Çalışanımın saçmalayan arkadaşı

bence kisisellestirmesinde bir problem yok arkadasi geldiginde disarda beklesin .
herkesin misafiri geliuor boylw langul lungul konusmuyor diyecek .
bukadar ...
haksizda degil
hayır.
öyle söyler ya da yaparsa yanlış yapmış olur, çalışanı tamamen kaybetmeye kadar gider o iş.
belli ki genel anlamda memnun kadın personelinden. memnun olmasa çalıştırmazdı kimse zorla kendi bünyesinde tutmuyor neticede :) hani o öyle demiş ya zorla çalıştırmıyoruz diye. sırf bu saçma sebepten çalışanın kendisine cephe almasını, belki işten soğumasını, işi bırakmasını göze almaya gerek yok diye düşünüyorum.
ayrıca hiç profesyonelce değil, herkes gelebilir ama senin patavatsız arkadaşın gelmeyecek yaklaşımı aşırı amatörce.
benim eski işyerimde patronun eşi her şeyi ama her şeyi kişisel algılardı ve zerre profesyonel değildi.
ben bir sene zor dayandım, diğerleri de zaten 2-3 ayda bir değişirdi, gelen durmazdı. üstelik hem fazla mesai ödemez hem de mesai dolunca çıkıldığında bozulurdu yahuu. öylesini bi daha görür müyüm bilmiyorum. saat 18.30 olmuş işini bitiren gidiyor 18.40'ta en geç. vay efendim hemen gidiveriyorlarmış
hal böyle olunca ekip anlamında dikiş tutturamayan bir işyeri durumuna düşüyor o zaman. bu da kazanca yansıyor.
iş hayatı profesyoneldir, kişiselleştirmeye uygun değildir.
ben yönetici ya da lider değilim ama bazen bizim ekiptekiler de bazı şeyleri kişiselleştiriyorlar, arada bi kendince tavır yapan oluyor ama asla umursamıyorum, profesyonelce yaklaşıyorum. anlıyorum mesela alınganlık ettiklerini ama iş hayatında buna yer yok.
 
e tamada calisanin tum arkafaslarina degil x isimli arkafasina yasak koyacak .oda uygunsuz davrandaigi icin .
otekilerin arkadaslari garip davranip yuksek sesle konusmuyor otekilere niye yasak koysun ki onlarin sucu ne ?
calisani cagirip diyecek ki senin x arkafasinin tavirlari duzgun degil , yuksek sesle konusuyor .
is yerine uygun davranmiyor bir daha ofise girmesini istemiyorum diyecek .
bu kadar..
 
Gerçekten sürekli 5’i geçiriyorsanız haklı bence, fazla mesai ödüyorumla geçiştiremezsiniz. 10-15 dakikaları ödüyor musunuz hiç sanmam
onun yerine 10 15 dakika daha erken cikar baska gunler .boyle saglanabilir bunada calisan tepki gosyerevek .
is sahibi calisanin arkadasiyla muhattap olmak zorunda degil .
10 15 dk nin genelde lafi yapilmaz .
gun gelir 10 dk gec gelirsin .
gun gelir 15 dk eeken cikarsin .
hic calisma hayatiniz olmadi mi ?!?!?
 

bu tip küçük-orta ölçekli ofislerde samimi olmakla ast-üst sınırını korumak arasında ince bir çizgi var.
belli tavizler verilmiş. şimdi de münferit bir olay üzerinden bir kişiye yaptırım uygulamak düşünülüyor.
samimi iş ortamı insanların fiziksel koşullar olarak kendilerini rahat hissetmeleri, izin almak konusunda çekinmemeleri, izin alamazlarsa da bunu anlayabilmeleri, yönetimin gelişmeler hakkında çalışanlara şeffaf olmasıdır.
eğer çok yakınız herkesin istediği girip çıkabilir dersen orası iş yeri olmaktan çıkar. ev arkadaşın bile istediğini alıp pat diye getirip götüremez evine sonuçta.
madem çizgi aşılmış ve rahatsızlık var o zaman kendi de dahil herkes için yeni bir kural getirmeli.
 
Benim başka günler erken çıkamayacağım, hatta işyerimdeki diğer pozisyonlardaki insanlar mesai bitince şak diye iş bıraktığı için işleri toparlamak zorunda olduğum, daha bir gün bile 5te çıkamadığım bir işim var. Bu yüzden amir olan insanların conom nolcok onböş dokökooo demesine inanılmaz uyuz oluyorum. Belirttim zaten gün içinde kendi işini yetiştiremiyorsa kendi problemi, 4.30da iş uydurulup geç bırakılıyorsa işverenin problemi
 

diğerlerinin arkadaşlarının da bir gün abuk subuk davranmayacağımı garanti mi ?
yani iş yerinde olması gereken bir kuralı samimiyet adı altında saçma şekilde uygulamamış zaten konu sahibi.
ben genel anlamda kendisini çok çok amatör buldum.
zaten olay üzerine anında gidip sorgulaması fatal error.
kesinlikle bir yönetici yaklaşımı değil.
üzerine herkes gelebilir o gelmesin demek de bana göre çok ergenvari bir hareket.
işverenim demeyi bilen otorite sağlamak konusunda daha profesyonel tepkiler vermeli.
 
Aynen öyle, çok amatörce, bence liderlik ve patronluğun çok farklı şeyler olduğunun bir kanıtı. Patron olmak kolay damdan düşersin de liderlik vasıf istiyor. Gidip hesap sormak yanlış, saygı ve korku arasındaki farkı asla bilmiyor insanımız. Saygı duysa zaten böyle davranan arkadasını iş yerine kabul etmez. Korktugu için çevirmis duymadım vs diye.
 
evet konu sahibi dengeyi tutturamamis ama yanina cagirip konusmasi amatirce degil . sende mi boyle dusuniyorsun demis ?
asil duyuota duymamazliga gelse bak duydu hic sesini bile cikaramadi derdi hem calisan hem arkadasi .
ben olsam o an o calisani cagirip olayi sıcakken kinusurdum .
calisanda akli basinda biriyle o arkadasina bidaha gelmemeaini soyler zaten .
cok fazla profosyonellik konusulmus .
merak ettim is ne isi ?
 

asla sormasın demiyorum ben sorma şeklini eleştiriyorum.
açıkçası bence münasip sorma şekli olayın üzerine çalışanın yanına gidip sorması değil. atıyorum 2 gün sonra bir mesai olduğunda bir şekilde konuyu açıp sakinken fikrini öğrenmeliydi.
çalışan zaten rahatsız olmuş ki hemen üzerine patronu yardır yardır yanına gidip bu iş ne ayak minvalinde sorunca iyice gerilmiş ve konuşmaktan çekinip konuyu geçiştirmiş.
çalışan zaten ek ücret için mesaiye kalmak istediğini de söylemiş zamanında.
patavatsız arkadaşının lafı üzerine 5 dakika sonra patron tarafından sorgulanınca kendini sıkışmış hissetmiştir. bu da çok doğal.
ha sadece patronluktan bahsediyorsak evet konu sahibi tam bir 90lı yıllar patronu gibi davranmış.
ama yönetici olmaktan bahsediyorsak tutumu bence çok demode.
 

hah ben de bunu demek istiyorum.
tamam yaşanan olay şık değil ama o patavatsız kişi gider gitmez çalışanın yanına koşup hemen sorgulamak direkt olarak baskı uygulamaktır.
her laf her soru her an söylenmez, sorulmaz.
karşındakinden samimi yanıt bekliyorsan o insanı rahatlatman gerekir. aksine gerersen ya çekinir ve yanıtsız bırakır yada yalan söyler.
 
konu sahibi yonetici degil zaten konuda patron .
kicuk islerde asiri profosyonellik beklememek lazim .zaten calisanda profosyonel.olsa serbest bile olsa patavatsiz arkadasini cagirmaz uyarır.
koc sabancı bile patron oldugu ici profosyinel yoneti ceo falan tutuyor .
bu adamlar bile bunu yapamayavaklarini bildigi icin bunu yapiykrlar .
konu sahibi arkadasin ne bicim konusuyor deseydi evet iyice amatorce olurdu ama sende mi oyle dusunuyorsun demesi bence gayet ilimli .
zaten progosyinel olmadigi icin nasil davranmasi gerektigini bize sormus .
e bir holding falan degilse bence tepkisi normal .konu sahibini fazla elestirmek istemiyirum zaten kadin ne yapayim diye sormus .
genel olarak amator .
sunu yapabilir belki arkadaslar misafirlerinizkn gelmesine izin veriyorum ama arakadaslariniz is yerinin huzurunu bozacak sekilde yuksek sesli konusmamali ve buraya uygun davranmalı .buna ozen gosterirseniz sevinirim diye herkese genel bir konusma yaoacak .
anlayan anlar zaten
 
yaaa şimdi madem çok yakınız, madem aile gibiyiz, madem çekinmek yok o zaman bana biraz hisse ver diyesim geliyor hep o cümleler karşısında benim
o ince çizgiyi korumak çok zor bence.
ayrıca iş ne olursa olsun orası bir iş ortamı. ben, iş saatleri içerisinde atıyorum yan masadaki arkadaşımın misafirinin lak laklarını çekmek zorunda değilim çalışırken. iş dışı telefon konuşmaları da beni benden alır mesela. eski iş yerimdeki kız nişanlısıyla konuşurdu bazen. allahım yarabbim tam odaklanmaya çalışıyorum kız flörtöz flörtöz konuşuyor komedi
şu an ekipçe evden çalışıyoruz ama yeni başladığım sıralarda ofiste çalışıyorduk. bir keresinde ofisteki iki kişinin de arkadaşı olan biri geldi. allahım kalmış son 1 saat, işim başımdan aşkın tam zamanında da çıkmak istiyorum iş bitmeden çıkamam. sürekli saate ve işin durumuna bakıyorum falan. bu gelen de aşırı densiz bir erkekti. genel anlamda hiç hoşlanmadım aşırı cıvık bi tip, ağzını yaya yaya konuşuyor falan en sevmediğim tip yani. herkesle bi şekilde sohbet etti ben oralı olmadım, katılmadım etmedim. zaten heriften hoşlanmamışım bir de iş kaygım var. bu geldi bana salça olmaya başladı. laf atıyor kendince. ismimi de bilmiyor, kırmızı kazaklı falan diyor ahahaha ne yüzüne baktım ne üzerime alındım ne de cevap verdim. resmen duymazdan geldim herkes sessizleşti bi an. bu şahıs da bi an kaldı sonra diğerleriyle sohbetine devam etti. yani ofise misafir serbest dediğiniz an patavatsız biri de gelebilir çok kibar biri de gelebilir ucu yok, sonu yok. ben şimdi bi yandan işimin derdine düşmüşüm bi yandan ona cevap yetiştirip kibarlık mı yapacağım? o zaten kibarlık bilse insan gibi adımı sorar, üzerimdeki kazağın rengiyle falan seslenmeye kalkmaz. böyle ortamlar her şeye müsait ve ben hiç hoşlanmıyorum mesela. burada idare etmek de yöneticiye düşüyor. kimsenin gelmemesi en iyisi. iş ortamında iş yapılsın, eğlenmek isteyene dışarıda mekan çok.
 

koç sabancı doğru bir örnek değil çünkü o adamlar patron gibi algılansalar da işlerin başına geçmeden önce yönetim ve liderlikle ilgili 10larca özel eğitim alıyorlar.
patron demek lider olmamak demek değil ki.
ki patronluğu böyle nitelendirirsek o zaman kafasına göre her şeyi yapma hakkı olan, çalışanı önemsemeyen patronları desteklemiş oluruz bence.
iş yeri küçük de olsa büyük de iş yeridir.
önemli olan işinin çapı değil ne derece ciddiyetle yaptığındır.
o yüzden yaklaşımını farklılaştırarak normalleştiremiyorum ben.
günün sonunda çalışanını geren bir patron da elindeki iş gücünü kaybeder. holdingdeki adam da kaybeder.
çalışanın düşüncesini merak etmesinde bir sıkıntı yok. sıkıntı zamanlaması. ve sadece o kişinin gelişiyle ilgili önlem almak istemesi.
bazı şeyler süreçte öğrenilir. bu da kendisine ders olsun diyorum ben.
bir daha soracağı şeyler için uygun ortamlar yaratmayı öğrensin.
 

evet baştan kuralları esnetip, rahatlık verip sonra "ay ben bundan rahatsız oldum ama artık sana izin vermiyorum" demek olayı şahsi almaktır.
çoğu kişi iş yerinin küçük çaplı olmasına takılmış ama iş iştir sonuçta. her işin ve iş yerinin de kendi kuralları olmalı.
ya arkadaşlarınızı uyarın, gelince dikkat dağıtacak gürültülü konuşmalar yapılmasın dersin yada toptan yasaklarsın.
 
O arkadasinin bir daha ofise gelmemesini soylemeniz yeterli olur bence.
 
Bence açık açık sormakta çok haklısınız. Benim de kafama takılır, sorardım. Demek ki zamanında böyle bir muhabbet olmuş ki sonradan bu konuşma oldu. Ama çalışanınızın size iftira atar gibi ''öyle bir şey demedi'' demesi çok yanlış olmuş. Siz ruh hastası mısınız ki kafadan uyduruyorsunuz? Bunun açıklaması budur. Bundan sonra o çalışanınıza güvenmeyin sakın. Demek ki insanları yalancı çıkarmayı seviyor. Deseydi ki ''arkadaşım saçmaladı kusuruna bakmayın'' o zaman konu kapanırdı.
 

Merhaba
İşveren-işgören ilişkisi nasıl olmalı ve bu konudaki sorun(lar) nelerdir hiç buna girmeyeceğim zira defalarca yazılmasına rağmen bu konuda bakış açınız profesyonel değil, duygusal.
Ama son paragrafınıza yorum yazmak istedim çünkü ben dahil burada eleştirel yorum yapan kk kadınlarını hedef almışsınız. Cevap hakkı doğdu bizlere.
İlk olarak, birkaç kişi her konuda espriyle yaklaşır veya eleştirinin dozajını arttırır. Bu birkaç kişi de her konuda farklı birkaç kişi olur zaten. Bu konuyu ayrı tutarak genel olarak şunu söyleyeyim,burada en sert eleştiri alan kişiler genelde "kendini ezdiren, kendi hatasını ısrarla görmeyen veya eşinin vs. hatalarını buradaki kadınlara karşı ısrarla savunan" kişiler oluyor. Ancak "zor bir evlilikten çıkıp kendi ayakları üzerinde durabilen, kötü bir ailede yetişmesine rağmen kendini güzelce yetiştirip okuyan/meslek sahibi olan, konu ne olursa olsun açtığı konuya gelen eleştirileri anlamaya çalışıp objektif yaklaşan" herkes burada destekleniyor. Ben aksini gözlemlemedim.
Burada konu sahibi genç bir kadın işveren diye kıskanıldığını sanmışsınız ancak burada doktor, hemşire, mühendis, akademisyen, yönetici, avukat vs. birsürü güzel meslek sahibi kadın var ve hiçbirinin meslek adına bir kompleksi yok. Bilginize...
 
Ben sizi ilişki konularınızdan hatırlıyorum. Hekimsiniz. Ya diş hekimisiniz klinik vs ya da aynı şekilde kapsamlı olmayan bir klinikte tıp doktorusunuzdur. Buradaki en büyük problem iş esnasında arkadaşının gelmesi. Hastalar vs ordayken gelip geyik yapması hele, çok çok sıkıntılı bence. Gelir gelecekse de boş odada oturur. Ben kamudayım, biz bile mesai bitip nöbetin sakin saatlerinde arkadaşlarla oturur iki lakırdı ederiz. O yüzden en baştan arkadaşın gelmesi yanlış. Baştan sınırlarınızı belirleyemediniz madem sonrasında da neden öyle dedi baskısı çok gereksiz.
Artı olarak buraya hepiniz beni kıskanıyorsunuz kompleksi de çok gereksiz. Sizi tanımaz etmeyiz, neden işverenine söz geçiremeyen birini kıskanalım ki? Eyyorlamam bu kadar.
 

çok güzel açıklamışsınız. ne yazık ki kötü bir tutumu eleştirmek çoğu kişi tarafından "kıskanmak" olarak nitelendiriliyor.
eğer eş eleştirilmişse evliliği, işi eleştirilmişse mesleği hemen kıskanılan konular oluyor.
bu konuda gördüğüm kadarıyla herkes son derece medeni ve deneyimlerine dayalı şekilde yanıtladı konu sahibini. konu sahibi bu durumu kişiselleştirmemiş olsa yada hedefi patronluk etmekten ziyade iyi bir lider olmak olsa gelen eleştirilerin yapıcı olduğunu anlayabilirdi.
 

Haklısınız. Sizin yorumlarınıza da birçok konuda denk geldim bir kere bile haksız yere yerip kıskançlık yaptığınıza şahit olmadım. Birçok üyeye de şimdiye kadar okuduğum yorumlardan dolayı fesatlık yapmadıklarına kefil olabilirim. Sonuçta hepimiz anonimiz yani neden tanımadığım insanları koruyayım ki, objektif bakabilen ve olayı kişiselleştirmeyen herkes görebilir doğruyu. İyi günler dilerim
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…