Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.
Not: This feature may not be available in some browsers.
ve bunun da suçu tabii ki kadının. ikimiz de çalışıyoruz, evi de ikimiz kullanıyoruz bunlar benim de sorumluluğum diye düşünemeyecek kadar hazırcı erkeklerin bence de suçu yok. hatta bu tükenen "zavallı varlık" aldatılabilir, zira kocasını elinde tutacak enerjisi kalmadığından hak etmiştir. ben ikna oldum.Çalışan kadınlar, ev ve iş arasında çifte mesaide ömür tüketiyor. Yorgunluğu ve yıpranmışlığı hat safhada, kıymet bileni çok az, gereken değeri görmeyen zavallı varlıklara dönüşüyorlar.
Olabilir alıntı gibi duruyordu zaten. Eger öyleyse bunları takipçilerine anlatan kişi aslında kendisi çalışan bir kişi. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu yani.Cahide sultan Facebook sayfası değil miydi?
Ben yazanın kadın olduğunu da dusunmuyorum, testesteron etkisi aldım daha çok.konuyu unutmuşum dehşetle okudumm.bu tür düşünen kadınlar tükenir umarım tez zamanda
Evin hanımı, evinden uzak, iş yerinde canhıraş çalışırken, bakıcı diye eve alınan kadınlar, sıcacık evlerde oturuyor. Çocuğa iyi kötü yemeğini yedirip, bir yolunu bulup uyutuyor. Canı ne isterse yiyor. Kumanda elinde TV sini seyrediyor.Üstüne birde azımsanmıyacak bir maaş alıyor. Evin hanımı bakıcıya acıyıp, modası geçmiş kıyafetlerini, kullanılmayan eşyalarını da veriyor.
Onun yazısını paylaşmış.Cahide sultan Facebook sayfası değil miydi?
Çok şey yazdım yazdım sildim. Ne gerek var dedim, neyi açıklayacaksın şunlara? Evlenecek adam ararken evi olsun, arabası olsun, memur olsun ama asker polis olmasın, anası olsun ama uzakta olsun hatta mümkünse öksüz olsun cümlelerinin kurulduğu ülkede ‘çalışan bir kadınla evlenmek istiyorum’ cümlesine takmışlar: Sanane kardeşim? Adam öyle istiyor sen de başka şeyler istiyorsun. Ne boş şeyler, ne itici ithamlar. Anlamak mümkün değil. Benim annem 30 senedir öğretmen, hiçbir şeyimizi eksik etmedi. Hala da çalışabildiği kadar çalışmak istiyor. Buna zorunlu değildi öyle istiyor, işini seviyor, biz de onu seviyoruz. Allah ondan razı olsun. Sosyal medyada bilmem kaç kişi ekledi beni (şimdi kullanmıyorum gerçi sosyal medya) siz … öğretmenin kızısınız değil mi hocama iletin emeği çok geçti, şunu yaptı bunu yaptı diye. Hep sevgiyle doldurdular kalplerimizi. Abimden çok benim eğitimim ile ilgilendi, hep bana mesleğin olsun bir altın bileziğin olsun kolunda, güçlü ol kızım, kimseye muhtaç olma dedi. Çünkü annem çocukken okumak için açlık grevi yapmış açlıktan bayılmış bir kız çocuğuydu :) . Çünkü annem hayattaki tek kurtuluşunun okumaktan, bir meslek sahibi olmaktan geçtiğini düşünmüştü. Öyle ki kendisinden 2 yaş küçük kız kardeşini elinden tutup, müdüre ağlayarak okula yazdırmış bir kız çocuğuydu :) ki o da okudu, 2 çocuğunu Aslan gibi tek basına büyüttük teyzosum, eşinin kahvehane kumar alışkanlığına göz yummadı. Şimdilerde büyük teyzelerim hep ah keşke biz de inat etseydik okusaydık işimiz olsaydı diyorlar. Babamla üniversitede dolmuş durağında tanışıp aşık olup, yine öğrenciyken evlenmişler. Ekmeklerini paylaşıp okullarını okumuşlar. İkisi de çalıştı hep, severek, aşkla. Annem şimdi babamın bankamatiği mi oluyor yoksa hayat yoldaşı mı? Annem bize annelik yapmamış mı oluyor? Oysa ben biz uyurken ertesi günün yemeğini yapan, her daim sevgi gösteren bir kez bile suratını asmayan canım annem olarak biliyorum. Bunları yapmasaydı da canım annem olacaktı hep. Ama densizin birinin ne haddine ki kalkıp ‘çalışan kadınları bankamatik olarak görüyorlar’ diyecek üstüne utanmadan “Yorgunluğu ve yıpranmışlığı hat safhada, kıymet bileni çok az, gereken değeri görmeyen zavallı varlıklara dönüşüyorlar.” Diye de ekleyecek. Şaka gibi gerçekten. Ekonomik özgürlüğü olmadığı için adam yerine konulmayan, itilip kakılan, boşanmaya bile korkmak zorunda bırakılan kadınlarımızın olduğu ülkede çalışan kadınları evlerinde değer görmeyen, zavallı varlıklara dönüşenler olarak tanımlamış. Cahide Sultan haberin olsun 30 yıldır çalışan annemi görenler yaaa annen ne genç diyor. Eşi hala aşkla seviyor, o tatilden bu tatile götürüyor. Kendi emeğiyle kendisine de 2 çocuğuna da araba aldı. Parasını kendi tasarrufunda kullanıyor. Neydi ya ‘değer görmeyen zavallı varlık‘ hiiii aynen. Annemin yolundayım. Çalışan çalışmayan ama insanların kendi seçtikleri hayat yollarına saygı duyan bütün hatunlara selamlar.
Ama işte istedikleri o kadar tuhaf ki bu insanların. Allah rahmet eylesin babanıza. Sizi takdir ettim emeklerinize sağlık. Dünyada kimin ne duruma düşeceği belli olmuyor. Kadın çalışmasa bile ekmek kazanacak bir kapısı olmalı bence. Hadi diyelim evlendiği adam kötü biri çıktı attı kapıya ne yapacak? Anadolu’da bazıları ne yapıyorlardı hatırlayalım, kadın gençse erkek ailesi çocukları alıp kadını bir başkası ile evlendiriyorlardı, bunlar ülkemizin gerçeği. Bir arkadaşımın annesine aynen bu dediklerim yaşatılmış. Annesi ile görüşmek istemiyor ama hata annede değil ki kadıncağıza hiçbir imkan sağlamayan, zorunlu bırakan bu zihniyette. Çalışma-çalışmama özgürlüğü tamamen kadında ama kalkıp çalışan kadınlar zavallı varlıklara dönüşüyor diyebilecek kadar ne yaşıyor bu insanlar anlamıyorum.Kadinlari belli bir kutuya sokmaya calisirken unuttuklari bir nokta var: Benim mesela babam erken öldü. Kardeslerim kücüktü daha. Biz okuyup calisarak annemizi ve kardeslerimizi bir gün kimsenin kapisina muhtac etmedik. Kimse sen ortada kalsan gelip senin sorumlulugunu almak icin can atmiyor. Bize maddi destegi gectim, manevi destek de cok az kisiden geldi. Dünyanin binbir tür hali var. Her insanin gerektigi zaman kendini gecindirme imkani olmali.
sağlık ve özel bir ailevi sebepten iş hayatından çekildim ev kadını oldum çocuğuma bakıyorum.ama sabahları camdan bakarken arabalarına binip işe giden komşularıma imreniyorumm.onların tatlı koşuşturmalarını çocuklarını okula bırakmalarını gülerek izliyorum.ha benim de var altımda arabam ben de çocuğumu okula bırakıyorum ama 10 dakika sonra dört duvar evime dönüyorum.çalışmanın neresi kölelikmiş anlamadımm.imkanı olan her kadın çalışmalı üretmeli bence.annem çalışan kadındı aynı anneniz gibi hala ondan maddi destek alıyorummm.geleceğimi az çok garantiledi .kızlarımız sezen aksu şarkısındaki ünzile mi olsunlar yoksa tüm ükelerde kabul görecek kadar dil bilen donanımlı bir dünya insanı mı?2022 ye girecekken hala bunları tartıştığımıza inanamıyorummAma işte istedikleri o kadar tuhaf ki bu insanların. Allah rahmet eylesin babanıza. Sizi takdir ettim emeklerinize sağlık. Dünyada kimin ne duruma düşeceği belli olmuyor. Kadın çalışmasa bile ekmek kazanacak bir kapısı olmalı bence. Hadi diyelim evlendiği adam kötü biri çıktı attı kapıya ne yapacak? Anadolu’da bazıları ne yapıyorlardı hatırlayalım, kadın gençse erkek ailesi çocukları alıp kadını bir başkası ile evlendiriyorlardı, bunlar ülkemizin gerçeği. Bir arkadaşımın annesine aynen bu dediklerim yaşatılmış. Annesi ile görüşmek istemiyor ama hata annede değil ki kadıncağıza hiçbir imkan sağlamayan, zorunlu bırakan bu zihniyette. Çalışma-çalışmama özgürlüğü tamamen kadında ama kalkıp çalışan kadınlar zavallı varlıklara dönüşüyor diyebilecek kadar ne yaşıyor bu insanlar anlamıyorum.
Ama işte istedikleri o kadar tuhaf ki bu insanların. Allah rahmet eylesin babanıza. Sizi takdir ettim emeklerinize sağlık. Dünyada kimin ne duruma düşeceği belli olmuyor. Kadın çalışmasa bile ekmek kazanacak bir kapısı olmalı bence. Hadi diyelim evlendiği adam kötü biri çıktı attı kapıya ne yapacak? Anadolu’da bazıları ne yapıyorlardı hatırlayalım, kadın gençse erkek ailesi çocukları alıp kadını bir başkası ile evlendiriyorlardı, bunlar ülkemizin gerçeği. Bir arkadaşımın annesine aynen bu dediklerim yaşatılmış. Annesi ile görüşmek istemiyor ama hata annede değil ki kadıncağıza hiçbir imkan sağlamayan, zorunlu bırakan bu zihniyette. Çalışma-çalışmama özgürlüğü tamamen kadında ama kalkıp çalışan kadınlar zavallı varlıklara dönüşüyor diyebilecek kadar ne yaşıyor bu insanlar anlamıyorum.
Sonuç itibari ile Cahide bacı çalışarak para kazanıyor değil mi?Evinde çalışıyor canım ve reklamlardan aldığı parayı sitesinde ihtiyacı olan hanımlara,köy okullarına,çocuklara yardım ederek kullanıyor.Ve kalanını da sitesi için gerekli ne varsa alet edavat bunlara kullanıyor.Eee tabi kendinede kullanıyor.Sonuçta hanıefendinin 3 okuyan evladı var.
HarikaÖteden beri insanlar eş seçimi yaparken, bazı kriterleri önemser, eşlerini bu kriterlere göre seçerler. Güzel, alımlı bir kız olsun. Becerikli olsun, güzel yemek yapsın, temiz olsun, misafir ağırlamakta mahire olsun, güleryüzlü, tatlı dilli olsun, İslami bilince sahip bir erkekse dindar olsun, namazını kaçırmasın vs. Bunlar oldukça makul tercihlerdir. Erkek bütün bir hayatı beraber geçireceği kadında güzellik, temizlik, güleryüzlü olma gibi hasletleri isteyebilir, sonuna kadar haklıdır.
Sevgili Peygamberimiz Sallallahu aleyhi ve sellem bir hadisi şeriflerinde şöyle buyurmuştur: Dünya bir metadır. Dünya metaının en hayırlısı saliha kadındır. [Müslim, Rada 64, (1467); Nesaî, Nikah 15, (6, 69).]
Saliha kadın modeli, dindarlık, haramdan sakınma, kocasıyla iyi geçinme gibi özellikleri bünyesinde barındırır. Saliha kadın şirret olmaz, yüzüne bakınca huzur verir, idare etmeyi, geliri gideri bilir. Uyumludur, asi değildir. Akıllı ve anaç kadındır.
Günümüz toplumunda erkeklerin pek çoğu evlenecekleri kızı seçerken, kendilerince vazgeçilmez bir özellik daha istiyorlar. Çalışan kız olsun!
Sadece erkekler değil, anneleri de yana yakıla çalışan kız avına çıkıyor, bu özelliği olmazsa olmazların içinde sıralıyor, hatta 1. tercih olarak öne sürüyorlar. Oğlan iş yerinde çalışan bir kız bulmuş anlaşıp evlenmişse ne ala. Yoksa konu komşu, eş dost, hısım akraba teyakkuza geçer oğlana bir çalışan kız bulmak için seferber olurlar. Ne olursa olsun ama illa çalışan olsun:
-Güzel mi?
-Olmasa da olur,
-Temiz mi?
-Hizmetçi tutar.
-Ya çocuk olursa?
-Annesi veya kaynanası bakar. Olmazsa her yer kreş.
-Yemek yapmaktan anlar mı?
-Boşveeer, dondurulmuş gıdalar ne güne duruyor. Bir de mikro dalga fırın oldu bitti.
-Biraz yaşı büyük.
-Olsun, erken emekli olur!
Çalışan gelin isteyen kaynanalar, gelin adayının özellikle öğretmen olmasını isterler. Hem maaşlı, hem yarım gün çalışıyor diye ilk tercihleri bu yönde olur. Çalışmayan, hele yüksek okul okumamış kızların artık semtine bile uğramaya değmez.Hangi zamanda yaşıyoruz? Tek maaşla ev mi geçindirilir? Çift maaşlı olsunlar, gül gibi geçinsinler. Ya teyzem sen çalışmıyordun da aç mı, açıkta mı kaldın? Çocuklarına bakamadın, okutamadın mı? ele güne muhtaç mı oldun? diye soramaz insan.
Çalışırken evlenen pek çok kadın, evliliğinin ilerki yıllarında katlanarak artan yükün altında kalıp çalışmayı bırakmak isteyince, eşleri çoğu kez işi bırakmasını istemez. Erkek için pek bir sorun yoktur aslında. Geçim yükünü hafifletmiştir eşi. Zaten yemek, temizlik, çocuk bunlarla da pek ilgisi olmaz. Paranın sıcağına da alıştıktan sonra niçin işi bırakmasını istesin ki?
Değişen zaman, modernleşen toplum, kadında sosyal hayatın içinde olmalı gibi hikayelerle kadın, ev-iş, çocuk- kariyer kıskaçları arasında acınası bir hale getiriliyor. Kadın ve erkek eşittir! safsatasına iyiden iyiye inandık ama, balkonlarda çamaşır seren, cam silen, çocuğun altını değiştiren, dizini yere koyup yer silen, tezgahın üzerini çamaşır suyuyla temizleyen erkeklere pek rastlamıyoruz. Kadın hangi konumda olursa olsun, annelik ve kadınlık mesleğini devam ettirmek zorunda.
Doktor olan ve Bir Üniversitede iyi bir konuma gelmiş izleyicim, kocasının hiç bir ev işine yardım etmediğini, güvenmediği için eve yardımcı bir kadının gelmesine de izin vermediğini anlatmıştı. Ve şu iç acıtıcı sözleri sarfetmişti: Doktor olmasam kocam benimle neyimi beğenip te evlenecekti ki?? Başka bir izleyicim de Çok yoruluyorum, sadece pazar günü bana yetmiyor. Ne eve, ne kendime yetemiyorum. Kocamınsa işi bırakacağım diye ödü kopuyor. diyordu.
Gerçek şu ki; Erkeklerin bazıları,(kimine göre çoğu) çalışan kadınları bankamatik olarak görüyor. Çalışan kadınlar, ev ve iş arasında çifte mesaide ömür tüketiyor. Yorgunluğu ve yıpranmışlığı hat safhada, kıymet bileni çok az, gereken değeri görmeyen zavallı varlıklara dönüşüyorlar.
Bugün bazı kadınlarımız arasında özgürlüğün anlamı, daha az kadın, daha az anne, daha az eş olmakla eşdeğerdir; çünkü evin yerini sokak, mutfağın yerini büro, anneliğin yerini sekreterlik, mahremiyetin yerini teşhir aldıkça kadının erkekleşmesi kaçınılmazdır!Dücâne CündioğluEvine bakıcı kadın alıp, kadını cahil,kendisini kültürlü, kadını köle, kendini özgür olarak niteleyenler hiç kusura bakmasınlar ama bu kocaman bir yalan. Evin hanımı, evinden uzak, iş yerinde canhıraş çalışırken, bakıcı diye eve alınan kadınlar, sıcacık evlerde oturuyor. Çocuğa iyi kötü yemeğini yedirip, bir yolunu bulup uyutuyor. Canı ne isterse yiyor. Kumanda elinde TV sini seyrediyor.Üstüne birde azımsanmıyacak bir maaş alıyor. Evin hanımı bakıcıya acıyıp, modası geçmiş kıyafetlerini, kullanılmayan eşyalarını da veriyor.
Kaynana da gururla anlatıyor; Gelinim çalışıyor, çift maaşlılar. Evde bakıcı kadın da var. Eee hayat müşterek, geçim dünyası. Valla ben gelinimden çok memnunum..!!!
Cahide Sultan
Bunlara da ayrı ayar oluyorum ha. Birkaç tane var böyle, iyi eğitim görmüş, çalışma hayatına girmiş, aktif, ama kadınlara evde oturun, evinizin sultanı olun telkinleri veriyor. Bunu yaparken evlerinden başka her yerde olmaları?Olabilir alıntı gibi duruyordu zaten. Eger öyleyse bunları takipçilerine anlatan kişi aslında kendisi çalışan bir kişi. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu yani.