sıcakta izlediğim diziler
 
Fiyatlar o kadar ucuk ki tatil yerlerinde Turkiyede tatil yapmayacagiz. Butun bayramda evde oturduk. Bayramdan önce yurtdisina gitmistim bir kaç gunlugune, eylulde de eşimle gidecegiz.
Tabi ki fiyatlar daha uyguna gelmiyor ama yurt icinde o kadar ödeyecegime biraz daha ödeyip bir kaç gunde olsa yurtdisi yapmak daha mantikli geliyor.
 
Bence hemen borç edip birikmişle araç almalısın.
Çok motive olursun. Aldığın araç da değerlenir. Benim kardeşim doktor 4 yıldır altın hesabına atıyor araç almak için tam bu yıl alırım diyor hop tekrar artıyor yani alamıyor bu gidişle de alamayacak. Çünkü cesaret gerek biraz.
Onun haricinde ben de en son ne zaman kafeye gittim hatırlamıyorum. Alkol kullanmıyorum ama valla limonata bile içmeye gidemiyorum. Öğle arası belki yemek yemişimdir 1 ay falan önce.
Ev için toki bekliyorum bir de
 
Ben maalesef denizi olmayan, yeşil alanı güzel bir parkı bahçesi varla yok arası bir yerde yaşıyorum. Aktivitem ev ev ev… Eylül'de bir süreliğine yurtdışına gideceğim, ona tutunuyorum.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…