Antalya Universitesi'in,aslanlar gibi
iktidara direnen,rektorunun ogludur..
Bu iletiyi tek basina kaleme aldigini
da ogrendim..
Helal olsun bu gence..
Bu yasta; bu kadar gozlem , bilgi
ve ciddiyet....
Bizim Anadolu'muz ne cevherler
yetistiriyor..
Okudukca gururlandim..
Ulkemizin yarini asla
karanliklarda kalmayacak hatta bir gunes kadar parlak olacak..
Ben zaten umudumu asla
kaybetmedim..!!!
Ne mutlu Turkum diyene.!!.. ne mutlu boyle genclere..!!!
Sayın Can Dundar,
Ben Bilkent Universitesi Bilgisayar Muhendisliği
bolumunde yuksek lisans
yapmakta olan bir oğrenciyim. Adım Ateş
Akaydın.
Ataturk ille ilgili yaptığınız belgeseli
uzulerek soyluyorum hic
beğenmedim. Ozetle belgeselde rahatsiz oldugum
konular şunlar:
Oncelikle, Vahdettin'in Ataturku bilinci olarak
vatani kurtarmasi icin
Samsun'a gonderdiği konusundaki iddia halen
tartışılan,temelsiz ve acık
soyleyim Fethullah taraftarları ve Osmanli
sevdalilari tarafindan sıIklikla
dile getirilen bir goruştur. Boyle bir konuya
belgeselinizin son derece
taraflı yaklaşması kanimca cok uzucudur. Bilakis
Vahdettin Ataturk icin
tutuklama ve idam karari cıkartılmasına on ayak olmuş
biridir.
Ikinci olarak, Mustafa Kemal'i Ataturk yapan ve
en buyuk savaşlardan biri
Canakkale savaşına son derece az yer verilirken,
Ataturk'un ozel hayatina,
ozellikle Madame Corinne'e yazdiği mektuplara
gereksiz derecede cok yer
verilmistir.
Belgeselinizde Ataturk'un yuksek idealleri ve
amaclari etrafinda
sekillenmek yerine, Ataturk'un aldigi - ve kanimca
alinmasi Cumhuriyetimiz
icin hayati zorunluluk teskil eden - kimi kararları
Ataturk'un kişiliğine
zarar verecek şekilde kullanmanız kabul edilemez.
Ozellikle Ataturk'un
Ankara Meclisinin acılması sırasında takiyye yaptiğini
ima eder şekildeki
aciklamalariniz, Ataturk’un Lenin kozunu
oynadiğini dile getirirken
ustune vura vura “musluman ve komunist
yoldaşlarım” şeklinde
ifadelerin gectiği gazete kupurlerine
ozellikle yer vermeniz, uslup
acisindan cok uzucudur ve kullandiginiz
ifadeler de Ataturk'umuzu dinsiz
bir komunist gibi gostermektedir. Bu olaylar
ile ilgili gercekler,
maksatlar ve yontemler ayirt edilebilir şekilde ve
duzgun bir uslup ile
sunulabilirdi ama siz bundan gordugum kadariyla
kacinmissiniz.
Ataturk'un not defterindeki, kendisinin iktidara
gelmesi halinde bir darbe ile ve zorla sistemi baştan aşagıya değiştirecegi
konusundaki ifadelerin pek cok kere vurgulanmiş olmasi,Terakkiperver
Cumhuriyet Fırkasının liderleri ve silah arkadasları nı idama gondermiş
olması ya da onları bastırmış olması, Mussolini'nin ressamina bir portresini
yaptırmıs olmasına ve ressamin yorumlarina ozellikle yer verilmesi ve
Avrupada kimi gazeteler tarafından bir diktator olarak nitelendirilmesine
ozellikle yer verilmis olması bence Ataturk'un kişiliğine hakarettir. Yine
ayni donemdeki gazeteler Ataturk'un dunya tarihinde bin yilda bir gorulen
bir dahi oldugunu beyan etmektedir. Ve sizin calismaniz, Ataturk'un
butun dunyanin kabul ettigi bir dahi ve gercek bir lider oldugunu adeta
saklamak ister bicimde secilmis gazete kupurleriyle doludur. Bunlar
Ataturkumuzu sanki bir diktator gibi gostermektedir! Size soruyorum sayin
Dundar siz Şeriatla ve Faşizmle yonetilen bir ulkede Cumhuriyeti getirmeyi
başaran, kadınları sosyal hayata katan, nerdeyse hic okuma yazma bilmeyen bir
halkı 10 sene gibi kısa bir surede okuma yazma bilir hale getiren kac
tane diktator gordunuz? Medeniyet icin gerekli yol ve yordamları
lutfen diktatorlukle karistirmayiniz. Siz Terakkiperver Cumhuriyet
Fırkasının irticai faliyetlerinden bahsettiniz mi? Kubilay olayindan ve
Ataturk’e gonlunu vermis diger kemalistlerden bahsettiniz mi? Gercekten
bir diktatorluk ve faşizm ornegi gormek istiyorsaniz lutfen bir İran'a
bakin bir Misir'a bakin, Afganistan'a, Pakistan'a bakin. Ve hatta
hatta ozellikle AKP iktidariyla birlikte son donem Turkiye'sine
bakin.
Hele hele Turkiyemizde Ergenekon gibi eşi kara
carşaflı ve kendisi imam hatipli olan ve adı yolsuzluklara bulaşmış bir
savcının yonettiği bir dava varken, Ataturkcu dusunce derneginin uyeleri,
profesorler, emekli komutanlar, Cumhuriyet gazetesi yazarlari, Cumhuriyet
mitinglerini organize edenler, Cumhuriyetle yaşit olan insanlar ve
haklin bilinclenmesine gercekten yardım eden insanlar haklarindaki suclama
bile netlik kazanmadan ve onlara bildirilmeden tutuklanirken, ceza
evlerinde olume terkedilirken ve DARBECILIKLE suclanirken, sizin cikip da
Ataturk'e DARBECI demeniz igrenc ve acıklı bir benzetme olsa
gerek!
Turkiye'nin her gun PKK teroru yuzunden sehit
verdigi gunumuzde, ulke ic savaşın ve bolunmenin eşiğine gelmişken, o kadar
sacmalıkla doldurdugunuz belgeselinizin arasında sanki cok gerek varmiş gibi
'Ataturk de Kurtlere Ozerklik verilmesi ile ilgili konusmustu' gibi ifadeler
kullaniyor olmaniz yangina benzinle gitmek demek degil de nedir sayin Dundar?
Sizin belgeseliniz vizyona girdigi sırada farkındamısınız ki mecliste
DTPliler guzelim ulkemi 25 parcaya bolebilmek icin uğraşmaktaydı?
Ataturk'un gunde bir şişe raki bitiren, sarhoş
ve yalniz bir adam olarak
nitelenmiş olması ve devletin onemli meselelerinin
tartisildigi ve
Cumhuriyetin coşkusunun yaşandığı Ataturk'un sofrasinin
bayagi ve sıkıcı
olarak gosterilmesi de ayrı bir konu...
Sayin Sureyya Ciliv'in ve Turkcell'in
sponsorlugunuzu yapmaktan vazgecmiş
olmasına şaşmamak gerek. Zaten bu karar
bile nasil bir manzara ile
karşilaşacagimizi işin en başindan haber vermişti.
Zaten size olsa olsa
'Bizim Universitemizde Ataturku bile eleştirebilirsiniz'
diyen vakıf
universiteleri sponsor olabilirdi ve oldu.
Sonuc olarak ben bu belgeseli izledikten sonra
sizi gercekten cok
ayipladim. Siz benim eskiden tanidiğim Can Dundar olmaktan
cıkmışsınız. Bu
yapim kanimca sadece iki maksatla yapilmiş olabilir diye
dusunuyorum. Ya
siz Cumhuriyet'in ve Kemalizm'in ilkelerine ters
dusup
fethullahcilarin,yobazların ve boluculerin ekmegine yag surer bir
hale
geldiniz ya da entellektuel anlamda Turkiye'de vatan sevdasini,
Ataturk
sevdasini yitirmis kimi sanatcilar ve yazarlar gibi doğru bilinen ve
kabul
edilen degerlere radikal ve uygunsuz bir şekilde ters duşuyor
olmanin
sanat olduğunu dusunmeye başladiniz. Şahsen ben Turkiyenin ikinci
bir
Orhan Pamuk'a ihtiyacı olduğunu duşunmuyorum.
Şayet size Ataturk'umuze diktator diyen O
Avrupadan ya da O Amerikadan
birkac ay icinde 'Mustafa' dan oturu
oduller yağmaya başlarsa lutfen bu
dediklerimi hatirlayiniz ve ozellikle
Şevket Sureyya Aydemir'in 'Tek
Adam''ini Ataturk';un 'Nutuk''unu tekrar
ve bu sefer anlayarak
okuyunuz ve Mustafa;ya Ataturk demeyi
ogreniniz!
Vakit ayirdiginiz icin tesekkur
ederim,
Ateş Akaydın
Bu genc arkadas
Antalya Universitesi'in,aslanlar gibi iktidara direnen,rektorunun ogludur..
Bu iletiyi tek basina kaleme aldigini da ogrendim..
Helal olsun bu gence..
Bu yasta; bu kadar gozlem , bilgi ve ciddiyet....
Bizim Anadolu'muz ne cevherler yetistiriyor..
Okudukca gururlandim..
Ulkemizin yarini asla karanliklarda kalmayacak hatta bir gunes kadar parlak olacak..
Ben zaten umudumu asla kaybetmedim..!!!
Ne mutlu Turkum diyene.!!.. ne mutlu boyle genclere..!!